Genel
Kütüphanede Devrim
Üniversitelerdeki değişiklikleri ve gelişimleri en çabuk gözlemlediğim yerlerin kütüphaneler olduğuna inanırım. Nereye gidersem gideyim, bir fırsat yaratıp o kentin kütüphanelerini ziyaret ederim. Çünkü kültürel dinamizmi, seviyeyi ve geleceği en iyi görebileceğimiz yerlerin kütüphanelerdir. Kütüphaneler üniversitelerin ve dolyasıyla da içinde yaşadıkları kentlerin beyinleri, kalpleri, kandamarları gibidirler. Kütüphanler ne kadar zayıf olursa etrafındaki yaşam alanı da o kadar zayıf olur, ya da tam tersi. Fark ettiniz mi bilmiyorum, ama bir süredir Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kütüphanesi’nde bir devrim yaşanıyor. Kitap sayısı hiçbir yerde görülmediği kadar hızlı bir şekilde artıyor. Kitaplar kütüphaneye sığmıyor, yeni kütüphane binaları inşaa ediliyor. Bu gelişim halkaları suya atılan taşın halkaları gibi büyüdükçe büyüyor. Bu bağlamda Türkiye’deki üniversite ve kütüphane sorununa ve geçmişine değinmek istedim:
‘Sevgili Üniversite’ Dehen Altıner’in 2007 yılında yayınladığı, Türkiye’deki üniversite reformunu konu alan güzel bir roman. Roman, Nazi rejminden kaçan Yahudi kökenli bir grup Alman akademisyenin etrafında gelişen olaylarla, Türkiye’deki üniversite reformunun ana hatlarıyla anlatmakta. Kısa bir süre sonra Türkiye’deki üniversite reformunun üstünden koca bir 80 yıl geçmiş olacak. Neredeyse dört kuşak. Uzun bir zaman. Türkiye’deki üniversitelerin günümüzdeki seviyesini anlamak için belki de en iyi yöntem o döneme dönüp bakmaktır. Romanaki olaylar 1932’de başlar. Atatürk’ün isteğiyle, Cenevre Üniversitesi’nden Prof. Dr. Albert Malche, Türkiye’ye davet edilir. Malche, üniversite reformu konusundaki raporunu hazırlamadan önce politikacılara, Darülfünun hocaları ve öğrencileriyle görüşmüş, derslere girmiş, öğrencilere anketler uygulayarak onların sosyal yaşamları hakkında bilgi sahibi olmuştur. Raporu üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm raporun içeriğinden, ikinci bölüm Darülfünun’un var olan yapısından ve üçüncü bölümde yapılması gereken yeniliklerden söz edilmektedir. Malche’nin 10 maddelik raporunu okuduğunuzda zamansal bir paralaksla karşı karşıya kaldığınızı sanırsınız. Seksen yıl sonra Türkiye üniversiteleri halen bazı aynı sorunlarla boğuşmakta olduğu . Malche’nin raporu 1933 yılında TBMM tarafından kabul edilerek uygulanmaya koyulur. Tam bu dönemlerde Nazi Almanyasından kaçan akademisyenler sığınack bir liman aramaktadırlar. Türkiye bu akademisyenlere kapılarını açar ve üniversite reformu belki de hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir hızla başlar. İstanbul ve Ankara’da pekçok yeni üniversite ve bölüm açılır. Hukuk Fakültesi’nden Tıp Fakültesi’ne, Tıp Fakültesi’nden Mimarlık Fakültesi’ne her alanda önemli adımlar atılır. Bu çalışmalar genel olarak II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar devam eder. Söz konusu akademisyenlerin çok büyük bir bölümü, farklı nedenler yüzünden, Türkiye’den ayrılırılar. Ancak bu süreçte belki en sancılı çalışmalar fakülte kurmakta değil, fakültenin kütüphanesini oluşturmakta yaşanır. Çünkü kitapsız ve kütüpnanesiz bir aşama kaydetmek ne o zaman ne de günümüzde mümkün değildir. Parantez açarak, yine ayın konuyla ilgili yeni bir kitapdan daha söz ederek ilginç bir örnek vermek istiyorum: Kemal Yalçın’nın 2011 yılında yayınlanan ‘Haymatlos –Dünya Bizim Vatanızım’, isimli belgesel- kronik çalışması. Yalçın, kapsamlı bu kitabında üniversite reformu sürecini insan kaderleriyla üst üste anlatmaktadır. Benim için belki de bu kitabın en can alıcı bölümü, İstanul Üniversitesi’ndeki Hukuk Fakültesi kütüphanenisyle ilgili olan bölümüdür. Prof. Ernst Eduart Hirsch, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin kuruluşu ile görevlendirilir. Ancak Hirsch işin en çetin bölümünün kütüphane kurmak ve öğrencileri kütüphaneye sokmak olduğunu bilmektedir. Prof. Hirsch 1934-35 yıllarında Avrupa’dan sandıklar dolusu kitap ısmarlar. Binlerce kitap 1935 yılında İstanbul’a gelir. Büyük bir hızla kitapların tasnif edilerek raflara yerleştirilmesi gerekmektedir, ancak kendisine böyle bir iş için ne ödenek ne de uzman bir kütüphanecinin olmadığı bildirilir. İş başa düşmüştür. Prof. Hirsch, yaz tatilinde asistanlarıyla birlikte kitaplık kurma işini üstlenir. Ancak asistanlar bu durumdan hiç de memnun olmazlar. Yine günlerden bir gün Prof. Hirsch, yapılacak işin önemini, manevi değerini ve bilimsel önemini uzun uzun anlatır. Ancak asistanlar hiçbir şey söylemeden durmaktadırlar. Hiçbiri kitaplara el sürmez. Prof. Hirsch’in asistanı Halil Arslanlı, asistanların sözcülüğünü üstlenerek konuşmaya başlar:
‘Sayın hocam, bir kitaplık düzenlemek, katalog hazırlamak, kitap sandıklarını boşaltmak, kitapları raflara yerleştirmek kesinlikle ordinaryüs profesörün yapacağı işler değildir. Asistanlardan da böyle bir iş yapmaları istenemez. Bu işler aşağılardaki bir hizmetlinin yapacağı işlerdir. Bu nedenle bizler burada çalışmak istemiyoruz. Elebtte hocamıza yardım etmek isteriz, fakat yaz tatilinde dört hafta boyunca çalışmayız. Eğer mutlaka yapacaksak, bize fazla mesai ücreti verilmelidir. Hocam bize ne kadar fazla mesai ücreti verebilirsiniz?’.
Hirsch, oldukca ciddi bir sesle’ Bana verilenenin tam iki katı’ diye cavaplar soruyu. Asistanların yüzleri gülmeye başlar. Birisi ‘hocam siz ne kadar alıyorsunuz?’ diye sorunca, Prof. Hirsch tek kelimeyle cevap verir: ‘Sıfır’. Asistanlar donup kalır. Böyle bir hatayı nasıl yaptıklarının kendilerine sorarlar. Hep birlikte kitapları düzenleyerek raflara dizmeye başlarlar. Bu çalışmalar sürer gider. 1938 yılında ise, tesadüfen, Tıp Fakültesi’nin büyük amfisinin altında 1918 yılında Almanya’dan Darülfünun Hukuk Fakülesi’ne armağan olarak gönderilmiş, içi kitaplarla dolu onlarca sandık bulunmuştur. Bu kitaplar tam yirmi yıl üniversitede tozun, pasın içinde unutulmuştur. Prof. Hirsch, bu kitapları da asistanlarıyla birllikte çalışarak Hukuk Fakültesi kütüphanesine kazandırır. Türkiye’nin en başarılı hukukcuları işte bu kütüphanenin içinde yetişir.
En iyi akademisyenler, en iyi araştırmacılar, en iyi uzmanlar en iyi kütüphanelerde yetişir. Bu durum üçyüzyıl önce de böyleydi, şimdi de böyle.
Genel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.
“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”
Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.
Genel
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.
1. Kimlik Belgesi Fotokopisi
2. Adli Sicil Kaydı
3. Banka Hesap Numarası
4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)
5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi
6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)
Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.
Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.
Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.
AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.
Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.
Genel
Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında, TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz
Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.
Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz
İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir
Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.
Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda, başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.
Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.
CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.
“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.
Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak
ögrenci
09 Eylül 2012 at 07:51
kütüphane ve üniversideki değişim açıkca görülüyor. umarız böylece devam eder
Ahmet
11 Eylül 2012 at 18:03
Kütüphane süpperr olmuş. Bence böyle bi kütüphane İstanbuL’da, İzmir’de bile zor. hemde 24 saat açık.
Osman
12 Eylül 2012 at 18:22
Kütüphane sanki 150 yıllık kütüphane olmuş helal olsun
Teşekkürler
18 Eylül 2012 at 12:34
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kütüphanesi için emeği geçen herkesin ellerine emeklerine sağlık. Çanakkale sizi asla unutmaz. Çok teşekkürler.