Bizimle İletişime Geçin

Genel

Troia Savaşı Gerçekten Oldu mu?

Yayınlandı

-

Troia Savaşı’nın gerçekten olup olmadığı sorunu antik dönemden beri tartışılagelmektedir. Kimileri anlatılanların hayal ürünü olduğunu ileri sürmüş, kimileri İlyada’nın gerçek bir savaşı yansıttığına inanmış, kimileri ise ‘tarihsel bir arka plan’nın varlığından söz etmiştir. Bu tartışmalar özellikle M. Osman Korfmann’nın 1988 yılında başlattığı kazılar sonrasında daha da artmıştır. Troia’da kazı yapan tüm arkeologların hepsi, destanda anlatılan savaşın birebir aynısı olmasa da, kentte yapılan bir savaşın varlığına inanmışlardır. 1932-38 yılları arasında kazılar yapan Amerikalı Carl Blegen vardığı sonuç ise Troia VI’nın bir depremle yıkılmış olduğu, bu nedenle de Troia Savaş‘ı için aranan kentin Troia VIIa olacağıdır. Blegen sonuç olarak şunlar söylemektedir:

‘Günümüzdeki bilgiler ışığında, herkesin kabul ettiği bir krallık altında toplanan Akhalılar ya da Mykenlerin mütefikleri ile Troia halkı ve mütefikleri arasında tarihsel bir Troia Savaşı’nın olduğu konusunda artık kuşkular ortadan kalkmıştır’.

‘İlyada bir tarih kitabı değildir’ diyerek Homeros destanlarındaki tarihsel arka planı inkar ederek tartışmayı proveke edici bir alana çeken bazı eskiçağ tarihçilerinin yanısıra, I. Finley gibi kimi uzmanlar ise ‘Homeros’un Troia Savaşı’nı Grek Tunç Çağı tarihinden kovmak’ şiarıyla yayınlar yapmıştır.

Son dönemde ise konuyu olumlu bakan grupdaki kendi uzmanlık dallarında tanınmış ve kabul görmüş bilim adamlarının sayıları hızla artmıştır. Örneğin Uvo Hölscher, Rnald Hampe, Fritz Schachermeyer, Kurt Bittel Joachim Latacz, Manfred Korfmann vd. gibi. Bu grup böyle bir olayın tek başına uydurulamayacağını, yüzde yüz kanıtlanması imkansız olsa da tarihsel bir arka planın mutlak olması gerektiğine ‘inanmaktadırlar’.

Peki ama neden?

Yaşayan en önemli Homeros uzmanları arasında  kabul edilen J. Latacz’a göre Troia Savaşı,  İlyada’daki bilgilere göre Myken döneminin en dorukta olduğu zamana denk düşmektedir. Günümüze kadar elde edilen arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklar da bu tezi doğrular niteliktedir. Sürekli kuşaktan kuşağa aktarılarak ve heksametron (uyak kalıbı) düzenindeki dizelerle koruna gelmiş anılar, yaklaşık 450 ile 350 yıl arasındaki bir zaman diliminden, yani bazılarının olanaksız gördükleri ‘Karanlık Çağlardan’ dan geçerek Homeros’a ulaşmıştır. Zaten son dönemde ortaya çıkartılan arkeolojik buluntular da Son Tunç Çağı ve Demir Çağı arasında (yani Karanlık Çağlar olarak tanımlanan M.Ö. 1200’ler ve 900’ler arasında) öyle eskiden inanıldığı gibi tümden bir kopukluğun olmadığı, söz konusu bu dönemde görece bir kültürel devamlılığın varolduğu ile ilgili kuşkuları ortadan kaldırmıştır.

Latacz’a göre Troia Savaşı’nın özü filolojik verilere göre kesinlikle M.Ö. 1450’den sonra ve 11. yüzyıldan öncedir. Savaşın tarihsel özünün yüzde yüz bir kesinlikte ispatlanamayacağını, ancak destanların Myken krallıkları döneminde uzak Wilios’yu (Hitit metinlerinde Troia’nın ismi) konu alan bir tür fantastik öyküler olabileceği inancının geçersiz olduğunu,  çünkü son dönemdeki Hitit ve Mısır metinlerinde, Son Tunç Çağı’nda bu iki yer arasındaki güç kavgasında, politik-diplomatik ilişkilerin oldukça yoğun olduğunu gösteren bilgiler vardır.

Mykenler ve Hititler arasında olduğu sanılan bu savaş konusuna Troia ören yeri, bize bilgiler verebilir mi?

Bu sorunu açıklığa kavuşturmak için Troia’daki kalıntılara yöneldiğimizde,  ilk bakışta buluntuların bizleri ikna edebilmesi pek kolay gözükmüyor. Ancak kesin olarak bilinen bir şey var, o da Ege Tunç Çağı tarihleme sistemine göre, M. Ö. 1300-1250 ve 1200’lü yıllarda Troia’da meydana gelen en az iki tabribat evresinin olduğudur. Bu tahribatlar, Homeros Troia’sı olarak da tamımlanan Troia VI ve VIIa dönemlerinin şiddetli bir şekilde son bulduğuna işaret etmektedir. Troia VIIa döneminin ise kaybedilen bir savaş sonunda son bulduğu arkeologlar tarafındankabuledilmektedir. Blegen, bir depremle yıkılan Troia VI’dan sonra hemen Troia VIIa’nın kurulmaya başlandığınıkabuletmektedir. Ancak son dönemlerde ise TroiaVI’nın mutluka bir doğal felaket sonucunda yıkıldığı görüşünün doğru olmayabileceği, savaşa işaretedenbir kuşatmayla da yıkılmış olabileceği görüşü ileri sürülmektedir. Bu görüşü kabul edersek, o zaman neden silahlar, savaş izleri ve mezarlara rastlanılmadığı sorusuyla karşı karşıya kalmaktayız. Bu sorunya verilebilecek açıklama ise aşağı şehre ait bir savunma duvarının olduğudur. Aşağı şehir savunma duvarının amaçlarından en önemlisi kaledeki insanları o dönemin etkili silahları olan ok, sapan taşı ve savaş arabası gibi uzak menzilli silahlardan korumaktır. Yani kale ile aşağı şehir savunma duvarları arasında bir koruma alanı vardır.

Yeni dönem kazılarında Troia VI dönemi sonundaki yangın tabakasında yeteri kadar sapan taşı bulunmuştur. Hatta yine aynı yangın tabakasında savaş dönemlerinde olduğu gibi çok aceleyle gömülü bir kaç mezar ve de aşağı kenti çevreleyen bir savunma hendeği  de bulunmuştur. Sonuç olarak yeni dönem kazılarında Troia’nın Son Tunç Çağı döneminde ‘savaşların’ olduğuna dair yeni pekçok buluntu vardır.

Arkeolojik açıdan baktığımızda Troia kenti için yapılan bir savaşlar, yani ‘Troia Savaşları’ gerçek olaylardır.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kariyer

İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İŞKUR Gençlik Programı’na başvuruların ne zaman başlayacağını duyurdu. İŞKUR Gençlik Programı’nın detaylarına ilişkin soru üzerine Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu üniversitelerinde okuyan öğrencilere müjde verdiğini, İŞKUR Gençlik Programı ile İŞKUR’un gençlere sunduğu hizmetlerin tek bir platform altında birleştirildiğini belirtti. Üniversite öğrencilerine 15162 TL destek başvuru şartları ve tarihi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ile gündeme geldi. İŞKUR gençlik programı detayları özellikle üniversite öğrencileri tarafından merak ediliyor. Üniversite öğrencilerine ayda 5 gün katılana 5 bin 415 lira, 14 gün katılana 15 bin 162 lira destek verilecek yeni destek paketi duyuruldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ulusal İstihdam Stratejisi Tanıtım Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında milyonlarca genci sevindirecek müjdelere yer verdi. İŞKUR gençlik programı kapsamında üniversite öğrencileri bir yandan eğitimini sürdürürken kendilerini geliştirecek birçok alanda bu programa dahil olabilecek. Erdoğan konuşmasında “Programda toplam 1 milyon öğrencinin istifade etmesini hedefliyoruz.” dedi. Peki, İŞKUR gençlik programı nedir, kimler başvurabilir?

İşte İŞKUR gençlik programı detayları!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İŞKUR Gençlik Programı’na başvuruların başlama tarihini açıkladı. İŞKUR Gençlik Programı’nın detaylarına ilişkin soru üzerine Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu üniversitelerinde okuyan öğrencilere müjde verdiğini, İŞKUR Gençlik Programı ile İŞKUR’un gençlere sunduğu hizmetlerin tek bir platform altında birleştirildiğini belirtti. İŞKUR gençlik programı kapsamında üniversite öğrencilerine ayda 5 gün katılana 5 bin 415 lira, 14 gün katılana 15 bin 162 lira destek verilecek. Peki, İŞKUR gençlik programı nedir, ne zaman başlayacak, kimler başvurabilir?

İŞKUR GENÇLİK PROGRAMI NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İŞKUR Gençlik Programı’na başvuruların 1 hafta sonra başlayacağını bildirdi.

Bakan Işıkhan, “nöbetçi bakan” uygulaması kapsamında geldiği Meclis’te, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

İŞKUR Gençlik Programı’nın detaylarına ilişkin soru üzerine Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu üniversitelerinde okuyan öğrencilere müjde verdiğini, İŞKUR Gençlik Programı ile İŞKUR’un gençlere sunduğu hizmetlerin tek bir platform altında birleştirildiğini belirtti.

İŞKUR GENÇLİK PROGRAMI NEDİR, KİMLER BAŞVURABİLİR?

Gençlere üniversitede okudukları dönemde deneyim kazanmalarına katkı vereceklerini anlatan Işıkhan, “Cep harçlıklarına kısmen de olsa destek vereceğiz. Gençlerin istihdam piyasalarına girdiklerinde daha hazırlıkları olmaları için dersler vereceğiz. Mülakat teknikleri, CV hazırlama, iş arama motivasyonuyla ilgili dersler, halkla ilişkiler, finansal okuryazarlığı gibi temel dersleri bu eğitim döneminde vereceğiz.” diye konuştu.

Bakan Işıkhan, “tecrübe eksikliğinin” gençlerin çalışma hayatına katılmalarındaki en büyük bariyerlerden biri olduğuna dikkati çekerek, “Biz İŞKUR Gençlik Programı’yla bu bariyeri kaldırıyoruz. Üniversitede öğrencilerimiz okurken aynı zamanda üniversitelerde ve istedikleri alanlarda çalışabilecekler.” dedi.

İŞKUR Gençlik Platformu ya da İŞKUR Mobil Uygulaması üzerinden gençlerin programdan faydalanabileceğini vurgulayan Işıkhan, “Her üniversitenin kendi öğrencileri haftalık azami olarak 3 gün çalışabilecek. Programa katılan gençlerimize günlük 1083 lira ödeme yapacağız. Öğrencilerin programa ayda 5 gün katılmaları halinde yaklaşık 5 bin 415 lira, 14 gün çalışmaları halinde ise yaklaşık 15 bin 162 lira gelir desteği vereceğiz. Program süresince öğrencilerimize kısa vadeli sigorta primlerini işveren olarak biz yatıracağız. Programımıza ilişkin tüm ayrıntılara gençlerimiz, ‘genclik.iskur.gov.tr’ adresinden ulaşabilirler.” ifadelerini kullandı.

Programın gençler için hayırlı olmasını dileyen Işıkhan, kontenjanların gençlerin taleplerine göre artırılabileceğini söyledi.

Bakan Işıkhan, İŞKUR Gençlik Programı’na hane geliri 3 asgari ücretin altında olan öğrencilerin başvurabileceğini belirterek, “Gençlerimiz 1 hafta sonra da programa başvuruda bulunabilecek.” diye konuştu.

Program ile gençlere önemli bir fırsat sunacaklarının altını çizen Işıkhan, rektörlerin programa yoğun ilgisinin olduğunu kaydetti.

Kaynak: hürriyet.com.tr

Okumaya Devam Et

Genel

Çanakkale’de 2025 Trakya Kariyer Fuarı Hazırlık Çalıştayı Düzenlendi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda ve Çanakkale Valiliği himayelerinde, 17-18 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın” hazırlık çalıştayı yapıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan çalıştaya; Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Edirne Valisi Yunus Sezer, Tekirdağ Valisi Recep Soyutürk, Kırklareli Valisi Uğur Turan, Balıkesir Vali Yardımcısı  Mustafa İlhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Emniyet Müdürü Kenan Kurt, Sahil Güvenlik Batı Marmara Grup Komutanı Kıdemli Binbaşı Orhan Öğrenci, Çanakkale İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Alper Selvi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.  Mustafa Hatipler, Kırklareli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meryem Çamur Demir, 2025 Trakya Kariyer Fuar Koordinatörü Doç. Dr. Ünzüle Kurt, Kurum ve Kuruluş Müdürleri, STK Temsilcileri ile ÇOMÜ’nün akademik ve idari yöneticileri katıldı.

2025 Trakya Kariyer Fuar Koordinatörü Doç. Dr. Ünzüle Kurt, 17-18 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan”2025 Trakya Kariyer Fuarı ile ilgili yapılan çalışmaları anlatan bir sunum gerçekleştirdi.

2025 Trakya Kariyer Fuarı’na Ev Sahipliği Yapmanın Heyecanını Yaşıyoruz

“Üniversite olarak bölgesel iş birliklerini güçlendirerek öğrencilerimizi ve mezunlarımızı iş dünyasıyla buluşturma fırsatını sağlamak amacıyla bu fuara ev sahipliği yapmaktan heyecan duyuyoruz” diyerek başladığı konuşmasında ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:  “Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Koordinatörlüğü’nde ‘Yetenek Her Yerde’ temasıyla hayata geçirilen bölgesel kariyer fuarları; üniversite, sanayi, kamu kurum ve kuruluşları iş birliklerini güçlendiren, özellikle gençlerimize kariyer fırsatı sunan ve bölgemizin kalkınmasına katkı sağlayan çok değerli organizasyonlardır. Bugün burada Çanakkale Valiliğimizin, Trakya, Tekirdağ, Namık Kemal, Kırklareli ve Bandırma Onyedi Eylül gibi paydaş üniversitelerimizin desteği ayrıca Çanakkale Belediyesi ve diğer belediyelerimizin de katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz fikir alışverişleriyle, şüphesiz ki Trakya Kariyer Fuarı 2025 başarılı ve verimli geçecek.”

Gençlerimizin Kariyer Yolculuklarına Rehberlik Edecek

Öğrenci ve mezunların sektör buluşması için çok önemli bir fuar olduğunu söyleyen Rektör Erenoğlu, “Öğrenci ve mezunlarımızın sektör temsilcileriyle doğrudan temas kuracağı, iş ve staj olanaklarını değerlendirebileceği, girişimcilik fırsatlarını keşfedebileceği bu fuarımız, geleceğin yetkin bireylerini yetiştirebilmek adına hepimizin ortak sorumluluğunun doğal birer parçası olacaktır. Aynı zamanda bölgesel kalkınma ve istihdam politikalarına yol göstermek açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Bugün burada bulunan kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin değerli katkılarıyla gençlerimizin kariyer yolculuklarına, rehberlik edilecek; Trakya ve Güney Marmara Bölgesinin ekonomik ve akademik dinamiklerinin daha da güçlendirilmesi sağlanmış olacaktır. Çalıştayımızın üniversite-sanayi iş birliği alanında somut çıktılar ve 2025 Trakya Kariyer Fuarı’na güçlü bir vizyon kazandırmasını temenni ediyorum” dedi.

Çanakkale Belediyesi Başkanı Muharrem Erkek, yerel yönetimler olarak fuara ellerinden gelen katkıyı sunacaklarını ve gençler için bu tür organizasyonların bir fırsat olduğunu söyleyerek “Fuarın bölgesel kalkınmaya ciddi katkılar sunacağına yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin 20 yılı aşkın bir süredir istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü belirten Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ise şunları söyledi:

“Ekonomideki büyüme nüfus artış hızıyla mukayese edildiğinde net bir büyümeye tekabül ediyor. Bu Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında son derece önemli bir gelişme. Ekonominin büyümesi yatırım demektir. İstihdam demek üretim demektir. Burada iki temel problemle karşılaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi iş gücü piyasasına girmek isteyen gençlerin kaygıları; özellikle üniversitede okuyan gençlerin mezuniyet sonrası işe girme konusundaki stresi. İkincisi ise büyüyen ekonomide özel sektörün arzu ettiği nitelikte eleman temini.

“İş Gücü Piyasasına Katılmak İsteyen Gençler İçin Son Derece Verimli Bir Etkinlik”

Türkiye bu iki stres kaynağını başarılı bir şekilde yönetmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin başarılı bir şekilde başlatmış olduğu bu kariyer fuarını ben bu cepheden okuyorum. Ülkemizde iş gücü piyasasına katılmak isteyen gençler için son derece verimli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, staj konusunda da Türkiye’de gençlerin önünü açıyor. Bütün bunlar toparlandığında gençlerimizin kendilerini iyi yetiştirmeleri, geleceğe hazırlamaları ve mezuniyetlerinden sonra da bu yeteneklerinin ve bilgilerinin karşılığı olarak bir istihdam imkanına kavuşacakları güvencesini, ümidini vermektir.

“Gençlerimiz, Hangi Kapıların Onlar İçin Açılabileceğini Daha Somut Şekilde Gözlemleyecek” 

Bu fuar vesilesiyle gençlerimiz kamu ve özel sektör ayrıca sivil toplum dünyasıyla alanlarında bir araya geldiklerinde önlerinde hangi fırsatların olduğunu, hangi kapıların onlar için açılabileceğini daha somut olarak gözlemlemiş ve bilgi edinmiş olacaklar. Bu fuarın en önemli çıktısının bu olduğunu düşünüyorum. Üniversiteler; sadece bilgi aktaran yerler değil, malumunuz, onlar gençlerimizi geleceğe hazırlayan, birçok alanda yeteneklerini geliştirmeleri için fırsatlar sunan yerler. Bu çerçevede ÇOMÜ’de bölgemizdeki diğer üniversitelerle beraber gençlerimize bu manada önemli destekler veriyor.”

Her bir gence iş fırsatı sunmaları gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, “Devlet olarak, ‘Yetenek yönetimi yapacağız’ dediğimiz de sadece İstanbul’da, Ankara’da, ismi çok bilinen üniversitelerden mezun olanları kastetmedik. ‘Madem memleketin 81 ili var’ dedik, buralarda üniversite açtık, o zaman her bir gence fırsat sunmamız lazım. Devlet olmak bunu gerektiriyor. Aslında devletin hayat boyu vatandaşına hizmet sunarken fırsat eşitliliğine dikkat etmesi gerekiyor. Kimin hangi şartlarda üniversite sınavına girdiğini bilmiyoruz. Aynı ekonomik düzeyden gelseler bile sosyolojik yapıları farklı ailelerden geliyorlar. Dolayısıyla devlet olarak biz herkese imkânlarımızı fırsat eşitliği çerçevesinde sunmak zorundayız. Yetenek yönetiminin birinci kuralı budur” şeklinde konuştu.

“İllerin Gördüğü En Büyük Organizasyon Bölgesel Kariyer Fuarı”

Bölgesel Kariyer Fuarları’nın yapıldığı illerin istihdama katkı verdiğine, işsizlik başvurusu oranının düştüğüne, iş kurma potansiyelinin artırdığına ve ihracata katkı sağladığına dikkat çeken Doç. Dr. Atay, Bölgesel Kariyer Fuarları’nın, o şehrin gördüğü en büyük organizasyon olduğunun altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bu organizasyonların merak edilen tarafı “Bu ne işe yarıyor?”, “Bir işe yarıyor mu?” sorusu. Burada Yetenek Kapısı diye bir sistem işliyor ve yaptığımız her türlü faaliyeti bu sistem üzerinden görebiliyoruz. Onu da analiz ettiğimiz zaman ortaya şöyle bir gerçek çıkıyor; Bölgesel Kariyer Fuarları yapıldığı illerde istihdama katkı veriyor. İşsizlik başvurusu oranı düşüyor. İş kurma potansiyeli artıyor. İhracata katkı verdiğini görüyoruz. Bu dört parametrede Bölgesel Kariyer Fuarları’nın yapıldığı illerimizde bir artış oluyor. Bu bizim için çok sevindirici. Ayrıca çocukların farkındalıklarının gelişmesine, o bölgedeki KOBİ’lerin ya da yeni girişimlerin nitelikli insana ulaşmasına katkı sağlıyor. Hatta o ilin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına katkı veriyor.”

Açılış konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ve Kariyer Planlama Daire Başkanı Dr. Savaş Ceylan “Erken Dönem Kariyer Ekosistemi (EDKE)” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Program, makam ziyaretlerinin ardından fuar alanının incelenmesi ile son buldu.

 

Okumaya Devam Et

Üniversiteler

ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, (ÇOMÜ) eğitim öğretim süreçlerinde kalitesini her geçen gün geliştirerek öğrencilerine daha iyi hizmet vermeye devam ediyor.

20 Aralık 2024 tarihinde yapılan 48’inci Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi  (TYÇ)  Kurulu toplantısında alınan kararlar doğrultusunda kalite güvence ölçütlerini sağlayan ÇOMÜ’nün program akreditasyonuna sahip 17 lisans programı daha yükseköğretim mezuniyet belgelerinde TYÇ Logosu kullanamaya hak kazandı.

17 lisans programının daha TYÇ Logosu kullanım hakkı elde etmesiyle birlikte ÇOMÜ’de 2025 yılı itibariyle mezuniyet belgelerinde TYÇ Logosu kullanacak olan akademik birim sayısı 6’ya, akredite program sayısı ise 21’e yükseldi.

Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ), Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (AYÇ) ile uyumlu tasarlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından yürütülen, tüm kademelerdeki mesleki, genel ve akademik eğitim programları ile diğer öğrenme yollarıyla kazanılan tüm yeterliliklerin esaslarını sekiz seviyede sınıflandıran ulusal yeterlilik çerçevesidir.

TYÇ Kurulu tarafından TYÇ’ye uygun bulunan kalite güvencesini sağlamış yükseköğretim programlarına; mezunlarının diploma eklerinde, transkript ve mezun belgelerinde TYÇ logosu kullanma hakkı tanınır. Mezuniyet Belgelerinde TYÇ logosunun bulunması, ilgili programın kalite güvence süreçlerinin etkin bir şekilde işletildiğini göstermekte birlikte, mezunlarının yurtiçinde ve yurtdışında eğitim ve istihdam piyasasında yüksek nitelikleri ile öne çıkmasına katkı sağlamaktadır.1

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR