Erdoğan, Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Çanakkale’nin, Cumhuriyete giden yolun adeta başlangıç noktası olduğunu söyledi.

Çanakkale’nin, etnik kökenlerine, dillerine, inançlarına bakılmaksızın, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi bir yaptığını, beraber yaptığını, birbirine kardeş eylediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:  ”Çanakkale işte bunun için son derece önemli. Çanakkale’yi anlamak, Türkiye’yi anlamaktır. Çanakkale’deki ruhu anlamak, Türkiyelilik ruhunu anlamaktır. Çanakkale’deki birliği, beraberliği, kardeşliği anlamak, Türkiye’nin yoğrulduğu o kardeşlik hamurunu anlamaktır. Çanakkale’de, tek bir millet olduğumuzu hem teyit ettik, hem de dünyaya ilan ettik. Biz, bu şehitliklerdeki şehitlerimizin kemiklerinin sızlamasına izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Zaten şehitler ölü değildir, onlar canlıdır. Onlar, şu anda bizi izliyor. Onlar, şu anda, bizim aramıza sokulmak istenen nifak girişimlerini izliyor ve inanın bundan rahatsız oluyorlar. Biz onların kemiklerini sızlatmayacağız. Biz, onların hatıralarına halel getirmeyeceğiz. Bu ülkede kardeşliğin pekişmesi için, canla, başla çalışmaya devam edeceğiz.”

Erdoğan, şehitliklerdeki mezar taşlarının, oradaki isimlerin, sadece tarihi değil, bugünü ve geleceği de ifade ettiğini belirterek, ”Bu mezar taşları, kanla yazılmış, kanla kurtarılmış tevhidi, yani birliği anlatıyor. İşte biz, Çanakkale’yi, tevhidin, yani birliğimizin, yani kardeşliğimizin timsali olarak, anıtı olarak görüyor ve çok ama çok önemsiyoruz. Bakın, altını çizerek ifade ediyorum, Çanakkale Zaferi, sadece bizim zaferimiz olmakla kalmadı, o gün, dünyayı büyük bir coşkuya, büyük bir heyecana, büyük bir uyanışa sevk etti” dedi.

Başbakan Erdoğan, bu törenle, Çanakkale’ye kazandırılan 47 eserin ve yatırımın toplu açılışını gerçekleştireceklerini bildirdi. Açılışını yapacakları eserlerin toplam yatırım tutarının 753 milyon lirayı geçtiğini belirten Erdoğan, yatırımların kente kazandırılmasında emeği geçenleri kutladı. Eğitim alanında yaklaşık 9,5 milyon liralık yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, Merkez Fen Lisesi’nin 2,5 milyon liralık yatırım, Kepez TOKİ Anadolu Lisesi’nin 1,5 milyon liralık yatırım olduğunu, Lapseki Anadolu Lisesi ile 5 ilköğretim okulu ve 5 ana okulunun da açılışını yaptıkları eserler arasında yer aldığını anlattı.

Erdoğan, ”Eğitimde, Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösterecek öğretim yurdumuzu da bugün Çanakkale’mize kazandırıyoruz. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin Ardes Yükseköğrenim Kız ve Erkek Yurtları’nı, Yabancı Diller Yüksekokulu binasını, merkezi derslik ve laboratuvarlarını, Deney Hayvanları Laboratuvarı’nı da aynı şekilde bugün burada resmen hizmete açıyoruz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, 24 milyon liralık yatırımla Kapalı Olimpik Yüzme Havuzu, 32 milyon liralık yatırımla Olimpik Spor Salonu inşa ettiklerini, bunları bugün hizmete sunduklarını ifade ederek, şunları söyledi: ”Sağlık alanında Kepez Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Kepez TOKİ Sağlık Ocağı, Çan Devlet Hastanesi’nin ek binası, açılışını yapacağımız eserler arasında yer alıyor. Adalet hizmetlerinin daha sağlıklı şartlarda yürütülebilmesi için bütün il genelinde, ilçelerimizde yapmakta olduğumuz sarayların, bugün de Çan Adalet Sarayı’nın resmi açılışını yapıyoruz. Çanakkale Havalimanımızı modernleştiriyor ve geliştiriyoruz. Bugün de havalimanının, uçakların alana daha kolay inebilmesini sağlayacak olan ILS, yani aletli iniş sistemi ile itfaiye binasını hizmete açıyoruz. Çanakkale Havaalanı’nı inşallah kısa zaman içinde pisti de uzatmak suretiyle artık her uçağın rahatlıkla iniş yapabileceği bir alan haline getiriyoruz. Kepez’de 960 ailemizi TOKİ aracılığıyla konut sahibi yaptık. Bugün sosyal donatılarıyla birlikte bu projenin de resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Şüphesiz bugünkü açılış programımızın en önemli başlıklarından biri, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüz tarafından inşa edilen Bayramiç, Ezine ve Kumkale Ovaları Sulama Projesi. Bu sulama tesisleri, Bayramiç ve Ezine ilçeleri ile merkeze bağlı 23 köyümüzün toplam 164 bin 370 dekar arazisini suya kavuşturuyor. Artık suya hasret topraklarımız böylece suyu buluyor, suyla buluşuyor. Topraklarımızın bereketini, üreticilerimizin gelirini artıracak olan ve 337 milyon lirayı aşkın bir yatırımı ifade eden bu sulama projesini de bugün burada resmen hizmete açıyoruz.”

”Yavrularımıza tarihten nelerin tevarüs ettiğini öğretmemiz, anlatmamız lazım”

Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Ege Denizi’nde yolcu taşımacılığı yapan GESTAŞ Deniz Ulaşımı şirketinin 5 gemisini de resmen hizmete aldıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ”Bugün, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda Eceabat Sarıtepe ve Zığıntepe şehitliklerinin de açılışlarını yapıyoruz. Bugünkü programımızda Ayvacık, Gümüşçay, Hamdibey, Terzialan, Yenice ve Biga belediyelerimiz tarafından yapılan çeşitli altyapı yatırımları ile eserlerin açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Ayvacık Belediyemizce yapılan içme suyu ve içme suyu arıtma, suni çim saha, helikopter pistini hizmete açıyoruz. Gümüşçay Belediyemizin atık su arıtma tesisinin, Hamdibey Belediyemizin kanalizasyon yatırımının, Terzialan Belediyemizin içme suyu tesisinin, Biga Belediyemizin İtfaiye Müdürlüğü tesislerinin de açılışını yapıyoruz. Yenice Belediyemizce inşa edilen sulama göleti kapalı sistem sulama tesisinin, yüzme havuzu sosyal tesislerinin, iş merkezinin de açılışını bugün burada gerçekleştiriyoruz.”

Başbakan Erdoğan, 47 eserin arasında, resmi açılışını yaptıkları son derece önemli ve anlamlı bir eser daha bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: ”Eceabat’ta, Şehitlikte, Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tarafından kurulan, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’ni az önce ziyaret ettik, inceledik ve resmi açılışını kurdelesini kesmek suretiyle gerçekleştirdik. Benim sizden ricam şudur; fazla geciktirmeden, en kısa zamanda yavrularınızı yanınıza alın ve geçin burayı ziyaret edin. İnşallah bunun bir değişiğini de ‘Panorama 1915’ olarak ayrıca yapacağız. Şimdi bu merkezi 80 milyon liraya mal ettik. Birçok özelliklere sahip, gerçekten çok çok modern güzel ileri teknolojiyle donatılmış bir merkez. Bakın… Çanakkale’ye kazandırdığımız bu eser, farklı kazanımlarıyla sadece milletimize değil, insanlığa hizmet verecek, bir çekim alanı oluşturacak. Bu eser, sadece Gelibolu için değil, sadece Eceabat için, sadece Çanakkale için değil, ülkemiz için çok önemli, nesillerimiz için çok önemli. Gençliğimiz ‘Ben neymişim-‘ diyecek burayı gördüğü zaman. Çünkü yavrularımıza tarihten nelerin tevarüs ettiğini öğretmemiz, anlatmamız lazım. İşte burada bunu görecek.”

Başbakan Erdoğan, Çanakkale şehitlerinin aziz hatıraları önünde, şehitlerin huzurunda, Çanakkale şehitlerine Allah’tan rahmet, gazilere de sağlıklı ömürler diledi. Her sene özellikle bulunmak için hassasiyet gösterdiği 18 Mart Şehitleri Anma Törenleri’ne bu sene yoğun programı nedeniyle katılamadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Bugün, biraz önce, Çanakkale şehitlerimizin aziz hatırasıyla bir kez daha kucaklaşmış olmanın derin hissiyatını yaşıyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, tüm şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyorum. Bizim, hiç abartısız, dünyanın hemen tamamına yayılmış şehitliklerimiz var. Avustralya’ya, Sibirya’ya gidelim görürüz. Güney Kore’den Avusturya’ya kadar, küçük-büyük çok sayıda kabristanda şehitlerimiz bulunuyor. Şehitliklerle birlikte, yine dünyanın çok farklı, uzak diyarlarında, esaret altında vefat etmiş, bulundukları ülkelere defnedilmiş, bizim askerlerimize ait mezarlar, kabristanlar var. Şu anda, başta Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı olmak üzere, devletimizin tüm imkanlarını kullanarak, dünya sathına yayılmış, bizden kalan eserleri, ata yadigarlarını, bize ait mezarlıkları, şehitlikleri tek tek tespit ediyor, o ülkelerle temas ve işbirliği halinde, tek tek bu eserleri ayağa kaldırıyoruz. Sadece son döneme, Osmanlı dönemine ait eserlere değil, Türklerden kalma ilk yazılı eserler olan Orhun Abideleri’nden, İran’da, Selçuklu Sultanı Melikşah’ın, eşi Terken Hatun’un, Veziri Nizamülmülk’ün kabrine kadar, tarihimizin her dönemine ait izleri buluyor, çıkarıyor ve o makamlara gerekli hürmetin gösterilmesi için gayret gösteriyoruz.”

Sadece Yemen, Mısır, Bosna-Hersek, Filistin, Mayanmar, Kırım’da değil, Anadolu ve Trakya topraklarının da adeta her karışında şehitliklerin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ”İstiklal şairimizin en güzel şekilde ifade ettiği gibi, ‘Sıksan, şüheda fışkıracak topraklar’ üzerinde yaşıyoruz. Bütün bu şehitliklerimizi de tek tek buluyor, aziz hatıralarına uygun şekilde, onların kahramanlığına, onların fedakarlığına uygun şekilde, gelip geçenin ibret alıp bir Fatiha okuması için oraları düzenliyoruz. Sarıkamış’ta bunu yaptık, Kurtuluş Savaşı şehitlerimiz için de yaptık, yapıyoruz. Ancak, Çanakkale şehitlerinin, bizim nezdimizde, milletimizin nezdinde çok ama çok müstesna bir yeri var. Türkiye geneline, tüm dünyaya yayılmış şehitliklerimiz arasında elbette Çanakkale şehitleri çok ama çok ayrı bir yerde duruyorlar.”

”Çanakkale kanla yazılmış bir destandır”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1915 yılında dünyanın en güçlü orduları ve donanmalarının bu topraklarda, silahın, mayınların, güllelerin ötesinde, sarsılmaz bir iman karşısında paramparça olduğunu, geldikleri gibi, başları öne eğik şekilde Çanakkale’den geri döndüklerini anlattı. Dünyanın bu konuda araştırma yapan tüm tarihçilerinin, Çanakkale’de, Mehmetçiğin imanıyla kazandığı zaferin, tarihin akışını çok köklü şekilde değiştirdiğini ifade ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ”Savaştığı düşmanları dahi, mektuplarında, hatıralarında, Mehmetçiğin asaletinden, cesaretinden, kahramanlığından, vefakarlığından ve vatan sevgisinden övgüyle, hayranlıkla bahsediyorlar. Çanakkale bizim için kanla yazılmış bir destandır. Çanakkale, bir milletin yeniden şahlanışının, bir milletin yek vücut oluşunun destanıdır. Çanakkale’deki şehitliklerin şahideleri, mezar taşları, oradaki isimler, oradaki yer adları, aslında her şeyi anlatmaya yetiyor. Çok geniş bir coğrafyadan, Kudüs’ten, Üsküp’ten, Bakü’den, Diyarbakır’dan, Şanlıurfa’dan, Edirne’den, Antalya’dan, Ankara’dan, İstanbul’dan buraya gelen Mehmetler, burada aynı toprağı, kendi topraklarını savunarak, bir destanın yanında, bizim millet olma fermanımızı da yazdılar. Onlar özellikle şuna çok dikkat ettiler, ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ dediler. Onun için bizim bayrağımızın farklılığı var. Rengini şehidinin kanından alan, hilaliyle bağımsızlığını ortaya koyan, yıldızıyla şehitlerini ifade eden bir bayrak. İşte bunun için hep ‘Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ dedik. Yolumuza böyle devam edeceğiz.”

Çanakkale’nin, Kurtuluş Savaşı’nın bir girizgahı olduğunu ifade eden Erdoğan, gittiği her ilde, özellikle de gençlere, Çanakkale şehitliklerini, Anadolu’daki, Trakya’daki tüm şehitlikleri ziyaret etmelerini, mezar taşlarını özellikle okumalarını tavsiye ettiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Biz burada zafer kazandığımızda, inanın, Pakistan en az bizim kadar, milletimiz kadar sevindi. Son Pakistan seyahatimde orada yaptığım görüşmelerde, Pakistanlı dostlar bize bunları söyledi; ‘Biz Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyoruz’ dediler. ‘Çanakkale’den dolayı seviyoruz’ dediler. Afganistan’a gittim, aynı şeyi söylüyorlar.

Biz burada zafer kazandığımızda, çok daha enteresanını söyleyeceğim, Arjantin’deki Müslümanlar en az bizim kadar sevindi. Buradaki muhteşem zaferimizin ulaştığı her şehirde, her köyde, insanlar sevindi ve bizim için, milletimiz için, topraklarımız için, herkes kendi dilinde dualar etti. Bizim, bugün de, işte bu ruh halini, işte bu dayanışmayı, bu kardeşliği görmemiz, hissetmemiz gerekiyor. Şunu bir kere herkes bilsin ve anlasın. Burada, yanı başımızda, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Boşnak, daha birçok farklı etnik köken, aynı şehitlikte, hatta aynı mezarda, aynı mezar taşının altında yatıyor. Mezar taşlarında Türk yazmıyor, Kürt yazmıyor, Arap, Çerkez, Roman yazmıyor. Mezar taşlarında ne yazıyor biliyor musunuz- ‘Ruhuna El-Fatiha’. Mezar taşının tepesinde de ne yazıyor biliyor musunuz- ‘Hüve’l baki’ diyor. Nedir o- ‘Sadece Allah bakidir’. Bir de tespit edilebildiyse isimleri yazıyor. Ahmet yazıyor, Mehmet yazıyor, Hasan, Hüseyin yazıyor. Bizim hepimizin dedeleri, burada kendi toprakları için can verdiler.’

haber: canakkaleninrehberi

foto: ÇOMÜ Haber