Kadınlar Gününü Kutlamak Caiz midir?

Yazımın başlığındaki soruyu tekrar ederek yazıma başlıyorum. Kadınlar gününün kutlamak caiz midir değil midir? Nereden çıktı şimdi bu soru diyeceksiniz. Böyle bir dalaşma olsa İmralı görüşleriyle gerilen şu gergin ülke gündemine ilaç gibi gelmez miydi sizce? Kadınlar gününün dine uygunluğunu gereksiz yere kafama takan birisi olarak inanın bu sorunun cevabını çok düşündüm. Ama sonunda din adamı olmadığımın farkına vararak bu sorunun cevabını Yaşar Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz gibi kadınlara karşı yoğun bir ilgisi bulunan din adamlarımıza bıraktım. Eminim bu konunun ehli din adamları olarak tatminkâr bir cevap vereceklerdir bu soruma. Açık açık konuşmak gerekirse ben bu kadınlar gününü bir erkek olarak bir yandan da kıskanıyorum. Neden bizim de bir erkekler günümüz yok? İlla kadınlar gibi şiddet gördükten sonra mı bir güne tıkıştırılıp hatırlanacağız bu ülkede? Eminim bir ‘’erkekler günü’de muhakkak vardır ama batıdan girememiştir ülkemize. Yoldadır, geliyordur yani. Buradan sayın kapitalistlere sesleniyorum. En yakın zaman da bir erkekler günü icat edin! Bir gün için parfüm, ayakkabı,gömlek,kravat,kemer vs… satışlarından elde edeceğiniz parayı düşünün.

Kadınları hatırlamamız,onlara değerli sözler söylememiz,çiçek,mutfak robotu falan hediye etmemiz…Bunlar güzel şeyler,yapılmasında dini bir sakınca yoktur bence.Peki  bu 8 Mart’ta ne oldu da hatırlamaya başladık kadınlarımızı ? Artık bu kadın cinayetleri,kadına olan şiddet canımıza tak mı etti ? 8 Mart’ta kadınları hatırlamamız kötü bir şey demiyorum.Peki 9 Mart’ta ne olacak ? 10 Mart,11 Mart,12 Mart,13,14,15 Mart… Adalet Bakanlığına göre cinayete kurban giden kadınların sayısı  son yedi yılda yüzde 1,400 yükseldi. 2002 yılında 66 kadın öldürülürken  2009’ın ilk yedi ayında bu sayı 953’e çıktı.Yeni verilere bakma gereği duymuyorum çünkü halen bu sayıların hızla arttığını biliyorum.Sokak ortasında bir adam karısını bıçaklarken ya da tokatlarken maç izler gibi izleyen,yan daireden gelen çığlık seslerine rağmen ‘’boşver biz karışmayalım, ailevi sorunlarıdır kendi aralarında hallederler…’’ diyen bizlere 8 Mart’ta ne oldu da kadınlarımızı hatırlar olduk.Bu şiddete uğrayan,cinayete kurban giden kadınların hepsi bu işkencelere ormanda mı maruz kalıyor da toplum bu şiddete,cinayetlere kayıtsız kalıyor ? Bu kadar yeşillik mi bu Türkiye denen yer.

8 Mart için erkek şiddetine karşı yapılan kampanyada ‘’O Ben Olabilirdim‘’ fotoğraflarına baktınız mı bilmiyorum. Biraz göz gezdirdim.Ezgi Mola ve Hülya Avşar gibi ünlüleri makyajlayarak şiddet gören kadınlara benzetmişler.Yaşanan dramı resmetmişler diyebiliriz.E zaten biz bu dramı televizyonlarda yıllarca ‘’İtilmiş ile Kakılmış’’ ı izleyerek görmedik mi ? Televizyonu bırakıp sokağa çıktığımızda sokakta canlı olarak şahit olmadık mı? Her gün haber bültenlerinde çıkan kadın cinayetleri haberleri artık bize normal gelmeye başlamadı mı? Neyi, hangi bilinmeyen sorunu bu topluma hatırlatmaya çalışıyorsunuz? Yani diyeceğim şudur son derece başarısız, rezil bir kampanya olmuştur. Hülya Avşar’ın makyaj yapılarak morartılan yüzünü görünce ‘’Aaa bak bu ülkede kadına karşı şiddet uygulanıyormuş da haberimiz yokmuş…’’ diyecek birileri için mi böyle bir kampanya yapılma gereği duyuldu acaba? Bu ülkenin insanı, bu ülkenin toplumu yıllardır bu çözülemeyen sorunun farkında. Hülya Avşar’ın yüzü makyajla morartılmadan öncede farkındaydı. Bu kampanyanın amacı kadına olan şiddeti hatırlatmak değil bu sorunun çözümüne yönelik mesajlar vermek olmalıydı. Yani amaç 8 Mart’ı anmak değil 8 Mart’ı kadına yönelik şiddetin çözümünde fırsat olarak kullanmaktı. Kadın cinayetleri arta dursun, bir daha ki 8 Mart’a daha yaratıcı kampanyaların hazırlanacağını düşünüyorum. Erkek olduğum için bir daha ki 8 Mart’ı görürüm her halde. İnşallah tabi ki… Ama kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetleri sorununun çözülemediği ülkemizde halen bir dahaki 8 Mart’ı göremeyecek yüzlerce kadınımız var, o yüzden kadınlar gününü kutlamak falan biraz saçma geliyor bana. Ama siz kutlayın, iyi eğlenceler…