Bizimle İletişime Geçin

Bilim Teknoloji

Ölenlerin sanal hesapları ne olur

Yayınlandı

-

Ölen insanların Facebook hesaplarına ne oluyor? Dijital veriler hemen silinebiliyor mu yoksa internette kalmaya devam mı ediyor? İşte dijital dünyanın öteki yanı… 

İnternette dijital izlerin silinmesi neredeyse imkânsız. Hayatını kaybeden kullanıcılar üye oldukları sosyal paylaşım sitelerinde adeta yaşamaya devam ediyor.

Bunlara bir örnek de Arndt P. Facebook kullanıcısı Sabine S., sosyal paylaşım sitesi kendisine Arndt P. ile tanışmasını önerince önce ilgilendi. Arkadaş olup olmamaya karar vermek için genç adamın Facebook profiline baktı. Arndt’ın durum güncellemelerini, arkadaşlarını, paylaştığı resimleri gördü ve ona bir arkadaşlık teklifi gönderdi. Ancak daha sonra bu güncellemelerin bir yıl önce kesildiğini fark etti. O günün Arndt’ın hayatını kaybettiği gün olduğunu ise ancak sonradan öğrenebildi.

Zaman Tüneli’ne geçmek artık zorunlu

Arkadaşları ailesiyle konuşarak Arndt’ın Facebook hesabını silmek istediler. Ancak bunu tamamen başaramadılar. Fotoğrafı olmasa da ismi orada kalmaya devam etti. Kendisine arkadaşlık teklifi göndermek ya da mesaj yollamak hâlâ mümkündü. Facebook arkadaşları duvarındaki fotoğrafları görebiliyor ve arkadaşlık listesine göz atabiliyordu.

Ölen insanların internette izlerinin kalmaya devam etmesine tek örnek bu değil. İnternetle içli dışlı olanlar öldükten sonra bile dijital olarak deyim yerindeyse yaşamaya devam ediyor. Hangi kitapları sevdikleri, hangi meyhaneye gittikleri, internet üzerinden yaptıkları alışverişlerden memnun olup olmadıkları gibi kişisel bilgiler sayfalarda kalıyor.

İlahiyatçı Thomas Multhaup, ölen kişinin sanal alemde yaşatılmasına devam edilirse, yaranın hiçbir zaman iyileşmeyeceğini söylüyor

Bazı durumlarda da ölen kullanıcıların sayfaları yakınları tarafından devralınıyor; bir taziye defterine ya da anma sayfasına dönüştürülüyor. Böylece merhumun sayfası sevenleri tarafından ziyaret ediliyor, geride kalanlar ölen kişiyle ilgili anılarını, duygu ve düşüncelerini paylaşmaya devam ediyor. Facebook bu yöntemi özellikle savunuyor, zira kullanıcı hayatta olmasa dahi sosyal paylaşım sitesi açısından “var olmaya” devam ediyor.

‘Yas süreci tamamlanmaz’

İnternette ölen arkadaşı ve yakını için dijital bir anma sayfası hazırlamak için hizmet veren portallar da bulunuyor. Merhumun hayat hikâyesi, fotoğrafları, videolar, metinler ve anı defteri hazırlanabiliyor. Sayfaya isteğe göre bir müzik yüklemek de mümkün.

İlahiyatçı Thomas Multhaup bu durumu anlayışla karşılamakla birlikte uyarıda bulunmayı ihmal etmiyor: “Yas tutmak, acı veren kaybı zamanla anlamak ve hayatının bir parçası haline getirmek anlamına gelir. Ancak ölen kişiyi yaşatmaya devam ederek doğal yas süreci kesintiye uğratılırsa, yas gerçek hedefine hiçbir zaman ulaşamaz. Yani yara hiçbir zaman iyileşmez.”

Thomas Multhaup da bu tarz sayfaları eleştirerek “Böyle bir sayfayı hazırlayanlar söz konusu kişinin öldüğünü hiçbir zaman tam olarak algılayamazlar, kişi bir merhum gibi değil, adeta hâlâ yaşayan biri gibi anılmış olacaktır” diyor. Multhaup, bu sayfaların arkasında büyük malî çıkarların ve işletmelerin bulunduğuna da dikkat çekiyor.

Almanyanın Sesi 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bilim Teknoloji

Prof. Dr. Nurettin Şahiner, Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyeliğine Seçildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nurettin Şahiner, Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) 21 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen 61 sayılı Genel Kurul toplantısında Asli Üyeliğe seçildi.

Okumaya Devam Et

Bilim Teknoloji

TÜBA-GEBİP Ödülü ÇOMÜ’ye Gurur Yaşattı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen TÜBA Uluslararası Akademi Ödülleri, TÜBA-GEBİP (Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı) Ödülü ve TÜBA-TESEP (Bilimsel Telif Eser) Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende sahiplerini buldu.

Bu prestijli ödüller kapsamında, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi ve Üniversitemiz Araştırma Dekanı Doç. Dr. Sercan Karav, “Doğa Bilimleri” alanında gerçekleştirdiği üstün nitelikli bilimsel çalışmaları ve Türkiye’de bilime yaptığı katkılar ile TÜBA-GEBİP Ödülü’ne layık görüldü.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ödülünü alan Doç. Dr. Sercan Karav, sadece ÇOMÜ ailesi için değil, aynı zamanda ülkemizin bilim dünyası için de önemli bir başarıya imza atmıştır. Bilimsel çalışmalarındaki yenilikçi yaklaşımları ve azmi, özellikle genç araştırmacılar için ilham kaynağı olmuştur.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Araştırma Dekanlığı ekibi ile birlikte törende yer alarak bu anlamlı başarıyı yerinde kutladı. Törende bir konuşma yapan Rektörümüz, “Üniversitemizin ulusal ve uluslararası alandaki başarısını bu tür ödüllerle taçlandırmak bizler için gurur kaynağıdır. Bu başarı, genç araştırmacılarımızın bilime ve teknolojiye olan ilgisini artırarak yeni projeler için cesaretlendirecektir” dedi.

Okumaya Devam Et

Bilim Teknoloji

Denizcilik Meslek Yüksekokulu Akredite Oldu

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Bölümü, Sualtı Teknolojisi programı akredite oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurulu, Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Çanakkale Bölge Liman Başkanlığından temsilcilerinin katıldığı denetlemede birinci sınıf dalgıç yeterlilik belgesinin alınabilmesi için de gerekli olan dalış takımları ve teçhizatlar yerinde görüldü.

Denetleme sonucunda akredite olan Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Bölümü, Sualtı Teknolojisi programı ile ilgili Denizcilik MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kuşku; “Bu süreçte emeği geçen Rektörümüz Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, kurumsal akreditasyondan sorumlu Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Dinçay Köksal ve tüm üniversite yönetim kadrolarımıza teşekkür ederim. Kurumsal aidiyetimizi güçlendirerek üniversitemizi daha yüksek bir çıtaya çıkartacağız. Eğitim ve öğretim kalitemiz buna bağlı olarak artacak. Hedefimiz Denizcilik MYO’yu ülkemizin alanında en iyi okullarından biri haline getirmek” dedi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR