Gezi Parkı eylemleri Çanakkale’de farklı boyutlara ulaştı. İki avukat, eylemlere destek vermeyen 4 meslektaşının bürosunun kapılarını işaretledi. Kapılardan ikisine slogan yazıldı, ikisine de ağaç resmi çizildi.  Olayı doğrulayan Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan, iki avukat hakkında disiplin soruşturması başlattıklarını söyledi.

2 AVUKAT SUÇLARINI İTİRAF ETTİ!

Çanakkale’de Gezi Parkı eylemlerine destek veren iki avukat, provokasyona kapı aralayan bir girişime imza attı. Baroya kayıtlı söz konusu avukatlar, eylemi desteklemeyen ve AK Parti il yönetiminde yer alan 4 meslektaşının bürolarının bulunduğu apartmanların dış kapılarını işaretledi. Kapılardan birine “Her yer Taksim, her yer direniş”, diğerine “Gezi Parkı” yazılırken, ikisinin üzerine de tebeşirle ağaç resmi çizildi. Olay üzerine tespit edilen 2 avukat, suçlarını itiraf ederken, Çanakkale Barosu da harekete geçti.

ÇANAKKALE BAROSU DİSİPLİN SORUŞTURMASI AÇTI!

Meslektaşlarının kapılarını işaretleyen avukatlar hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını belirten Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan, mağdur avukatların olayın detaylandırılmasını istemediğini belirtti. Olayla ilgili açıklama yapmak istemeyen mağdur avukatlar da toplumu germek istemediklerini kaydederek, sağduyulu davranacaklarını ifade etti. Olayı gerçekleştiren avukatlar ise amaçlarının provokasyon olmadığını, sadece her yerde olan sloganları kapılara yazmak istediklerini savundu.

İNSAN HAKLARI BAROSU OLAYI KINADI!

Çanakkale Barosu İnsan Hakları Komisyonu da olayı kınadı. Komisyon Başkanı Avukat Benek Güvenilir Erdemir, Başkan Yardımcısı Avukat Fırat Yağcı ve Sekreter Üye Avukat Cüneyt Orcan’ın imzasını taşıyan açıklamada birlik ve beraberliğe vurgu yapılarak, Maraş ve benzeri olaylar hatırlatıldı. Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bu süreçte, şehrimizde bazı meslektaşlarımızın kapılarının işaretlendiğini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Geçmişe baktığımızda, gerek 1978 Maraş olayları sırasında bazı vatandaşlarımızın, gerek Nazi Almanyası döneminde Yahudilerin kapılarının işaretlendiği, Amerika’da Klu Klux Klan örgütünün siyahların evlerini işaretledikleri ve sonrasında bu işaretlenen evlerden alınan insanların saldırıya uğradığı hafızalardan asla silinmeyecek tarihi gerçeklerdir. İşte bu nedenlerledir ki, masumane düşüncelerle dahi yapılmış olsa, işaretlenmiş kapılar, evler her zaman insanları korkutmuştur. Bu durumun insan haklarına aykırı olduğu kanaatindeyiz. Herhangi bir fişleme amacı bulunmasa da, insanlar üzerinde sebep olduğu tedirginlik ve psikolojik baskı, durumu kabul edilemez kılmaktadır. Bu son olaylardan üzüntü duyduğumuzu bildiririz.”

Kaynak: Mehmet Güler | Cihan