Genel

Hızlı ve Öfkeli yahut “Denetimli” Halk Otobüsü

Yayınlandı

-

Birçok sorunla iç içe olan Çanakkale’nin en büyük sorunlarından biri de kuşkusuz ulaşım sorunu. Giderek katlanan trafik ve park sorunu sürücüleri oldukça zorluyor. Zaten ağır aksak ilerleyen trafik, sürekli belli güzergâhların kapatılmasıyla içinden çıkılmaz bir hal alıyor.  Ulaşım sorunu deyince toplu ulaşımda karşılaşılan sorunlara da değinmeden olmaz tabiî ki.  ***  Zamanının önemli bir kısmını otobüslerde geçiren biri olarak durumu yakînen izleme imkânı bulduğumu söylemeliyim. Hem kendi yaşadıklarıma hem de yakınlarımdan edindiğim bilgilere dayanarak Çanakkale’de toplu ulaşımda en sık rastlanan sorunlardan başlıcası olarak, ulaşım araçlarının yetersizliği göze çarpıyor. Özellikle ulaşım ihtiyacının yüksek olduğu saatlerde otobüslerin yetersiz olması hiç de hoş olmayan manzaralara yol açıyor. Karga tulumba otobüse bindirilen halk “balık istifi” olarak tabir ettiğimiz bir biçimde bir yerden bir yere ulaşmaya çalışıyor.  Bu olumsuz görüntü Çanakkale gibi bir şehre hiç mi hiç yakışmıyor. Gününü işte veya okulda geçiren birçok kişi için günün yorgunluğunun üstüne böyle can sıkıcı durumlarla karşılaşmak bıkkınlık veriyor.  Plansızlığın Çilesini Vatandaş Çekiyor!  Yolcuların en çok şikâyet ettiği durumlardan biri de otobüs saatlerindeki ve güzergâhlarındaki düzenlemede yapılan hatalar. Otobüslerin hiçbir standardı olmadan hareket ettiklerini görmekteyiz. Yarım saat tek bir otobüsün geçmediği noktalarda arka arkaya 4-5 otobüsün geçmesi ortada ciddi bir plansızlık olduğu gösteriyor.  Okulların tatil olduğu dönemde yoğun insan potansiyeline sahip bölgelerden geçen bazı hatların Terzioğlu Kampüsü’ne çıkmıyor olması, çeşitli etkinlikler için veya yaz okulu için üniversiteye gitmek isteyen öğrenciler ile üniversite personelini oldukça zor durumda bırakıyor.  “Çiçek Abbas” Kültürü  Birçok kişiden duyduğumuz ve hepimizin de çok defa şahit olduğu bir başka sorunda otobüs sürücülerinin ‘bir kısmı’nın yolculara ve diğer sürücülere karşı takındığı yakışıksız tavırlar. Şoförler arasında çok iyi örnekler olmasına rağmen çok olumsuz örnekler de mevcut. Özellikle bir kısım kaba hareketlerinin yanı sıra yolcuların ve diğer sürücülerin hayatlarını tehlikeye atan davranışlar sergiliyor. Çok defa alenen kırmızı ışıkta geçen otobüs görmek mümkün. Hele ki bazı şoförlerin belediye otobüsü değil de yarış arabası kullandıklarını düşündüklerini zannediyorum.  Toplu ulaşımda yaşanan olaylar meşhur “Çiçek Abbas” filmini hatırlatacak türden. Yüksek hız yapan trafik içinde akrobatlık yapmaya kalkan dolmuş mantığıyla çalışan bu tip kötü şoförlerin kesinlikle uyarılması hatta uzaklaştırılması gerektiğini düşünüyorum.  “Şikâyet etsek ne oluyor?”  Geçenlerde şahit olduğum bir olay belediye yapılanması içindeki “danışıklı dövüş” sistemini bir kez daha görmemi sağladı. Süratli giden ve trafik içinde tehlikeli hareketler yapan bir şoförün otobüsüne binmiştim. Cunhuriyet Meydanı'na yakın bir durakta bayanın biri inmek istedi. Otobüs daha durmadan kapı açıldı tam o sırada bayan inmeye çalışırken ne olduğunu anlayamadan kapı kapandı. Maalesef bayanın bacağı kapıya sıkıştı ve acı bir çığlık sesi işitildi. Dikkatsizliğini fark eden şoför kapıyı açtı ancak olan olmuştu. Diğer inmekte olan yolcular yürümekte zorlanan bayana yardım ettiler. Şoförle bayanın arasında geçen diyaloğu buraya yazmam uygun olmaz!  Ardından “hem suçlu hem güçlü” tavrıyla şoför hiçbir şey olmamış gibi süratli bir şekilde devam etti. Bir süre sonra şoförün telefonu çaldı. Konuşmadan anlaşıldığı üzere şikâyet hattına bakan arkadaşı şoförün şikâyet edildiğini rapor ediyordu. Gayet rahat bir şekilde konuşan şoför umursamaz bir şekilde, “eyvallah” diyerek telefonu kapattı. Bu olay “kimi kime şikâyet ediyoruz?” dedirtecek cinsten. Bir dostum da 2 ay önce bir kişinin kafasının otobüs kapısına sıkıştığına, şahsın ciddi bir ölüm tehlikesi atlattığına şahit olmuş. Belediye otobüslerinin karıştığı kazaların ise haddi hesabı yok...  ***  Çanakkale’de ulaşım “her yönüyle” maalesef vahim bir durumda. Benzer olayları toplu ulaşım kullanan herkes mutlaka yaşamıştır ve yaşamaktadır. Böyle giderse daha da yaşayacaktır. Daha ne kadar böyle plansız, düzensiz, “denetimsiz” bir şekilde devam edecek merak ediyoruz.Demokrat Çanakkale | Bekir Pinhan – Birçok sorunla iç içe olan Çanakkale’nin en büyük sorunlarından biri de kuşkusuz ulaşım sorunu. Giderek katlanan trafik ve park sorunu sürücüleri oldukça zorluyor. Zaten ağır aksak ilerleyen trafik, sürekli belli güzergâhların kapatılmasıyla içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Ulaşım sorunu deyince toplu ulaşımda karşılaşılan sorunlara da değinmeden olmaz tabiî ki.

***

Zamanının önemli bir kısmını otobüslerde geçiren biri olarak durumu yakînen izleme imkânı bulduğumu söylemeliyim. Hem kendi yaşadıklarıma hem de yakınlarımdan edindiğim bilgilere dayanarak Çanakkale’de toplu ulaşımda en sık rastlanan sorunlardan başlıcası olarak, ulaşım araçlarının yetersizliği göze çarpıyor. Özellikle ulaşım ihtiyacının yüksek olduğu saatlerde otobüslerin yetersiz olması hiç de hoş olmayan manzaralara yol açıyor. Karga tulumbaotobüse bindirilen halk “balık istifi” olarak tabir ettiğimiz bir biçimde bir yerden bir yere ulaşmaya çalışıyor.

Bu olumsuz görüntü Çanakkale gibi bir şehre hiç mi hiç yakışmıyor. Gününü işte veya okulda geçiren birçok kişi için günün yorgunluğunun üstüne böyle can sıkıcı durumlarla karşılaşmak bıkkınlık veriyor.

Plansızlığın Çilesini Vatandaş Çekiyor!

Yolcuların en çok şikâyet ettiği durumlardan biri de otobüs saatlerindeki ve güzergâhlarındaki düzenlemede yapılan hatalar. Otobüslerin hiçbir standardı olmadan hareket ettiklerini görmekteyiz. Yarım saat tek bir otobüsün geçmediği noktalarda arka arkaya 4-5 otobüsün geçmesi ortada ciddi bir plansızlık olduğu gösteriyor.

Okulların tatil olduğu dönemde yoğun insan potansiyeline sahip bölgelerden geçen bazı hatların Terzioğlu Kampüsü’ne çıkmıyor olması, çeşitli etkinlikler için veya yaz okulu için üniversiteye gitmek isteyen öğrenciler ile üniversite personelini oldukça zor durumda bırakıyor.

“Çiçek Abbas” Kültürü

Birçok kişiden duyduğumuz ve hepimizin de çok defa şahit olduğu bir başka sorunda otobüs sürücülerinin ‘bir kısmı’nın yolculara ve diğer sürücülere karşı takındığı yakışıksız tavırlar. Şoförler arasında çok iyi örnekler olmasına rağmen çok olumsuz örnekler de mevcut. Özellikle bir kısım kaba hareketlerinin yanı sıra yolcuların ve diğer sürücülerin hayatlarını tehlikeye atan davranışlar sergiliyor. Çok defa alenen kırmızı ışıkta geçen otobüs görmek mümkün. Hele ki bazı şoförlerin belediye otobüsü değil de yarış arabası kullandıklarını düşündüklerini zannediyorum.

Toplu ulaşımda yaşanan olaylar meşhur “Çiçek Abbas” filmini hatırlatacak türden. Yüksek hız yapan trafik içinde akrobatlık yapmaya kalkan dolmuş mantığıyla çalışan bu tip kötü şoförlerin kesinlikle uyarılması hatta uzaklaştırılması gerektiğini düşünüyorum.

“Şikâyet etsek ne oluyor?”

Geçenlerde şahit olduğum bir olay belediye yapılanması içindeki “danışıklı dövüş” sistemini bir kez daha görmemi sağladı. Süratli giden ve trafik içinde tehlikeli hareketler yapan bir şoförün otobüsüne binmiştim. Cunhuriyet Meydanı’na yakın bir durakta bayanın biri inmek istedi. Otobüs daha durmadan kapı açıldı tam o sırada bayan inmeye çalışırken ne olduğunu anlayamadan kapı kapandı. Maalesef bayanın bacağı kapıya sıkıştı ve acı bir çığlık sesi işitildi. Dikkatsizliğini fark eden şoför kapıyı açtı ancak olan olmuştu. Diğer inmekte olan yolcular yürümekte zorlanan bayana yardım ettiler. Şoförle bayanın arasında geçen diyaloğu buraya yazmam uygun olmaz!

Ardından “hem suçlu hem güçlü” tavrıyla şoför hiçbir şey olmamış gibi süratli bir şekilde devam etti. Bir süre sonra şoförün telefonu çaldı. Konuşmadan anlaşıldığı üzere şikâyet hattına bakan arkadaşı şoförün şikâyet edildiğini rapor ediyordu. Gayet rahat bir şekilde konuşan şoför umursamaz bir şekilde, “eyvallah” diyerek telefonu kapattı. Bu olay “kimi kime şikâyet ediyoruz?” dedirtecek cinsten. Bir dostum da 2 ay önce bir kişinin kafasının otobüs kapısına sıkıştığına, şahsın ciddi bir ölüm tehlikesi atlattığına şahit olmuş. Belediye otobüslerinin karıştığı kazaların ise haddi hesabı yok…

***

Çanakkale’de ulaşım “her yönüyle” maalesef vahim bir durumda. Benzer olayları toplu ulaşım kullanan herkes mutlaka yaşamıştır ve yaşamaktadır. Böyle giderse daha da yaşayacaktır. Daha ne kadar böyle plansız, düzensiz, “denetimsiz” bir şekilde devam edecek merak ediyoruz.

3 Yorum

  1. Adınız...

    21 Ağustos 2013 at 19:00

    san ki arabaya bindirdikleri insan değilde odun deposunda odun istifliyorlar.arkada bi kişilik yer görüyorum sıkışın. ilerleyin. zaten şöförlerin çoğu odun kesmeden devşirlme.hiçbir zaman zamanın da gelmezler sonra 3-4 tane arka arkaya gelirler.kimi kime şikayet edeceksin.tezgah iyi kurulmuş.

  2. Otobüs mü?

    22 Ağustos 2013 at 03:29

    El kadar midibüslerleri ağzına kadar doldurarak hala Çamakkale’de toplu taşıma hizmeti sunduğunu sanan bir anlayıştan daha ne beklenir ki?

  3. Adınız...

    24 Ağustos 2013 at 20:43

    Ulaşım rezil durumda. Bu şekilde daha ne kadar gidecek. Tam anlamıyla Çiçek Abbas modunda şoförler.

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version