Bizimle İletişime Geçin

Editörün seçtikleri

Atatürk, Latife Hanım’ı dövmüş müdür?

Yayınlandı

-

Atatürk, Latife Hanım'ı dövmüş müdür?Gazeteci Sevilay Yükselir’in Twitter üzerinden Atatürk ve Latife Hanım’ın evliliğine ilişkin yazdığı tweet’ler sosyal medyada büyük tartışma yarattı.

“LATİFE HANIM’A ŞİDDET UYGULAMIŞ MIDIR”

İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker’in “Latife Hanım Atatürk’ü bir vatan kurtaran olarak görmüş. Atatürk de onu idealindeki Türk çağdaş kadını olarak görmüş. Onun için böyle iki ideal insanın karı koca olarak yaşaması zor” yönündeki sözlerinden yola çıkarak, “Zaman zaman Atatürk acaba Latife Hanım’a şiddet uyguladı mı diye düşünmüyor değilim” diye yazan Sevilay Yükselir, attığı tweet’lere karşılık kendisine hakaret edenlere dava açacağını açıkladı.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR

Bir takipçisi de Yükselir hakkında Atütürk’ün kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacağını ilan etti.

CHP’Lİ VEKİLLERE TEPKİ

Konuyu CHP’li milletvekilleriyle paylaşan Twitter kullancıları, “Atatürk’ün kurduğu bir partinin vekillerinin ona hakaret edilmesine rağmen sessiz kaldıkları” gerekçesiyle tepki gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, takipçilerine konuyu partisinin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile paylaşacağını bildirdi.

Timetürk

Okumaya Devam Et
Yorumlar

15 Yorum

  1. Adınız...

    16 Mart 2013 at 18:40

    İslama , Osmanlı İmparatorluğu dahil Atatürk kadar hizmet etmiş başka bir insan yoktur. Atatürk 1400 yıl Müslüman Türklerin Anlamadan okuduğu Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim in “Biz bu kuranı okuyup anlayasınız diye sizlere indirdik” yusuf suresi’ne Uygun olarak Türk Milletinin Anlaması için Elmalılı Hamdi Yazır Hocaefendiye Tefsir ettirmiş ve 1400 yıl boyunca Kur’an ı kerimi anlamadan okuyan Türk Milletine Kendi Kutsal kitabını Anlayarak okumasını sağlayarak Türk İslam Alemi için büyük bir Çığır Açmış Aynı zamanda Kur’an ın emrini yerine getirmiştir.

  2. Adınız...

    16 Mart 2013 at 18:51

    malesef ülkemizde Atatürke hakaret etmeyi Cİhad zanneden islam düşmanları var, Atatürke Hakaret etmeyi İslamın bir gereği zanneden ALLAH düşmanları var. İslama bu kadar hizmet etmiş Atatürk’e hakaret eden cahilleri Yüce ALLAH bildiği gibi yapsın.. ayrıca Atatürk Yıkılan Osmanlıdan Kafirlerin elinden Müslüman TÜrk milletine bir Vatan Bırakmak için çalışırken, İslam alimi olarak biline nİskilipi atıf hoca, said nursi, şeyh sait ve eğe yöresinde adını hatırlayamadığım bir çok molla İngilizlere ve yunanlılara hizmet etmiş hatta “ingilizlere hizmet etmek islamın emridir” gibi saçma sapan fetvalar veren sözde islam alimi olarak geçinen Hainler çıkmıştır.

  3. Adınız...

    16 Mart 2013 at 19:00

    Atatürk Kurtuluş savaşında İngilizlerin ve yunanlıların tarafına geçen Kendini islam alimi olarak gösteren Karaktersiz İslam düşmanlarına şiddet uygulamıştır Elhamdülillah…

  4. Adınız...

    16 Mart 2013 at 19:07

    siz Atatürkün eşine şidet göstermişmidir gibi sığ tartışmalara gireceğinize, Kurtuluş savaşında düşmana hizmet eden, kafire hizmet eden İslam alimi maskesiyle Vatana ihanet eden şerefsizleri tartışın… Kuvayi milliye kafirle savaşırken , Kafirin saflarına geçen din adamı kılıklı Sahte İslam alimlerini buraya yazında sizin iyi niyetli mi kötü niyetlimi olduğunuzu anlayalım… burada örtülü olarak Atatürk düşmanlığı yapmayın Herkes kimin ne olduğunu biliyor…

  5. Adınız...

    16 Mart 2013 at 19:10

    Millî Mücadele’nin o kritik günlerinde bazı din adamı hocalar Millî Mücadeleyi, Kuvayı Milliye’yi:

    “-Hurucu alssultan…” Diye, padişah halifeyi yani dine karşı bir baş kaldırma sayıyorlardı, “Yunan’a karşı durmayın” diyorlardı…

    Gerede isyanı öncülerinden Divitli Eşref Hoca 1920 de şöyle der: “İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür”.

    İslamı Yüceltme Derneği’nin bildirisi:

    “Yunan ordusu Halife’nin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk değildir. Asıl kafası koparılacak mahlugat Ankara’dır”.

    Cemiyet-i Müderrisin (Medrese hocaları derneği) bildirisinden: “Kuvayı Milliye’ciler kudurmuş haydutlardır”. (1920

  6. Adınız...

    16 Mart 2013 at 19:11

    Şeyhulislâm Mustafa Sabri’nin başkanlığındaki Anadolu Cemiyeti adlı örgütün yayınladığı bildiri: “Amaç Ankara hükümetine karşı, Yunanıstan’ın yardımıyla, Sultanın ve Yunanistan’ın himayesi altında bir Batı Anadolu Devleti’nin kurulmasıdır. Kemalin kuvvetleri bastırılacak, bütün Anadolu Mustafa Kemal’in elinden kurtarılacak… Bunun için kurulacak gönüllü Anadolu Ordusu’nun talim ve silâhlandırılmasından Yunan Başkomutanı sorumlu olacak, bir miktar Yunan subayının bu orduya katılması sağlanacak… Yunanistan masraflarını karşılamak üzere cemiyete yüz bin Türk Lirası verecek…(9.12.1921)

  7. Adınız...

    16 Mart 2013 at 19:12

    MÜFTÜ CAMİDE VENİZELOS’A DUA EDİYOR!

    İngiliz Yüksek Komserliğine verilen 76 imzalı muhtırada şöyle denilmekte: (Fatih, Süleymaniye ve Beyazıt medreseleri adına Rıza Tevfik ve 13 kişi, Anadolu eşrafı diye anılan ve Yıldız Sarayında misafir edilen 44 kişi): “Ankara şeflerinin ve Büyük Meclis adı verilen meclis üyelerinin çoğu, müttefit devletlerinin cani olarak tutuklanmasını istedikleri kimselerdir… Son savaşın galipleri, bu yabancı ve maceracı çeteyi bertaraf etmelidir”. (12.5.1922) Medrese müdavimleri işgalci düşmana böylece muhtura veririken, vatanın kurtulması için savaşan Kuvayi Milliye kahramanlarını “maceracı çete” diye vasıflandırmakta.

  8. Adınız...

    16 Mart 2013 at 19:18

    Vatana ve islama ihanet etmiş din adamları olduğu gibi Atatürkün yanında yer alan din adamları da vardır.
    Örnek: Izmir’in işgali üzerine 16 Mayıs 1919 günü Denizli-Sarayköy’de de işgali tel’in (lanetleme) mitingi düzenlenmiştir. Bu mitingte Ilçe Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi[4], halka, Izmir’in kâfir Yunanlılar tarafından işgal edildiğini, bu kâfirlerin bulunduğu yerde namaz kılınamayacağını ve kılınmasının caiz olmadığını bildirerek düşmana karşı konmasını istemiştir.[5]

    Denizli-Çal Müftüsü Ahmet Izzet Çalgüner (Buradaki Ahmet Izzet, yukarıda bahsedilen Ahmet Izzet Paşa değildir) Efendi de ilçesinde ve çevresinde halkın millî harekâta katılmaları için çalışmalarda bulunan din adamlarının ilklerindendir. O, 17 Mayıs 1919 günü Çal halkını Çarşı Camii’nde toplayarak onlara düşman istilasına karşı seyirci kalınmamasını ve silahla mukavemet edilmesinin gerekli olduğunu anlatmıştır. Daha sonraki günlerde de aynı camide yapılan toplantılarla halkı düşmana direnme konusunda bilinçlendirmeye ve teşkilatlandırmaya çalışmıştır. Bu amaçla, ilçenin nüfuzlu kişileriyle toplantı yapmıştır. Böyle bir toplantıda; “Allahımız bir, Peygamberimiz bir, kitabımız bir, vatanımız bir olduğuna göre muhafazasına mecburuz. Mukaddesatımızı müdafaa için Allah’ın ve Peygamber’in emirlerine uymak gereklidir. Çöken Saray Saltanatının yerine milletinin kalbindeki iman nuru bir kat daha parlamıştır…” şeklinde yürekleri ürpertici bir konuşma yapmıştı.

  9. resmi tarih

    16 Mart 2013 at 23:14

    Resmi tarihin yalanlarına karnımız yok. Çocuk mu kandırıyosunuz?

  10. Adınız...

    17 Mart 2013 at 00:15

    Sİzinde bize dayattığınız islam İngilizler tarafından çarpıtılmış sapık islam anlayışıdır. Sİzin islam anlayışınızı bizde kabul etmiyoruz. Fethullah ve Saidi nursinin islam anlayışı bize göre İslam DIşıdır.

  11. Adınız...

    17 Mart 2013 at 00:38

    Fathullahçılar ve nurcular Bize “siz Müslüman değilsiniz siz kafirsiniz” diyorlar. bize göre de fethullahçılar ve nurcular Müslüman değil. Hepsi Amerikan ajanı. islamı bozuk dejenere etmek için amerikadan para alıyorlar.

    • seni gidi

      17 Mart 2013 at 01:24

      ajan provokatör seni!

  12. gereksiz

    18 Mart 2013 at 20:11

    Ne kadar gereksiz bi siteniz var. Çanakkale ve Çomü haberleri dışında her şey var maşallah. Bir de yorumlarınız anında yayında deyip de yorum 1 gün yorum kontrolü yapmak da size özgü bi şey olsa gerek

  13. Adınız...

    18 Mart 2013 at 21:39

    ÇOMÜ’nün gayri resmi sitesinden Atatürk düşmanlığı. Pessss.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Editörün seçtikleri

TÜBİTAK’ın burs miktarları artırıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

TÜBİTAK’ın araştırmacı, bilim insanları ve öğrencilere sunduğu burs miktarlarında artışa gidildi. Bakan Kacır, “Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Bilim İnsanları Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) ile Genel Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından desteklenen projelerde, öğrencilere yapılan burs ödemelerinin aylık üst limitlerinde artışa gidildi.

Buna göre, ön lisans veya lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükseltildi. Yüksek lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 13 bin 500 liradan 16 bin 500 liraya, doktora öğrencilerinin aldığı burs miktarı da 20 bin liradan 24 bin liraya çıkarıldı. Doktora sonrası araştırmacılara verilen burs miktarı ise 27 bin lira iken 32 bin lira olarak güncellendi.

Bu arada, BİDEB 2250 Lisansüstü Bursları Performans Programı’nda yer alan performans kriterlerine göre başvuru yapmaları durumunda, doktora öğrencileri 8 bin 700 liraya ve doktora sonrası araştırmacılar da 10 bin 500 liraya kadar performans ödemesi alabilecek.

“İnsan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza ve öğrencilerimize sunduğumuz TÜBİTAK burslarını artırdık. Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizi yetişmiş insan kaynağımızla gerçekleştireceğiz” dedi.

Kaynak: trthaber.com4

Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Fotoğraf: ensonhaber.com

YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.

6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler için yeni bir karar almıştı.

Buna göre üniversite öğrencilerinin eğitimine devam edebilmesi için uzaktan eğitim modeline geçilmişti.

Alınan kararın ardından bugün Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, kameraların karşısına geçti.

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Özvar, üniversitelerde 2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin nasıl devam edeceğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi.

Buna göre 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceği açıklandı.

Ara sınavlar uzaktan yapılabilecek

YÖK Başkanı Özvar ayrıca, bahar dönemindeki ara sınavların şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrim içi yapılacağını da bildirdi.

İşte YÖK Başkanı Özvar’ın açıkladığı kararlar

YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre alınan kararlar şu şekilde:

“Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,

Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,

Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,

Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,

Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,

Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,

Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,

Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.”

Kaynak: ensonhaber.com

Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

ÜBYS’den ders seçimi ve kayıt yenileme işlemleri nasıl yapılır?

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ders seçimi ve kayıt işlemleri 26 Eylül- 7 Ekim 2022 tarihleri arasında yapılacak. 

Peki bu işlemleri nasıl mı yapacaksınız? İşte cevabı:

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR