Bizimle İletişime Geçin

Genel

Hüsrandan Kurtuluş Yolu

Yayınlandı

-

Bu yazı tumhaber.com’dan alıntılanmıştır.

İnsanlık bugün maddi manevi büyük bir buhran içinde bulunmaktadır. Dünyanın neredeyse tamamına yayılan ekonomik kriz, terör ve anarşi, gelir dağılımındaki uçurum, stresin ve psikolojik rahatsızlıkların artması insanlığın içine düştüğü hüsranı gözler önüne sermektedir. Buna karşılık geliştirilen çözüm reçeteleri insanlığın derdine derman olamamakta ve sorunlarını çözememektedir.

İnsanlığın gerçek anlamda kurutuluşa erebilmesi ve içine düştüğü buhrandan ve hüsrandan kurtulabilmesi için Yüce Allah’ın son ilahi mesajı olan Kur’an’ın sesine kulak vermekten başka çaresi yoktur. İşte bu noktada Kur’an’ın Asır suresinde sunulan özlü reçeteye dikkat çekmek istiyorum. Gerçekten Asır suresi yüksek bir fesahat (sözün kapalılıktan uzak açıklıkla anlatılması) ve belagat (güzel beyan ve kuv­vetli etkileme) içinde, insanlığın kurtuluş reçetesini çok kısa ve öz sunması bakı­mından çok önemli olan surelerden bir tane­sidir. Surenin îcâz (kısa ve özlü söz ile çok mana ifade etme) ve i’câz (karşısındakini aciz bırakma -mucize de buradan gelir-) noktası zirvededir.

Asır suresinde, her devirdeki insanlığın buhrandan kurtularak dünyevî ve uhrevî mutluluğa kavuşmasının yolu çok kısa ve özlü olarak, adeta formüle edilmiş bir şekilde anlatılmaktadır. Bunun içindir ki mezhep imamlarımızdan İmam Şafii, “Allah bu sureden başka bir sure indirmeseydi, insanlara yine de ye­terdi” buyurmuştur. Bir diğer rivayette de, “İnsanlar Asır suresinin mana­sını iyice düşünselerdi, onlara faz­lasıyla yeterdi” demiştir. Hadis imamlarımızdan Beyhakî de, “Hz. Pey­gamber’in ashabından iki kişinin buluştukları zaman, birinin diğerine Asır su­resini okumadan ayrılmadıklarını” rivayet et­mektedir.

Adı geçen surede Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

1. Asra yemin olsun ki,

2. İnsan hiç şüphesiz hüsran içe­risindedir;

3. Ancak iman edip salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

Surede geçen “hüsran” noksanlık, buhran, alışverişte aldanmak, helâk olmak, sapıtmak, eksik yapmak, zâyî etmek manalarındadır. Buna göre insanın hüsranda olması helak olması, uku­bet ve cezaya uğraması, şer ve kötülük içinde bulunması olarak izah edilmektedir.

Görüldüğü gibi Yüce Allah bu surede insanların hüsranda olduklarını, ancak şu dört özellikle vasıflananların hüsrandan ve buhrandan kurtulacaklarını söylemektedir. Bunlar; 1. iman, 2. salih amel, 3. hakkı tavsiye etmek ve 4. sabrı tavsiye etmektir.

Dikkat edilirse bu esaslar, insanlığın bütün zaman ve mekânda muhtaç olduğu dünyevî ve uhrevî kurtuluşunun anahtarıdır. Yine dikkat edilirse bu esaslarda, Allah hakkı ile kul hakkının bir araya getirildiği görülmektedir. Çünkü kişinin kendisini kemâle/olgunluğa erdirmesi iman etmesi ve salih amel işlemesiyledir ki bu, Allah hakkıyla ilintilidir. Başkasını kemâle erdirmesi de nasihat ve irşat, yani hakkı ve sabrı tavsiye etmesiyledir ki bu da, kul hakkıyla ilintilidir. İnsanın mutluluğu da aslında, bu iki hakkı yerine getirmesindedir.

Sure, Yüce Allah’ın asra yemin etmesiyle başlamaktadır. Asır kelimesi de; 1. ya mutlak manada zaman, 2. ya güneşin tam tepeye yükselmesinden sonraki batımına kadar olan zaman, 3. ya da ikindi namazı manasındadır.

Burada, Allah’ın niçin asra yemin ettiği şeklindeki bir soru hemen hatıra gelecektir. Bunun sebebi asrın her üç anlamına göre değişik şekilde açıklanmıştır. Asrı birinci anlamıyla mutlak manada zaman olarak alacak olursak, onda akıl sa­hipleri için Allah’ın varlığına ve birliğine delâlet eden ibretler vardır. Çünkü genişlik, darlık, sıhhat, hastalık, zenginlik ve fakirlik zamanın içinde bulunmaktadır. Nitekim insan ömründen bin sene faydasız işlerle geçse de kişi son anda iman ederek mutluluğa kavuşsa ebedi cenneti kazanacaktır. Öyleyse kişi için en kıymetli şey o andaki zamanıdır. Yani bir anlık zaman bile bu kadar kıymetlidir.

Eğer asrı, ikinci anlamıyla güneşin tam tepeye yükselmesinden batımına kadar olan zaman olarak alacak olursak insan ömrü ile bu vakit arasındaki ilişkiye bakmak gereklidir. Zira güneşin batmaya yüz tutması gibi, insan ömrü de devamlı geçmekte, sanki batmaya yüz tutmakta, bu durumu ile hüsranı ifade et­mektedir. İşte Yüce Allah bura­da, güneşin tepeye yükselişi ile batışı arasındaki zamana yemin ederek insanın ömründen az bir zaman kalsa bile, -güneş batmaya yüz tutsa bile- henüz vaktin geçmediğini, kalan va­kitte tövbe ile Allah’a dönmek için fırsatın bulunduğunu hatırlatmaktadır.

Asrı üçüncü anlamıyla ikindi namazı olarak alacak olursak, bu durumda Yüce Allah’ın, faziletinden ve üstünlüğünden dolayı asra yemin ettiğini söylememiz mümkündür. Çünkü ikindi namazı “orta namaz”dır. Allah Kur’an’da “Namazlara ve bilhassa orta namaza devam edin” buyurarak, namazlara devam etmemizi emretmiş, orta namazı da ayrıca zikrederek önemine işaret etmiştir. Bu bakımdan ikindi namazı çok önemlidir.

Asır suresinde geçen “İnsan hiç şüphesiz hüsran içe­risindedir” ayetindeki “el-insan” kelimesinin başındaki elif-lâm takısı “cins” manasındadır. Yani, bununla tek bir insan değil, insan cinsi kaste­dilmekte ve bütün insanların hüsranda ol­dukları anlatılmaktadır. Müslüman bilginler bunun manasını şöyle izah etmişlerdir: Aslında insan hüsran halinden hiç ayrılmamaktadır. Çünkü insan için hüsran, ömrünün elden gitmesidir. İnsan, ömründen giden her saatte, ya iyilik ve Allah’a itâatte ya da kötülük ve isyandadır. Eğer kötülük ve isyanda ise zaten bu apaçık bir hüsrandır. Eğer iyilik ve itâatte ise belki de elden kaçırdığı ondan daha büyük bir iyilik ve itâat vardır ki bu daha faziletli olanı elden kaçırması da kendi­si için bir hüsran olmuştur. Demek ki insan her hâl u kârda hüsrandadır. Buradaki hüsranda olan insan ile “İnanmayan insanın kastedildiği” de söylenmiştir. Çünkü zaten “İman edenler” sözü ile müminler bundan hariç tutulmuştur.

Sûrede insanın hüsranda olduğu yemin ile ifade edildikten sonra iman edenlerin, salih amel işleyenlerin, hakkı ve sabrı tav­siye edenlerin bundan müstesna olduğu zik­redilmektedir. Yani, hüsrandan kurtulmak için bu dört özellik ile sıfatlanmak şarttır.

İmanın ne olduğunu geniş olarak açıklamaya gerek yoktur. İmanın altı şartına inanarak Kur’an’da zikredilen ve Hz. Peygamber’in Allah’tan getirdiği bütün İslâmî esasları tasdik eden kişi mümindir.

Salih amel de kısaca Allah’ın emirlerine sarılmak ve yasaklarından kaçınmaktır. Allah’ın rızasını gözeterek yapılan her iş salih amel kapsamı içine girer. İbadetler, iyilikler ve insanlığın faydasına olan her şey salih amel kategorisindedir.

Tavsiye, vasiyet, kişinin öğüt ve nasi­hat ile başkalarını hayra ve iyiliğe teşvik et­mesidir. Hakkı tavsiye etmeye gelince, buradaki “hak” sözü, iman ve iman üzerindeki sebat ve devamlılık halidir. Daha geniş ifadesiyle Allah’ın varlığı, birliği ve ona yapılan iba­det, kitaplarına ve peygamberlerine uymak, dünyadan yüz çevirip ahirete yönelmek gibi İslam dininin emrettiği ve inkârı kabil ol­mayan bütün hususların gerçek, doğru ve hayır olduğunu bilmektir ve başkalarını da bunlara uymaya teşvik etmektir.

Sabrı tavsiye etmeye gelince sabır sadece insanın kendisini, yapılması gereken şeylere yöneltmek ve terk edilecek işlerden men etmek değildir. Bi­lakis gizli ve açık olarak Allah’tan gelen her şeye razı olmaktır. Bu da üç şekilde olur: İbadetleri yerine getirmek için gösterilen sabır, haramlar­dan, yasaklardan kaçınmak için gösterilen sabır ve belâlara karşı gösterilen sabır.

Hakkı ve sabrı tasavvufî manasında ala­cak olursak, buradaki hakkı tavsiye etmek, ibadet rütbesinden ibarettir ki o da Allah’ın razı olduğu fiilleri yapmak ve insanları buna yöneltmektir. Şüphesiz iba­det Allah’ın razı olduğu şeyleri yapmayı gerektirir ve bunların yapılmasından Allah elbette razı olacaktır. Sabrı tavsiye etmek ise kulluk rütbesinden ibarettir ki o da kulun Allah’tan gelene razı olmasıdır. Demek ki birincisinde kulun Allah’ın is­teklerini yapması ile Allah kulundan razı olacak, ikincisinde ise Allah’tan gelene rıza göstermek ile kul Allah’ından razı olacaktır. İşte birincisi hakkı, ikincisi ise sabrı tavsiye ile ilgilidir. Yani kul, iman edip salih amel işlemekle beraber hakkı ve sabrı tavsiye etmeden ve bu suretle de kul Allah’tan Allah da kuldan razı olmadan hüsrandan kurtula­mayacak, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşamayacaktır.

Görüldüğü gibi Kur’an, Asır suresi ile insanlığın kurtuluş reçetesini üç kısa ayet içinde dört özlü esas halinde özetlemiştir. Tarih boyunca büyük düşünürlerin ve ilim adamlarının üzerinde fikir yürüttükleri ve tespit etmeye çalıştıkları kurtuluş esaslarını Kur’an’ın üç âyet ve dört madde ile tespiti, şüphesiz onun ilahi kelâm ve ilahi mucize olduğunu ortaya koymaktadır.

İnsanoğlunun buhrandan ve hüsrandan kurtulması, dünya ve ahirette huzurlu ve mutlu yaşaması için özelde Asır suresindeki ve genelde Kur’an’daki esaslara uymaktan başka çaresi yoktur. Kur’an -ve Asır suresi-, insanlığı, içinde bulunduğu her türlü bunalımdan, buhrandan ve hüsrandan kurtarmak için bütün haşmetiyle önümüzde durmaktadır.

Yüce Allah’a emanet olunuz…

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR