Esma’ya Yazılan Mektup ve Başbakan’ın Gözyaşları

Dün Ülke TV canlı yayınına katılan başbakan Erdoğan Mısır’da katledilen Esma’nın babasının kızına yazdığı mektubu dinlerken gözyaşlarına boğuldu. Mektubu okudunuz mu bilmiyorum ama okumadıysanız mutlaka okumanızı istiyorum. Sessiz bir yerde içten bir şekilde okuyun. Eğer insanların içerisinde ağlamaktan utanıyorsanız, kendinizi yalnız kalabileceğiniz bir odaya kapatarak okuyun.  Eğer son satırı bitirdiğinizde kendinizi hala iyi hissediyorsanız, ağlamıyorsanız ya da gözleriniz dolmuyorsa siz bu dünyadaki en hastalıklı,  en çok acınması gereken varlıksınızdır ne yazık ki!  Dikkat ederseniz konuyu hiç dine-imana getirmiyorum. Eğer siz o mektubu okuduğunuzda hüzünlenmiyorsanız Müslüman olamazsınız demiyorum. Çünkü bir canlının Müslüman olabilmesi için, bir canlının bir yaratıcıya inanabilmesi için öncelikle ‘’ insan ’’  olması gerekir. Belirli duygulara, belirli düşünme yeteneğine sahip olması gerekir. Bilirsiniz ki akıl sağlığı yerinde olmayanlar dinin gerekliliklerinden sorumlu tutulmamışlardır. Eğer siz bu mektubu okuduğunuzda mutluluğunuzu koruyabiliyorsanız, moraliniz bozulmuyorsa bana sakın Müslüman olduğunuz ya da bir yaratıcıya inandığınız iddiasında bulunmayınız. Lakin ben Müslüman olmak istiyorum diyorsanız önce içinizdeki hayvandan kurtulun, insan olmayı deneyin. Ama ben zaten insanım diyorsanız o zaman akıl sağlığınızdaki manevi hastalığı tedavi ettiriniz. Daha sonra dilediğiniz dine inanın!

Bu satırları yazmamdaki amaç yürekleri yakıp kavuran bu mektup karşısındaki başbakanın verdiği insani tepkiyi övüp, onu göklere çıkarmak değildir.  Zaten başbakanın insanlığından, insani duygularından bugüne kadar hiçbir şüphem olmamıştır. Bu satırları yazarken beni böylesine sinirlendiren şey, bir babanın ölen kızına yazdığı bu yürek yakan satırlar karşısında kendini ‘’insan’’ olarak addeden bazı mahlukların bu mektubu okurken üzüntü duymadığı gibi bir de hüznünü gizleyemeyerek milyonlar karşısında gözyaşlarına boğulan bir insanın duygularını, insanlığını dalgaya almalarıdır.

Başbakanı samimi bulmayabilirsin, sevmeyebilirsin, nefret bile edebilirsin.
Fakat Mısır’daki bir babanın ölen kızına yazdığı mektubu dinlediğinde akan gözyaşlarıyla dalga geçiyorsan sen insan olamazsın, şerefsiz bile olamazsın. ”Şerefsiz” kelimesi sadece insanlar için kullanılan bir sıfattır ! Sizin gibilere şerefsiz demeyi o kadar çok isterdim ki, lakin bu sokaktaki bir köpeğe şerefsiz demek kadar anlamsız ve saçma sapan bir şey olacaktır!

Kalemimden Arda Kalanlar: Bazen ne dediğini bilmiyor insan, bazen ise neden diyemediğini…