Bizimle İletişime Geçin

Genel

18 Mart Gelmiş Neyinize?

Yayınlandı

-

Pazar akşamı 18 Mart şehitlerimizi anmak için Fener Alayı yürüyüşüne katıldım. Aslında yürüyüşün başlangıç yeri olan Cumhuriyet Meydanı’na gelmeden olacakları tahmin ediyordum. Yürüyüşe katılan bazı dernekler bu anma yürüyüşünü kuyruk acılarını bastırmaya alet edeceklerdi. Dediğim gibi de oldu. Çanakkale şehitleriyle, Çanakkale Savaşı başarısıyla hiçbir alakası olmayan siyasi sloganlar birbiri ardına sıralandı. Zaten bu zihniyetten farklı bir şey beklemiyordum ama hani ‘’Allah’tan umut kesilmez’ durumu vardır ya… Aslında ben bu yazıyı yürüyüş öncesinde de yazabilirdim; çünkü perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Nedendir bilemiyorum ama bu insanlara kızmıyorum, kızamıyorum. Lanet olsun içimdeki şu insan sevgine! Acıyorum, düşene tekme atamadığım gibi, idam sehpasındaki bir mahkûma son isteğini sorar gibi acıyorum…

18 Mart gelmiş neyinize? Vesayet elden gitti gidiyor, asker halka yöneldi yöneleli darbe yapmaz oldu, yapmaya çalışanlar Silivri’ye hapsoldu, gençlik Süpermen masalına inanmaz oldu. Bir yaşlının el ayaktan çekilip istediklerini yapamaması durumudur bu. Yaşlı, o bayram gününü görse bile ”Bayram gelmiş neyime? ” diyerek sitem eder. Eli ayağı tutmaz, artık itibar görmez olmuştur. Ve en güzel günlerde, bayram günlerinde, bahar günlerinde bile sürekli durumundan yakınır, yapamadıklarından şikâyetçi olur. İşte bu zihniyette ”18 Mart gelmiş neyimize? ” diyor. Çünkü halkın desteğini alamadan bir avuç insanla tüm Türkiye’yi diktayla yönetme günleri çoktan geçmiştir artık… 250 bin şehidi ‘’Türkiye laiktir, laik kalacak’’ sloganıyla anan ulviler, emin olun 250 bin şehidin bir tanesi bile laiklik uğrunda canını feda etmedi; emin olun ki bu ülkeye laiklik getirilirken bir kişiye bile sorulmadı. Âmâ laiklik gerçek manasıyla yaşandığında laiklik olacaktır. Sizin sonradan içini boşaltıp kendi amaçlarınız doğrultusunda uydurduğunuz manayı içine tıkıştırdığınız laiklik şu günlerde sizin gibi bir avuç insan tarafından seslendirilmektedir. Ne kadar zıt, farklı görüşleri benimsemiş olsak da her şeye rağmen aynı bayrak altında yaşıyoruz, yaşamak zorundayız. Çünkü bayrağımız ortak, bu bayrak hepimizin bayrağı olmaya devam edecektir. Hani evlenen çiftler olur, sonradan anlaşamazlar da ayrılmak isterler fakat çocukları için bir arada olmaya devam ederler. İşte bayrakta bu ülkenin çocuğudur. İnsanlarımızı her türlü farklı renge, her türlü zıtlığa rağmen yine de beraber olmalarını sağlayan çocuktur o.

Son olarak : ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” diye bağıran kızlarımız…Bu ülke yasalarına göre kadınlar askerlik yapamıyor. Âmâ cepheye mermi taşıyıp, yemek falan yaparız diyorsanız yazık olur o ojeli parmaklarınıza…’’Allah Allah’’ diyerek düşmanla çarpışan dedelerimizin ‘’Allah Allah aman sabahlar olmasın’’ diyen torunlarıyız. Sonumuz hayrolsun hanımlar ve beyler…

 

Okumaya Devam Et
Yorumlar

25 Yorum

  1. olcayto

    19 Mart 2012 at 11:06

    sana bu sitede yorum yazdıran da kabahat..yazdıklarını al ve çanakkale gibi değerli bu şehirden hemen git..burda yaşamayı haketmek lazım

  2. Muhammed Demirci

    19 Mart 2012 at 12:34

    Sevgili arkadaşım!
    Bir yazın da neden genç şairler yazarlar yetişmiyor diye yakarıyorsun. Gayet lakayıt ve gayriciddi yazıyorsun. Eyvallah…
    Senin şeklin senin stilin onu eleştiremem. Fakat bence sen ne demek istediğini ne anlatmak istediğini kendin de bilmiyorsun. Veya tabiri caiz ise sen kimi eleştireceğini bile bilmiyorsun. Ak dediğine kendin kara diyorsun. Kara dediğine gene kendin ak diyorsun. Bence yazar olmak için yazı yazmak için kimseyi karalamaya gerek yok. Sen düşünceni, fikrini tam olarak okuyucuya sun bir kısım seni illa okuyacaktır, kabul edecektir. Zaten bizim ülkemizde bir fikri herkes kabul edebilseydi fesatlık olmasaydı şu an dünyaya hükmediyor olurduk 😉 Ama bu iş ikili oynayarak olmaz!

    Çok doğru söylemişsin takdir ettim söz konusu 18 Mart ÇANAKKALE ZAFERİ olduğunda siyasetten uzaklaşılmalı ve kardeşlik, vatan konuşulmalı ki dedelerimiz zamanında bunu yaşadığımız topraklarda Akif’in deyimi ile ” 7 Düvel’e ” gösterdi.

    Sen kızlarımıza laf atmaya çalışmışsın!
    Bizim bütünlüğümüzü birliğimizi bölmeye kimsenin gücü yetmez de gel gelelim senin lafına cevap olarak şöyle bir örnek vereyim.
    Allah korusun ülkemizde bundan 97 yıl önceki olaylar tekrar cereyan etse neler olur anlatayım.
    1- Şu an dışarıda onun bunun mandası olan kardeşlerimiz var ya sağda solda amaçsız işler peşinde koşanlar.Onlar gerçeğin farkına varır dedelerimizin atalarımızın yaptığının aynısını tekrar yapar canımız pahasına ülkemizin bütünlüğünü hep birlikte ayrım gözetmeden koruruz!
    2- Kitap açıp okuduysan 97 sene önce de senin askerlik yapamıyor dediğin kadınlarımız kızlarımız cephede su, ekmek taşımışlardır. Hatta daha çarpıcı olanı gerektiği zaman silahı süngüyü eline alıp gavuru, o serinlemek rahatlamak için kenarında köşesinde çay içtiğin sohbet ettiğin Çanakkale Boğazı’na dökmüştür. Canı pahasına!
    Öyle bir şey olsa gene kadınlarımız Türk Kadının cesaretini dünyaya gösterir. Hatta senden benden de daha iyi yapar o işi 😉
    3- Bir Mustafa Kemal çıkmaz belki bizim zamanımızda ama vatan aşkıyla yanıp tutuşan milyonlarca gencimiz bir beden olur MUSTAFA KEMAL OLUR!
    4- Laikliğin ne olduğunu sana burada anlatmayacağım. Zaten birileri anlatabilseydi bazı şeyleri bu durumda olmazdık.

    Yani uzun lafın kısası 3-5 kişiyi örnek alıp herkesi yargılama! Pireye kızıp yorgan yakan milletiz. Kurunun yanın da yaşı yakan milletiz. Bence her şeyle espri yap yazılarında fakat söz konusu Vatan, Millet, Bayrak, Din olduğunda değerlerimize dil uzatma.
    TEŞEKKÜRLER!!

    • ERTUĞRUL OSMAN

      20 Mart 2012 at 12:08

      UZUNCA YAZAN ARKADAŞ ÇANAKKALE SAVAŞINDA İMANLI MÜSLÜMANLAR SAVAŞTI SENİN GİBİLER DEĞİL SENSİN MANDA RUS MANDASI HEMDE HADİ GİT İŞİNE BU MİLLET UYANDI BOŞUNA ZIRVALAMA

  3. Kubilay FELEK

    19 Mart 2012 at 22:17

    Cevap vermekle vermemek arasında kararsız kaldım ama şunları söylemek isterim:
    Birincisi,yazılarımda nasıl bir üslup kullanacağımı ben belirlerim;okuyup okumamayı ise okuyucu belirler.

    İkincisi,3-5 kişiyi örnek alarak herkesi yargılamıyorum.Gençliğimizin bir bölümü doğru yoldayken bir bölümü gerçekten amaçsız,davasız bir yaşam sürüyor.Ben bütün gençliği aynı kefeye koymadım.Yazılarımı okuduysanız Atatürkçüler ile kemalistleri aynı çatı altında birleştirmediğimi,Atatürkçü olmadığımı fakat bu görüşe saygı duyduğumu belirtmiştim.

    Üçüncüsü,kızlara laf atmak gibi bir serseriliğim yoktur.Sokakta,caddede gezerseniz amaçsız,davasız bir yaşam süren gençlerimizin bir bölümünün kızlarımıza nasıl laf attığına şahit olursunuz.Ben sadece espirili bir iğnelemede bulundum.

    Dördüncüsü,evet kadınlar askerlik yapamıyor diyerek bazı kız arkadaşlarımızın ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözüne atıfta bulundum.Şunu belirtmek isterim ki o cepheye mermi taşıyan annelerimiz asker değildi.Savaşta sadece askerle kazanılmaz.Askerimize yardım eden ve 2. bir ordumuz olan kadınlarımız vardı.

    Beşincisi,evet Mustafa Kemal gerçekten büyük bir komutandı fakat bazı çevrelerin Mustafa Kemal olmasaydı sen bu dünyada olmazdın,bu ülkede yaşayamazdın gibi süperman masallarından sıkıldım artık.Bu savaşı biz hep beraber kazandık,evet Mustafa Kemal’in bu başarıdaki payı belki çok daha büyüktür fakat bu ülke tek bir kişiyle kurtarılmadı ve kurulmadı.

    Laikliğinde ne olduğunu ben yeterince biliyorum.Sizde biliyorsanız ne mutlu.Saygılar…

    • Muhammed Demirci

      20 Mart 2012 at 09:32

      Sevgili kardeşim haklısın kendin belirlersin ama sen ufacık eleştirilere bile açık değilsin…

      Kızlara laf attın derken serserilik babında yolda giderken attığın laf anlamında söylemedim yazındaki ithamdan yola çıkarak söyledim. Bizim kadınımız güçlüdür korkusuzdur cesurdur bunu hep gösterdiler hep gösterecekler.

      Gözden kaçırdığınız veya kaçırtmaya uğraşanların başardığı bir nokta var. Evet çok haklısın binlerce şehit binlerce gazi binlerce kayıp var butun milletimiz aç susuz savaştı sıkılmış olabilirsin belki ama onlar olmasaydı su an olmazdık en azından sen ben bukadar rahat fikirilerimizi sunamazdık birbirimize. Ama göz ardı edilen konu onların bizim su an oldugumuz gibi ayrışmaması hep bir el bir göz bir düşünce olmaları. Umarım anlatabilmişimdir uzun yazıp sıkmakda ıstemıyorum.Ve dostum Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmemek, saygı göstermemek, ona hakarette bulunmak gibi bir lüksü Türkiye Cumhuriyeti Devletinde OLAMAZ!! Ve hepimiz Atatürk Milliyetçiliğine bağlı kalmak zorundayız. (Bknz: 1982 Anayasası Madde 2-3.)

    • deren

      20 Mart 2012 at 10:37

      Kubilay Felek ne yiyip ne içtiğini bize söyle de onlardan uzak duralım, tüketmeyelim.

    • belirsiz

      16 Nisan 2012 at 02:55

      neden atatürkçü değilsin o görüşte değilsin ben sana söyleyyim mi kardeşim..sende amaçsız emelsiz o bahsettiğin türk gençliğinden bi farkın yok.. çünkü içki içiyor diye sen onun görüşünde değilsin.. eğer bu yüzden değilse bende en adi şerefsizim bu kadr söylüyorum sana.. dorf bu yüzden atatürkçü değğilsin.. mustafa kemalim başta ve diğer o insanlar olmasaydı sen şu an ezan sesi yerine kilisede çan sesleri duyacak olacaktın.. o zaman ben görecektim seni..sana kızmıyorum kızamıyorum bile.. çünkü en baş kendin objektif değilsin..kendin emellerine ulaşamamış sağ solda gezen o amaçsız gençlik dediğin gençliğin en başlarından birisin.. NEYZEN TEFFİK den son bi sözle bitiriyorum..İŞGALDEKİ HALİ SAKIN UNUTMA
      ATATÜRK E DİL UZATMA SEBEBSİZ..
      SEN ANANDAN GENE ÇIKARDIN AMMA
      BABAN KİMDİ BİLEMEZDİN…. DİYOR NEYZEN TEFFİK.. SAYGILAR..NOT:(doğru söylediğin yazdıpın yanlarında mevcut hakkını yiyemem)

  4. Kubilay FELEK

    20 Mart 2012 at 11:58

    Sayın Deren, tahammülsüzlüğünüzü saygıyla karşılıyorum.Bu tür cümleler, bu yolda devam etmem için bana güç veriyor.Tüm topluma yaranmak gibi bir kaygım olmadığı için böyle tepkileri çok olağan karşılıyorum.Bu günlerde diyetteyim fazla bir şey yemiyorum.Yaza kadar kilo verip plajda göbeksiz gezmeliyim.Size de bol bol balık tüketmenizi tavsiye ederim.

  5. tinerci

    20 Mart 2012 at 12:49

    Yazını okuyunca sesli güldüm yazık olmus doğru yol demişsin ya umarım o doğru dediğin yol kötü yol çıkmaz da kirlenmezsin zira yeterince kirlettiler bu vatanı ve senin gibi gencecik zihinleri zehirldiler.Ayrıca hiç bir kız kardeşim ojesinden utanmaz cephede Allah Allah diye bağrırız,yürüyüşte Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye bağırdığımız gibi.Sen devam et yazmaya yalnız dikkat et diyetten olmasın bu yazdıkların,kan şekerine falan sahip çık mazallah.Saygılar geçmiş olsun.

  6. Elhamdülillah

    20 Mart 2012 at 13:36

    Savaştan 20 – 25 yıl önce Abdülhamitin geleceği görmesi sayesinde Boğazın her iki tarafına da Topçu bataryaları Tabyalar yaptırılmış ve bu tabyalara Parası verilerek Alman kruup topları satın alınmıştır. bu toplar çanakkale deniz savaşının kazanılmasında büyük etkisi olmuştur.

    Ayrıca çanakkale kara savaşında bir çok alman ve avusturyalı subay astsubay çanakkalede savaşmıştır. Alman ve avusturyalı askerler genelde normal top bataryalarında yada obüs top bataryalarında kendi getirdikleri topları kullanarak savaşa iştirak etmişlerdir. savaş sırasında 200 civarında alman asker de bizim yanımızda savaşırken ölmüşlerdir.

    Ayrıca Atatürkün anafartalar cephesinde dehasıyla ön plana çımış, 19. tümen konutanıyken ANafartalar grup (kolordu) komutanlığına getirilmiştir.
    birileri çıkıp Atatürk kimdi? çanakkalede rütbesi neydi? çanakkalede ne yaptı ki? gibi küçümseyici aşağılayıcı tavırlar sergilemektedir.

    Unutmayın ki Mustafa kemal olmasaydı şimdi o alnınızı koyduğunuz secdeye alınızı koyamazdınız.
    başbakanımız bile atatürkün dehasını kabul ederken bazı ahmakların hala Atatürkü karalamak istemesinin sebebi vardır Muhakkak !!!

    • belirsiz

      16 Nisan 2012 at 02:58

      sebeb i yoktur aga sebeb i yoktur.. karalanacak yönü olsa çoktan yaparlardı onu çoktan.. bi an bile bekletmeden.. ERMENİ SOYKIRIMI VAR DİYOR FRANSA.. SADECE HAVLIYOR UZAKTAN ISIRMIYOR..NEDEN ÇÜNKÜ ÖYLE Bİ SOYKIRIM YOK..OLSA ŞİMDİYE ÇOKTAN DAĞITMIŞLARDI BİZİ.. BUNLAR DA O MİSAL.. KARALAYACAK Bİ SEBEBLERİ YOK..

  7. Kubilay FELEK

    20 Mart 2012 at 22:04

    Tinerci arkadaşımıza cevap vermeyerek onu üstün zekasıyla ve kendi doğru yoluyla başbaşa bırakıyorum.İleride belki onun siyasi düşüncesinde olup ani bir zeka fışkırmasına maruz kalırsam cevap veririm inşallah. Yalnız belirtmek istediğim bir nokta var.Atatürk’le ilgili sözlerimin çarpıtılmasını saçma buluyorum.Mustafa Kemal’in büyük bir komutan olduğunu ilkokul bilgilerimle değil kendi araştırmalarımla biliyorum.Fakat Atatürk’ü eleştirmek başka bir şey, şahsına, ailesine hakaret etmek başka bir şeydir.

  8. a.ahmet

    20 Mart 2012 at 23:12

    Çok sert yazıyorsun Kubilay çok sert. Senin bir yazar olarak insanları vatanperverliğe davet etmen lazımken bu olmamış. Ojeli de olacak başı kapalı kot giyen makyajlı da, herkes olmalı ki; kim vatan için var kim vatana karşı bilelim. Zaten ülke gündemi ortada. Çıkalımki meydana kimler saflarda görelim. Sonra arkadan yemeyelim kurşunu. Bir lisans öğrencisine göre akıcı bir kalemin var seni kutluyorum.

  9. Kubilay FELEK

    21 Mart 2012 at 00:02

    Eleştirileriniz için teşekkür ederim.Haklısınızdır,kimi zaman sert cümleler kuruyorum,alaycı bir üslup tercih ediyorum ama bu bir etkiye tepki meselesidir.Bana, ciddiye alınmayacak eleştiriler yöneltenlere karşı sert veya alaycı bir üslup benimsiyorum.Tüm topluma yaranmak gibi bir kaygım olmadığını ve bu vazifenin de haddime olmadığının bilincindeyim.Kimsenin saçına,ojesine,giysisine karışacak değilim.Eğer öyle bir niyetim olsaydı kendimi modacılık konusunda geliştirirdim.Küçük bir espriyi kaldıramayacak kadar duyarlıyız bu konuda.Keşke bu duyarlılığımızı başka meseleler içinde gösterebilsek.Benim annemin,kız kardeşimin başı açıktır ve babam ordu emeklisidir.Ailemle her zaman gurur duyarım.Arkadaşlarım arasında da benimle zıt siyasi fikirlere sahip dostlarım vardır.ADD üyesi arkadaşlarım da vardır.Bir insanla ahbaplık kurarken en son baktığım özelliği siyasi görüşüdür.Ben sadece görüşlerime saygı duyulmasını,yapılan eleştirilerinde sizin yaptığın eleştiri gibi mantıklı ve gerçekçi olmasını istiyorum.Saygılar…

  10. Haluk Bilgin

    21 Mart 2012 at 00:14

    Sanadamı çanakkale yi germe görevi verdiler kardeşim..Nerelisin sen kimlerdensinde çanakkale yi eleştiriyorsun.Çanakkale haklı demokrattır evet her türlü eleştiriyi tolore etmeyide bilir ama onunda bir sınırı var.Üstelik kalkmışsın dünyaya bedel bir direnişi bir zaferi o küçük beyninle kendi siyasi düşüncelerine çevirmeye çalışıyorsun..Laiklik cumhuriyetin temelidir sen kalkmışsın laiklik için savaşılmadı diyorsun.kimseye sorulmadı diyorsun tarih bilgin nedir senin kardeşim ?? Laik türkiye cumhuriyetini savaşı kazanlar kurdular ha ama senin hizmet ettiğin zihniyet o esnada ingiltereye üstelik ingiliz gemileriyle
    kaçma telaşındaydı orasıda ayrı.Sen ve senin gibilerin en büyük hazımsızlığı olarak kalmakay devam edecek Çanakkale zaferi istediğiniz kadar çarpıtın ..

    • Mithat

      21 Mart 2012 at 01:05

      Canakkale savaşına da laikligi soktunuz ya daha ne diyeyim. Elinizden gelse 1. Dünya savaşına laikligi kurtarmak için girdik diyeceksiniz. Buna bilimde andığının olmak denir, avam ise kel alaka der

    • Güldürdünüz beni

      21 Mart 2012 at 12:39

      Yuh, fransızın laikliğini Çanakkale savaşının amacı yaptınız, orda şehit olan Türk evlatları laik değildi, aksine elinde kuran dilinde dua kalbinde imanla şehit oldular, öbür tarafta anlatırsınız laikliğinizi artık, biz anlayamadık maalesef.

    • Muhammed Demirci

      21 Mart 2012 at 22:08

      Çanakkale!! =) Ah be Atam nasıl döktüyseniz denize bu soysuzları torunları hala daha sizinle uğraşmakta ve böylelerini gördükçe size saygım her gecen gün daha fazla artıyor. Fikir çatışabilir insanlar arasında ama fikrini bilmeyenler laf salatası yapıp bilgili fikir fışkırığı yaratmaya çalışarak lekelemelere çalışırlar. Fikirsizlerle ise tartışmaya girmek zaman kaybından başka bir şey değildir 😉 Bir zamanlar gazetelere ilan veriyolardı ” Yetiştirilmek Üzere Amerikan Ajanları Aranıyor” diye =) buralarda harcanmasın bilgili, zeki, araştırmayı çok seven arkadaşlarımız. Hee birde Robert Kolejinde bedava eğitim de promosyonmuş ona göre ;))

  11. çanakkale li

    21 Mart 2012 at 00:15

    Kubilay adınıda değiştir kardeşim sen..Hangi bölümde okuyorsun..

  12. Felsefeci

    21 Mart 2012 at 03:53

    Tarihtir kesin : ))))

  13. demerol

    21 Mart 2012 at 12:12

    ay ben seviyorum bu çocuğu. bunun yazılarını okumadan güne başlayamıyorum yahu.

    herhangi bir uzvuma kalem verin herhalde bundan daha anlamlı şeyler çıkarabilir.

  14. aslı

    22 Mart 2012 at 11:55

    Ne kadar boş beleş konuşuyorsunuz.Söyleyecek sözünüz vardı da kalemi eline alıp yazmak mı zor geldi.Anca atıp tutun iki satırı bir araya getirmekten aciz insanlar böğle saldırır.İşinize gelmeyen bir şey varsa hatta adam gibi bir fikriniz varsa hodri meydan alın elinize kalemi adam gibi yazında bizde bilgi sahibi olalım.yoksa boş tenekeden çok ses çıkar bunu da herkes iyi bilir.

    • Muhammed Demirci

      23 Mart 2012 at 08:32

      aslı hanım oyle bır konustunuz kı buyurun sizde yazında sizi eleştirme şerefine nail olalaım!

  15. Esra Kurak

    24 Mart 2012 at 03:04

    Herkes yarasının olduğu kadar gocunur.
    Hiçbir ağızın torbası yok, büzemiyoruz.
    Kubilay doğru konuşuyor ki bu kadar eleştiriliyor. Arkandayım arkadaşım.

  16. belirsiz

    16 Nisan 2012 at 03:00

    VATAN ONA YAPILAN HİZMETLE ÖLÇÜLÜR.(KEMAL ATATÜRK). SAĞA SOLA YAPILAN ATIFLARLA DEĞİL.. ÜSTÜNE LAF VAR MI BUNUN

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR