BİRİM HABERLERİ

REKTÖR LAÇİNER, İSTİFA ÇAĞRILARINA CEVAP VERDİ

Yayınlandı

-

REKTÖR LAÇİNER, İSTİFA ÇAĞRILARINA CEVAP VERDİÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Laçiner, 2012 Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı’nda KESK, DİSK, Çanakkale Tabipler Odası ve İHD’nin başını çektiği gruba ve istifasını isteyenlere de cevap verdi. 

Üniversite’nin daha da gelişmesi için ellerinden gelenin fazlasını yaptıklarını belirten Rektör Laçiner, eleştirilere açık olduğunu fakat yöneltilen eleştirilerin art niyetli ve yıkıcı olduğunu vurguladı.

Laçiner’in açıklamalarından en sert tepkiyi kendisine karşı ‘İstifa Eylemi’ tertipleyenlerin başında gelen Çanakkale Tabipler Odası aldı. Laçiner, açıklamasında “ÇOMÜ Tıp Fakültesi’ne Kepez’de binbir eziyet yapılırken Çanakkale Tabip Odası ne yapmıştır, meslekdaşlarını nasıl savunmuştur? Öğretim üyesi doktorların üzerine bir siyasi yürürken bu odamız hangi açıklamada bulunmuştur? ÇOMÜ doktorlarına hakaret ve yıldırma kampanyaları düzenlenirken Çanakkale Tabipler Odası neden bir tek cümle dahi kurma gereğini duymamıştır? Eğer ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Kepez’de büyüyememişse, Çanakkale halkı bu durumdan dolayı mağdur olmuşsa bunda Çanakkale Tabipler Odası’nın da ihmali büyüktür. Bu odamız artık ideolojik ve kişisel dostluklarıyla değil, insan sağlığı ve tıp etiğiyle hareket etmek zorundadır.” dedi.

İşte Laçiner’in açıklamasının eleştirilere cevap veren kısmı:

“Devletin katkısını maksimumda tutabilmek ve Çanakkale’yi her daim Ankara’nın dikkatlerinde tutabilmek için haftanın en az 1 gününü Ankara’da geçiriyoruz. Ben ve diğer arkadaşlarımız YÖK, Kalkınma Bakanlığı, Maliye ve diğer devlet kuruluşlarını düzenli bir şekilde ziyaret ediyor, sorunlarımızdan haberdar ediyor. Aynı şekilde İstanbul’da da özel sektör ile temaslarımızı yakın tutmaya çalışıyoruz. Bu da oldukça yorucu bir iş. İlaveten 38 bin öğrenciye ve 3 bin personele yaklaşmış bir kurumu idare etmenin zorlukları var. En iyiyi hem Türkiye’de, hem de uluslararası alanda hedefleyince işler daha bir artıyor. Gecemizi gündüzümüze katıyoruz.

Bu çabalarımıza ve iyi niyetimize rağmen elbette ideale ulaştığımızı söyleyemeyiz. Mutlaka bir çok eksiklerimiz ve hatalarımız vardır. Bu bağlamda eleştirileri büyük bir katkı olarak görüyoruz. Olabildiğince şeffaf ve iletişime açık olma gayretindeyiz. Fakat bizler de insanız ve hatasız kul olmaz. Eleştiriler bizleri daha doğru olana yönlendirecektir.

Bu bağlamda her türlü eleştiriye açık olduğumuzu, hatta teşvik ettiğimizi belirtmek isterim.

Bu temel ilkemize rağmen yıkıcı ve art niyetli eleştirilerin, hatta saldırıların bizler için yorucu olduğunu da belirtmeliyim. Zaten sınırlı olan zamanımız ve enerjimiz ne yazık ki bazen mesnetsiz iddialara cevap yetiştirmeye gitmektedir. O kadar çok yanlış bilgi piyasada dolaşmaktadır ki ve o kadar ağır iftiralar atılmaktadır ki bizlerin cevapları çoğu zaman kirletilen zihinleri aydınlatmaya yeterli olmayabilmektedir. Yine de kamuoyunun, Çanakkalelilerin sağduyusuna ve insafına güveniyoruz.

Biz kendi işimize bakıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmaya çaba gösteriyoruz. Halka ve Hakk’a hizmet düsturumuz. Bundan sonra da böyle olacak. Az sayıda kişinin çıkardığı büyük gürültüyü olabildiğince duymamaya çalışacağız, kendi işimize bakacağız. Bilim ve eğitim yapacağız. Birileri sadece konuşurken bizler Çanakkale’ye hizmet edeceğiz. Üstelik bunu sağa sola mavi boncuk dağıtarak değil, istihdam sağlayarak, Çanakkale’nin sosyo-ekonomik hayatına somut katkılar vererek yapacağız. Çanakkale’nin en büyük konferans salonunu, tek tiyatro salonunu yaparak gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birini Çanakkale’nin zirvesinde bir hale gibi yükselteceğiz.

Eleştirilerin, daha doğrusu saldırıların mühim bir kısmı cevap vermeyi dahi hak etmiyor. Gerçeklikten uzak, somut olmayan, daha ziyade ideolojik hezeyanlar bunlar.

Meseleyi daha iyi anlatmak için birkaç örnekle bu konuyu kapatmak isterim. Örneğin en son birkaç örgütün birlikte tertiplediği ideolojik saldırıda işçileri işten attığımız ve işçileri siyasi yollardan aldığımız iddia ediliyor. Bu tamamen yalandır. Bizim işçi atmak gibi bir yetkimiz yok. Siyasi yolla işçi alındığı da tamamen temelsiz bir iddiadır. Herhalde bu iddiada bulunanlar geçmiş yılları kastediyorlar. Geçmişte ÇOMÜ’ye gönderdikleri herkes belki işbaşı yapıyordu. Çalışanlar belki de belli sendikalara üye olmaya zorlanıyordu. ÇOMÜ bundan sonra hiçbir siyasi partinin veya görüşün arka bahçesi olmayacaktır. Siyasiler siyaset yapacaktır, bilim insanları bilim. Geçmişte bu tür hallerin yaşandığı günlerde sesleri dahi çıkmayan kişilerin bugün Rektörün değişmesinden dolayı mutsuz olmaları manidardır.

Aynı kişiler ÇOMÜ’nün sosyal tesislerinde alkolün yasakladığını iddia etmişlerdir. ÇOMÜ’nün tek başına böyle bir yetkisi yoktur. ÇOMÜ de diğer üniversiteler gibi değişen mevzuat nedeniyle ve yetkili kurumların talebiyle bahsi geçen uygulamaya zorunlu olarak geçmiştir. Bu kararı ÇOMÜ’nün aldığını düşünenler ya cahildir ya da art niyetli. Ne yazık ki bu tür dedikodular zaman zaman birileri tarafından üretilmektedir. ÇOMÜ, insanlarımızın yaşam biçimlerine ve inançlarına karışmaz, karışılmasına müsaade etmez. Tam aksine öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın olduğu kadar ziyaretçilerimizin hayat biçimlerini diledikleri gibi yaşamaları birinci önceliğimizdir. Bunun pek çok örneği yıl boyu Üniversitemiz yerleşkelerinde yaşanmaktadır. Ancak hak verileceği üzere hiç kimse yazılı kuralları ihlal etmemizi de beklememelidir. Bu arada bahse konu olan Dardanos Yerleşkesi eğitim-öğretim ve uygulama yapılan ÇOMÜ’nün diğer alanları ile aynı statüdedir.

ÇOMÜ’ye hakaret ve saldırıları adet haline getirmiş aynı grup ÇOMÜ’de heyelan alanlarına inşaat yapıldığını da iddia etmektedir. Şu an ÇOMÜ’de süren projelerin neredeyse tamamı geçmişte yapılmış binaların yanına veya iki binanın arasına yapılmaktadır. O binalar yapılırken sesi çıkmayanların bugün en sert sözde eleştirileri getirmesi hayret vericidir. Ayrıca tüm binaların zemin etüdleri özenle gerçekleştirilmektedir. Bu konudaki eleştiriler haksız ve hayret vericidir.

Bu kişiler ÇOMÜ ile ilgili en ufak bir olumsuzluğu büyütmekte, en büyük iyileşmeleri ise yok saymaktadırlar. Burada iyi niyet aranamaz.

Aynı küçük grup tarafından ortaya atılan ÇOMÜ’nün çalışanlarını öldürdüğü iddiası ise kalbi ve beyni olan hiçbir vicdan sahibi canlıdan çıkabilecek türden bir iddia değildir. Burada ÇOMÜ’nün yeni yönetimine karşı nasıl bir kin ve nefretin büyüdüğü açıkça anlaşılmaktadır. Ama kimse kusura bakmasın, ÇOMÜ’ye bilim ve eğitim dışında siyasi hesaplar giremez. ÇOMÜ bilim insanlarının ve öğrencilerimizindir. Hiç kimse kendi ideolojisine göre bir ÇOMÜ beklemesin. İyi üniversitenin evrensel standartları vardır ve bizler bu ilkeler doğrultusunda işimize bakıyoruz. ÇOMÜ’de adam öldürüldüğü veya insanların sakat bırakıldığı gibi öcü hikâyelerini çocuklar bile ciddiye almaz. Ama kendisine güvenen var ise Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve ÇOMÜ birçok kurum tarafından sürekli gözetim ve denetim altında tutulmaktadır.

DİSK ve benzeri örgütlerin hazırlattığı afişte “mahalle baskısını da aşan düzeyde toplumsal yaşama müdahale eden Üniversite istemiyoruz” deniyor. Bunu söyleyen kişi ve kurumlar geçmişte insanlar yaşam biçimleri ve inançları nedeniyle zulüm görürken, eziyet çekerken, hakları ve hukukları yenmekteyken nerelerdeydiler? Kılık kıyafeti nedeniyle insanlar sosyal tesislere, Üniversite oteline bile alınmazken bir tek açıklamada veya gösteride bulundular mı, hayır bulunmadılar. Ne DİSK; ne Tabibler Odası, ne TMMOB Çanakkale Şubesi ne de bugünlerde sureti Haktan görünen diğer dernek ve kuruluşlar o insanların hakların ı savunmadılar.

ÇOMÜ’de gördüğü zulüm nedeniyle Biga’da bir dekan hayatını kaybetti, insanlar hastalık sahibi oldu, pek çoğu burayı terk etmek zorunda kaldı. Annelerin çocuklarını kreşten almasına bile müsaade edilmedi. O zamanlar susanların, hatta zulme ortak olanların bugün konuşmaya hakkı var mıdır? Üstelik bugün herkese eşit durmaya çalışan bir yönetim işbaşındayken. Üstelik ÇOMÜ hiçbir dönemde olmadığı kadar şeffaf ve özgürlükçü iken. Yoksa bu kişiler sadece kendilerine mi demokrattırlar.

Ve sormak gerekir, ÇOMÜ Tıp Fakültesi’ne Kepez’de binbir eziyet yapılırken Çanakkale Tabip Odası ne yapmıştır, meslekdaşlarını nasıl savunmuştur? Öğretim üyesi doktorların üzerine bir siyasi yürürken bu odamız hangi açıklamada bulunmuştur? ÇOMÜ doktorlarına hakaret ve yıldırma kampanyaları düzenlenirken Çanakkale Tabipler Odası neden bir tek cümle dahi kurma gereğini duymamıştır? Eğer ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Kepez’de büyüyememişse, Çanakkale halkı bu durumdan dolayı mağdur olmuşsa bunda Çanakkale Tabipler Odası’nın da ihmali büyüktür. Bu odamız artık ideolojik ve kişisel dostluklarıyla değil, insan sağlığı ve tıp etiğiyle hareket etmek zorundadır.

Çanakkale Tabip Odası ÇOMÜ’deki doktorlarımızın haklarını savunmak yerine ÇOMÜ’ye bel altı ideolojik saldırıların bir parçası olmayı artık bırakmalıdır. Aksi takdirde elbette doktorlar kendi haklarını savunmayan, kenti ideolojik kamplaşmalara götürmeye çalışan odanın kendi temsilcileri olmadığı kanaatine varacaklardır.

Ne yazık ki bahsi geçen dernek ve kuruluşlar kendi alanlarında konuşmak yerine, başarısızlıklarını bir başka kuruma yükleyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Üye sayısı rekor hızla düşen DİSK ve Eğitim-Sen gibi sendikalar, üyelerinin haklarını savun(a)mayan odalar Çanakkale’nin en önemli kuruluşlarının başında gelen ÇOMÜ’ye saldırarak başarısızlıklarını perdelemeye çalışmaktadırlar. Ama Çanakkale halkı ve ÇOMÜ insanları bunları göremeyecek kadar basiretsiz değildir. Art niyetler çok açık bir şekilde görülmektedir.

Bizler ÇOMÜ olarak Çanakkale halkı ile kucaklaşıyoruz. Bundan rahatsız olanlar olabilir. Geçmişi özleyenler olabilir. Mevlana’nın dediği gibi, artık yeni şeyler söylemek lazım. ÇOMÜ artık Çanakkale’nin gelişme lokomotifi olmuştur. Bu lokomotifi hiç kimse durduramaz.

Üç kişinin bir araya gelerek kurduğu dernekler veya siyasi yelpazenin en uç noktasında kendisine militan roller benimseyen başarısız yapılar Çanakkale’nin çıkarlarına zarar vermek pahasına kentin kalkınma ve gelişme motoru olan ÇOMÜ’ye saldırmaktan bir an önce vazgeçmelidirler. Korkunun ecele faydası yoktur. Çanakkale parlak bir geleceğe doğru yol alırken ya çözümün ve gelişmenin parçası olacağız, ya da rüzgâra karşı yol almaya çalışan yelkenli gibi sadece kendimizi kandıracağız.

BİZLER HİZMETKÂRIZ

Bizler bulunduğumuz makamın sonsuz olmadığının bilincindeyiz.

Burası emanettir. Saltanat makamı değil, hizmet makamıdır. Bizler devlet memuruyuz. Devletimizin ve halkımızın memuruyuz.

Hizmet etmek tek görevimiz. Yani bilimin, eğitimin ve milletin hizmetindeyiz.

Hizmetkârız. Bundan daha fazlası değiliz.

19 ay boyunca Çanakkale’ye ve ÇOMÜ’ye hizmet ettim, arkadaşlarımla hizmet ettik. Bundan sonraki 29 ayda da aynı bilinç ve hassasiyetle görevime devam edeceğim. Hiçbir baskı ve saldırı bu kararlılığımızdan bir adım dahi geri adım attıramaz.

Görevden kaçmak gibi bir huyum yoktur. Gerekirse daha az uyuruz, özel hayatımıza daha az vakit harcarız, ama emanete asla hıyanet etmeyiz, işimize bakarız.

Kim ne derse desin, bu kervan yürüyecektir. Bundan sonra ÇOMÜ asla siyasileştirildiği günlerine geri dönmeyecektir. ÇOMÜ’de sadece kuruma, bilime ve daha iyi bir eğitime sadakat ve liyakat olacaktır.

Bizim için kin ve nefretini sokaklara taşıyan, şahsımıza iftira atan, hakaret edenler değil, ÇOMÜ’lü öğrencilerin gözlerindeki pırıltı önemlidir. Laboratuvarda deneylerini başarıyla tamamlayan meslektaşlarımızın mutluluk ve huzuru önemlidir.

Bizim için küçük bir azınlığın değil, ÇOMÜ’nün ve Çanakkale’nin huzuru önemlidir. Allah’a bin şükürler olsun ki bu konuda içimiz rahattır.

ÇOMÜ Yöneticileri olarak bizler kindar değiliz, hiç kimse ile kişisel sorunumuz olamaz. Biz hizmet adamıyız. İyiliğin yok olmayacağına inanırız. Bugüne kadar çok küfür ve hakaret yedik. Ancak halka ve Hakk’a hizmet yolunda bunlar ne yazık ki Türkiyemizde sıradan karşılanıyor. Eğer hezimet etmenin bedeli aşağılanmak, eziyet edilmek, hakaret edilmek ve iftiralara uğramaksa buna da göğüs gereceğiz. Hakkı tutup kaldıracağız. Çünkü Çanakkale ve ÇOMÜ en iyisine layık.”

Saygılarımla

46 Yorum

  1. ERHAN

    28 Aralık 2012 at 21:54

    Laçiner’in tek başına kötü işler yaptığını söylemek vicdansızlıktır. Ama yanında oturan Hüseyin Efendi odasına insanları çağırıp tehdit ediyor. Aslında Laçiner’in kuyusunu kendi çevresi kazıyor farkında değil. Laçiner başarısız olursa veya istifa ederse kim kazançlı çıkar? Herhalde bu YÖK solcu birini rektör atamaz.

    • erhan efendi

      28 Aralık 2012 at 22:42

      Erhan efendi sende Efendi adam ol Hüseyin Efendi efendi gibi adam git ona söyle yiyorsa bunları belki seni öper ne dersin bence öper senin gibileri öpmeyi seviyor diye duydum

      • anonimsen

        28 Aralık 2012 at 22:49

        Erhan bey hüseyin efendinin tırnağı ol ben öpücem seni söz

        • reha diyor ki

          28 Aralık 2012 at 22:51

          Erhan kardeşimin çok üzerine gitmeyin öpmeyin kardeşimi onu ben öpücem çok meraklı gördüm kendsini
          Herkese öptürüyonmu erhanım sen kendini ayıp be ya

    • Adınız...

      29 Aralık 2012 at 15:07

      Laçiner herşeyi kendi yapıyor..

    • Geçerken.....

      30 Aralık 2012 at 21:54

      Rektör’den “ÇOMÜ Cambridge olacak” breh breh brep! Erzurum’lu Teyyo pehlivanı bilen bilir. Teyyo bile daha insaflı beyin yıkardı. Yılın şakası kabul edelim, ayrıca olabilir de, neden olmasın biraz daha bekleyip görelim Unutmayalım, kendileri hemen her konuda uzmandırlar, bakarsınız kerameti şahsından münhasır zat, elinde neşter bel fıtığı ameliyatlarında da boy gösterir. Unutmadan söyleyelim, Cambridge’nin Fakültelerinin çoğunda projektörler çalışmıyor. Turkish Cambridge adayına yakışmayacak ama bari Çin malı projektör kabloları alın, öğrenci kardeşlerimiz korkar söyleyemezler, e hocaları da takmazsınız zaten…..

  2. o halde tersini yapmalı

    28 Aralık 2012 at 22:07

    KESK, DİSK, Çanakkale Tabipler Odası ve İHD bir şeyi savunuyorsa memleketin ve milletin selameti ve menfaati için tersini savunmalı.

  3. dadaloğlu

    28 Aralık 2012 at 22:09

    Çanakkale kimsenin babasının malı değildir, hele kendini çanakkale insiyatifi kabul eden üç-beş marjinal tipin hiç değildir. Bu ülkede herkesin malı olan bir il varsa o da Çanakkaledir. (Zira burada Çanakkaleli’den çok yurdun dört bir yanından şehitler var) Sedat Hoca gibi donanımlı ve dünya çapında bir adam gelip burada bu halka, bu camiaya, bu gençliğe bilim adına hizmet veriyorsa bundan gocunulmaz gurur duyulur. Gocunanları hiç kimse çarpmazsa yerinden kalkar şuheda çarpar. Bugün olmazsa yarın mutlaka çarpar da; o çarpık ağızları iyice katmerlenir.

  4. Adınız...

    28 Aralık 2012 at 22:14

    Hocam bugün orada bulunamadım ama gönlümüz hep sizinle..Sakın ola ki bunlar sizi yıldırmasın. Biz sizi seviyor, değerinizi biliyoruz. Hep yanınızdayız..

  5. Anonim

    28 Aralık 2012 at 22:20

    ÇOMÜ AKP’nin arka bahçesi olmuş.

    • Adınız...

      28 Aralık 2012 at 22:26

      ÇOMÜ ne AKP’nin ne TKP’nin, ne İP’in ne de CHP’nin arka bahçesidir.

      Geçmişte Ramazan Aydın’ın rektörlüğü ve Osman Demircan’ın rektör yardımcılığı zamanında ve Ali Akdemir’in rektörlüğü zamanında boğazına kadar CHP’nin arka bahçesiydi.

      • Adınız...

        29 Aralık 2012 at 10:04

        ondan mı palabıyığı önce dekan yardımcısı sonra enstitü müdürü yaptılar

      • Özleyenler

        29 Aralık 2012 at 10:52

        Eski Rektör Akdemir CHP’ye geçti. Geçerken de “ben zaten CHP ile bağlantılıydım, şimdi iş resmiyete geçti” dedi. Akdemir döneminde CHP’nin dediği olurdu, AKP’liler ortalıkta salınırdı. Birileri o günleri çok özlüyor çook

    • kardeş

      28 Aralık 2012 at 22:47

      Anonim kardeş isminden de belli, anonim kimlerle beraber anonimsin canım sen KESK, Eğitimsen falan filan lamı sen ön bahçe olmuşşun be güzelim

  6. Anonim

    28 Aralık 2012 at 22:22

    Üniversitenin her tarafı şantiyeymiş. Şantiye değil, bilim istiyoruz.

    • beyne bak

      28 Aralık 2012 at 22:27

      Bilimi çadırda mı yapacaksın? Barakalarda mı yapacaksın?

      Maksat bu yeni yönetimi yıpratmak olunca yalan da iftira da karalama da mübah.

    • Adınız...

      28 Aralık 2012 at 22:28

      hee senin eve geliriz biz ders görmeye 🙂

    • statükocu nuri

      28 Aralık 2012 at 22:53

      Sen şantiyelerden hangisini gezdin bina olmayınca okul olur mu gerzek, saçma sapan şeyler yerine doğru şeyler yaz da istifade edelim

      • değerkattın

        28 Aralık 2012 at 22:57

        statükocu nuri ben de sana katılıyorum, bunlar boş bidon gibi adamlar, şantiye değil bilim istiyormuş, bence sen önce bi düşün hemen yazma , 2 gün geçsin tekrar düşün sonra vazgeç yazmaktan git biraz birşeyler oku kütüphaqne 24 saat açık senin gibiler için hergün fırsat oluşturuldu tamam mı şekerim sadece oku lütfen yazma

    • İnsaf

      29 Aralık 2012 at 00:06

      Bu kadar da olmazki. Biraz insaf edin. Bina olmasa demediğiniz kalmaz bina yapmıyorlar diye. Bina mekan olmadan bilimi sokakta bahçe de mi yapacaksın. Biraz insaf edin bir şeyler söylerken. Sırf eleştiri olsun diye buna da çamur atılmazki. Bir de merak ediyorum ne kadar bilim yapıyorsun. Bu bilim yapmak da ağıza sakız oldu iyice.

  7. Adınız...

    28 Aralık 2012 at 22:37

    Sayın Hocam sizinle büyüyoruz. görmek istemeyenler, istifa diyenler halt etsin. Hiçbir şey yapamazlar. Biz sizin bizi bırakmayacağınızı biliriz

    • İnsaflı

      29 Aralık 2012 at 00:08

      Aynen katılıyorum. 3-5 menfaatperest istifa istedi diye onlara pabuç mu bıraklıcak. 5 yıl sonra farkı herkes daha iyi anlayacak. Burdayız Sedat Hoca. Çanakkale’deyiz, üniversitedeyiz ve sizi uzun yıllar daha burada rektör görmek istiyoruz.

  8. çanakkaleli vatandaş

    28 Aralık 2012 at 23:39

    ÇOMÜ bir üniversite ve üniversite bilim, eğitim ve hizmet yeridir.ÇOMÜ çanakkalenin biricik değeridir. bugüne kadar üstünde debelenip eşlenenler küsmüşler kime ne? bırakın kaztecileri, kabzımal oda müdavimlerini. laçiner çalışmaya devam diyor ve kocaman bir alkışı hakediyor. Allah kolaylık versin.

    • Adınız...

      29 Aralık 2012 at 00:09

      Amin

  9. DR17

    29 Aralık 2012 at 00:04

    Oncelikle sozlerime erhani operek baslamak istiyorum, anonimi de anonim olarak operiz. Universitemizin kat ettigi messfeyi anlayamayan sig beyinlere sesleniyorum ‘bu rektorde bu vizyon, bu akademisyenlerde bu hizmet aski oldugu surece siz havanda su dovmeye devam edersiniz’ rektor hocamiz surekli universitenin bu sehrin lokomotifi oldugunu soyluyor. Erhancim treni izlemek yerine istersen takil pesine belki bir nebze faydalanirsin, hele ki onunde hic durma ezilirsin. Makinistlerden biride huseyin efendi unutmayasin…

  10. Adınız...

    29 Aralık 2012 at 04:33

    rektör hocanın konuşması çok başarılıydı bence atılan her iftiraya gayet net ve somut bir biçimde cevap verdi

  11. Adınız...

    29 Aralık 2012 at 07:41

    Komünist partisi ve Perinçekçiler işbaşında, bazı gafiller de akıllarınca rektöre vurmaya çalışıyorlar. Rektör Bey gerekli cevabı vermiş. Tokat gibi sözleri indirmiş

  12. 2013 COMU parlayan yılı olacak

    29 Aralık 2012 at 08:52

    2013 COMU nun en basarılı bir yılı olacaktır. ..

  13. Doç. Dr. Hasan TATLI

    29 Aralık 2012 at 11:40

    Akademik terbiye zamanla olgunlaşan bir kavramdır. Bir yönetici, ki Rektör olan bir kişinin protesto edilmesi akademik geleneklere uygun bir yol değildir. Hukuk dışı uygulamaları varsa, bunun yolu hukuki yollardır. Bu açıdan ÇOMÜ kurumsal kimliğinin yoğunlaştığı kişi elbet Rektör ve diğer idarecilerdir. Ancak, akademik terbiye ve gelenekler içinde yer almayan bir yolla kişileri protesto etmek doğru değildir. Öğrenciler ve öğretim elemanları elbet yanlış buldukları bir uygulamadan mağdur olmuşlarsa, bunun yolu hukuki olmalıdır. Ne Rektöre destek gösterileri ne de karşı gösterilerin akademik geleneklerde yeri yoktur. Sonuçta kişiler gelip geçicidir, kurum zarar görür. Sayın Rektör işlerin yoğunluğundan, kendisi bazı konularda yanlış bilgilendirilmiş de olabilir. Örneğin, merhum Yahyaoğlu’nun durumu ve atama-yükseltmelerin liyakata uyulmadığı konularında… Aklı selim ve akademik terbiyesine yakışır hareket etmemiz gerekir. Bu açıdan protesto gibi hareketler, insanlar arasında cepheleşmelere; gerçek bilim ve eğitimcilerin ürkmesine ve sonuçta buradan kaçması ile birlikte ÇOMÜ’nün hep küçük şehirin Tabela Üniversitesi olmaktan öteye gidemez.

  14. Adınız...

    29 Aralık 2012 at 14:04

    CHP Milletvekilleri Sarıbaş’la Soydan da ÇOMÜ KArşıtı gösteriye katıldı. İşin sırrı anlaşıldı. Bunlar CHP’li Ali Akdemir’i özlüyor

  15. Hasan Datlı Datlı

    29 Aralık 2012 at 14:08

    “Öğrenciler ve öğretim elemanları elbet yanlış buldukları bir uygulamadan mağdur olmuşlarsa, bunun yolu hukuki olmalıdır” seçim dönemi yamaçtaki toplantılarda öyle demiyordun Hasan hoca. “sizi döveni gücünüz yetiyorsa siz de dövün diyorum” demiştin.
    ne oldu da 180 derece dönüş oldu? galiba doçlukta beş yılın doldu, ve önündeki/yanındaki kötü örneklerden etkilendin, profluk için çalışmaya başladın. sana kolay gelsin datlı datlı

  16. Altıncılar, Çevreciler, Pembec

    29 Aralık 2012 at 14:16

    iler var arkadaşlar.
    Araya sızmış epey bir sayıda saç sakal karışmış dağdan yeni inme tip olduğu da söyleniyor.

  17. Cemil İpekçi Yok mu?

    29 Aralık 2012 at 14:17

    Cemil nerde Cemil..

  18. Çanakkale'de Öcalan'a Methiye

    29 Aralık 2012 at 14:17

    yazarı da oradaymış.

  19. Vildan Ablan

    29 Aralık 2012 at 14:20

    Bizim dernek kurma aşamasındaki Çanakkale “orta sınıfı”ndan da epey bir arkadaş varmış…
    Derneğin pembe kurdelasını da Sarı Baş kesseydi, ne yakışırdı ama…

  20. Dağ Kadrosundan Katılanların

    29 Aralık 2012 at 14:22

    başındaki gözlüklü yarasa bakışlı PROF da var mıydı arkadaşlar..

  21. 2013 COMU YILI

    29 Aralık 2012 at 14:23

    2013 yılı ÇOMÜ’nün Tabela Üniversiteden kurtulup, Dr. Laçiner liderliğinde bölgesel guclü bir üniversite olması dilegiyle.

  22. Adınız...

    29 Aralık 2012 at 15:08

    Akp heryerde aynı şeyi yapıyor insanları sindirmeye ezmeye çalışıyor buradada olan bu

  23. Adınız...

    29 Aralık 2012 at 15:22

    Babanın malı sanki üniversite

  24. hasan kara

    29 Aralık 2012 at 15:43

    Üniversitede gözle görülür bir gelişme var. Bunu eski yönetim döneminde de öğrenci olanlar gayet iyi görüyor. Belki bu yönetimin de hataları var, fakat bugünkü protestonun başlıkları fazlasıyla siyasi ve akademik bakıştan uzak. Örneğin; üniversitede çimlerin içme suyuyla sulandığı gibi bir başlık var eleştiri başlıklarında. Hangi içme suyu diye bir sorar insan, belediyenin şehir şebekesine verdiği çamurlu su mu içme suyu? Diğer başlıklarda en az bu kadar saçma!

    • Adınız...

      29 Aralık 2012 at 15:49

      sana katılıyorum eleştiriler son derece objektiflikten uzaktı tamamen siyasi bir bakış açısıyla hazırlanmış bir olay olduğu çok belliydi

  25. 2013 COMU YILI

    29 Aralık 2012 at 16:07

    COMU, Türkiye’nin en büyük eğitim kuruları arasında yer alacak, öncelikle tercih edilen,tanınırlığını ve etkisini sürekli olarak gelişen üniversite: COMU, COMU.

  26. Adınız...

    29 Aralık 2012 at 17:48

    bugün güya çanakkale halkı sedat laçineri protesto edecekti sahi ne oldu? yok mu bir haber

  27. ne kadar çok yalaka var

    29 Aralık 2012 at 21:17

    isim ayırmadan tüm yorum yazanlara gelsin benden :=)

    • Adınız...

      31 Aralık 2012 at 15:29

      Yalakalık sizlerin işi bizim işimiz bu memlekete hizmet! haydi imralıya yallah!..

    • beyniniz aydın'lanmamış

      31 Aralık 2012 at 15:35

      bu kadar küçük bir şehirde böyle bir üniversite yapılandırılıyor. Bunu kim neden görmez görmek istemez engellemeye çelme takmaya çalışır? bazıları var ki artık üniversitede kitaba ne gerek var niye kitap alıyorsunuz kütüphane yapıyorsunuz demeye getirmişler. illa ters gideceklerya saldıracaklarya. Aydın geçinen böyle zihniyetlerle uğraşıyor bu üniversite Fesubhanallah!.. Siz ne yaparsanız yapın bu millet ayağa kalkacak bu özverili insanlarla. Sedat hocam yanınızdayız.

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version