Eminim ki birçoğunuz hatırlıyordur. Bundan 3-4 sene evvel televizyonlarda oynayan bir kola firmasının reklamında, kolayı içen ergensi yaratık Aysun Kayacı ile öpüşme doyumuna ulaşıyordu. Bu reklam filminden çok etkilenip hemen marketten aynı firmanın kolasını alıp içen bir başka ergensi yaratığımız umduğunu bulamayıp kola firmasına dava açmış ve tüm haber bültenlerine konu olmuştu. Gencimiz ‘’Kolayı içtim, hani nerede Aysun! ‘’ diye sitem ederek tüm Türkiye’yi yasa boğmuştu… Aslında bu haberde çokta komik bir mevzu yoktu. Kola firması ürününü daha hızlı ve daha fazla satabilmek için kadını yem olarak kullanmış bu yeme düşen bir sazanda komik sayılabilecek ama bir o kadar haklı olan davasını dile getirmişti.
Peki, şimdi ki reklamlarımızın durumu nasıl? Reklamlarda ürün tanıtılıyor mu yoksa tüketicinin cinsel zaaflarından yararlanılarak ürün bir şekilde yutturulmaya mı çalışılıyor? Hadi kozmetik firmalarının reklamlarını anladık, kadınların kullandığı ürünlerin reklamlarından bal reklamlarında ki gibi saçma sapan bir tanıtım filmi beklemiyoruz.(Bir değil, iki değil, üç hiç değil, tam tamına dört adet ruj sadece 100 lira falan, komik olurdu…) Peki, birisi bana, cips reklamlarında neden dünyaca ünlü mankenlerin oynatıldığını, bir gazozun neden 3-4 güzel, ilgi çekici manken tarafından tanıtıldığının cevabını verebilir mi? Ya da neden son çekilen araba reklamlarında kadın figürü sürekli ön plana atılıyor? Erkek şampuanı üreten firmaların reklamlarında neden ‘’kadın beğenisi’’ üzerinden ürün pazarlanıyor. Bu soruları sorarken aynı zamanda cevabı da vermiş oluyorum. Amaç kadın figürünü kullanarak tüketiciyi reklama bağlamak ve ürünü tüketicinin zihnine, bilinçaltına yerleştirmek. Birileri bunu kadının iş hayatına girmesi gibi görse de bu açık açık yapılan kadın istismarcılığına ben pek de sıcak bakamıyorum. Fabrikalarında ki kadın işçilerine asgari ücretten fazla maaş vermeyen kapitalist firmalar ürünlerini daha seri pazarlayabilmek için reklam filmlerinde oynattıkları bir mankene milyon dolarları harcayabiliyor. Sanki o mankenler o şampuan reklamlarında oynamasalar ben kafamı arap sabunuyla yıkayacağım. Yazının başında anlattığım trajikomik hikâye aslında bütün bu olanların özeti. O reklam filmlerinde kadınlar ön plana çıkartılmıyor, adeta bir koyun gibi etinden sütünden faydalanılıyor. Çokta başarılı oluyorlar, izliyoruz, tüketiyoruz. Ama beynimiz tüketirken düşünmeye yoğunlaşamıyor. Önce bir tüketelim de sonra düşünürüz ne düşüneceğimizi…