Editörün seçtikleri
“Gezi” Cumhuriyet tarihinin en büyük darbe provasıydı

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, yaşanan Gezi Parkı olaylarını, Cumhuriyet tarihinin en büyük darbe provası olarak nitelendirdi.
Tayyar, “Türkiye’nin her köşesine yayılmaya çalışılan bu hadiseler başta sayın Başbakanımızı hedef alan ama partimizi merkezine oturtan bir büyük darbe provasıydı.” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Gaziantep milletvekilleri Şamil Tayyar, Derya Bakbak, Mehmet Sarı, Nejat Koçer, Gaziantep AK Parti İl Teşkilatı’nın iftar programına katıldı. İftardan sonra bir konuşma gerçekleştiren Şamil Tayyar, Gezi Parkı olaylarına değindi. Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısının, 11 yıl içerisinde son günlerde yaşanan olaylarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Tayyar, “Yakın bir tarihte işte birkaç ağaç bahane edilerek İstanbul Taksim’den başlatılan ama Türkiye’nin her köşesine yayılmaya çalışılan bu hadiseler, başta sayın Başbakanımızı hedef alan ama partimizi merkezine oturtan bir büyük darbe provasıydı. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Bu, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi ya da AK Parti’nin bazı uygulamalarına yönelik bir girişim değil, tümden sayın Başbakanı ve partimizi tasfiye etmeye yönelik büyük bir darbe provasıydı.” diye konuştu.
“25 ÜLKE GEZİ PARKI OLAYLARINA DESTEK VERDİ”
Bu darbe girişiminin, yerli ve yabancı işbirlikçileri olduğuna dikkat çeken Tayyar, 25 ülkenin doğrudan ve dolaylı olarak Gezi Parkı olaylarına destek verdiğini vurguladı. Tayyar, şunları kaydetti: “Bu provanın içerisinde yerli işbirlikçiler var, faiz lobisi var, küresel sermaye var, ABD var, İsrail var, Avrupa Birliği var. Doğrudan 12 ülkenin, dolaylı olarak katkı sunan ülkeleri de saydığımızda toplam 25 ülkenin bizzat işin içine girdiği bir büyük darbe girişimiyle karşı karşıyaydık. Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Henüz bu tehlike tümden geçmiş değil. Önümüzde bizi bekleyen bu girişimin başka boyutları var. Çünkü henüz daha sayın Başbakanı, AK Parti’yi merkezine oturtan bu provanın sonuçları alınmış değil.”
Gezi Parkı olaylarının birkaç kazanımı olduğunu hatırlatan Tayyar, bunlardan en büyüğünün artık başkanlık sisteminin konuşulmaması olduğunu söyledi. Artık ekranlarda başkanlık sistemini konuşamadıklarını ifade eden Tayyar, “Düne kadar başkanlık modeliyle ilgili daha gür bir sesle ekranlarda, meydanlarda konuşurken bugün çok fazla dile getirmiyoruz. ‘Başbakan bir diktatör, Türkiye bir diktatörlükle yönetiliyor, eğer yarın başkanlık modeli geldiği zaman bu totaliter rejim bundan sonra güçlü bir şekilde devam eder.’ şeklinde diktatörlük tezleri, darbecilerin sivil iradeyi, sivil otoriteyi itibarsızlaştırmak ve yok etmek için yıllardır kullandığı bir tezdir. Darbeciler, parlamento üzerinden vesayet sistemini oluşturmak için her türlü senaryoyu hayata geçirdiler. Yarın biz cumhurbaşkanını halk oyu ile seçmeye başladığımızda bu vesayetçi rejimin en önemli kozlarını elinden almış olacağız.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını istediğini dile getiren Tayyar, “Aday olduğu zaman Allah’ın izni ile mutlaka seçilir. Seçildiği zaman da Sayın Abdullah Gül son cumhurbaşkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Allah’ın izni ile ilk devlet başkanı olur.” şeklinde sözlerini tamamladı.
“MISIR’DAKİ DARBEYE KARŞI BÜTÜN DÜNYANIN YALPA YAPTIĞI YERDE BİZ HAKLININ YANINDA OLDUK”
Türkiye’nin yakaladığı ivmeye değinen Fatma Şahin ise dünyada yaşanan tsunamilere karşı çok şeyer başardıklarını belirtti. Şahin, şunları kaydetti: “Bütün yanan krizlere rağmen veren el olabilmeyi borçlarını ödeyebilmeyi, büyüyebilme gücünü gösterdik. Ama bir şeyi daha başardık. Zengin ile fakir arasındaki farkı kapatabilmeyi, gelir dağılımı adaletini düzeltebilmeyi başardık. OSD ülkeleri içerisinde ilk üçteyiz. Bir taraftan Somali’de olduk, bir taraftan Myanmar’da olduk, bir taraftan Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açtık. Bir taraftan Mısır’daki darbeye karşı bütün dünyanın yalpa yaptığı yerde Sayın Başbakanımız ve Türkiye Cumhuriyeti olarak her zamanki gibi haklının yanında olduk.”
Yaşama dokundukları için hiçbir şeyden korkmadıklarını vurgulayan Fatma Şahin, milletin hayır duası arkalarında olduğu için hiçbir sandıktan korkmadıklarını ifade etti.
ahaber
Editörün seçtikleri
TÜBİTAK’ın burs miktarları artırıldı

TÜBİTAK’ın araştırmacı, bilim insanları ve öğrencilere sunduğu burs miktarlarında artışa gidildi. Bakan Kacır, “Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Bilim İnsanları Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) ile Genel Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından desteklenen projelerde, öğrencilere yapılan burs ödemelerinin aylık üst limitlerinde artışa gidildi.
Buna göre, ön lisans veya lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükseltildi. Yüksek lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 13 bin 500 liradan 16 bin 500 liraya, doktora öğrencilerinin aldığı burs miktarı da 20 bin liradan 24 bin liraya çıkarıldı. Doktora sonrası araştırmacılara verilen burs miktarı ise 27 bin lira iken 32 bin lira olarak güncellendi.
Bu arada, BİDEB 2250 Lisansüstü Bursları Performans Programı’nda yer alan performans kriterlerine göre başvuru yapmaları durumunda, doktora öğrencileri 8 bin 700 liraya ve doktora sonrası araştırmacılar da 10 bin 500 liraya kadar performans ödemesi alabilecek.
“İnsan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza ve öğrencilerimize sunduğumuz TÜBİTAK burslarını artırdık. Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizi yetişmiş insan kaynağımızla gerçekleştireceğiz” dedi.
Kaynak: trthaber.com4
Editörün seçtikleri
3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.
6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler için yeni bir karar almıştı.
Buna göre üniversite öğrencilerinin eğitimine devam edebilmesi için uzaktan eğitim modeline geçilmişti.
Alınan kararın ardından bugün Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, kameraların karşısına geçti.
3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor
Özvar, üniversitelerde 2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin nasıl devam edeceğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi.
Buna göre 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceği açıklandı.
Ara sınavlar uzaktan yapılabilecek
YÖK Başkanı Özvar ayrıca, bahar dönemindeki ara sınavların şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrim içi yapılacağını da bildirdi.
İşte YÖK Başkanı Özvar’ın açıkladığı kararlar
YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre alınan kararlar şu şekilde:
“Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,
Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,
Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,
Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,
Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,
Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,
Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,
Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.”
Kaynak: ensonhaber.com
Editörün seçtikleri
ÜBYS’den ders seçimi ve kayıt yenileme işlemleri nasıl yapılır?

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ders seçimi ve kayıt işlemleri 26 Eylül- 7 Ekim 2022 tarihleri arasında yapılacak.
Peki bu işlemleri nasıl mı yapacaksınız? İşte cevabı:
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak