Akil Yazı

Geçtiğimiz gün Akil İnsanlar Heyeti Çanakkale’deydi. Kolin Otel’de gerçekleşen, sivil toplum kuruluş temsilcilerinin, vatandaşların ve pek çok yöneticinin katıldığı toplantıda ben de yer aldım. Toplantı öncesinde 20-25 kişilik bir grubun akil insanlar heyetinin gelişini protesto edişi beni şaşırtmadı. Grubun attığı sloganlar ise amaçlarını apaçık belli eden cinstendi. İşte onlardan bir tanesi  : ‘’ Cumhuriyet değil AKP yıkılacak! ‘’ Şimdi bu sloganın barış süreciyle ne alakası var diye soracaksınız. Ben de sizlere çok alakası var diyeceğim. Neden mi?

Çünkü Bu sığ zihniyete göre barış gençlerin pisipisine ölmediği gün değil, istemedikleri iktidar partisinin yıkılmasıyla gelecektir…

Çünkü Bu sığ zihniyete göre barış sürecini iktidar partisi başlattığı için bu memlekete gelen barış AKP’nin hayrına olacaktır. Yani AKP’ye akan oyların durması akan kanın durmasından daha hayırlıdır.
Çünkü Bu sığ zihniyete göre akil insanlar heyeti AKP’nin adamlarından ve kadınlarından oluşmaktadır. Yani Akil İnsanlar Heyeti’nin toplumun farklı kesimlerinden gönüllü insanların katılımlarıyla oluştuğunu idrak edememişlerdir.

Gelelim toplantının ana hatlarına…

Ülkücüsü, ulusalcısı, muhafazakârı, sosyalisti, AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi… Salonda her türlü görüşten insanlar vardı diyebilirim. Yani birilerinin dediği gibi akiller şehir şehir gezip AKP’lilerle çay-kahve içmiyorlardı. Salona sadece AKP’liler ve ona yakın gruplar alındı diyenlere TGB il başkanının, ADD Çanakkale şubesi başkanının ve iktidar partisiyle fikri örtüşmeyen daha birçok insanın toplantıda söz alıp görüşlerini açıkça dile getirdiklerini söyleyebilirim. Toplantı salonu adeta bir Türkiye mozaiğini andırıyordu. Savaşın asıl mağdurları da oradaydı. Babasını çatışmada kaybetmiş olan genç, 90’lı senelerde sırf Kürt olduğu için asimilasyona uğramış insanlar ve daha niceleri…  Sorular soruldu, olumlu-olumsuz eleştiriler dile getirildi… Bin bir türlü görüş-düşünce, bin bir türlü fikir vardı… Ama toplantıda bulunan tüm vatandaşların tek bir isteği vardı; barış, barış, barış… Herkesin derdi aynıydı. Herkes aynı dertten muzdaripti. Toplantıda bulunan herkes bu sorunun artık silahlarla çözülemeyeceği konusunda hemfikirdi. Kimse barış gelmesin, savaşa devam edelim demiyordu. Ama kafalarda çeşitli soru işaretleri vardı. Sorulacak sorular, dile getirecekleri endişeler vardı. İşte ‘’Akil İnsanlar Heyeti’’ nin önemi de burada ortaya çıkıyor. Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu, Hülya Koçyiğit, Levent Korkut’tan oluşan konuşmacı grup tek bir soruyu yanıtsız bırakmadı. Bu savaşın ülkemize verdiği zararları, neden böyle bir sürecin başlatıldığını, süreç sonunda neler olacağını detaylarıyla anlattılar. Emin ki akillerin yaptığı konuşmalar sonucu salonda bulunan insanların büyük bir çoğunluğunun çözüm süreci ile ilgili kaygı ve korkuları son bulmuştur. Zaten yapılan anketlerde çözüm sürecine olan desteğin günden güne arttığını bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Çözüm sürecine artan bu destekte Akil İnsanlar Heyeti’nin önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Akil insanlardan Taraf Gazetesi yazarı Mithat Sancar barış süreci ile ilgili kaygı ve korkuları gidermek için bu görevi kabul ettiğini söyleyerek bu heyetin amacını çok iyi ortaya koyuyor aslında. Bilindiği üzere PKK’da 8 Mayısta silah bırakacağını açıkladı. Eminim ki bu çekilmeden sonra da barış sürecine olan destek çığ gibi büyüyecektir. Akil İnsanlar Heyetinin bu ziyaretlerinin 3 aydan beri silah seslerinin duyulmadığı bu ülke de kalıcı bir barışın sağlanmasına vesile olacağına inanıyorum.

Toplantıdan Akla Kazınanlar:

Bana göre toplantının en radikal çıkışı belediye başkanı Ülgür Gökhan’dan geldi. Özellikle 90’lı yıllar sonrasında doğu bölgelerinde yaşanan olaylar sebebiyle Türk’lerin Kürt’lerden özür dilemesini dile getiren CHP’li belediye başkanı barış sürecinin çok önemli olduğunu, muhalefetin de bu işe el atması gerektiğini vurgulayarak hem parti arkadaşlarına hem de genel CHP zihniyetine karşı zıt bir açıklama yaptı. Kendisini bu sözlerinden dolayı şahsım adına tebrik ediyorum.