Bizimle İletişime Geçin

Genel

Kilise’den Cami’ye 2

Yayınlandı

-

Bu yazı tumhaber.com’dan alıntılanmıştır.

Ruhban Sınıfının İslam’ı Seçiş Nedenleri – 2

İslam’la Şereflenen Papazların Hikâyeleri – Neden Müslüman Oldular? adlı eserden Hıristiyan rahiplerin ve misyoner papazların Müslüman oluş hikayelerini anlatmaya devam ediyorum.

Mısırlı eski ilahiyat profesörü İbrahim Halil Flobos/Philips’in (s.81-90) Müslüman olmasına sebep ise Kur’an’ın, Tevrat ve İncil’de Hz. Muhammed’in haber verildiğini söylemesidir: “Onlar ki, o Ümmî Peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılmış bulacakları O peygambere uyup, O’nun izinden giderler ki, O, onlara iyiliği emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar. İşte o vakit O’na iman eden, O’na kuvvetle saygı gösteren, O’na yardımcı olan ve O’nun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır”. (A’raf 7/157). “Meryem oğlu İsa da; ‘Ey İsrail oğulları, Ben size Allah’ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak (geldim)’ demişti. Fakat onlara apaçık delillerle gelince ‘Bu, apaçık bir büyüdür’, dediler”. (Saf 61/6).

Bunun üzerine Tevrat ve İncil’de Hz. Peygamber’e işaret eden yerleri araştırmaya koyulur. Öncelikle şu ayetler çok dikkatini çeker: “Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım, sözlerimi O’nun ağzından işiteceksiniz, kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecek”. (Tevrat, Yasanın Tekrarı, 18:18).

İ. Halil, buradaki “kardeşleri” kelimesi üzerinde durur ve onların İsrail oğullarının dışından olduklarını sonucuna varır. Çünkü eğer İsrail oğullarından olsalardı, “kardeşlerinden” değil de “sizden” veya “aranızdan” denilmesi gerekirdi. İsrail oğullarının kardeşlerinin kimler olduklarına bakınca da Onların Araplar olduğunu kolayca anlar. Çünkü Yahudiler Hz. İshak’ın, Araplar ise Hz. İsmail’in çocuklarıdır ve bu iki peygamber kardeştir. Onların çocukları da kardeş çocuklarıdır, kardeştir.

Daha sonra “senin gibi” ifadesi dikkatini çeker. Musa’dan sonra “Musa gibi” olan kimdir? diye düşünür. Hz. İsa mıdır, Hz. Muhammed midir? Her şeyden önce Hıristiyan inancına göre Hz. İsa -hâşâ- tanrı olarak kabul edilir. Hiçbir şekilde Hz. Musa’ya benzememektedir. Dolayısıyla üç büyük peygamber arasında karşılaştırmalar yaparak buradaki “Musa gibi” olan peygamberin Hz. Muhammed olduğu sonucuna varır. Üstelik daha ilginç bir olayla da karşılaşır. Kitab-ı Mukaddes’in bir yerinde “…Kitabı okuma bilmeyen birine verip, ‘Rica etsek şunu okur musun?’ diye sorduklarında ise ‘Ben okuma bilmem’ yanıtını alırlar”, (İşaya, 29:12) ayetiyle karşılaşır. Bu ifadeler neredeyse Hira dağında ilk vahyin geliş anında Hz. Muhammed ile Hz. Cebrail arasındaki konuşmanın hemen aynısıdır.

İ. Halil bundan sonra Yuhanna İncili’ndeki “Faraklit/Paracletos” kelimesinin de Kilise’nin dediği gibi Kutsal Ruh’a değil de etiyle kanıyla bir insana işaret ettiğini anlar ki o da Hz. Muhammed’dir. Üstelik aynı İncil’deki (16: 13-14) “kendiliğinden konuşmayacak, yalnızca duyduğunu söyleyecek ve gelecekte olanları bildirecek” şeklindeki özelliklerin Kun’an’ın şu ayetlerinde geçen Hz. Peygamber’in özellikleri olduğunu görür: “De ki: Ben de sizin gibi ancak bir beşerim. Ne var ki, bana ilâhınızın ancak bir ilâh olduğu vahyolunuyor. Onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse iyi amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadete hiç kimseyi ortak etmesin” .(Kehf 18/110).

Görüldüğü gibi İ.Halil Philips’in Müslüman oluş sebebi de Hıristiyan kutsal kitabında Hz. Muhammed’in işaretlerini görmesidir.

İhtida eden Hıristiyan misyonerlerden bir diğeri Hollanda asıllı Endonezyalı Eski Papaz Rahmet Purnomo’dur. (s. 123-135). Bir gün bir Müslüman Purnomo’ya “İsa’nın tanrılığının delillerini” sorar. Bunun üzerine Purnomo İncilleri tekrar incelemeye koyulur. Bu noktada İncillerin başındaki ifadeler dikkatini çeker. Zira Matta İncili’nin başında Hz. İsa’nın soy kaydı verilerek insani yönüne dikkat çekilmekte, Markos İncili’nin başında “Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih’le ilgili müjdenin başlangıcı” denilerek Tanrı oğlu olduğu söylenmekte, Yuhanna İncili’nin başında da “Başlangıçta Söz vardı, Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı” denilerek Tanrı’nın kendisi olduğu iddia edilmektedir. Mesih insan mıdır, Tanrı’nın oğlu mudur, Tanrı’nın kendisi midir? Bu noktada bir çelişki olduğu kanaatine varır.

Purnomo, Yuhanna İncili’ndeki (17: 3-4) “Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih’i tanımalarıdır. Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla Seni yeryüzünde yücelttim” ayetinden ve benzeri diğer İncil ayetlerinden Mesih’i Tanrı’nın gönderdiğini rahatlıkla görür. Matta İncili’ndeki (15: 24) “Ben yalnızca İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim” ayetinden de Yahudilere gönderilmiş bir peygamber olduğunu anlar. Bunun yanında rasyonel olarak Teslis inancını ispat etmenin mümkün olmadığını da görmektedir. Dahası, Yeşaya kitabındaki (46:9) “Tanrı benim, başkası yok, Tanrı benim, benzerim yok” ifadelerinin Kur’an’ın İhlas suresindeki “Deki; Allah birdir, Allah samed’dir (Her şey O’na muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir), O doğurmamıştır ve doğurulmamıştıır, hiçbir şey O’nun dengi değildir” ayeti ile benzerliği kendisini hayrete düşürür. Bütün bunlardan hareketle Kur’an’ın söylediği gibi Tanrı’nın bir olduğu, Mesih’in de O’nun yalnızca bir peygamberi olduğu sonucuna ulaşır.

Peşinden Hıristiyanlıktaki diğer bir temel esas olan “Asli Suç” anlayışına geçer. Buna göre Adem’in Cennet’te yediği yasak meyvenin suçu kalıtımsal olarak bütün insanlara geçmekte, bunun sonucu olarak her doğan çocuk günahkar doğmaktadır. İnsanlığı Asli Suçtan kurtarmak için Mesih çarmıhta canını feda etmiştir. Bunun yanında insanın bu suçtan kurtulması için vaftiz olması da gereklidir. Purmodo bunun da anlamsızlığını Tevrat ve Kur’an ayetleriyle anlar. Çünkü Hezekiel kitabında (18: 20) “Oğul babasının suçundan sorumlu tutulamaz, baba da oğlunun suçundan sorumlu tutulamaz. Doğru kişi doğruluğunun, kötü kişi kötülüğünün karşılığını alacaktır” denirken, Kur’an’da (Fatır, 35/18) “Günahkar kimse diğerinin günahını çekmez, günah yükü ağır olan kimse, onun taşınmasını istese, yakını olsa bile, yükünden bir şey taşınmaz” denilmektedir. Purmodo, Eski Ahid ayetlerine dayanarak Hıristiyanlık’taki “Kefaret”, yani Mesih’in çarmıha gerilerek insanlığı Asli Suç’tan kurtardığı inancını de reddeder.

Bunun yanında Kilise’ce apokrif/uydurma kabul edilerek yasaklanan Barnaba İncili’ndeki Hz. Muhammed’den açıkça bahsedilen yerler dikkatini çeker. Bu yerlerin Kur’an’daki, “Meryem oğlu İsa da; ‘Ey İsrailoğulları, ben size Allah’ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak (geldim)’ demişti”, (Saf 61/6) ayetleriyle birebir örtüştüğünü hayretle görür.

Kendisi Protestan’dır ama Katolik inancındaki “tövbe sakramenti/günah itirafı/günahların papaz tarafından bağışlanması” anlayışını da kabul edemez ve Kur’an’ın Fatır Suresindeki “Günahkar kimse diğerinin günahını çekmez” inancının en doğru inanç olduğunu anlar.

Hıristiyanlıktan böylece yüz çevirince Budizm ve Hinduizm’i de inceler. Budizm’de din olarak aradığını bulamaz. Hıristiyan Teslisinden pek de farklı olmayan “Brahma-Vişnu-Şiva” şeklindeki Hindu Teslisini ve Reenkarnasyon/ruh göçü/genedoğum inancını da rasyonel olarak kabul edemez. Sonuçta İslam’ı kabul ederek Müslüman olur.

Görüldüğü gibi Purnomo’nun Hıristiyanlıktan yüz çevirmesinin sebebi de İsa’nın Tanrılığını kabul etmemesi, Asli Suç, Kefaret ve Çarmıh inancını reddetmesi, papazların günahları bağışlama yetkisinin olduğuna inanmamasıdır. İslam’daki Tevhit inancı ve İslam’ın Hz. İsa’yı gerçek yönüyle tanıtması da kendisini İslam’a çeken sebepler arasındadır.

(Devam edecek).

Okumaya Devam Et
1 Yorum

1 Yorum

  1. Adınız...

    12 Mart 2013 at 12:52

    “Eğer ben Afirika’ın ortasında dünyaya gelmiş bir zenci olsaydım tereddütsüz yine Türk Milliyetçisi olurdum!.. Çünkü ben Türk Milletinin de İslam Alemindeki mazlum milletlerin de kurtuluşunun Türk Milliyetçilerinde ve Türk-İslam Ülkücülerinde olduğuna Amentüye iman ettiğim gibi inanıyorum!..
    Fakat hayretle gördümki, bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var!..
    Yine hayretle gördümki bu ülkede İslam kelimesinden ürkenler var!..
    Ve yine ürpererek gördümki, bu ülkede Türk ve İslam kelimelerinin yanyana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var!..
    Bizim Milliyetçiliğimizde batıda olduğu gibi ırkçılık yoktur!.. Bizler Kuran ve Sünneti rehber edinen bir Milliyetçilik anlayışına sahibiz!..
    Fakat İslam ve Türklük düşmanları, İslam ve Türklük gibi bu iki mukaddes varlığımızı birbirine düşmanmış gibi göstermekten vazgeçmiyorlar!..
    Türk Devletini yıkmak ve Türk Milletini parçalamak isteyen bölücüler aslında sadece Türklüğe değil, İslam’a da ihanet etmektedirler!..” Seyyid Ahmed ARVASİ
    “Elhamdülillah biz Türk Milliyetçiliğini Ayaklar Altına Almış bir İktidarız” Recep Tayyip Erdoğan

    ikisi de Aynı konuda Farklı Şeyler Söylüyorlar. Ya Seyyid Ahmed ARVASİ yalan Söylüyor Ya da Recep Tayyip Erdoğan Yalan Söylüyor…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR