Genel
Kutsal Topraklar ve Kahramanları
Antik dönem tarihçileri Troia Savaşı’nın M.Ö. 1200’lerde yapıldığına inanırlar. Homeros uzmanları ise Homeros diye bir ozanın M.Ö. 8. yüzyılda yaşadığını kabul ederler. Eskiçağ dilbilimciler ise, elimizdeki İlyada Destanı şeklinde tamamlanmış bir destanın ilk kez M.Ö. 730’larda yazıya geçirildiğini iddia ederler. Başka bir şekilde söyleyecek olursak Troia Savaşı ile Homeros arasında yaklaşık beşyüz yıllık bir boşluk vardır. Destanların, arkeologların ‚Karanlık Çağlar’ olarak tanımladığı bu uzun zaman diliminden kaybolmadan, unutulmadan Homeros’a kadar gelmesi ise ‚sözel şiir geleneği’ ile açıklanmaktadır. Yani kuşaktan kuşağa, kalıplar şeklinde anlatılagelen destanlar, Greklerin, Doğulu Fenikelilerden yazıyı öğrenip, yeniden kullanmaya başladıkları M.Ö. 730’larda Homeros tarafından bir bütün kitap gibi yazıya geçirilir. Daha sonra ise destanın kuşaktan kuşağa aktarımı, eserin kopyalanmasıyla gerçekleştirilir. Bildiğimiz en eski bütün İlyada kopyası ise 10. yüzyılda İstanbul’da yapılan kopyadır. Fatih Sultan Mehmet Kütüphanesi’nde bu kopyalardan üç tane bulunmaktadır. Destanın Avrupa dillerine çevrilmesi ise, ilk kez 1488’de Floransa’da kitap olarak basılması sonrasında gerçekleşir. Destanın bu uzun macerasını özetlememin nedeni, destanda yazılanların ne kadar değişikliğe uğramış olabileceğini anlatmak içindir. Ancak tüm bunlara rağmen destandaki ‚gerçek bir özön’ varlığı da uzmanlar tarafından kabul edilmektedir. Nedir bu gerçek öz: Destandaki savaşa benzer bir çatışmanın, Hitit yazılı metinlerinde olması, ozanın anlattığı doğal çevre ile günümüz doğal çevrenin birbiriyle bütünleşmesi, destandaki savaş aletleri ve bazı ölü gömme adetlerinin Homeros’un yaşadığı dönemden çok daha eskilere tarihlenmesidir. İşte biz bu ‚gerçek özdeki’ olayları, arkeolojinin de yardımıyla biraz daha görünür kılmaya çalışıyoruz. İşte bu tarihsel arkaplana sahip Homeros’un destanları savaşları ve kahramanları anlatır. Bu destanlarda bazen öyle kahramanlar karşımıza çıkar ki, savaşın yarattığı kahramanlar değil, kahramanıyla anılan savaşların varolduğunu görürüz.
Akhilleus’da bu kahramanlardan biridir. Troia Savaşı destanda bazen sanki Akhilleus’un savaşı gibidir. Bu bağlamda Homeros’un destanlarında pekçok ünlü savaşçıya ait mezar tepelerinden bahsedilmektedir. Bunlardan bazıları Troialıların soylarından gelen kahramanlara, kimileri ise, Troia’ya saldıran Akhalı ‚düşman askerlerin’ saldırdıkları topraklardaki cenaze törenleri ve mezar tepelerine aittir. Gömülmek için doğdukları topraklara gönderilen Troialı ve Akhalı asker cenazeleri de var. İlyada’nın XXIII (82-92) kitabında Akhilleus’un mezarının ‚Hellespont’ (Çanakkale Boğazı) kıyısında tarih eden anlatımlar söz konusudur. Bu anlatımda Homeros, savaşın en yalın kahramanı Troialı Hektor’a ‚bahşettiği’ onurlu cenaze töreni ve mezar tepesini, onun en baş düşmanı Akhalı Akhilleus’a da ‚bahşeder’. Homeros’un İlyada’dan yaklaşık yirmi yıl sonra yazıya geçirdiği, savaşın nasıl bittiğini ve kahramanların eve dönüş maceralarının anlatıldığı Odysseia Destan’ında bu cenaze töreni detaylı bir şekide anlatır:
<< İşte böyle ağladık on yedi gün, on yedi gece,
ölümlü insanlar ve ölümsüz tanrılar ağladık sana.
Verdik seni ateşe on seksizinci günü,
kurban ettik çevrende semiz koyunlar, paytak yürüyen inekler.
Yakıldın tanrısal giyisiler, kokulu yağlar, tatlı ballar içinde,
yanan ateş yığının çevresinde dört döndüler
birçok silahlı Akha yiğitleri, yaya ve arabalarla,
yükseldi gürültüler gökyüzüne kadar.
Seni yıkıp kül ettikten sonra Hephaistos’un alevi,
şafak sökerken topladık, Akhilues, senin ak kemiklerini,
yıkadık onları duru şarapla ve kokulu yağlarla,
Dionysos’un armağanı altın bir sağrak verdi anan,
çok ünlü Hephaistos yapmış kendi eliyle o sağrağı.
Onun içinde, ünü parlak Akhillus, senin ak kemiklerin.
Menoitios’un oğlu Patroklos’unkilerle birlikte.
Ayrı bir kaba da Antilokhos’un külleri kondu,
oydu Patroklos’tan sonra senin en saydığın arkadaşın.
Sonra, biz kargıcı Akhaların kutsal ordusu,
kocaman ve kusursuz bir höyük yığdık bunların üstüne,
Hellespontus’a uzanan yaygın bir ovanın ucunda,
denizden geçen insanlar uzaktan görsünler diye onu,
bugün yaşayanlar, gelecekte yaşayacaklar görsünler diye. >> (Odysseia XXIV – 61-84).
Bu anlatımda topografik olarak verilen tek bilgi mezar tepesinin geniş ovanın ucunda olduğudur. Troia ve çevresinde bu topografya uyan pekçok mezar tepesi bulunmaktadır. Aslında Troia Savaşı kahramanlarının mezarlarını bulma çabası, Troia kazılarından daha eskiye gider. Onyedinci yüzyıldan itibaren özellikle Avrupalı gezginler ellerinden düşürmedikleri İlyada Destanı’ndaki kahraman mezarlarını arayıp durmuşlardır. Hatta bazıları söz konusu bu kahramanlara mezar tepelerini bulduğuna inanmıştır. Ancak özellikle Schliemann ve sonrasındaki çalışmalar Troia ve çevresindeki mezar tepelerinde (tümülüs) pekçok kazı yapılmıştır. 1960’lı yıllardan kesintilerle günümüze kadar süren yüzey araştırmaları da bu konu hakkında oldukça ilginç sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Yapılan tüm bu çalışmalar sonucunda Troia ve yakın çevresinde (Erenköy’den Geyikli’ye kadar olan bölge) 50’ye yakın mezar tepesi tespit edilmiştir. Ancak yapılan araştırmalar yine tüm bu mezar tepelerinin M.Ö. 5. yüzyıl ve sonrasına tarihlendiğini ortaya koymuştur. Yani bütün mezar tepeleri Troia Savaşı’ndan yaklaşık 800 yıl ve Homeros’tan ise iki yüzyıl sonraya aittir. Başka bir anlatacak olursak, mezar tepeleri bir anlamda, karşı kıyı Gelibolu’daka Çanakkale Savaşları askerleri için yapılan kimi anıt mezalar(lıklar) gibidir. Troia Savaşı dönemine ait mezar tepesi daha henüz tespit edilmiş değildir. Tabii ki bu bu döneme ait kahraman mezarlarının olmadığı anlamına gelmemektedir. Yeniden destanlara geri dönecek olursak, yine bu konuda İlyada’nın Hektor’un Patroklos’u teke tek savaş davet ettiği VII bölümünde ilginç bilgiler bulunmaktadır:
<< Sivri temrenli kargısıyla alt ederse o beni,
soysun silahlarımı, götürsün koca karınlı gemilere,
ama geri versin yurduma bedenimi,
Troyalılar, Troyalıların karıları, orada,
Ateş payımı versinler ölü gövdeme.
Ben onu alt edersem ama,
Apollon verirse bana o ünü,
silahlarını soyup tanrısal İlyon’a götüreceğim,
onları okçu Apollon’un tağpınağına asacağım,
geri vereceğim sağlam tekneli gemilere ölüsünü.
Götürsün gür saçlı Akhlar gömsünler onu,
bir mezar döksünler yaygın Hellespontos kıyılarında.
Sonraları doğacak bir adam
geçerken çok kürekli gemisiyle,
şarap rengi denizin üstünde, diyecek ki:
Çok eskiden ölen bir adamındır bu mezar,
Erkekçe döğüşürken ünlü Hektor öldürdü onu.
İşte böyle diyecek bir gün bir adam,
benim ünüm de silinmyecek hiç bir zaman’’ (İlyada VII- 78-90).
Buradaki anlatımda geleceğe yönelik bir mezar tanımı yapılırken yine ‘Hellespont-Çanakkale Boğazı’ kıyılarından söz edilmektedir. İlyada’daki bu tanım Odysseia’dakiyle oldukça benzeşmektedir. Homeros sonrasındaki Akhilleus’la ilgili tüm mitolojik öykülerde aşağı yukarı aynı tanımlamalar kullanılmaktadır. Özellikle Homeros sonrası anlatımlardaki Akhilleus’un mezarının anlatıldığı metinler Polyxena’nın, Akhilleus’un mezarı başında kurban edilmesi sahnesiyle birlikte dile getirilmektedir. Tüm bunlardan çıkarcağımız sonuç ise, büyük bir ihtimalle Homeros dönemi ve sonrasında ‘kutsallaşan kent ve çevresinde’ destanlara uygun mezar tepeleri inşaa edilmiş olduğudur. Böylece ‘uğruna savaşılan toprakların’ daha da kutsallaştırılması gerçekleştirilmiştir.
Başta sorduğumuz soruya geri dönecek olursak: Diğer destan kahramanlarında olduğu gibi, daha henüz Troia Savaşı dönemine ait bir Akhilleus mezar tepesi yoktur, bildiklerimiz ise on(lar)a adanmış anıt mezarlardır.
Genel
ÇOMÜ İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Sonuçları Açıklandı
Üniversiteden yağılan açıklama şöyle:
İŞKUR Gençlik Programı kapsamında Üniversitemiz birimlerinde görevlendirilecek 1580 kişilik kontenjan için kura çekimi işlemleri Çanakkale 8. Noteri huzurunda İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezinde 22 Ekim 2025 saat 10.00’da gerçekleştirilmiştir. Kayıt için gerekli belgeler ve kura sonucu kazanan asil öğrencilerin listesi Ek’te yer almaktadır.
Belgelerin Teslim Tarihi: 24.10.2025 / 30.10.2025 – Saat: 17.00’ye kadar. Belirtilen sürede teslim edilmeyen belgeler kabul edilmeyecektir.
Belgelerin Teslim Yerleri: Enstitü /Fakülte/ Yüksekokul/ Meslek Yüksekokulların/ İSG Merkezi
Asil Olarak Hak Kazanan Öğrencilerimizden İstenen Belgeler:
1- Kimlik Fotokopisi
2– Adli Sicil Belgesi (E-Devlet)
3- Kendisi ve aynı hanede yaşayan bireylerin SGK Hizmet Dökümü ve SGK Kayıt Sorgulama evrağı (E-Devlet)
4- Yurtta kalanlar için “Yurtta Barınma Belgesi” (E-Devlet) / Diğer toplu alanlar için “Kanıtlayıcı Belge” (Yurt ve benzeri toplu yaşam alanlarında olanlar için hane gelir şartı aranmaz.)
5- Aynı Hanede İkamet Eden Kişi Belgesi (E-Devlet) (Yurt ve benzeri toplu yaşam alanları haricinde yaşayanlar için istenmektedir.)
6- İkametinin bulunduğu hane halkına ait (18 yaşını doldurmuş Aynı hanede ikamet edenlerin) çalıştıkları yerden barkodlu veya kaşe imzalı Maaş Bordroları ve SGK Hizmet Dökümü (Yurt ve benzeri toplu yaşam alanları haricinde yaşayanlar için istenmektedir.)
7- Ticari ve zirai geliri olanların vergi levhaları (E-Devlet)
8- Öğrencinin kendisine ait Ziraat Bankası 18 Mart Şubesi İban No Belge (Ziraat Bankasının başka şubelerinde hesapları olan öğrenciler hesaplarını 18 Mart Şubesine taşımak zorundadırlar)
9- Sağlık Bilgisi Taahhütnamesi
10- Hane Geliri Taahhütnamesi (Yurtta kalan öğrenciler hariç)
***E-Devletten alınacak belgeler barkotlu belge oluştur seçeneği ile alınacaktır.
ÖNEMLİ
NOT 1: Yurt ve benzeri toplu yaşam alanları dışında Gelir şartının sağlanması için hanenin aylık net geliri 3 ASGARİ ÜCRET tutarını geçmemelidir.(66.314,01TL.) İkametgâh adresleri yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 8/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler gelir tespitinden muaftır.
NOT 2: Başvuru evraklarının teslimi sonrası öğrencilerin gerekli şartları taşıyıp taşımadığı kontrol edilecektir. Gerekli şartları taşımadığı tespit edilen öğrenciler bilgilendirilecek olup yerine yedek listedeki öğrencilerden belge talep edilecektir.
NOT 3: Asil olarak hak kazananların kesin kayıtları yapıldıktan sonra, Rektörlük birimlerinde görevlendirileceklerin çalışma yerleri 03.11.2025 – 07.11.2025 tarihleri arasında ilan edilecektir.
NOT 4: Başvuru tarihinden sonra 18 yaşını doldurmuş olan öğrencilerin, asil olarak hak kazansalar dahi (15.10.2007 tarihinden sonra doğanlar) başvurusu kabul edilmeyecektir.
Genel
ÇOMÜ’de “İŞKUR Gençlik Programı” Başvuruları Başladı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ile İŞKUR İl Müdürlüğü arasında “İŞKUR Gençlik Programı” protokolü imzalandı. Rektörlük Senato Salonunda gerçekleşen imza törenine, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu ve İŞKUR İl Müdürü Mehmet Uğur Yavuz’un yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, Prof. Dr. H. Levent Dalyancı, Prof. Dr. Arda Aydın, Genel Sekreter Vekili Sinan Karabulgu, Sağlık Kültür Spor Dairesi Başkanı Tuğçe Altuntaş ve öğrenciler katıldı.
Öğrencilerin Mesleki Gelişimini Destekleyen İş Birliği
Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, imza töreninde yaptığı konuşmada, öğrencilerin mesleki gelişimlerine katkı sağlayan uygulamalı eğitim modellerine büyük önem verdiklerini belirterek “İŞKUR Gençlik Programı” kapsamda 2024 yılında 1.440 kontenjan ayrılmış ve 1.046 öğrencimiz bu programdan yararlanmıştı. Kura yöntemiyle belirlenen öğrencilerimizin hem birimlerimizde hem de genel anlamda memnuniyet düzeyi yüksekti. Bu yıl kontenjan sayısı 1.580’e çıkarıldı. Umuyorum ki öğrencilerimiz kısa sürede program kapsamında görevlerine başlayacak” dedi.
Rektör Erenoğlu, sürecin yürütülmesinde katkı sunan İŞKUR İl Müdürlüğüne, Rektör Yardımcılarına, Genel Sekreterliğe ve Sağlık Kültür Spor Dairesi Başkanlığına teşekkür ederek, “Bu program titizlikle takip edilmesi gereken bir süreç. Hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Başvurular Bugün Başlıyor”
İŞKUR İl Müdürü Mehmet Uğur Yavuz, geçen yıl edinilen deneyimlerle bu yıl daha verimli bir uygulama süreci hedeflediklerini belirtti.
Yavuz, “Geçen sene yaklaşık 6 bin öğrenci başvuru yaptı. Bu yıl kontenjan artışıyla birlikte başvuru sayısının daha da yükselmesini bekliyoruz. Başvurular bugün itibarıyla başlayacak ve cumartesi gününe kadar devam edecek. 22 Ekim’de noter kurası gerçekleştirilecek. Evrakların tamamlanmasının ardından öğrencilerimiz 10 Kasım itibarıyla görevlerine başlayacak” dedi.
Öğrencilerin süreci doğru takip etmeleri için İŞKUR’un sosyal medya hesaplarını izlemelerinin önemine değinen Yavuz, “Başvurularda sık yapılan hatalar, doğru başvuru yöntemleri ve hangi birimlerde görev alınacağı gibi bilgiler düzenli olarak paylaşılacak. Planlandığı şekilde ilerlemesi halinde program 10 Kasım 2025 – 26 Haziran 2026 tarihleri arasında kesintisiz olarak sürdürülecek” ifadelerini kullandı.
“Hedef: 1580 Öğrencinin Programa Katılımı”
Yavuz, bu yıl belirlenen 1.580 kontenjanın tamamının dolmasını hedeflediklerini belirterek, “İstiyoruz ki 10 Kasım itibarıyla tüm öğrenciler görevlerine başlasın. Bu süreçte Üniversitemizin Sağlık Kültür Spor Dairesi ile koordinasyon çok önemli. Evrakların eksiksiz tamamlanmasıyla süreci aksamadan yürütmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Öğrencilerden gelen soruların cevaplandırılmasının ardından toplu fotoğraf çekiminin ardından protokol töreni sona erdi.
Genel
comuhaber.com, FAKÜLTE PROGRAMLARI SINIF WHATSAPP GRUPLARI (2025)
2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı yerleştirme sonuçları ÖSYM’nin internet sitesinden açıklandı. Yerleştirme Sonucu lisans programlarına yerleşen 1. sınıf öğrencileri aşağıda yerleştiği programın üzerine tıklayarak comuhaber.com tarafından kurulan WhatsApp grubuna erişebilir.
“ÜNİVERSİTE TARAFINDAN KURULMUŞ RESMİ WHATSAPP GRUBU” DİYE BİR ŞEY YOKTUR!
BU GRUPLAR AYNI PROGRAMA YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN BİR PLATFORM ÜZERİNDE BİR ARAYA GELEBİLMESİ, GÖRÜŞ ALIŞ-VERİŞİNDE BULUNABİLMESİ VE OKUL SÜRECİ İLE İLGİLİ BİLGİ ALABİLMESİ AMACIYLA comuhaber.com TARAFINDAN KURULMUŞTUR.
GRUPLARA KATILIM TAMAMEN GÖNÜLLÜLÜK ESASINA DAYANMAKTADIR. GEREKLİ ŞARTLARI TAŞIYIP GRUBA KENDİ İSTEĞİ İLE İSTEK ATANLAR comuhaber.com’un ÇEREZ POLİTİKASINI KABUL ETMİŞ SAYILIRLAR. GRUBA KATILIM İÇİN KİŞİNİN 2025 YKS İLE YERLEŞTİĞİ TEYİT EDİLMELİDİR.
Topluluk Kurallarımız
Topluluk kurallarımız, ne bir esir kampı ne de yatılı okul kurallarıdır. Sizden hoşgörü ve saygı içinde tutum sergilemenizi beklediğimiz basit kurallarımız bulunuyor. Kurallarımızı okuduğunuzda sizin de aynı beklenti içinde olduğunuzu görür gibiyiz.
1: Saygılı Olun
Hangi ortama, topluluğa girerseniz girin, oranın da kendine özgü kurallarının olduğunu bilirsiniz. Fakat saygının evrensel bir husus olduğu yadsınamaz. Nereye giderseniz gidin siz de aynısını beklersiniz. Biz de platformumuzu kullanan bütün kullanıcılarımızın birbirlerine saygı çerçevesi içinde hareket etmelerini bekleriz. Unutmayın ki saygı en sağlıklı iletişimin ilk unsurudur. Hakaret, argo, tehdit, dinsel ve cinsel istismar gibi saygı dışına çıkılacak hareketlerde devreye gireceğimizden emin olabilirsiniz.
2: Nazik Olun
Yıllarca birçok insanımız “lütfen”, “teşekkür ederim”, “rica ederim”, “özür dilerim” gibi nezaket sözcüklerini lügatlerinden silmişlerdir. Halbuki sağlıklı iletişimin ve anlaşmanın yolu bu sözcüklerden geçmektedir. Platform içinde diğer kullanıcılara karşı nazik ve yardımsever olduğunuzda ortamdaki kalite de yükselecektir.
3: İçeriklerinizi Tartın
Platformda paylaşımlar yapmak isteyebilirsiniz. İster bir blog yazısı isterseniz bir yazıya cevap nitelikte bir ileti yazın. Bu konuda sizi sınırlamıyoruz. Fakat yazılarınız hem görgü hem de hukuk kurallarına uygun olmasına dikkat etmelisiniz. İçeriğiniz hem yasal hem de ortama uygun olmalıdır. İsterseniz görüntü de paylaşabilirsiniz. Yalnız, görüntünün de rahatsızlık oluşturmayacağından emin olmalısınız.
Kurallara uygun davranmayan katılımcı, yönetici tarafından gruptan atılabilmektedir.
-
Genel9 ay önceİŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer10 ay önceÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Genel10 ay önceÇOMÜ İŞKUR Gençlik Programı Başvuruları Devam Ediyor
-
Üniversiteler10 ay önceÇOMÜ Spor Kulübü, Sualtı Hokeyi Türkiye Şampiyonasında Şampiyon Oldu!

