Provokasyon filminin oyuncuları konuştu

Hz. Muhammed’e hakaretler içeren ve tüm dünyada Müslümalar’ın büyük tepkisini çeken filmin yapımında Türkler’in de katı sağladığı iddia edildi.

Bu iddia ABD’de yayınlanan The Atlantic gazetesinin internet sayfasında yayınlanan Jeffrey Golberg imzalı haberde yer aldı. Habere göre, kendisini ‘militan bir Hristiyan aktivist’ olarak tanıtan Steve Klein adlı bir Amerikalı, filmin yapımcısı Sam Bacile ile görüştüğünü söyledi.

“KATKI SAĞLAYANLAR ARASINDA TÜRK DE VAR”

Klein, filmin yapımında katkı sağlayan ve takma ad kullanan 15 kadar Ortadoğu kökenli insan olduğunu iddia etti. Kelin bu iddialarını bir adım daha ileri götürerek şöyle konuştu: “bu kişiler Türkiye, Pakistan, Suriye ve Mısır’dandı. Bazıları Kıpti Hristiyan’dı ama çoğunluğu Ebvanjelist’ti ve hepsi ABD vatandaşıydı.

“BACILE DE TAKMA AD”

Steve Klein’in iddiaları bununla da sınırlı değil. Filmin yapımcısı olan Sam Bacile’in de aslında takma ad kullandığını ve kendisinin İsrailli olmadığını büyük ihtimalle Yahudi de olmadığını ileri sürdü.

Amerika’daki bazı camilerin önünde protesto gösterileri yaptığı için, Bacile’in kendisiyle iletişime geçtiğini söyleyen Klein, filmin bir dezenformasyon kampanyasının bir parçası olduğundan kuşkulandığını da belirtti.

OYUNCULAR: KANDIRILDIK

Diğer taraftan filminin 80 oyuncusu, ”Üstlendikleri rollerle ilgili aldatıldıklarını” açıkladılar.

Oyuncular, ABD’deki gazetelere verdikleri ilanda ve uluslararası medya kuruluşlarına gönderdikleri açıklamada ”Tüm oyuncular çok üzgün ve yapımcının bizi kullandığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandılar.

İlanda, ”Yüzdeyüz filmin arkasında değiliz. Filmin amaçları hususunda yanlış yönlendirildik” denildi. Oyuncular, ”kandırıldıklarını ve film karakterlerinin dublajla orijinalinden farklı bir hale dönüştürüldüğünü” ileri sürdü.

”Senaryoda yer alan yalan ifadelerden ötürü şaşkınlık duyduklarını” belirten oyuncular, meydana gelen trajediden ötürü üzüntü duyduklarını ifade etti.

Geçen yıl Backstage dergisinde filmin içeriği, ”tarihi Arap çölünde macera” konulu olarak tanıtılmış, film ‘Çölün Savaşçıları’ ismiyle verilmişti.

Libya ve Mısır’daki saldırılar, aylar öncesinden hazırlanmış

Filmle ilgili tüm ipuçları Libya, Mısır ve Yemen’deki ABD elçiliklerine yönelik saldırıların aylar öncesinden planlandığını ortaya koyuyor.

Bingazi’de Amerikan Konsolosluğuna düzenlenen saldırının örgütlü ve eğitimli bir grup tarafından düzenlediği ve saldırganların roketatar ve füzelere sahip olduğu bildirildi.

Libyalı göstericiler, protesto sırasında bir grubun olayı provoke ettiğini ve daha sonra kaybolduklarını açıkladı. Bingazi’deki saldırılarda 4 ABD’linin yanı sıra 10 Libyalının da öldüğü kaydedildi.

Libya’daki saldırıları üstlendiği ifade edilen Ensar eş-Şeria isimli örgüt ise daha sonra yaptığı yazılı açıklamada, saldırıyla ilişkilerinin olmadığını beyan etti. Bazı Libyalı yetkililer ise saldırının, bazı ülkelerin de desteğiyle devrik lider Muammer Kaddafi’nin destekçileri tarafından ülkede kaos ortamı yaratmak amacıyla gerçekleştirildiği yönünde.

Saldırının görgü tanıkların, ”Yüzlerinin büyük kısmı kapalı bazı tanınmayan kişilerin gelip ateş açtıktan sonra kaçtıklarını” anlatması, provokatif olduğunu gösteriyor. Halkın önde gelenleri ise filmin ve saldırının provokatif eylemler olduğunu açıklayarak halkı sağduyulu olmaya davet etti.

”Olayın arkasında kimlerin olduğu…”

Filmin ve elçiliklere yönelik saldırıların aynı merkezden planlandığı her geçen gün daha bir belirginleşiyor. İslam dünyasının hassas dengelerini bilen siyaset oyuncular bu film ile birkaç kuşu birlikte vurmayı hedefledi.

Bunlardan biri Suriye’deki katliamı örtbas etmek, ikincisi Arap Baharı sonrası toparlanmaya çalışan ülkelerde El Kaide’nin etkin olduğunu göstermek ve son olarak da Kasım ayında ABD’de yapılacak seçimlerde İslamcıların önünü açtığı ifade edilen ABD Başkanı Obama’yı zor duruma düşürmek.

Libya Hükümeti ve Libya Milli Genel Kongre’si olayı soruşturmak için ortaklaşa bir birim oluşturduklarını duyurarak, soruşmanın devam ettiğini ve ”olayın arkasında kimlerin olduğunu şu an için açıklayamayacaklarını” duyurdu.

Saldırının nasıl gerçekleştirildiğiyle ilgili Libya yetkili makamları tarafından yapılan herhangi bir açıklama olmazken, gayriresmi kaynaklar Bingazi’de bulunan ABD Büyükelçisi ve beraberindeki heyete düzenlenen saldırı sırasında roketatarlar ve kalaşnikof marka uzun namlulu silahlar kullanıldığını söyledi.

Gazeteciler, halk ve kanaat önderleri, saldırıdan rahatsızlığını ifade ederek, bu saldırının her şeyden önce Libya devrimine zarar verdiğini düşünüyor. Libya’nın demokratikleşmesi ve yeniden yapılandırılması sürecini olumsuz etkileyeceğini dile getiriyor.

haber7