Genel

Bir Hükümdarı Öldürmek İçin En Güzel Hava

Yayınlandı

-

Roma İmparatorluğu’nun en etkili hükümdarlarından Sezar’ın öldürüldüğü M. S. 44 yılının 15 Mart’ında acaba hava nasıldı?

Yazılı kaynaklardan anlaşıldığına göre bu soru, Roma Dönemi’nde hiç kimseyi ilgilendirmemiş. Hiç kuşkuszuz o gün hava durumundan çok  daha önemli şeyler olmuştu. Ancak o önemli günün öncesinde de hiç kimsenin hava durumu ile ilgilenmediği görülüyor. Sadece Sezar’ı öldürmeye yemin etmiş 60 kişi için havanın nasıl olacağı önem taşımaktadır. Çünkü eğer yağmur ya da fırtına olursa; Sezar, senatoya giden yolu yürümeyecek ve böylece de planlanan suikast gerçekleştirilmeyecektir. Ancak bir süre sonra bazıları, suikastten sonra güneşin kapandığını hatırlayacaktır. Ünlü şair Vergil „güneşin ışıkları yok olmuş, herşey grileşmişti“ diye yazar. Yoksa sanıldığının aksine Sezar’ın öldüğü gün hava durumu dikkati çekmiş miydi? Acaba M. S. 44 yılının 15 Mart’ında hava önce güneşli, daha sonra ise bulutlu muydu? Vergil’i okumaya devam edersek, anlatılanların tarihsel hava durumu verilerinden çok daha farklı bir amaca yönelik olduğu ortaya çıkmaktadır. Vergil’e göre suikastin olduğu anda, aynı zamanda Sicilya’daki Etna Yanardağı patlamış, Alp Dağlarında deprem olmuş, nehirler yataklarından taşmış, hayaletler ortalıklta dolaşmış, hayvanlar konuşmaya başlamıştır. Anlatılanlardan buradaki söz konusu bilgilerin gerçekci doğa gözlemler değil de,  tam aksine hayali felaket senoryaları olduğu ve Sezar’ın ölümünden sonraki içsavaşa işaret etmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır. Bu anlatılanlardan da Romalılar ile hava durumu arasındaki ilişkinin nasıl şekillenmiş olduğunu çıkarabilmekteyiz. Roma Dönemi’nde bir tür Romalı devlet memuru olan Augurlar’in görevi tanrıların isteklerini, kuşların (aynı zamanda diğer hayvanların da)  uçuşları ve bağırışlarından çıkartarak, yeryüzündekilere bildirmektir. Yani, bir din adamı olmayan bu görevlilerin işi, tanrıların işaretlerini doğru bir şekilde yorumlamaktadır. Özellikle tanrıların gökyüzünden gelen şimşek, fırtına gibi işaretleri,  alınan politik kararları belirlemektedir. Romalıların hava durumunlarını politik amaçlar için kullanmaları gerçek anlamda Sezar’ın öldürülmesi ve hemen bunun sonrasındaki iççekişmelerin olduğu dönemde ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda anlattıklarımız Roma kentinin meteoroloji ile olan ilişkisini ortaya koymaktadır. O dönemde kırsal kesimde yaşayan insanların hava durumu ile olan ilişkileri ise daha ciddidir. Kırsal kesimde yaşayan insanlar arasında o dönemde de işleri sadece hava durumunu incelemek, gözlemlemek olan kişiler bulunmaktadır. O dönemlerden gümümüze kadar aktarılarak gelen, köylülerin hava durumu ile ilgili gözlemleri, tahminleri kısmen halen  geçerliliğini korumaktadır. Yukarıda sözünü ettiğimiz Vergil’in Georgica (Köy Hayatı) eseri ise, Sezar’ın öldürülmesinden birkaç yıl sonra, İmparator Agustus’un isteği üzerine, Roma İmparatorluğu’nun üzerinde yükseldiği kırsal kesim mirasının hatırlatılmasını canlı kılmak için kaleme alınmıştır. Vergil’in yazdıklarına göre „havanın ne zaman değişeceğini anlamak mümkündür. Aşırı sıcaklara, yağmur ve dondurucu soğuklara, Jupiter neden olur“. Vergil eserinin ilerleyen bölümlerinde daha sonra köylülerin kuşaktan kuşağa aktarılarak gelen gözlemlerini sıralar: Gökyüzünden yıldızlar kaymaya başladığında fırtınlar çıkar; turnalar alçak uçtuğunda yağmur gelir; kurbağalar göllerde vırakladığında hava güzellişir. Ay ve güneşin farklı evrelerini gözlemlemek de hava durumunu anlamaya yardımcı olmaktadır. Orak şeklindeki ay, eğer bulutlu karanlıkta kaybolması yağmura işaret eder. Ayın renginin kırmızı olması ise, güçlü rüzgarlara işaret etmektedir. Eğer güneş bulutlarla çevriliyse yağmur gelecektir; eğer rengi maviye çalarsa bu da yağmura işaret etmektedir. Güneşin rengi kırmızımsı ise rüzgar doğudan esecektir…

Roma Dönemi’ndeki hava tahminleri güneş ve ayın gözlemlenmesine dayansa da, daha eski dönemlerde bu işi çok ciddiye alan Antik Dönem biliminsanları bulunmaktadır. İşte bunlardan önemlisi ise ünlü filozof Aristoteles’dir. Bir sonraki yazımızda da Aristoteles bu konuyla olan ilişkisini ele alacağız.  

2 Yorum

  1. ögrenci

    17 Ocak 2013 at 18:39

    hocam yazılarınızı merakla izlyoruz.
    elinize sağlık.

  2. Anonim

    05 Ekim 2013 at 16:16

    Küçük bir düzeltme: Julius Caesar henüz İmparatorluk Dönemi’ne geçilmemiş olduğundan ötürü, Cumhuriyet Consul ve Diktatörü olarak görev yapmıştır. Yanısıra -iki kere bahsedildiği için hatırlatmak isterim- Caesar’ın ölüm tarihi M.ö. 44, 15 Mart’ıdır. İçeriğe gelindiğinde ise yine muhteşem bir eskiçağ anekdotu bizleri karşılıyor. Teşekkürler.

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version