Bizimle İletişime Geçin

Editörün seçtikleri

28 Şubattan Bu Yana Aktörler ve Mağdurlar…

Yayınlandı

-

28 Şubat sürecinde, tepkilere rağmen uygulamaya sokulan kararlardan eser kalmadı. O dönemin mağdurları ise bugün devletin zirvesinde.

Cumhuriyet tarihine ‘Post modern darbe’ olarak geçen ve dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun ‘Bin yıl sürecek’ dediği 28 Şubat süreci, 15 yıl’ın sonunda, hem aktörleri hem de uygulamalarıyla tarih oldu. 28 Şubat süreciyle gelen üniversiteye girişte katsayı, orta öğretimde 8 yıllık kesintisiz eğitim, şehirlerde EMASYA protokolü ve fişlemeler tarihe karıştı. O dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınan ve ‘Muhtar bile olamaz’ denilen Recep Tayyip Erdoğan üç kez üst üste Başbakan seçilirken, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. Ankara’da Özel Yetkili Savcılık 28 Şubat süreciyle ilgili inceleme başlattı. Süreçte yer alan Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Orgeneral Çetin Doğan, sahte şeyh Ali Kalkancı gibi isimlerse Ergenekon-Balyoz davası kapsamında ‘darbe girişimi’ iddiasıyla yargılanıyor.

İşte, 28 Şubat sürecinin aktörleri ve mağdurları ile o dönemde getirilen öne çıkan düzenlemelerin bugünkü durumu:

DAYATMALAR BİR BİR TARİH OLDU

Tanıtım

Askere, valiliğin izni olmaksızın toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolü 4 Şubat 2010 günü yürürlükten kaldırıldı.

‘İrticacı’ fişlemesiyle ordudan atılan subay ve personele, 12 Eylül Referandumuyla itibarları iade edildi ve mağduriyetleri giderildi.

Üniversitelerde, meslek liselilerin üniversiteye girmesini neredeyse imkansızlaştıran ‘katsayı uygulaması, YÖK tarafından 30 Kasım 2011’de yayınlanan genelgeyle kaldırıldı.

O dönemde Kur’an Kursları’na gitmek için getirilen 12 yaş sınırı, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da değişiklik öngören Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırıldı.

Tanıtım

MGK kararları doğrultusunda üniversiteye başörtülü olarak giremeyen öğrencilere üniversite kapıları açıldı.

28 Şubat’ta meslek liseleri ve İmam Hatip’lerin orta bölümünü kapatan 8 yıllık kesintisiz eğitim ise, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4+4+4 kesintili formülüyle aşılmaya çalışılıyor.

15 YILDA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ

28 Şubat sürecinde İstanbul Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan bugün Başbakan, partisi kapatılan Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. Dönemin Genelkurmay Harekat Daire Başkanı Orgeneral Çetin Doğan Balyoz, Jandarma Komutanı ise Ergenekon sanığı durumunda.

Tanıtım

AKTÖRLER SANIK MAĞDURLAR ZİRVEDE

Necmettin Erbakan:  Dönemin Başbakanı. 27 Şubat 2011’de vefat ettiğinde milyonu aşkın kişi tarafından dualarla uğurlandı.

Abdullah Gül: Dönemin Devlet Bakanı, 58. hükümette Başbakan, 59. hükümette Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, 28 Ağustos 2007’de ise 11. Cumhurbaşkanı oldu.

Recep  Tayyip Erdoğan: 1997’de İstanbul Belediye Başkanı iken okuduğu şiir nedeniyle hapis cezası aldı. Kurduğu AK Parti, 3 Kasım 2002’den itibaren 3 kez iktidara geldi. 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan seçimlerde halkın yüzde 50’sinin oyunu alarak yeniden Başbakan seçildi.

Tanıtım

İsmail Hakkı Karadayı: Genelkurmay Başkanı’ydı. 1998’de emekli oldu.

Çevik Bir: Dönemin kudretli generali Genelkurmay 2. Başkanı’ydı. 1999’da 1. Ordu Komutanlığı’ndan emekli oldu. Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesine başvuruldu,28 Şubat soruşturmasında ifadesine başvurulması bekleniyor.

Şener Eruygur: Dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz Darbe Planları nedeniyle Ergenekon davasında ‘üst düzey örgüt yöneticisi’ olduğu iddiasıyla yargılanıyor.

Hurşit Tolon: 1.Ordu Komutanlığından emekli oldu. Ergenekon davası kapsamında, ‘darbe girişimi’ iddiasıyla tutuklandı. Halen yargılanıyor.

Tanıtım

Kemal Gürüz:  Dönemin YÖK Başkanı. ‘İkna Odaları’ gibi psikolojik işkence metotları onun döneminde devreye sokuldu. Ergenekon terör örgütü davasından yargılanıyor.

Kemal Alemdaroğlu: Dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü. Ergenekon davasının  sanıklarından.

Mesut Yılmaz: 28 Şubat’la Başbakan oldu. DSP-MHP-ANAP koalisyonunda yer alarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı oldu. Şimdi partisiz. 

Kavakçı: Demirel hangi belgeyle bana ajan dedi

Tanıtım

1999 yılında TBMM’deki milletvekili yemin töreninde başörtülü olduğu için yemin ettirilmeyen FP Milletvekili Merve Kavakçı,“TBMM’den ilgili ayıbın giderilmesini talep ediyorum. Görevini kötüye kullananlara da suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.  Dönemin Cumhurbaşkanı’nın kendisini ajan – provokatörlükle suçladığını ve aleyhine çok sayıda dava açıldığını aktaran Kavakçı, “11 gün gibi kısa sürede vatandaşlıktan çıkarıldım. Meclis tutanaklarına baktığınızda olaylı yemin töreninin bir gün öncesi ve bir gün sonrasına ait her şey mevcut. Ancak bana ‘dışarı’ tempolarıyla ilgili hiçbir şey tutanaklara geçilmedi. Hepsi arşive kalktı. Tutanaklarda ne adım, ne de varlığım var. Özlük haklarım yoktu. Hiç olmadı. Hala da yok” dedi.

Kavakçı olayında iki ayıp olduğunu ifade eden Merve Kavakçı İslam, “Bunlardan birincisi, bir milletvekili yemin ettirilmemiştir. İkincisi ise meclis kürsüsü işgal edilmiştir. Ankara Özel Yetkili Başsavcılığı, İstanbul Özel Yetkili Başsavcılığı ve ilgili kurumlara suç duyurusunda bulunuyorum. Dönemin TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut ve Ömer Ezgi’nin prosedürü takip etmeksizin benim milletvekilliğimin düşürülmesi sebebiyle özlük haklarımdan mahrum bıraktıkları için suç duyurusunda bulunuyorum. Dönemin Cumhurbaşkanı beni ajan provokatörlükle suçladı. Hangi bilgiye, hangi dataya dayanarak beni suçladılar? Bilmiyorum”ifadelerini kullandı.

BÇG, eşimin pardösü rengini bile fişlemişti

28 Şubat post-modern darbe sürecinde Genelkurmay Başkanlığı Mobil Destek Komutanlığı’ndaki görevinden uzaklaştırılan Astsubay Kıdemli Üstçavuş Bayram Koçdoğan, Batı Çalışma Grubu (BÇG)’nun yoğun olarak fişleme yaptığını belirterek, başörtülü fotoğraf veren subay ve astsubaylarla birebir görüşmeler yapıldığını kaydetti.

Tanıtım

Kendisi ile de iki kez görüşüldüğünü söyleyen Koçdoğan,“Eşimin başörtüsünü ve pardösüsünü çıkarttırmam istendi. Bu görüşmelerden yaklaşık 10 gün sonra Nisan-1998 yılında ise 3’ncü sicil amirim Oramiral T.U., 2’nci sicil amirim Tuğgeneral Y.A.’nın makam odasına çağırdı. 20 dakika kadar bana nasihat etti. Bu konuşma esnasında bana ‘Eşinin kaç tane pardösüsü var?’ diyerek ilginç bir soru yöneltti. Ben de 2 adet, birisi yazlık birisi kışlık dedim. Renklerini soracak kadar basitleşmesine çok şaşırdım. Lavicert ve kahverengi diye söyledim. Aferin doğru söylüyorsun dedi. O zaman anladım ki bizi takip ediyorlar, raporluyorlar, belki de fotoğraflarımızı çekiyorlardı.” Koçdoğan, bu mülakattan sonra Haziran-1998’de, 11 takdirnamesinin olmasına, 1 gün dahi cezası olmamasına rağmen ‘Disiplinsizlik’ suçlaması ile ordudan  ihraç edildiğini kaydetti.

Çocuklara ayakkabı alacak para yoktu

Astsubay Başçavuş Adem Aygül de ordudan atıldıktan sonra pazarcılık yaptığını söyledi. Pazarlarda oyuncak sattığını anlatan Aygül, şunları söyledi: “12 yıla yakın süredir Kaman pazarlarında tezgah açarak, oyuncak araba sattım. Yaşam standardımız düşüktü. Geçim sağlamakta zorlandık. Hatta ilk atıldığımızda 5 -6 ay belki bir yıl hiçbir iş yapamadım. Daha sonra çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamadık. Osmaniye’den Kaman’a geldiğimizde aralık ayıydı. Kaman’da çocukların ayakkabısı yazlıktı yani kış olmadığı için  idare edilebiliyordu. Kaman’a geldiğimizde kar ve kıştı. Çocuğumun ayağına ayakkabı almakta sıkıntı çektim.”

Valizim hazır 3 ay darbe olacak diye bekledim

Tanıtım

28 Şubat sürecinde Refah-Yol iktidarının Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu kendine,“Askerler rahatsız, istifa ederseniz ömür boyu milletvekili ve bakan olursunuz”teklifi yapıldığını söyledi.

Salim Ensarioğlu, “Hükümet baskı altındaydı. Bakanlar Kurulunu brifing vermek için Genelkurmay’da topladılar. 5 saat sürdü brifing. Resmen orada kendini kabul ettirme, hükümet, siyasi otorite ikinci planda gösterilmeye çalışıldı. Sayın Başbakan, Allah rahmet eylesin Erbakan, çok kibar bir insandı. 5 dakika gecikti diye kapıda karşılama yapmadılar. Unutamayacağım bir olaydır. O, büyük bir saygısızlık ve terbiyesizlikti. Başbakan orada oturuyordu, paşaların tavırları, havaları, omuz vurmadı, ama o tür hareketleri vardı. Psikolojik bir baskıydı, brifing değildi” dedi. Ensarioğlu şöyle devam etti: “Bizi alan koruma ‘Bugün öğleyin ihtilal olacak’ diyordu. Bakanlıktaki odamızda çaycı diyordu ki ‘öğleden sonra olacak.’ Akşam şoför bırakırken ‘bu gece olacak’ diyordu. Üç aya yakın benim şahsi valizim, her şey içinde kapıda bekliyordu, hangi saatte kapımı çalarlar diye.”

Star

Tanıtım
Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Editörün seçtikleri

TÜBİTAK’ın burs miktarları artırıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

TÜBİTAK’ın araştırmacı, bilim insanları ve öğrencilere sunduğu burs miktarlarında artışa gidildi. Bakan Kacır, “Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Bilim İnsanları Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) ile Genel Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından desteklenen projelerde, öğrencilere yapılan burs ödemelerinin aylık üst limitlerinde artışa gidildi.

Buna göre, ön lisans veya lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükseltildi. Yüksek lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 13 bin 500 liradan 16 bin 500 liraya, doktora öğrencilerinin aldığı burs miktarı da 20 bin liradan 24 bin liraya çıkarıldı. Doktora sonrası araştırmacılara verilen burs miktarı ise 27 bin lira iken 32 bin lira olarak güncellendi.

Tanıtım

Bu arada, BİDEB 2250 Lisansüstü Bursları Performans Programı’nda yer alan performans kriterlerine göre başvuru yapmaları durumunda, doktora öğrencileri 8 bin 700 liraya ve doktora sonrası araştırmacılar da 10 bin 500 liraya kadar performans ödemesi alabilecek.

“İnsan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza ve öğrencilerimize sunduğumuz TÜBİTAK burslarını artırdık. Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizi yetişmiş insan kaynağımızla gerçekleştireceğiz” dedi.

Kaynak: trthaber.com4

Tanıtım
Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Fotoğraf: ensonhaber.com

YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.

6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler için yeni bir karar almıştı.

Buna göre üniversite öğrencilerinin eğitimine devam edebilmesi için uzaktan eğitim modeline geçilmişti.

Tanıtım

Alınan kararın ardından bugün Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, kameraların karşısına geçti.

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Özvar, üniversitelerde 2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin nasıl devam edeceğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi.

Buna göre 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceği açıklandı.

Ara sınavlar uzaktan yapılabilecek

YÖK Başkanı Özvar ayrıca, bahar dönemindeki ara sınavların şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrim içi yapılacağını da bildirdi.

Tanıtım

İşte YÖK Başkanı Özvar’ın açıkladığı kararlar

YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre alınan kararlar şu şekilde:

“Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,

Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,

Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,

Tanıtım

Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,

Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,

Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,

Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,

Tanıtım

Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.”

Kaynak: ensonhaber.com

Tanıtım
Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

ÜBYS’den ders seçimi ve kayıt yenileme işlemleri nasıl yapılır?

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ders seçimi ve kayıt işlemleri 26 Eylül- 7 Ekim 2022 tarihleri arasında yapılacak. 

Peki bu işlemleri nasıl mı yapacaksınız? İşte cevabı:

Tanıtım
Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR