Bilim Teknoloji

Prof. Dr. Doğan Perinçek İntepe’de Heyelanla Ortaya Çıkan 1800 Yıllık Duvarı Anlattı

Yayınlandı

-

[vsw id=”6CTJgcYiTmQ” source=”youtube” width=”550″ height=”344″ autoplay=”no”]

Çanakkale’nin Erenköy beldesinde yaşanan heyelan, Roma dönemine ait olduğu belirlenen 1800 yıllık tarihi duvarı gün yüzüne çıkarttı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Perinçek alanda incelemeler yaparak, 1800 yıllık duvar ve yakınında bulunan Roma köprüsü hakkında bilgiler verdi.

Gizlenen bir tarihi ortaya çıkarttığı için heyelana teşekkür etmek lazım diyen Perinçek, Arkeolog Candan Kozanlı ile birlikte bölgede yaptıkları incelemeleri anlattı.

Heyelan 1800 yıllık Roma dönemi duvarı ortaya çıkardı.

Prof. Dr. Doğan Perinçek, Arkeolog Candan Kozanlı
Çanakkale’de meydana gelen heyelan 1800 yıllık Roma Dönemi’ne ait tarihi duvarı gün yüzüne çıkardı. Prof. Dr. Doğan Perinçek, yaşanan doğa olayının güzel bir sürpriz olduğunu belirtti. İzmir Karayolu’nun 18’nci kilometresinde, Erenköy Beldesi önündeki köprülü viyadüğün yanı başında aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen ve kameralarca da saniye saniye kaydedilen heyelan, 1800 yıllık Roma Dönemi’ne ait tarihi duvarı gün yüzüne çıkardı.
Son zamanlardaki aşırı yağışlar nedeniyle Çanakkale-İzmir karayolunun Erenköy Beldesi girişinde 19 Ocak tarihinde ve sabah saatlerinde gerçekleşen heyelan canlı olarak izlenmiştir. Bu heyelan sonucunda yolun kesitinde bir duvarın açığa çıkmakta olduğu fark edilmiştir. Duvar ve toprak akmalarının devam ettiği heyelanın taç kısmı görüntülenmiştir (Fotoğraf 1).

Ekibimiz tarafından Roma Dönemine ait olduğu düşünülen bu duvarının ö dönemdeki yolun kenarında yer alan bir istinat duvarı olduğu önerilmektedir. Duvarın ortaya çıkan kısmı 20 m uzunluğunda, yaklaşık 2,5 m. yüksekliğindedir. Duvarın vadiye bakan kısımdan güncel yola doğru kademelendirilerek dayanımının artırıldığı görülmektedir (Fotoğraf 2).

Güncel yolun bir kısmının Roma dönemi yol üzerine inşa edildiği saptanmıştır. Söz konusu duvarın, akropolisi yolun diğer kısmında yer alan Ophryneion Antik Kentine ait olduğu kuşkusuzdur. Günümüzde kullanılan pek çok yolun Roma Döneminde kullanılan yollar olduğu ve bölgenin bu kesiminde ulaşım için buradan daha uygun bir nokta bulunmadığı göz önüne alındığında açığa çıkan bu duvarın antik bir yolun istinat duvarı olduğu söylenebilir. Duvarın 210 m güneydoğusunda ve yolun karşı kıyısında yer alan bir Roma Köprüsü de bu düşünceyi destekler niteliktedir (Fotoğraf 3). Güncel yol kotunun biraz aşağısında yer alan bu köprü doğa koşulları nedeniyle tahrip olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Son haftalarda Çanakkale İzmir karayolunda Dümrek ile Erenköy dolayında oluşan heyelanların Ege Bozcaada açıklarında 6.2 büyüklüğünde olan deprem ile tetiklendiği düşünülmektedir. Bu deprem sonrası bölgede en büyüğü 5 olmak üzere çok sayıda artçı deprem olmuştur. Antik dönemde, kayıtlara geçen bir başka deprem ise M.Ö.360 yılında Ophryneion (Erenköy-İntepe, bakınız Harita 1) da meydana gelmiştir. Demosthenes bu
depremden; Parmenion adında bir kişinin evinin yıkıldığı, karısının ve çocuklarının öldüğü, durumun onun için çok büyük bir trajedi olduğu, şeklinde bahseder. Felaketin merkez üssünün neresi olduğunu söylemek çok imkânsız. Fakat bugünkü fay hatlarını gösteren haritalara baktığımızda Ophryneon’un olduğu yerden aktif bir fay geçmemektedir. Büyük ihtimalle yakın bir yerde oluşan kırılma bu kenti de şiddetli bir şekilde etkilemiştir diye yorumlayabiliriz. Aynı kaynak Trakya’nın da bu depremden büyük ölçüde etkilendiğinden bahsetmektedir (İ. Hakkı Ergüven)

 

 

13 Yorum

  1. Kemal_uslu

    25 Ocak 2013 at 23:46

    Dünya çapında bir hocasınız, önümüzdeki Rektörlük seçiminde aday olmanızı bekliyoruz. Birinci olacağınıza emin olabilirsiniz. ÇOMÜ’de hiç olmazsa gerçek bilim adamaların da cesaretli olduğunu ve yönetime talip olabileceğini göstermiş olursunuz. Entrika dışında, birazcık da olsa bilim konuşulmuş olacaktır.

  2. Teşekkürler Laçiner

    26 Ocak 2013 at 01:01

    Çanakkale’ye ve akademiye omurgalı olma yolunda yadsınamaz katkılarınız oldu.
    İktidar ellerindeyken bile her ortama uymaya her renge girmeye alışmış yobazlara “adam” olmanın dersini verdiniz, veriyorsunuz.
    Çanakkale’yi iki döneme ayırıyorum:
    Sedat Laçiner’den önce ve sonra diye.
    Dikkat edin bu ilin omurgasızları sizi kendilerine benzetmesin!
    Ve dikkat edin “Yunus”u unutmayın.

  3. Doğan Hoca Dikkat Et!

    26 Ocak 2013 at 01:11

    O duvarlar 1.800 yıllık falan değil.
    Kamuoyunu yanıltıyorsunuz.
    Duvarlar Osmanlı Dönemine ait.
    İyice araştırmadan bu tür açıklamalar yapmamanızı öneririm.

  4. Güngör Bey;

    26 Ocak 2013 at 12:17

    en iyisi siz bu anketi hazırlayan arkadaşı lise öğrenimine geri gönderin?
    Bu nasıl ufuk, bu nasıl vizyon?
    Laf olsun torba dolsun diye anket olmaz ki…
    “”Sizce şu anda ‘Çanakkale’ adını en fazla markalaştıran hangisi?
    Truva Atı
    Mitolojik tarih
    Çanakkale Boğazı
    Tarihi yapılar
    Bozcaada”””

  5. Böyledir Benim Memleketim

    27 Ocak 2013 at 00:30

    Zootekni profesörü felsefeci köşe yazarı,
    Jeolog profesör arkeolog,
    Su ürünleri profesörü yemek pişirme hocası,
    Çoban Sülü Cumhurbaşkanı,
    Neresi düzgün bu memleketin söyleyin Allah aşkına…

  6. Adınız...

    27 Ocak 2013 at 09:29

    Doğan bey siz o dediklerinizi ancak sokaktaki vatandaşa yutturabilirsiniz, yok öyle bilmesi veri, calışma olmadan sallamak. Prof olunca herseyi biliyor mu oluyorsunuz. Bu isler fakülte kurulunda bağırıp çağırmaya benzemez beyim, bu isler torunun yasta ogrencilere sirin görünmeye de benzemez. Akademisyenlik ciddiyet ister bilgelik ister sorumluluk ister. Ama sizde de suc yok sizi bilen zanneden basında.

  7. Ziraat Odası Geyiği ve DÜZEY

    27 Ocak 2013 at 11:18

    Şemsi Bayraktar
    Bu akşam Konya’ya gidiyorum. Çiftçilerimizle bir araya geleceğim. Yarın, Altınekin Ziraat Odamızın etkinliğine katılacağım.

    İsmail Pehlivan
    hayırlı ile gıdınız.Çiftçimizin yanında olduğunuzu söz ile değil.şekil ile gösteriyorsunuz.buda bizleri gururlandırıyor…

  8. İşi erbabı yorumlamalı...

    27 Ocak 2013 at 18:13

    Doğan Bey kariyerinin son noktasında bir akademisyen. Bir çok araştırma yapmış ve sonuçlarını yayınlamış… Bir araştırmanın ve sonuçlarının nasıl yayınlanacağı konusunda tecrübesi olduğunu sanıyorum… Bu konu kendi konusu değil ama bir sonuca varmış… Acaba bilimsel mi? Kim daha iyi bilir Doğan beyden başka kendisi bir duayen, illa bir şeyler söylemeli… Bence kendi alanı dışında ahkam kesmemek lazım, kati sonuçlara ulaştığını zannedenler çok kolay yanılabilir… Bu iş jeolojik yaş tayini gibi görünsede işin uzmanları yorumu getirmeli. Öyle ortaya çıkıp demeç vermek, medyatik olmak hırsı ile yanıp tutuşmak bu kariyerdeki bir akademisyene yakışmıyor. Şeytan insanın aklına acaba geçmişide de bazı şeylerin oturmadığı gibi bir izlenimini getiriyor.

  9. Adınız...

    27 Ocak 2013 at 18:46

    Bİlim insanı çalışmalarını gözlem ve veri ile kanıtlamış ise,bunları yayınlayarak da destek ve kanıt görmüş ise sorumluluğunu toplum ile de paylaşarak yerine getirmiş sayılır. Yoksa bu şekilde medyatik çıkışlar o kişiyi küçük ve zayıf gösterir. Doğan bey de bunu yapıyor aklına her geleni bilgisi, çalışması olmadan sallıyor. Bence de bu onun suçu değil onu değerli gibi gösteren kişi ve kurumlarda

  10. buna şükür

    27 Ocak 2013 at 21:19

    üniversiteden her ay halkın parasıyla maaşını alan kadrolu fitneci, organizatör,kişisel hırsları için şehrive üniversiteyi gerilime boğan prof var.Alıyorlar 30-40 saat dersi ondan sonra ara ki bulasın. Yok Ankara’da mitingde yok sendikada yok cumhuriyet meydanında oturma eyleminde.yemek pişirmeydi felsefe yine midenin ve ruhun gıdası. Hele bir tanesi vardı ki allahtan emekli olup gitmiş diyorlar. Burada yazılmaz maazallah.Kendi günahlarında boğulsun inşaallah. Yıllarca büyük bilim adamıyım diye yutturdu herkese kendini.

  11. Enerji uzmanı

    27 Ocak 2013 at 21:25

    Mühendislik Fakültesi olarak Doğan Perinçek ile iftihar ediyoruz! Böyle bir bilim adamı fakültemize bir daha gelmez sanırım. Emekli olduktan sonra yeri doldurulamayacak biri. Hocam yeni buluş ve haberlerinizi bekliyoruz.

  12. Adınız...

    28 Ocak 2013 at 02:06

    Bilim insanı üretir üretmek zorundadır. Maaşallah bu gibi adalarda çok güzel laf üretir bakın bakalım en son ne zaman yayını var. Bulamazsınız adam gezmekten bağırıp çağırmaktan üretmeye fırsat bulamıyor garibim. Bu mu iftihar kaynağınız. Emekli olup gitmesi gereken 3 proftan biri. Allah o günleri Mühendisliğe en kısa sürede nasip eder inşaalah

  13. Adınız...

    28 Ocak 2013 at 13:11

    fef kunteperi emekli olmuş öyle mi? çevresine altın şirketleri bana komplo kurdu diyormuş. öğrencilere para verdi diyormuş.bunlar nasıl bir bünye arkadaş?bunu açıkça kamuoyuna duyur o zaman? duyur ki işin doğrusunu öğrensin herkes. Altın şirketlerinden namuslı musun öğrenelim.

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version