Editörün seçtikleri
“Türkiye Bomba Atan Ülkeyi Bilir”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT 1’de ekrana gelen ‘Enine Boyuna’ programında Suriye ile ilgili son gelişmelerlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe merkezine atılan ve 5 kişinin hayatının kaybetmesine neden olan top mermisinin Suriye ordusunun envanterine kayıtlı olduğunu söyledi.
Saldırının üçüncü bir taraf tarafından yapılmış olma ihtimali üzerine yapılan yorumlara şaşırdığını belirten Davutoğlu, “Eğer Beşar Esed kendini savunmak için uluslararası bir teşebbüs ve avukatlar topluluğu tutsaydı bu şekilde olurdu.
Bakan Davutoğlu, Suriye’den açılan top atışlarını Suriye’nin kabul ettiğini ancak Türkiye’de muhalefetin hala Suriye yönetimini mazur gösterecek açıklamalar yaptığını söyledi.
Türkiye kendisine yönelik 12 kilometre ötesinden atılan bir top mermisinin nereden geldiğini, kim tarafından atıldığını, bunun ne nitelikte olduğunu bilir. Bu top mermisi bizim alana düştüğü için elimizde. Bu T30 tipi 122 mm’lik bir top mermisi. T30 tipi toptan fırlatılmış. Adresi belli. Bu top sadece Suriye ordusunun envanterinde var.” dedi.
“TÜRKİYE SESSİZ KALSIN ARGÜMANINA DAYANIYORLAR”
Davutoğlu, “Tezkereye hayır oyu verenler, Türkiye benzer olaylarda sessiz kalsın argümanına dayanıyorlar.” dedi. Türkiye’nin Suriye konusunda bir komşu ülkeden beklenen diplomatik araçları tümüyle kullanma iradesini gösterdiğini belirten Davutoğlu, “Krizin başladığı andan itibaren uzun süreSuriye ile diplomatik ilişkileri kesmedik. Türkiye’den neden ilişkileri hala sürdürmedi sorusu gündeme geldi. Ancak biz doğrudan olmasada dolaylı olarak aylarca bu ilişkiler sürdürdük. Bu duruma gelinmemesi için çok çaba sarfettik.” ifadelerini kullandı.
Suriye’de yaşananların kontrol edilemeyecek duruma gelineceğinin düşünüldüğü andan itibaren kriz yönetimi ve değerlendirme toplantılarında olabilecek senaryolar üzerinde çalışıldığını vurgulayan Davutoğlu, “Suriye krizi bağlamında kıta ötesi bir ülke değiliz. Sınır ötesi bir ülke değiliz. Rusya, İran, ABD,Suudi Arabistan ve Katar değiliz. Doğrudan surilye ile sınırı olan ve bu ülkede olan hertürlü olaydan doğrudan etkilenen bir ülkeyiz.
Öncelikli hedefimiz suhulet ve geçişi sağlamaktır. Ama muhattabınız bu suhulet ve geçiş için bir irade göstermemiş ve kendi iç savaşına, bir sivil katliama yönelmişse o zaman bu katliamın Türkiye’nin ulusal güvenliğine yol açabalicek sonuçlarını da göz önüne alırsınız.” diye konuştu.
“SURİYE DEVLET BAŞKANI MORAL BULMAK İÇİN BİZİM MUHALEFETİ DİNLİYOR”
Akçakale’de yaşanan olayın ardından bir kriz yönetimi oluşturulduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Başbakanlık konutunda tüm yetkililerle biraraya geldik. Yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin tüm ihtimalleri göz önüne alarak bir önlem alması gerektiği kanaati hasıl oldu ve bu tezkere çıkarıldı. Bu bir savaş ilanı değildir, savaşa yönelik atılan bir adım değildir.
Akçakale’de 5 vatandaşımız hayatını kaybetmesiydi böyle bir adıma gerek kalmazdı. Muhalefet ve bazı basın yayın organları öyle bir hava yayıyorki her halde Suriye’deki basın yayın organları böylesine yorumcular gördümüyordur. Bütün dünyanın kınadığı Suriye Devlet Başkanı moral bulmak için ya bizim muhalefeti dinliyordur yada bizim bazı televizyonlardaki yorumları dinliyordur.
Belli bir saatte Suriye ve arap kanallarını takip ediyorum. Onlar bile böyle bir can siparane müdafa içinde değiller. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Sanki Türkiye Suriye’yeye gereksiz yere savaş ilanı yapıyormuş gibi kamuoyunu tahrik edecek bir söylem benimseniyor. Türkiye ne yapsaydı? 911 km’nin her bir yerinde dün Yayladığı’na top mermesi düştü. Türkiye hiçbir tedbir almadan beklesin. Bunun Suriye ve uluslararası topluma vereceği mesaj nedir?”
“MECLİSTEN GEÇEN TEZKERENİN 2 HEDEFİ VAR”
Tezkerenin 2 hedefi olduğunu ve bu hedefleri mecliste tüm açıklığı ile paylaştığını anlatan Davutoğlu, “birincisi her türlü ihtimale hazır olmak. Eğer bir gün yavrularımız ve anneleri evllerinde oturuken bir saldırıya maruz karıyorsa artık buna karşı bir önlem almak devletin sorumluluğudur.
Tüm ihtimallere karşı hazırlıklı olmalıyız. Tüm ihtimaliyet hesaplarını yaptık. Hangi aşamada ne adım atılması lazım, savaşa gidecek yolu engellemek için her şeyi hespladık. Suriye kendi halkıyla savaşıyor.
Savaş istemiyoruz diye gösteri yapanlar Suriye yönetimine savaşı dursun desin. Orda Doğu’da son yıllarda içbir savaşta bir yılda 30 bin ölümle sonuçlanmadı.
Lübnan savaşıda dahil. Bu bir iç savaştır. Türkiye’nin hemen dibinde olan iç savaştır. Bizim sorumluluğumuz bu iç savaşın doğurabileceği bütün ihtimaliyeti hesaplamak ve onun gereği olan adımları atmak. İkincisi caydırıcı olmak. Attığımız adımlar sonucu Akçakaleye top mermesi düşmüyor. Bundan sonda nereden bir saldırı gelirse önlemi alınacak.” diye konuştu.
“MUHALEFET ESED’İ AKLAMAYA ÇALIŞIYOR”
“Anjagman kurulları Suriye tarafından biliniyor. Buna rağmen meskun mahalleye bu şekilde bir atış olmuşsa eğer bu susturulmazsa bir caydırıcılığınız kalmaz.” diyen Davutoğlu şunları söyledi:
“Tezkere ile bir savaş adımı atmış değiliz. Aksine savaşı engellemek üzere gerekli uyarıyı Suriye’ye yapmak için çıkarıldı. Tezkere konusunda bir tereddüt olmadı. TBMM takvimi açısından nasıl olur diye bir değerlendirme oldu.
Saat 3.10 ile 3.50 arasında 6 top mermisi düştü. Akçakale’de bu katliam olduğunda Genelkurmay ile irtibata geçildi ve mukabelede bulunuldu. Hiçbir tereddüte mahal vermeden 1-2 saat içinde bütün uluslararası toplum harekete geçirilmeye çalışıldı.
ABD, İngilitere, Fransa ve Arap ülkelerinin desteklediği, Rusya’nın kınadığı, İran’ın Türkiye’nin yanlış yaptığını söylemediği, NATO’nun açık destek verdiği, BM’nin desteklediği, bütün uluslararası örgütler desteklerken, muhalefetin sorumsuzca Beşar Esad’ı aklayacak şekilde acaba bu saldırılar muhalefet tarafından mı yapıldı.
‘Havan topu ile onlar mı yaptı?’ diye yorum yapanları sadece duyarsızlıklarını değil aydın ve insan olarak duyarsızlıklarını hayretle karşılıyorum. Topun hangi tepeden atıldığını ve topun mahiyetini bildiğimiz halde bundan şüphe edermişcesine beklememiz halinde söylenecek şey ‘Türkiye beklenen cevabı vermedi’ denecekti. Hükümet olarak yetkililer olarak büyük bir sınavdan geçiyoruz. Bunun ağırlığının farkındayız. Ama herkes hissetmeli. Aydınlar, basın, STK’lar ve siyasileririn de bunu hissetmesi gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
Editörün seçtikleri
TÜBİTAK’ın burs miktarları artırıldı

TÜBİTAK’ın araştırmacı, bilim insanları ve öğrencilere sunduğu burs miktarlarında artışa gidildi. Bakan Kacır, “Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Bilim İnsanları Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) ile Genel Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından desteklenen projelerde, öğrencilere yapılan burs ödemelerinin aylık üst limitlerinde artışa gidildi.
Buna göre, ön lisans veya lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükseltildi. Yüksek lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 13 bin 500 liradan 16 bin 500 liraya, doktora öğrencilerinin aldığı burs miktarı da 20 bin liradan 24 bin liraya çıkarıldı. Doktora sonrası araştırmacılara verilen burs miktarı ise 27 bin lira iken 32 bin lira olarak güncellendi.
Bu arada, BİDEB 2250 Lisansüstü Bursları Performans Programı’nda yer alan performans kriterlerine göre başvuru yapmaları durumunda, doktora öğrencileri 8 bin 700 liraya ve doktora sonrası araştırmacılar da 10 bin 500 liraya kadar performans ödemesi alabilecek.
“İnsan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza ve öğrencilerimize sunduğumuz TÜBİTAK burslarını artırdık. Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizi yetişmiş insan kaynağımızla gerçekleştireceğiz” dedi.
Kaynak: trthaber.com4
Editörün seçtikleri
3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.
6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler için yeni bir karar almıştı.
Buna göre üniversite öğrencilerinin eğitimine devam edebilmesi için uzaktan eğitim modeline geçilmişti.
Alınan kararın ardından bugün Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, kameraların karşısına geçti.
3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor
Özvar, üniversitelerde 2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin nasıl devam edeceğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi.
Buna göre 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceği açıklandı.
Ara sınavlar uzaktan yapılabilecek
YÖK Başkanı Özvar ayrıca, bahar dönemindeki ara sınavların şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrim içi yapılacağını da bildirdi.
İşte YÖK Başkanı Özvar’ın açıkladığı kararlar
YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre alınan kararlar şu şekilde:
“Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,
Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,
Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,
Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,
Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,
Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,
Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,
Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.”
Kaynak: ensonhaber.com
Editörün seçtikleri
ÜBYS’den ders seçimi ve kayıt yenileme işlemleri nasıl yapılır?

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ders seçimi ve kayıt işlemleri 26 Eylül- 7 Ekim 2022 tarihleri arasında yapılacak.
Peki bu işlemleri nasıl mı yapacaksınız? İşte cevabı:
-
Genel7 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer8 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer8 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler8 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak