Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil’i geçtiğimiz günlerde makamında ziyaret ettik. Ortak Akıl Topluluğu tarafından düzenlenen ankette THY,  ÇOMÜ tarafından Yılın Markası Seçildi…

Sayın Kotil ödül törenine önceden belirlenen programı dolayısıyla katılamayacağı için bizleri misafir ederek ÇOMÜ’ye teşekkürlerini iletti. Tören sırasında da ödülü ile birlikte ÇOMÜ’ ye mesajını dinledik. Sayın Kotil mesajında;  ‘ ‘Çok Teşekkür ediyorum. Yılın Markası ödülünü almak çok güzel bir duygu. Çok yoğun çalışıyoruz. 2020 uçaklarını da sipariş verdik. Belki dinleyicilerimiz tam bilmiyordur 2020 yılında 400 uçağa çıkıyoruz, 100 milyon yolcumuz olacak inşallah. Günlük neredeyse 400 bin yolcu taşıyacağız. Tabii ki markayla bu mümkündür, dünyanın bizi tanımasıyla mümkündür. Siz bu ödül ile bize enerji vermiş oldunuz. İnşallah önümüzdeki 7 yıl boyunca şirketimizi buna hazırlayarak, günde 400 bin, yılda 100 milyon yolcuyla 20 milyar dolar ciroya getireceğiz, bu ülkemize feda olsun. Çanakkale çok ayrıcalıklı bir yer, Türkiye için ne yaptığını çok iyi biliyoruz ve bunu hatırlayarak 2020 ye hep beraber gireceğiz. Tekrar teşekkür ediyorum…’’diyordu.

THY Genel Müdürü Temel Kotil ile mesajımızın ardından kısa bir de röportaj yapma imkânı bulduk…

Gülşah Baruk: Temel Bey sizi biz öncelikle THY’den genel müdürlüğünüz dolayısıyla biliyoruz ama Temel Kotil kimdir? Sizinle tanışma fırsatı bulmuşken sizden dinleyelim.

Ben Hala Hocayım…

Temel Kotil: Öncelikle ben kendimi nasıl bilmek isterim? Üniversite hocası olarak bilmek isterim. Ben hala ders veriyorum. İstanbul üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünde bu dönem Mekanik Titreşimler dersi veriyorum. THY çok güzel. 10 yıldan beri bu şirketteyim, 8 yıldan beri genel müdürüm, en uzun görev yapan genel müdürüm ama en önemlileri nedir benim için; üniversite hocalığı. Ben hala hocayım. Öyle bilmenizi istiyorum.

Üniversitede İnsanlar Yetişiyorlar

Gülşah Baruk: Üniversite niçin sizin için bu kadar önemli?

Şimdi üniversite neden çok önemli, çünkü üniversitede insanlar yetişiyorlar. Bilmiyorum siz ilgilenir misiniz, bir meyve ağacı yetiştirmek, sonra ondan yazın da elma, armut, kayısı verdiğini görmek ne kadar haz veriyorsa öyle bir haz. Üniversitede insan yetiştiriyor. Bu dünyada var olan varlıklar insanlardır ve onların yetişmesini sağlıyor üniversiteler. Biz hocalar da orada görev yapıyoruz. Tabii buradaki genel müdürlüğümde bütün hafta boyunca çalışıyorum. 3 saat dersim var, onlarla beraber olmak öyle güzel bir duygu oluyor ki, bütün haftanın yorgunluğunu üç saatte geçireceğim diyorum

Gülşah Baruk: Sizin için en önemli işin üniversite hocalığı olduğunu söylediniz. Lisansüstü, doktora eğitimlerinizi yurtdışında yaptınız. Amerika’da bir süre misafir profesör olarak da görev yaptınız. Yurtdışında eğitim almak isteyen birçok arkadaşımız var ve dilerseniz bundan biraz söz edelim. Onlara önerileriniz var mıdır?

Arkadaşlara tabii ki mesajımız var. Türkiye gelişen bir ülke, şirketimizde buna çok güzel bir örnektir.  1.8 milyar cirodan bu yıl nasip ise 10 milyar dolar. Demek ki 5 milyar büyüdük, yolcu sayımız aynı şekilde 10 milyondan 46 milyona geliyor, o da yaklaşık 5 kat büyüdü. Önümüzdeki yıllarda, 2020 de bunlar bir daha katlanıyorlar. Ciro 20’ye yolcu sayısı da 100’e gelmiş oluyor. Şimdi bunun içinde bir mesaj var, bu mesaj şöyle, bugün lisansta okuyanlar 2020 yılında üniversite mezunu olup iş sahibi olacaklar inşallah, ama daha güçlü işlere de sahip olacaklar. Bugün lisansa yeni başlayanlar, yeni mühendis, yeni mimarlar,  yeni sanatçı,  yeni edebiyatçı olacaklar. O zaman Türkiye bugüne göre 2 – 3 kat daha büyümüş olacak.

Onun için bütün arkadaşlara tavsiyem, olabiliyorsa doktora yapın, olabiliyorsa mastır yapın lisansı kesin bitirin. Bu ülkede ne kadar insan dünyaya geliyorsa lisans mezunu olmadan işe atılmaması gerekiyor, ki kendi çocuklarımı örnek vereyim, iki oğlum Bilal ve Enes, ikisi de doktora yapıyor. Biri sosyolog, diğeri de biyoloji bölümünde. Birde küçük Meryem’imiz var, onda şimdilik bir gelişme yok. Ama kesin olarak Türkiye’de ve yurtdışında, özellikle de Amerika’da yüksek lisans, doktora yapın.  Ekonomik sıkıntılar olduğunu düşünmeyin, en azından bir çıkış noktası vardır, burs bulunabilir. Arkadaşlar hepinize tavsiyem sonuna kadar gidin sonu da doktorayla bitiyor.

2023’de Bütün Parametrelerde İlk Ona Gireceğiz…

Gülşah Baruk: Bu güzel tavsiyeleriniz için çok teşekkür ediyoruz. Bunun yanı sıra THY şu anda dünyanın en önemli markalarından bir tanesi ve çok önemli markalara sponsorluk yapıyorsunuz. THY ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Şirketimiz çok köklü. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, 1933 de kuruldu ve ondan sonra çok büyük gelişmeler gösterdi. Havacılık sektörü de bütün sektörlerin önünde gidiyor. Bunun altını çizmem gerek. Evet tekstilde de çok iyi bir marka olabiliriz. Türkiye sebze üretiminde dünya beşincisi ve meyve üretiminde de dünya yedincisi. Diğer teknoloji cihazlarında da marka olabilir ama havacılık insanlara dokunduğu için, Türkiye’yi yurt dışına bağladığı için her zaman önde gideriz. Şu an zaten ilk ondayız. 2023’de sayın başbakanımızın dediği gibi bütün her parametrede ilk ona gireceğiz. Bunu bu kadar anlatmamın sebebi şu, Türkiye’nin global olması gerekiyor. Arkadaşlar bütün dünyayı gezin, şirket olarak biz her yere uçuyoruz, götürüyoruz. Orada ticaret var, para var, imkân var… Görün ve dünyayı birbirine bağlayın diyoruz.

Gülşah Baruk: Sizin bizim için bir öneminiz daha var. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ‘‘Şehitlerimiz İçin Bir Milyon Kitap’‘ kampanyasına büyük çapta destek veren ilk kişisiniz. Bunun için de size bir kez daha teşekkür etmek istiyoruz.

Temel Bey Çanakkale sizin için ne ifade ediyor?

Bütün illerimiz önemlidir ama Çanakkale biraz daha özeldir. Orayı birçok defa ziyaret ettim. Hatırlıyorum yıllar önceydi oraya çocuklarımı getirdim, o zaman Bilal, Enes küçüklerdi. Onları ilkokuldayken getirmiştim. Her tarafı gezmiştik o zaman… Mesela toprağı eşelediğin zaman hala kemikler çıkıyor. Çanakkale’de şehit düşmüş binlerce insanımız var. Tabii ki diğer taraftan oraya saldırıya gelenlerden de ölenler var. Yeni Zelanda, Avustralya, Çanakkale’den sonra bağımsızlık aldı… Çanakkale’den o hikayeleri çok iyi biliyoruz. Ama diyeceğim şey şu, insanlar ellerinde ne varsa değer vermeleri gerekiyor, elimizde ne varsa sahip çıkmamız gerekiyor. Onu ruhunuzda hissedip çalışıp kazanmamız gerekiyor.

Gülşah Baruk:  Çok Teşekkür ediyoruz. Siz daha önce Çanakkale’ye geldiğinizi söylediniz ama biz sizi yine Çanakkale’de ağırlamayı da çok isteriz.

Ben Teşekkür ederim. İnşallah geleceğim. Bu dönem bitmeden öğrenci arkadaşları orada göreceğim.