BİRİM HABERLERİ

ÇOMÜ Öğrencilerinden Sema Gösterisi

Yayınlandı

-

ÇOMÜ Haber / Dünyanın ayakta olan ve faaliyet gösteren en büyük mevlevihanesi olan Gelibolu Mevlevihanesi’nde 47 aydır düzenli olarak gerçekleştirilen mesnevi okumaları ve sema törenlerine bir yenisi daha eklendi.

Bin kişinin izlediği programda ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu sema ekibi büyük beğeni topladı.

ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu ve Tasavvuf Vakfı Çanakkale Bölge Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenlediği programa Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna ve Gelibolu Kaymakamı Namık Kemal Nazlı katıldı.

ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Halit KUŞKU yaptığı açıklamada ”ÇOMÜ öğrencilerinin bu kültüre sahip çıkması şehrimiz adına çok büyük bir kazanımdır.Umuyorum ki üniversitemiz bütün sosyal ve kültürel alanlarda dünyada ilk sırada olacaktır.Bugün başarılan büyük bir iştir.Tüm öğrencileri katılımlarından dolayı tebrik ediyor ve katkısı bulunan tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum ” dedi.

ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu Başkanı Ersin Gündüz Yaman yaptığı açıklamada ise ”Gelibolu Mevlevihanesi ülkemizin en büyük miraslarından bir tanesidir.Bu kültürel mirasa ÇOMÜ öğrencileri olarak sahip çıkmaya devam ediyoruz.Tasavvuf Topluluğu olarak ilkleri yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz.Her geçen gün kendimizi daha çok geliştirmek ve bu mirası daha ileriye taşımak temel prensibimizdir.Bize bu imkanları sağladığı için üniversitemize ve büyük özveri ile çalışan Tasavvuf Topluluğu sema ekibine teşekkür ediyorum ” dedi.

3 Yorum

  1. aşk, aşk demekle üstad olunmaz

    16 Ekim 2012 at 23:30

    nedir bu? tiyatro mu? mevlevicilik mi oynuyoruz. bu işin adını iyi koyalım arkadaşlar. kurtlar vadisi izleye izleye kendini polat alemdar zannedenler olduğu gibi, böyle döndükçe kendini bize mevlana gibi pazarlamaya çalışan sözümona üstâdlar, sürekli parti değiştiren milletvekili gibi sürekli tarikat değiştiren sonunda rantı mevlevilikte görenler olabilir. Mevlâna okuyalım, mesnevi okuyalım, beyitleri ezberleyelim, Mevlâna’yı örnek alalım vs. bunlara hiçbir itirazımız olamaz zaten. hatta fakültelerden öğrencileri otobüslere doldurup gelibolu’ya da götürelim, mevlevihaneyi tanıyalım filan. ama kimse kimseyi kandırmasın. bal, bal demekle nasıl ki ağız tatlanmaz ise aynı şekilde aşk, aşk, aşk demekle de Mevlevi olunmaz. İki gram fıkıh bilmeden, kağıttan soru okuyup cevaplandırmakla “Üstad” payesi alınmaz. takım elbise giymekle insanın manevi makamı yükselme. güzel kızlar, cici kızlarla beraber sema edilmez… karma-sema olmaz. cici kızlardan telefon numaralarını isteyip, “aşık oldum diyorsanız aşk’a engel koymayın, birara gelin bizim dükkanda hem birşeyler içelim hem de bu konuyu konuşalım” diyerek ilim adamı olunmaz. ilimin de bir edebi var. Sonsözüm “Mevlana’yı kullanarak sizin üzerinizden kendilerine prestij yatırımı, ileriki yıllar için beşeri yatırım yapanlara prim vermemenizi tavsiye ederim. he bir de unutmadan Mevleviliğin aslını KONYA’dan öğrenebilirsiniz. ne de menbaı orası.

  2. Niyazi Sezen

    20 Ekim 2012 at 15:39

    Âlemlerin Rabbi’ni tanımadan Kur’an’a kafa yormadan; Mevlânâ’dan okumadan O’nun yazdıkları üzerinde düşünmeden DÖNÜLSE ne olur vesselâm…

  3. Niyazi Sezen

    20 Ekim 2012 at 15:46

    Âlemlerin Rabbi’ni tanıyarak Kur’an’a kafa yorarak; Mevlânâ’dan okumalar yapılarak O’nun yazdıkları üzerinde düşünülerek DÖNÜLÜYORDUR inşallah…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version