Genel

Birand’ın Ardından Bakarken…

Yayınlandı

-

Mehmet Ali Birand… Bana haber seyretmeyi sevdiren adam diyebilirim kendisi için. Daha ortaokulda iken ‘’32. Gün’’ isimli programlarını izlediğimi hatırlıyorum. Bu yazıda kendisine Atatürk muamelesi yapıp, ’’sen olmasaydın biz olmazdık’’ gibisinden komik laflarla, yanlışlarıyla-doğrularıyla beynimde güzel bir adam olarak yer edinmiş bu insanı putlaştıracak değilim. Kendisi hakkında yeterince bilgiye sahip olduğumu düşünüyorum. Elimden geldiğince yazılarını da okumaya çalışırdım. İçlerinde karşı olduğum fikirleri de vardı, savunduklarımda… Darbe dönemlerinde askeri cuntaya boyun eğdiğini bildiğim için çok kızdığımda olmuştur kendisine. Fakat bizler hatasız, yanlışsız insanlar mıyız ki bir insanın genel karakteri hakkında bu kadar peşin bir hüküm verebilelim? İnsanları eleştirmeye önce kendimizden başlamalıyız diye düşünüyorum. Ne dersiniz?

Dün sabah saatlerinde ‘‘Birand’ı kaybettik.’’ manşetiyle şok etkisi yaratan bir haber atıldı ortaya… Kaynağı bilinmeden, doğru mu yanlış mı diye araştırılmadan tüm televizyon ve haber sitelerinden son dakika haberi olarak duyuruldu. Dört gözle adamcağızın ölmesini bekliyormuşuz sanki. Bir kendini bilmezin uydurduğu dedikoduya üç beş dakika içerisinde milyonlar inandırıldı. Birand o sıralarda henüz ölmemişti, basın tarafından öldürülmüştü. Kısa bir süre sonra oğlu Umur Birand babasının twitter hesabından yaptığı açıklamada babası için, henüz ölmediğini halen yoğun bakımda olduğunu yazdı. Birand için yapılan ölüm haberlerinin aslının olmadığına, birileri tarafından kandırıldığımız için sevindik adeta. Ama yine de durumu ciddiydi bu güzel insanın; yoğun bakımda tedavisine devam ediliyordu. Ben de internet başında neredeyse her saat başı takip ettiğim haber sitesini yenileyerek Birand’ın sağlık durumunda iyi bir gelişmenin olması için dua ettim. Olmadı; akşam saatlerinde kaybettik bu güler yüzlü adamı. İnanın sosyal medyaya baktığımda Birand’ın ölmesine üzülmeyen sanki hiç yok gibiydi sonradan içini döken bazı faşistler hariç.’’Keşke bütün gaflarımız onunkiler kadar hayat dolu ve sempatik olsaydı.’’ demiş Birand’ın ölümü için Aktüel dergisi yazarı Selahattin Yusuf. Ne güzel demiş… Bir de bizim, tek başına devlet, millet kurtaran bir kısım sözde milliyetçilerimiz de var. Bunlar da Birand için : ‘’Terörist başı Öcalan ile röportaj yapan bir insanın ölmesine ben üzülmem, gebersin! ‘’ dedi. Bir avukat nasıl bir suçluyu savunabiliyorsa, bir doktor nasıl kendisine gelen yaralı teröristi tedavi edebiliyorsa Birand’da mesleği gereği gidip bir askerle ya da teröristle röportaj yapabilirdi ve yaptı! Fakat üç harflik bir ırk terimi için beş harflik ‘’insan’’lığından vazgeçmiş bu zihniyete bir şeyler anlatabilmek öylesine zor ki; iktidar partisinin terörü bitirmek için başlattığı ve sonuna kadar desteklediğim bu görüşme sürecine sırf bu zihniyetin varlığı yüzünden umutsuz bakıyorum. Meseleyi tek taraflı olarak algılamamak gerek. Hem Türk hem de Kürt tarafında var bu şuursuz zihniyet!

Konuyu daha fazla dağıtmadan yazımı noktalarken Mehmet Ali Birand’ın ölümüne üzülen herkesin başı sağ olsun diyorum. Mekânı cennet olsun…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version