Genel

İkinci Üniversite

Yayınlandı

-

Biz Türk halkının şahsımıza münhasır ilginç özellikleri var. Bazı özelliklerimiz doğuda da, batıda da değişmiyor. Bunlardan biri iyi çalışan bir işyerinin yakınlarına bir yerlere bir ikincisinin, hatta bir üçüncüsünün açılması. Mesela, bir bölgede müşterisi çok olan bir kuaförün yanına, iyi çalışan bir telefoncunun karşısına, çok satan manavın köşesine aynılarından açarız. Ama sonunu pek düşünmeyiz, ani kararlarla yola çıkarız ve genelde de hüsrana uğrarız.

Aynı düşünce tarzı ile bazen kişiler üniversitenin çok önemli olduğunun farkına vararak,  küçük bir işyeri açacaklarmış gibi, “Üniversite iyi bir şeymiş, karşıdaki köşe başına bir üniversite de biz açalım” benzeri cümleler sarf edebiliyorlar. İşin ilginç tarafı bu durum, yeni gelişen, üniversitesi hayatının en önemli nesnesi olan şehirlerde daha fazla görülüyor. Doğuda da, batıda da fark etmiyor.

İkinci üniversite konusu son günlerde gündeme gelince, benim de aynı konu ile ilgili 10-15 yıl önceki anılarım canlandı. “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü doğrulatırcasına, o yıllarda bulunduğum Üniversite, şehrin en önemli hayat damarı idi. Üniversitenin öneminin farkında olan bazı zat-ı muhteremler, “Hadi ikinci bir üniversite daha açalım” düşüncesini dillendirmeye başladılar. Ancak, şehrin ileri gelenleri, akil adamları, tabi ki rektörü ve hocaları, entelektüelleri bir araya gelerek bu konuyu tartıştılar.

Ortak görüş; Mevcut üniversitemizin alt yapı, bina, sosyal tesis, hastane, laboratuvar vs. gibi eksikleri şehir-üniversite işbirliği ile tamamlandıktan ve üniversitemiz yeterli büyüklüğe ulaştıktan sonra bu fikir yeniden ele alınsın. İkinci üniversite kurmayı düşünebilenlerin destek imkânlarının çok daha fazla olduğu ve onların mevcut üniversiteye herkesten daha fazla destek vermesi sağlansın şeklinde çıkmıştı.

Gerçekten takip eden yıllar içerisinde kent-üniversite el ele vererek merkez ve ilçelerdeki bütün binaları, üç adet modern ve devasa hastane binasını, akla gelebilecek tüm sosyal tesisleri, örnek gösterilen son teknoloji ile dolu laboratuvarları tamamlayıp, üniversite öğrencisi 70 bini, hocaları da 3 bini yakaladıktan sonra ikinci üniversite fikri yeniden gündeme geldi.

Bu sefer de acaba bu üniversite devlet üniversitesi mi, yoksa vakıf üniversitesi mi olsun şeklinde tartışmalar başladı. Ve kentin ileri gelenlerinden birisi; “Hangi çılgın iki yüze yakın üniversite varken; üç büyük şehrin dışındaki bir şehirde, dünya kadar para vererek çocuğunu okutur, şaşarım?” diye çok beğenilen görüşünü dile getirdi. Ve ortak akıl tekrar ortak bir görüşte birleşti;  “Kurulacak ikinci üniversite; binalarını devletin yaptığı, hocasını devletin bulduğu, her türlü yatırımı devletin yaptığı bir devlet üniversitesi olsun. Hepimiz bu doğrultuda elbirliği ile çalışalım”.

Çalışmalar sonuç verdi, ikinci üniversite Teknik Üniversite adı altında kuruldu. Rektörü, hocaları, hatta idari personeli bile ‘abi Üniversite’den, yani ilk kurulan üniversiteden geldi. Mevcut üniversite, ikinci üniversitenin rakibi değil, doğal hamisi olarak planlandı. Herkes muradına erdi.

Bunları neden anlattığıma gelince; son günlerde Çanakkale’de ikinci üniversite ile ilgili bazı konuşmalar var. Bazı toplantılarda şehrin ileri gelenlerinin de yukarıda yazdıklarımla paralel düşündüklerini gözlemliyorum. Biz de üniversite yönetiminde olduğumuz için doğal olarak, bu konudaki görüşlerimiz soruluyor. Tecrübelerimi aktararak görüşlerimi sizlerle paylaşmak ve üniversite yönetiminin çok zor bir iş olduğunu düşünerek, bu fikri düşünebilenleri de tebrik etmek istedim. Yapılan tüm işlerin şehrimize hayırlı olması temennisi ile sağlıcakla kalın…

 

61 Yorum

  1. Murat

    21 Ekim 2012 at 21:43

    Vay be hocam, bu konu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. taş gediğine tam oturmuş. şapka çıkarıyorum helal olsun….

  2. ayse elif

    21 Ekim 2012 at 21:55

    hocam yazılarınızı bir solukta okuyoruz ve çok beyeniyoruz bu tür konuları özgür anlatımınıza hayran olduk tebrikler.

  3. Tepedekiev

    21 Ekim 2012 at 22:28

    Türkiye gibi çakma liberal ve kapitalist ülke görünümü vermek isteyen toplumlalarda para babaları için en güzel gelir kaynağı vakıf üniversitesi gibi görülür, işin içine girmeyen bilmez, sanırlar ki bu küçük şehir ikiyi üçü beşi taşır, sanırlar ki devletin mezunları zor iş bulurken bu adamlar kolay mezuniyet iyi iş verecekler. Lakin kazın ayağı hiç de öyle değil. Hoca gayet güzel yazmış, üniversite yönetmek apartman yönetmeye yada bakkal dükkanı açmaya benzemez. Sayın Daniş kime danışmış bilinemez görünen o ki bir çıkarı var bu işten. Diyelimki açtın, hangi aile evladını büyük şehirlerde paralı okutmak varken (Eğer geliri yeterli ise ) burada okutsun. Hadi gönderdi diyelim bu şehirde nerede kuracaksın ? Kepez belediye binasımı yoksa çadır kültür merkezine mi ? Yok orası hava alanına çarpar olmaz. Bu şehrin nufusu 150 bin Bunun neredeyse öğrenci personel ve aileleri ile 40-45 bin.Gerisi Çanakkale yerli sakini diyelim yeni bir üniversiteyi bu şehir hangi imkanları ile kaldıracak. Herşey bir yana bu devlet imkanlarını verimsiz kullanmak değilmidir ? Ha illa kuracam hayırlı bir iş yapayım Çanakkale’ye yarasın dersen kur Biga’ya. Zaten Biga da bunu çok istiyor. Onlar da yıllarca ÇOMÜ’ye besledik destek olduk ama bir hayrını göremedik diyorlar (Referans : Biga Belediye başkanı, Bigalı sanayici ve iş adamları). Çanakkale’nin Üniversiteye değil sosyal yaşam standardının iyileştirmeye, geniş ve estetik AVM’lere, Spor alanlarına, büyük tiyatro salonlarına nitelikli ve donanımlı hastanelere, kültür alanlarına, sosyal mekanlara ihtiyaç var. Siz bunları sağlayın yada sağlanmasına destek önayak olun şehir zaten bir süre sonra ikiyi de üçü de talep eder. Siz şehirden o hava alanını taşıyın; yer mi ? Alın size Özbek ovası. Gestaş gibi vatandaşı soyan zihniyeti kaldırın, Köprü için uğraşın (yada yapılmayacaksa alternatif projeler üretin ve hayata geçirin), Tekirdağ’ a, İstanbul’a hızlı feribot için uğraşın, şehrin fiziki yapısı raylı sisteme son derece müsait, bunun için emek verin. Üniversite ve Köprü dile kolay gelir yatırımlar lakin içi boş sayın Daniş, siz fikirlerinizi bugüne göre değil yarınlara göre yapılandırın. Herşey Çanakkale ve insanı için.

    • tepedekine

      22 Ekim 2012 at 09:33

      ne oldu koç? çok zoruna gitmiş gibi görünüyor..
      ee tabi orda kadrolaşamayacanız. performansa önem verildiğinden, öyle yan gelip yatayım, YL/DR öğrencileri yayın yapsın bana olayı olmayacak.

    • tepedekine2

      22 Ekim 2012 at 09:34

      ee durum böyle olunca zoruna gitmesi de gayet normal 🙂 🙂 🙂

    • tepedekine2

      22 Ekim 2012 at 09:35

      ee durum böyle olunca zoruna gitmesi de gayet normal

  4. salim

    21 Ekim 2012 at 23:54

    Vermediğiniz yüzden fazla kadro sahibi ve bi o kadar soruşturma ile uğraşana hoca üniversiteden ayrılsa ikinci değil, üçüncü, dördüncü üniversite bile kurulur…

  5. kazım

    21 Ekim 2012 at 23:54

    Vermediğiniz yüzden fazla kadro sahibi ve bi o kadar soruşturma ile uğraşana hoca üniversiteden ayrılsa ikinci değil, üçüncü, dördüncü üniversite bile kurulur…

  6. kazımovski

    21 Ekim 2012 at 23:56

    İdari kadrolar içinde aynısı geçerli… Üniversitede yükselme bekleyen o kadar adam varken memurları daire başkanı yapın. adamınız olanı önce sekreterliğe sonra daire başkan yardımcılığına atayın. O değil de Genel sekreter sorunu ne oldu sahi çözebildiniz mi? Adam mahkemeye gidiyor alıyor sekreterliği siz geri alıyorsunuz… Vazgeçti mi kaldı mı artık atadığınız olmayan fakültenin sekreterliği görevinde…

  7. kazımovic

    21 Ekim 2012 at 23:57

    Bir de MEB den birini getirmişsiniz sekreter olarak kimin tandığı acaba???

  8. kazımağa

    21 Ekim 2012 at 23:59

    Ya benim de bir tandığım var kadroya alınacak “açıklama”sını onun sahip olduğu kriterlere göre yazar mısınız? İdari akademik farketmez nasıl olsa ikisinde de elinizden geliyor… Memurlar.netteki yorumları okuyunca insan utanıyor resmen…

  9. off

    22 Ekim 2012 at 00:20

    Sn Hisar Aras teyzecim “Mevcut üniversitemizin alt yapı, bina…” diye devam eden doğru ve güzel cümlenizi bir de ilahiyat fakultesi ve camisi projesi içinde yazıverde bakalım rektör yardımcılığında 2 gun kalabilecekmisin? Sn teyzecim Efese gittinizmi? Bir yazınızda Osmanlının tuvalet ve temizlik anlayısıyla avrupanın anlayısını karsılastırmıstınız. Efesde yukarıya çıkarken sol tarafta iki rahatlatıcı yer vardı. bunlardan biri umumi tuvaletlerdi. Daha anadoluya osman oğulları ayak basmadan Efeste tuvalet vardı.Teyzecim isterseniz o yazınızı bir daha okuyun.Hem ikincisinide siz açıklarsınız.

  10. ahmet

    22 Ekim 2012 at 00:23

    ali akdemir zamanında tepeden! bu görevlere gelenler, şimdi dertlenmişler.. hiç kimse kusra bakmasın..
    unutmayın, ali akdemirde sizi alırken nice kişi alt göreve gelmişti..

    • off

      22 Ekim 2012 at 00:40

      Ahmetim yağdanlığım istersen dışarıya cık beynine oksijen gitsin. Cevap yetiştirecem diye PC nin başında bekleme..
      Ahmetim yağdanlığım Teyze yazısında doğru soylemiş mi söylememiş mi sen ona cevap ver ya da Efeste umumi tuvalet varmı yokmu? A.Akdemir, şu anki yönetimin karşısında olan kime görev vermiş. kemik yapısında problemi olan A.Akdemirin yönetiminde görev alanlar şu anda yönetimde. Örneğin Cerrahoğlu. Off (Of) Bir ilçe Çaykaaaaraaa(Çaykara) gibi.

      • Adınız...

        22 Ekim 2012 at 22:00

        Akdemir ile Laçiner’in ekibi çok farklı. Tıp’ın dekanı, Başhekim, Rektör Yardımcıları, GSF dekakı, Sağlık YO müdürü, Mühendislik dekanı, Eğitim Dekanı ve diğerleri. Akdemir ekibinden çok az isim var. 2 brütüs vardı, onları da Laçiner çok erken farketti

        • latif7

          23 Ekim 2012 at 12:11

          Koç baş harflerini veriyorum not al sen çıkarırsın? A. A. Takımı: N.C., L.A., Y.E., A. K., A. A. oldu mu sana beş… Bunlardan A.A. hariç hepsi senatoda koçççç o da zaten üniversiteyi terk etti yaşadığı hezimet sonrasında …

  11. yorumnedenkapalı

    22 Ekim 2012 at 00:37

    yorumnedenkapalı

  12. ahmedova

    22 Ekim 2012 at 00:39

    la ahmet Akdemir döneminde de bu ekip onun peşindeydi istersen baş harflerini vereyim tek tek:)

  13. ahmedowww

    22 Ekim 2012 at 00:41

    Basket maçlarında önünü açıyorlardı basket atsın diye şimdi senatodakilerden de var 🙂

  14. off

    22 Ekim 2012 at 01:07

    Ahmetim yağdanlığım bu kadar oksijen sana yeter bu kezde kafayı üşüteceksin gir içeri.

  15. Münhasır özellikler

    22 Ekim 2012 at 09:16

    Hocam, şu münhasır özelliklere, kendi fakültende çok sık yaşanan, benden değilsen düşmansın, adam kayırma, ayrımcılık, mobbing vb durumları da eklermisin..

  16. Latif

    22 Ekim 2012 at 09:18

    ikinci üniversite duyulunca paçalar tutuştu tabii, daha Dünyanın en büyük rektörlük binası yapılacaktı yahuuuu

  17. geçmiş

    22 Ekim 2012 at 11:05

    Benden değilsen düşmansın prensibi bu üniversitede geçmişte çooooooooooooooooooooooooooook yaşandı. hepimiz iyi biliyoruz. bu günlere çok şükür hoşgörü her yerde…

    • Adınız...

      22 Ekim 2012 at 14:11

      hoşgörünün ne olduğunu bilmesek, yiyecez.
      kindarlarda hoşgörüyü diline pelesenk etmişler. yazık çok yazık

  18. geçmişe

    22 Ekim 2012 at 12:06

    hoşgörü mü? Yunus Emre’nin şiirleriyle bezendiriyorlar her yeri de Yunus Emre’nin sahip olduğu hoşgörünün milyonda biri hoşgörüye sahip olsalar şimdi İdare mahkemesinde 200 ye yakın dava olmazdı üniversite aleyhine…

  19. Gülünç

    22 Ekim 2012 at 12:09

    Gecmiste mı hoşgörü vardı şimdi yok güldürmeyin insanı hatırlayın hadi

  20. Hatırla

    22 Ekim 2012 at 12:12

    Hatırlayın ve ağlayın. Aglayabilirseniz anlayabilirsiniz gecmiste insanlar neler çekti. Şimdi sadece provoke icin uğrasan birkaç insan var hepimiz biliyoruz

  21. samet

    22 Ekim 2012 at 12:31

    la sulcular, eleviler, keministler, nokta noktasenlier, üzgür düşünceyi savunduğunu iddia edenler.. 28 şubat bizden 1 kişiyi götürdüyse biz şimdi çağdaş yebezlar olarak sizden 10 kişiyi götüreceğiz…ha ha ha ha.. :)) (not: kelmelr yasaklı olduğu için özellikle yanlış yazıldı)

  22. kamile

    22 Ekim 2012 at 14:27

    Gazeteci eşi işten atıldığı için kalbine yenik düşmedi mi be insafsızlar? Onlarca işçi sokağa atılmadılar mı siyasi kimliklerinden dolayı? İstediğinize 10 günde kadro var istemediğiniz 2 sene bekliyor öyle mi? Adamın çocuğu ölümle pençeleşirken işten atmaya çalışıyor yöneticisi dahası var mı? kafanızı kumdan çıkarın neler oluyor bir bakın etrafınıza…

  23. salim

    22 Ekim 2012 at 14:29

    İsim veririm isim herşeyi göze alıp apışıp kalırsınız? Neyin ne olduğunu gelenlerin kimler olduğunu, kadro verilmeyenlere neden verilmediğini siz benden daha iyi biliyorsunuz ya neyse…

  24. işçi

    22 Ekim 2012 at 15:42

    kamile bu beyni boş vicdanı boş insanlara boşuna anlatmaya çalışma. her dönemde belki kadrolaşma yaşandı ya da tanıdığı bildiği insanları işe aldılar vs.. ama böyle vicdansızca sindirilmeye çalışılıp, işten atılmadılar. ama kime neyi anlatabilirisin ki!!

  25. dilki selim

    22 Ekim 2012 at 16:30

    merak ediyorum, firuze kankim ne zaman bu ikinci üniversite konusuna değinecek ve karalıyacak… malum kadro rantı da elimizden gidiyor… yetiş firuzeeeee

  26. şükrü

    22 Ekim 2012 at 16:51

    Sahi sizin fakültede kaç yönetici var hocam? Siz de yenisiniz bilmezsiniz gerçi? O değil de öğrenci gelemeyen fakülteye nedense mevlam kadro yağdırıyor…

    • Adınız...

      22 Ekim 2012 at 20:57

      Su ürünleri değil Harvard Business School maaşallah!

      • latif

        22 Ekim 2012 at 21:22

        1- Harvard Business School
        2- Stanford Business School
        3- Chicago Business School

        • Lato2

          22 Ekim 2012 at 21:23

          4- COMU Fisheries School
          5- MIT (Sloan) Business School

          • latif3

            22 Ekim 2012 at 21:25

            öğrencileri olmadığından, maaşı yöneticilik yaparak hak ediyorlar:)

  27. Adınız...

    22 Ekim 2012 at 17:04

    Çanakkale’ye ikinci değil, üçüncü dördüncü üniversiteler lazım. O zaman göreceğiz iş icraat eğitim öğretim yapıldığını. Bu üniversite kadrosu şu an iş üretemediğinden siyaset dedikodu üretiyor. Rakip olunca belki kendi işlerini düşünme fırsatı olur.

  28. Arpalığın Bütçesi Nereden

    22 Ekim 2012 at 17:07

    Yeni üniversite geyiğinin arpalığı nereden?

  29. Gazeteci Sahtekar Meslektaşını

    22 Ekim 2012 at 23:20

    n kurbanı olmasın…
    Yapmayın burası küçük yer…
    Kim oynadı gazetecinin ekmeği ile bütün Ezine ve Çanakkale biliyor.
    Çakallar sizi, merhumun elinden ekmeğini çaldınız şimdi de timsah gözyaşı dökmeyin…
    Açıklarım belgeleri bayramınız bayram olur…

  30. Latif, Doyurmuyorlar mı Seni

    22 Ekim 2012 at 23:26

    Pek sesin çıkıyor.
    E tabi dönem eski dönem değil.
    Artık mama yok, emzik yok..

    • Adınız...

      23 Ekim 2012 at 07:50

      Koç, benim eski dönemden mamalandığım muamma, ancak, senin yeni dönemle senatodan koltuk veya kadro kaptığın kesin…..

  31. ahmet

    22 Ekim 2012 at 23:30

    yazdıklarım bakıyorum pek hoşunuza gitmedi..yağdanlık falan..hayırdır arkadaşlar,canınızı acıttım galiba?..
    ali akdemir hocanın kimleri nereye aldıgı nereye almadıgı dün gibi sabit.
    sanki onun yaptıgı her sey çok dogruymusta..ya siz ne kadar da insafsızsınız..sizler sedat hocamla ali hocayı kıyas etmenizbile burda polemige girilmiyeceginin en bariz örnegidir.rektörümüz sagolsun marka ve üniversite de marka olacak..

    • off

      24 Ekim 2012 at 13:17

      Ahmetim yağdanlığım sen dalkavuk ile soytarı arasındaki farkı bilirmisin? Seninkisi dalkavukluktan ileri bir şey olmalı. Yağdanlıkta yeterli değil. Ben kadının vakıf üniversitesigörüşünü desteklemişim ama eleştirmeyi de unutmamışım. Tuvalet kültürü ile ilgili Efesi sormusum. İçinde hissettiğin bir şey olmalı ki acıyı sen hissediyorsun. Bir şey daha belirteyim her ülkede olduğu gibi Osmanlıda da yasalar ya da sallanameler bir zorunluluktan dolayı oluşturulmuştur.Yani mevcut durum yasayı gerektirir. sn Hisarın yazısında belirttiği gibi ise Osmanlı neden yasa çıkartmış demekki düzenleme için gereklilik duymuş. Ben bunu söyliyorum ya sen ne diyorsun.Beni A.Akdemirci yapma da görüşün varsa söyle yoksa eteklerini topla git.

  32. ahmet

    22 Ekim 2012 at 23:32

    siz bu karalamacı zihniyetinizle sedat hocanın ekibinde olsaydınız eminim işlerine taş koyardınız…lafa bak..megerlaçiner hoca rektörlük binası yapacakmıs.sanki 50 mt denize mesafeyle olimpik havuız yapan laçiner..aylık masrafı 30 bin tl..trilyonlar harcandı..sedat hocanın inşatlarına laf uzatamazsınız siz..

    • Yok birbirinden farkı her iki

      23 Ekim 2012 at 00:42

      Sen burada Laciner ve ekibinin yaptığı zulümleri eleştirenlerin Akdemir taraftarı falan olduğunu düşünüyorsun galiba… Eger öyleyse ya sen bu üniversiteye yeni geldin ya da üniversiteyle uzaktan yakından alakan yok. Çünkü yok birbirinden farkı her iki ekipte aynı:D

  33. O ciyaklama nereden?

    22 Ekim 2012 at 23:33

    Gününüz gün iken utanmaz, eşşek derisi gibi bir suratla 170’in üzerinde insanı işinden, aşından, aile huzurundan ettiniz!.
    O günlere özlem mi depreşti içinizde?
    Kendinize niçin aynıyla karşılık verilmiyor diye hayıflanıyorsunuz, farkındayım.
    Ama boşuna uğraşmayın, sizin o utanç abidesi zulüm yıllarınız geri gelmeyecek..
    Size de başkalarına da..

  34. Akdemir ve Yurtdışı Seyahatler

    22 Ekim 2012 at 23:37

    araştırılsın da görelim hangi omurgalı meslektaşlarımız hangi ülkelere hangi gerekçelerle gönderilmiş..
    Örneğin şu Güney Afrika gezilerini falan diyorum canım.
    Gidenlerin sözkonusu kongre ile ilgisi ne idi açıklasınlar!..
    Ne tebliğ sundular açıklasınlar..
    Biz de öğrenelim..

  35. Son Seyahat ve Seyyahlar

    22 Ekim 2012 at 23:41

    kimlerdi ya?
    Açıklansın.
    Kimlerdi o kel alaka Bigalılar..
    Devletin parası nasıl çarçur edildi?

  36. Adınız...

    22 Ekim 2012 at 23:43

    malesef ali akdemir zamanında çanakkalenin ali akdemir yandaşı medya mensupları tüm yurt dışı gezilerine götürüldü. ve bu yandaş medya mensuplarının tüm giderleri üniversite tarafından karşılandı…
    yandaş medya mensuplarının facebook sayfalarında, bu gezilerdeki gecelerdeki alem fotoları görülebilir…

  37. II. Üniversite = Terzioğlu AŞ

    22 Ekim 2012 at 23:48

    Değerli üyelerimiz mütevelli heyeti…
    Yerel yönetim hezimetçileri hukuk baş müşaviri…
    E elde de epey nakit var, harcamak lazım..
    Devam edeyim mi?..

    • Adınız...

      23 Ekim 2012 at 02:02

      2. üniversiteyi kurup ÇOMÜ’ye gelen 3 kuruşu da iç etmek isteyenler var. Terzioğlu Vakfı’nın görevi ÇOMÜ’ye destek olmak, özel üniv. kurmak değil.

  38. Yurt Dışı Koçları....

    23 Ekim 2012 at 00:01

    Çanakkale ve ÇOMÜ sizden açıklama bekliyor?..
    Kimlerdi onlar?
    Hangi yasal ve meşru gerekçe ile (devletin parasıyla tabii ki) kıtalar arası seyahat ettiler…

  39. latif

    23 Ekim 2012 at 07:51

    beyler bayanlar, kıtalar arası seyahat işine girmeyin, Çanakkale’den Silesian’a seyahatte kıtalar arası seyahat sayılır.

  40. latif2

    23 Ekim 2012 at 07:51

    Allah’tan cv sistemi açık, kim ne zaman kıtalar arası seyahate çıkmış belli

  41. latif3

    23 Ekim 2012 at 07:52

    bakın bu kim “The Competition Power of the European Union After The Enlargement”, 27-28 May 2004, Gallipoli, Çanakkale, Düzenleyen: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi BİİBF ve Silesiana University (Çek Cumhuriyeti).

  42. latif4

    23 Ekim 2012 at 07:53

    bakın bunlar kim “Legislative Reforms on Local Governments in Turkey Still Going on: Participatory Perspectives in the Municipal Act of 2005 Numbered 5393”, 26-27 April, Silesian University in Opava, Çanakkale Onsekiz Mart University, Karvina-Czech Republic, 2006, pp, 695-701.

  43. Latif, Dokundu mu Gülüm...

    23 Ekim 2012 at 11:49

    Hedef saptırma.
    Sunumu olanları göndermişsin.
    Çocuk avutma.
    Güney Afrika ve Birleşik Devletlere hangi gerekçe ile gittiniz onu açıkla.
    Safari mi mangal partisi mi!
    Yoksa destek kıtaları olarak mı…

    • latif5

      23 Ekim 2012 at 12:06

      Google bi adlarınızı yazın bakalım fotoğraflarınız çıkıyor Prag taki aşk köprüsünün üstünde koççç…

  44. latif 6

    23 Ekim 2012 at 12:07

    Ali Akdemir’e küfürler yağdırıyorsunuz amma velakin doçentliği ve profluğu Business Administration Kongreleri, uluslararası STK kongresi, Yönetim Bilimleri Dergisi, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi ile aldınız utanmazlar…

    • Adınız...

      23 Ekim 2012 at 14:54

      doğru lafa ne denir

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version