Bizimle İletişime Geçin

Bilim Teknoloji

Türkiye’de 1000 yıl yetecek kadar bor madeni var

Yayınlandı

-

Eti Maden İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Orhan Yılmaz, bu günkü dünya tüketimi miktarlarına göre, Türkiye’de 1000 yıl yetecek kadar bor madeni bulunduğunu bildirdi.

Kütahya’nın Emet ilçesindeki bor işletmelerinde incelemelerde bulunan Yılmaz, burada yaptığı açıklamada, kamuoyunda son günlerde bor madenlerinin özelleştirileceğine ilişkin söylentiler yayıldığını anımsattı.

”Bor madenlerimizin özelleştirilmesi diye şey yoktur” diyen Yılmaz, borun kimya, ilaç, çimento, asfalt, seramik, savunma, cam, inşaat, boya başta olmak üzere 400’ü aşkın sanayi dalında kullanıldığını anlattı.

Yılmaz, bor madenini ”sanayinin olmazsa olmazı” diye niteleyerek, dünyada en fazla bor rezervine sahip ülkenin Türkiye olduğunu ifade etti.

Tanıtım

-Bor tesislerinde 2 bin 500 kişi daha istihdam edilecek-

Türkiye’nin yaklaşık 4 milyar ton rezerve sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

”Emet’teki tesislerimizde bor madenini kimyasala dönüştürüyoruz. Bu günkü dünya tüketimi miktarlarına göre, Türkiye’de 1000 yıl yetecek kadar bor madenimiz var. Türkiye ve Eti Maden İşletmeleri olarak dünyada bor konusunda söz sahibi ülkeyiz. Bor, stratejik bir maden. Her geçen yıl bor ve kimyasal üretimlerimizde önemli artışlar olmaktadır. Özelleştirme verimsizliktir. Bunun aksine bor ile ilgili yeni yatırımlarımız ve projelerimiz var. 2023 yılına kadar bunları uygulayacağız. Türkiye’deki tüm bor tesislerimize 2 bin 500 eleman alacağız.”

Yılmaz, Emet’te iki olan borik asit fabrikası sayısını 3’e çıkarmak için hazırladıkları projeyle ilgili çalışmalarının sürdüğünü de sözlerine ekledi.

Tanıtım

-Türkiye’de 54 yıldır bor cevheri çıkarılıyor-

Emet’te bor madeninin varlığı, 1956 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü adına Alman jeolog Dr. Gawlik’in çalışmalarıyla tespit edildi. Buradaki bor sahaları, 1958’de o dönem adı Etibank olan devlet kuruluşuna devredildi.

Bor uzun yıllar çıkarıldıktan sonra sadece kırma tesislerinde parçalanmış olarak iç ve dış piyasaya satıldı. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 2000’li yılların başında Emet’te dünyanın en modern borik asit fabrikasının yapımına başladı. 2004’te tamamlanan tesis, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılmıştı.

Bu fabrika, yıllık 100 bin borik asit üretim kapasitesine sahip olmasına rağmen iç ve dış piyasadan taleplerin atması üzerine üretim kısa sürede 120 bin tona ulaştı. Bu fabrikanın yanında inşa edilen ikinci ünitenin yaklaşık iki yıl önce hizmete alınmasıyla borik asit üretimi yıllık 250 bin tona ulaştı.

Tanıtım

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, iki ünitenin yeterli gelmemesinden dolayı 3’üncü ünite için proje hazırladı. Bu ünitenin 2014’te hizmete alınması ve 3 ünitede yılda toplam 500 bin ton borik asit üretilmesi planlanıyor.

Emet’te, borik asit elde edilmesinde kullanılan sülfürik asidin de üretilmesi için tesis inşa edilmesi hedefleniyor.

stargazete.com

Tanıtım
Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bilim Teknoloji

Denizcilik Meslek Yüksekokulu Akredite Oldu

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Bölümü, Sualtı Teknolojisi programı akredite oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurulu, Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Çanakkale Bölge Liman Başkanlığından temsilcilerinin katıldığı denetlemede birinci sınıf dalgıç yeterlilik belgesinin alınabilmesi için de gerekli olan dalış takımları ve teçhizatlar yerinde görüldü.

Denetleme sonucunda akredite olan Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Bölümü, Sualtı Teknolojisi programı ile ilgili Denizcilik MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kuşku; “Bu süreçte emeği geçen Rektörümüz Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, kurumsal akreditasyondan sorumlu Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Dinçay Köksal ve tüm üniversite yönetim kadrolarımıza teşekkür ederim. Kurumsal aidiyetimizi güçlendirerek üniversitemizi daha yüksek bir çıtaya çıkartacağız. Eğitim ve öğretim kalitemiz buna bağlı olarak artacak. Hedefimiz Denizcilik MYO’yu ülkemizin alanında en iyi okullarından biri haline getirmek” dedi.

Tanıtım

Okumaya Devam Et

Bilim Teknoloji

ÇOMÜ Deprem Çalıştayı Gerçekleştirildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen “Depremle Yaşamak: Riskleri Azaltmak, Farkındalığı Artırmak” Çalıştayı, Double Tree by Hilton Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Çalıştaya; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu,  Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen,  İl Afet ve Acil Durum Müdürü İbrahim Tarı, Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Uğur Yavuz,  Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hüseyin Erkul, Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Genel Sekreteri Oğuz Ünal, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Bekler, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Gülenay Pınarbaşı’nın yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve akademik personel katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen “Bu çalıştayın anlam ve önemi, deprem riskine karşı toplum bilincini artırmak ve düzenli bir gelecek inşa etmek için bir adım atmış olmamızdır. Deprem riski en büyük doğal afet tehditlerinden biridir. Tarihimiz boyunca birçok deprem yaşadık ve ne yazık ki bu depremler binlerce can kaybına yol açtı. Bu olaylar depreme karşı hazırlıklı ve dayanıklı yapılar inşa etmenin hayati önem taşıdığını göstermektedir. Çanakkale’miz deprem kuşağında yer almanın getirdiği risklere maruz bir ilimizdir. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığımız olarak bu konuya büyük önem vermekte ve birçok paydaşımız ile bir araya gelmeyi hedeflemekteyiz. Bu çalıştay, deprem riskine karşı farkındalığı artırmak ve güçlü bir dayanıklılık kültürü oluşturmak amacıyla önemli bir platform sunmaktadır” dedi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, konuşmasında “Bugün burada, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 24. yıl dönümünde, deprem gerçeğiyle yüzleşmek, depreme hazırlıklı olmak ve deprem risklerini azaltmak için neler yapabileceğimizi tartışmak üzere bir araya geldik. Deprem Çalıştayı’nın teması “Depremi biliyoruz. Hedefimiz Riskleri Azaltmak, Farkındalığı Artırmak”  temasından oluşmaktadır. Bu tema, ülkemizin deprem kuşağı üzerinde yer aldığı ve her an büyük bir depremle karşı karşıya kalabileceğimiz gerçeğini kabul ettiğimizi, ancak bunun karşısında çaresiz kalmadığımızı, bilimsel ve teknolojik imkanlarla depremin etkilerini en aza indirmeye çalıştığımızı ifade etmektedir” ifadelerini kullandı. Afet farkındalığına dikkat çeken Rektör Erenoğlu “fet farkındalığı konusu ise toplumun depreme hazır olmasını sağlayacak en önemli unsurdur. Deprem bilincinin artırılması, afet eğitimlerinin verilmesi, afet yönetimi planlarının oluşturulması ve tatbikatların yapılması bu konunun içeriğini oluşturmaktadır. Deprem Çalıştayı’nın amacı, bu konularda uzman olan akademisyenlerin, kamu kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin ve yerel yönetimlerin görüş ve önerilerini almak, ortak bir akıl ve iş birliği oluşturmak ve depreme hazır bir Türkiye için somut adımlar atılmasına katkı sağlamaktır.” dedi.

Tanıtım

Açılış konuşmalarının ardından yedi farklı konuda gerçekleşen odak grup toplantılarına geçildi. Çalıştay, sunumların tamamlanmasının ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Kaynak: comu.edu.tr

Tanıtım
Okumaya Devam Et

Bilim Teknoloji

ÇAAM ve Ulupınar Gözlemevi 21. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinliği Gerçekleştirildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Temelleri 2001 yılında Ulupınar Köyü’nde atılan ve 19 Mayıs 2002 tarihinde resmi açılışı gerçekleştirilen ÇOMÜ Astrofizik Araştırma Merkezi (ÇAAM) ve Ulupınar Gözlemevi’nin 21. kuruluş yıl dönümü etkinliği, Ulupınar Gözlemevi’nde gerçekleştirildi.

 ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Merkez Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, öğretim üyeleri, öğrenciler ve farklı kurumlardan misafirlerin katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinlik, Gözlemevinin tanıtımıyla başladı. Merkez ve Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, araştırma merkezinin ve gözlemevinin güncel durumu, araştırma konuları ve ulaşılan bilimsel çıktılar hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

 Gözlemevi ve Merkez bünyesinde araştırmalar yapan Prof. Dr. Faruk Soydugan, Prof. Dr. Ahmet Erdem, Prof. Dr. Caner Çiçek, Prof. Dr. Esin Soydugan, Prof. Dr. İbrahim Bulut, Doç. Dr. Derya Sürgit, Doç. Dr. Ahmet Bulut, Dr. Mehmet Tüysüz ve Dr. Afşar Kabaş’a teşekkür belgeleri sunuldu. Kuruluş sırasında Gözlemevi arazisinin bir bölümünü bağışlayan merhum Yusuf Kemerli’nin kızı Dr. Yonca Yiğit ve eşi Prof. Dr. Murat Yiğit’e de teşekkür plaketi takdim edildi.

Tanıtım

 Gözlemevi ve Araştırma Merkezi’nin Kurucu Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan, çevrimiçi bağlantıyla etkinliğe katılarak Gözlemevi’nin kuruluş hikâyesini ve düşüncelerini aktardı. Ayrıca, Gözlemevi’nin kuruluş döneminde katkı sunan Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimleri ve Teknik Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Volkan Bakış ve Prof. Dr. Hicran Bakış da çevrimiçi bağlantıyla kuruluş aşamasındaki deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar.

 Etkinlik kapsamında çeşitli seminerler de düzenlendi. Dr. Mehmet Tüysüz tarafından “Ötegezegen Keşifleri”  başlıklı bir seminer ve Dr. Afşar Kabaş tarafından da “Gökyüzü ve Gökyüzünde Hareket” konulu bir seminer verildi.

Etkinlik sırasında, Güneş teleskobu ile Güneş gözlemi gerçekleştirildi. Etkinlikte ayrıca, bilimsel araştırma yapılan teleskoplar da tanıtıldı.

Tanıtım
Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR