Bizimle İletişime Geçin

Editörün seçtikleri

Dinçer: 66 aya PKK yanlıları karşı çıkıyor

Yayınlandı

-

Okulların açılmasına kısa bir süre kala 66 ay tartışması zirve yaptı. Dinçer, gelen tepkilerin odağına işaret ediyor.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer,66 ay uygulamasıyla ilgili gelen tepkilerin büyük bir kısmının PKK yanlıları ve laikçiler tarafından geldiğini iddia etti. AkşamGazetesi’nden İsmail Küçükkaya’ya konuşan Dinçer,‘Eleştirilerin bir kısmı PKK kaynaklı. Çocuklarımızı erken yaşta okula alıp Türkçe öğreteceğiz, onları hayata hazırlayacağız. ‘Rapor dahi almayın’ diyenler PKK yanlıları. Bunu önlemek istiyor.’ diye konuştu.

İşte Küçükkaya’nın bugünkü o yazısı

Eğitim dönemi yaklaşırken ortaya çıkan kaotik durum ve belirsizlikle ilgili dünkü yazım üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, telefonla aradı. Sözlerine ‘Doğrusu üzüldüm, kırıldım. Çok kişi eleştiriyor, umursamıyorum. Ama sizinkini önemsedim ve bana haksızlık yaptığınızı düşündüm. Onun için aradım, dertleşmek için’ cümlesiyle başladı. Ben de kendisine eğitim sistemindeki aksaklıklar ve belirsizliklerle ilgili gözlemlerimi anlattım. Bakan, bunun üzerine ‘Buyurun siz sorun ben de yanıtlayayım’ deyince telefonda yaklaşık bir saat konuştuk.

Milyonlarca öğrenci ve ailesini yakından ilgilendiren, okulların açılmasına çok az bir zaman kala merak edilen soru ve sorunları açık açık sordum. Bakan Dinçer de sağ olsun dürüstçe ve açık yüreklilikle yanıtladı. İşte bir pazar sabahı Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile yaptığımız görüşmenin kelime kelime dökümü:

– Eğitim dünyasının şu anda karşı karşıya kaldığı kargaşanın sebebi nedir?
Kargaşa var, evet fakat bu bizim yaptıklarımızla ilgili değil. Kargaşa var ama ciddi bir problem yok. Kargaşayı bizim ne yapmaya çalıştığımızı anlamayan sözde eğitim uzmanları çıkarıyor. Oysa biz Türkiye’yi değiştirecek hazırlıkları altı aydır sürdürüyoruz. Apar topar olmadı.
– Bence bir kargaşa var. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş ve gazeteci olarak bunu gözlemliyorum. Galiba imam hatiplerle ilgili düzenlemenizde şeffaf davranmadığınız için bunların bir kısmı yaşanıyor. Türkiye eski Türkiye değil. İmam hatiplerle ilgili düzenleme yapmak istiyorsanız daha şeffaf ve açık bir şekilde yapamaz mıydınız? Mesela 4+4+4 yerine 5+3 olmaz mıydı?
Nimet Çubukçu döneminde sanıyorum 18’inci eğitim şurasında alınmış bir karara göre 4+4+4 uygulamasına geçtik. Ayrıca yabancı dil eğitimi konusunda buna ihtiyacımız vardı. Hazırlık sınıflarıyla ilgili çok ciddi hazırlık yapıyoruz. Bunun için de ortaokul birinci sınıfı öngörüyoruz. En uygunu odur. 4+4+4 derken arkada böylesine planlamalar var.

– İmam hatip liseleri bu düzenlemenin neresinde?
Biz aslında imam hatipler için yola çıkmadık. İmam hatiple alakası yok. Bu konudaki düşüncelerimizi çok da şeffaf söyledik. Türk eğitim sistemini demokratikleştiriyoruz ve esnekleştiriyoruz. Elbette dindar çizgi, muhafazakar kesimin ihtiyaç ve taleplerini de ele aldık. Daha önceki dönemde mağdur edilmişlerdi.

AB ÇOCUKLARI 60 AYLIK GİDİYOR

– 66 ay konusunda bu ısrar niye? Adeta dayatma gibi algılanmıyor mu?
Bu bilimsel bir tercihtir. Doğrudur. Bugün en çok gürültü yapanlar yarın önce kendi çocuklarını okula gönderecekler. ‘Hazır değiliz’ kervanı var görüyorum. Rakamları anlatayım size. Türkiye’de biz geçen sene 60 ay ila 72 ay arasındaki çocuklarımızın yüzde 67’sini okullarımıza aldık. Okul öncesi eğitim verdik. Dikkat edin yüzde 67… Okul, sınıf ve lavabo sıkıntısı olmadı. Bu çocuklar okulu tanıyor. İngiltere’de çocuklar 60 ayda okula gidiyor da bizimkiler 66 ayda niye gitmesin.Ü

AB ülkelerinin 15’inde oluyor da bizde niye olmuyor?
– Peki okul ve derslik ihtiyacı ne olacak? Prefabrik derslikler çözüm olur mu?
Türkiye çapındaki bütün okulları araştırdık. Makam odası ve masraf dışı kullanılan odaları dersliğe çevirdik. Ne kadar derslik kazandık biliyor musunuz? 7 bin 900… Biz her yıl 17 bin derslik yapıyoruz. Bu yıl 20 bin olacak. Bu 7 bini de ekleyin. 30 öğrenciyle çarpın. Yani derslik konusunda kesin olarak söylüyorum geçen yıldan daha kötü olmayacak.

– En ciddi problemlerden biri de öğretmenler değil mi?
Ben de öyle görüyorum. Yola da böyle çıktım. 57 bin öğretmen alıyoruz. Hüseyin Çelik ve Nimet Çubukçu dönemlerinde ve önceki bakanlar dönemlerinde kaç öğretmen alınmış?

PKK YANLISI VE LAİKÇİ RAHATSIZ

– Vatandaş sizce niye tepki gösteriyor? Herkes kendi çocuğunun iyiliğini düşünmez mi?
Normal vatandaşlarımızın çoğunluğu bizi destekliyor. Bakın, biz istemiyoruz ama vatandaşlar 60 aylık çocuğunu bile okula göndermekten yana. Eleştirilerin bir kısmı PKK kaynaklı. Çocuklarımızı erken yaşta okula alıp Türkçe öğreteceğiz, onları hayata hazırlayacağız. ‘Rapor dahi almayın’ diyenler PKK yanlıları. Bunu önlemek istiyor. Bir de laikçi kesim bu reformdan rahatsız oluyor.
(Bakan’a burada itiraz ettim. Tanıdığım pek çok ailenin endişelerini aktardım. Hastanelerde rapor peşinde koşan ailelerin durumunu hatırlattım. Ve sorumu yineledim. Bakan burada bir iddiada bulundu ve bir rakam verdi. Okullar açıldığında en fazla bu rakam kadar velinin rapor alacağını söyledi. ‘Bunu o gün tekrar konuşalım’ dedi. Ama rakamı yazmamamı rica etti.)

EŞ DURUMU ATAMA

– Eş durumundan atama problemi de çok konuşuluyor. Yoğun talepler var. Bir çözüm modeli söz konusu mu? Bakan Dinçer bu noktada çok önemli ve çarpıcı bulduğum bazı rakamları aktardı. Yanıtı aynen şöyle:
Açık konuşayım büyük şehirlerde özellikle İstanbul ve Ankara’da tam 33 bin norm fazlası öğretmen var. Bunun 13 bini sınıf öğretmeni. Büyük şehirlerde yığılmışlar. Bir öğretmenin aylık maliyeti 3 bin lira, yıllık 36 bin lira. 33 bin öğretmenin yıllık maliyeti 1.1 milyar TL. Şimdi soruyorum Türkiye bu kadar zengin mi?

BÜYÜK KENTE YIĞILMAYACAK

– Haklısınız ama eşiyle ayrı ayrı şehirlerde görev yapan öğretmenlerin durumları ne olacak?
İki bin öğretmen kulis yapıyor. Sosyal medyada lobi yapmanın faydasını gördüler. ‘Eşleri neden bir araya getirmiyorsunuz’ diyorlar. Biri Diyarbakır’da biri Uşak’ta iyi de neden Diyarbakır’dakini Uşak’a göndereyim? Orada zaten fazla var. Öbür tarafa gideceksen birleştireyim. Bu ülkenin çocuğu neredeyse öğretmeni de orada olacak. İstanbul ve Ankara’ya yığılmayacak.

DOĞRULARI SÖYLEDİM KİMSEYE ANLATAMADIM

– Geri adım atacak mısınız?
Kampanya yapıyorlar. Ama ben doğruları savunuyorum. Açıkçası bu konuda derdimi Sayın Başbakanımıza bile anlatamıyorum. Öncelikle eğitimi ve çocukları düşünüyorum. Ben bu ülkeyi ve çocukları çok seviyorum. Tüm öğretmenlerimizi sınıfta görmek istiyorum. Eğer biz öğretmenlerimizi Türkiye genelinde adil dağıtabilirsek sorunu büyük ölçüde çözeriz.

ÇELİK VE ÇUBUKÇU DÖNEMİ YÜZDE 50 İDİ

– Peki öğretmen sorununu daha kalıcı biçimde nasıl çözeceksiniz?
Bazı gerçekler var. Hüseyin Çelik konuşuyor, Nimet Çubukçu konuşuyor. Rakamlara bakalım. Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu ve ondan önceki dönemlerde biz ihtiyaç duyduğumuz öğretmenlerin ancak yüzde 50’sini alabiliyorduk. Ben bu sene 57 bin öğretmen alıyorum. Toplam ihtiyacın yüzde 80’ini karşılıyorum. Ayrıca şu da var. Geçen yıl ilköğretimi 5 yıl diye düşünmüştük. Bu sene dört yıl. Beşinci sınıflarda iki kat öğretmen var elimde. Bunları okullarında tuttuk. İyi değerlendirirsek çok fayda sağlayacak. Şu rakamı da vereyim. Özür ataması olarak yer değiştirmek isteyen 25 bin öğretmen talebi var. Diyelim tamamı bile haklı olsa ben bunları nereye dağıtayım? Taleplerde yığılma olan yerlere bakın. Beni eleştirenler bir an kendilerini Milli Eğitim Bakanı yerine koysunlar sonra da ellerini vicdanlarına.

GÜRÜLTÜ KOPARILDIĞI KADAR PROBLEM YOK

Yaklaşık 50 dakikadan sonra telefonları kapatmak üzereydik. Yakında okullar açılıyor. Bakana son bir kez daha ‘Toplumu sağlıklı bilgilendirmeniz gerekiyor. Ben söylediklerinizi aynen aktaracağım. Ama eğitim-öğretim dönemi açıldığında bu konular daha çok konuşulur’ diyerek son sözü verdim.
Bakan Dinçer de bugünden itibaren toplumu bilgilendirme konusunda ciddi bir atağa kalkacaklarını ifade etti. Son olarak şunları söyledi:
İnanın gürültü koparıldığı kadar büyük bir problem yok. Biz sadece ilkokul 1, ortaokul 1 ve lise 1’lerde yapısal değişikliklere gittik. Yani toplam üç sınıf. Oysa ilkokul, ortaokul ve lisede 3’er sınıf daha var. Bu orana bakarsak kopartılan gürültü çok fazla değil mi?
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sorularıma verdiği yanıtlar böyle. Sorulara ve yanıtların kelimesine dokunmadan aktardım. Yorum sizlerin. Ama bugünden itibaren gündem eğitim. Biz de AKŞAM olarak tamamen önyargısız eğitim dünyasındaki gelişmeleri aktaracağız. Bakalım okullar açıldığında nasıl bir tablo bizleri bekliyor olacak.

ensonhaber

Okumaya Devam Et
1 Yorum

1 Yorum

  1. Adınız...

    06 Eylül 2012 at 23:16

    bunun adı kızmak değil ki nefretini kusmuş adeta

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Editörün seçtikleri

TÜBİTAK’ın burs miktarları artırıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

TÜBİTAK’ın araştırmacı, bilim insanları ve öğrencilere sunduğu burs miktarlarında artışa gidildi. Bakan Kacır, “Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Bilim İnsanları Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) ile Genel Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından desteklenen projelerde, öğrencilere yapılan burs ödemelerinin aylık üst limitlerinde artışa gidildi.

Buna göre, ön lisans veya lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükseltildi. Yüksek lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 13 bin 500 liradan 16 bin 500 liraya, doktora öğrencilerinin aldığı burs miktarı da 20 bin liradan 24 bin liraya çıkarıldı. Doktora sonrası araştırmacılara verilen burs miktarı ise 27 bin lira iken 32 bin lira olarak güncellendi.

Bu arada, BİDEB 2250 Lisansüstü Bursları Performans Programı’nda yer alan performans kriterlerine göre başvuru yapmaları durumunda, doktora öğrencileri 8 bin 700 liraya ve doktora sonrası araştırmacılar da 10 bin 500 liraya kadar performans ödemesi alabilecek.

“İnsan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza ve öğrencilerimize sunduğumuz TÜBİTAK burslarını artırdık. Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizi yetişmiş insan kaynağımızla gerçekleştireceğiz” dedi.

Kaynak: trthaber.com4

Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Fotoğraf: ensonhaber.com

YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.

6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler için yeni bir karar almıştı.

Buna göre üniversite öğrencilerinin eğitimine devam edebilmesi için uzaktan eğitim modeline geçilmişti.

Alınan kararın ardından bugün Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, kameraların karşısına geçti.

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Özvar, üniversitelerde 2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin nasıl devam edeceğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi.

Buna göre 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceği açıklandı.

Ara sınavlar uzaktan yapılabilecek

YÖK Başkanı Özvar ayrıca, bahar dönemindeki ara sınavların şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrim içi yapılacağını da bildirdi.

İşte YÖK Başkanı Özvar’ın açıkladığı kararlar

YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre alınan kararlar şu şekilde:

“Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,

Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,

Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,

Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,

Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,

Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,

Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,

Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.”

Kaynak: ensonhaber.com

Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

ÜBYS’den ders seçimi ve kayıt yenileme işlemleri nasıl yapılır?

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ders seçimi ve kayıt işlemleri 26 Eylül- 7 Ekim 2022 tarihleri arasında yapılacak. 

Peki bu işlemleri nasıl mı yapacaksınız? İşte cevabı:

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR