Bizimle İletişime Geçin

Genel

İntikam Öyküleri

Yayınlandı

-

Önceki yazımızda sadece kahramanlara ait söylenceler ve  destanlardan  bir tarih yaratılamayacağına değinmiştik. Söylencelerin yazılı kaynaklarla kontrol edilebilindikleri bazı durumlarda, tarihsel olayların ne kadar çok saptırılabildiği bilinmektedir. Yazılı belgeler olmadan tarihsel gerçeklere ulaşmak imkansız gibidir. Ancak söylencelerde de ‘gizli’ bir tarihsel gerçekliğin varolabileceği de söz konusudur. Söylencenin Osmanlıcası menkibedir. Öztürkçesi olmayan bu kelimenin anlamı, belirli ölçüde tarihi gerçekliğe bağlı, ancak siyasi nedenlerle dallanıp budaklanmış bir metindir. Yani menkibenin reel, gerçekci bir ayağı vardır. Özellikle siyasi oluşumlarda menkibe çok önemlidir ve aynı zamanda bir tarihlendirme biçimidir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş öyküleri ve bunların tarihsel gerçeklikle olan ilişkisi Halil İnalcık tarafından muhteşem yayınlarla ortaya konulmuştur. Bu ve benzeri konular üzerine çalışan İlber Ortaylı’ya göre ise Troia destanı konusunda,  Roma’nın kuruluşunu örnek verebiliriz. Bu söyleceye göre Tiber kıyısında 750 yıl önce bir kurtun emzirdiği „Romos ile Romulus“ tarafından kurulmuştur. Bu söylence ile coğrafya arasında bir bağlantı kurmaya çalıştığınızda kurtların Avrupa’da sadece bu bölgede yaşadıklarını görüyoruz. Demek ki kurtların çok yoğun olduğu bir yer, tarihte eşine rastladığımız gibi bazı çocukların kurtlar tarafından kaçırılmış olması muhtemeldir. Ayrıca arkeolojik kazılarda Tiber kıyısında böyle bir köyün varlığı söz konusudur, ancak bu küçük köy,  büyüyüp Roma’yı oluşturmamıştır. Romus ve Romulus’u ele aldığımızda, bu özellik Roma kentine ilahi bir özellik katmaktadır. Bu nedenle ilahi kahramanların bu menkibeye dahil edilmesi gerekmiştir; bunu da Agustus’un şairi Vergilus, Aeneis Destanı ile yapmış ve Romalıların soyunu, ilahi kahramanlara, Troialılar bağlamıştır. Yani bazı gerçekler, diğer bazı gerçeklere monte edilerek, parçalı ilahi bir tarih yaratılmıştır. Benzeri bir durumu Rusların İgor Bölüğü Destanı’nda görüyoruz. Bu söylencenin kayıtları çok önceleri tutulmuştur, ancak 1812’de Napolyon istilası sırasında Moskova yangınında hepsi yanmıştır. Bunun üzerine Musil Puşkin yanan belgelere dayanarak destanı yeniden yazmıştır ve bu destan Rus devletinin çıkışını anlatmaktadır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ve sonrasındaki olaylarda  da menkibe benzeri özellikler görülmektedir.

Genelde 9. ve 10 yüzyıla ait kuzey Avrupa ülkeleri halk şarkılarından bildiğimiz eski Germen kahramanlık söylenceleri gerçeklerin, kişilerin nasıl içiçe, üstüste geçebileceğene verilebilecek en iyi örneklerdir. Söz konusu bu söylencelerde Kavimler Göçü sırasındaki bazı tarihsel olaylar ve kişiler yer almakta: Burgonya İmparatorluğu’nun yok olması, Hunların Orta Avrupa’ya girmeleri; Doğu Gotlarının sonları. Bu söylencelerde korunagelmiş isimler şunlardır: Ermanarich, Gundihari, Attila, Odoakerm, Theoderich. Ancak bu isimler birçok kez, birçok farklı yerde birbirine karışmıştır:  Söz konusu bu söylencelerde 4. yüzyıldaki Ermanarich ile 5. yüzyıldaki Atilla aynı dönemde yaşamışlar gibi gösterilmektedir. Yine benzeri bir şekilde, Fransızların Chanson de Roland söylencelerinde, 10. ve 11. yüzyıldaki soylular Büyük Karl ile aynı dönemde yaşamış gibi gösterilmektedir. Yukardaki belirtiğim Rusların kahramanlık şarkılarında da 9. ve 16. yüzyıla ait farklı kişiler, 1100’de yaşayan Wladimir’in çağdaşı olarak gösterilmiştir. Bu ve benzeri karışıklıkların Troia mitolojisininde de meydana gelmiş olduğunu kabul edebiliriz. Troia Savaşı’nda yer alan kahramanların, hepsinin yaşamış olduğunu kabul etsek bile, bunlar farklı zamanlarda yaşamış olabilirler. Söz konusu bu kahramanlar, geçen zaman içinde farklı söylencelerden alınarak,  bir tek büyük kahranmlık destanına yerleştirilmiş olabilirler.

Germen söylencelerinden çarpıcı bir örnek daha verelim: İki farklı eski kuzey söylencesi Hun kralı Atli (bu bizlerin bildiği Atilla’dır)’dan söz etmektedir. Atli, bir Burgund prensesi olan Gudrun ile evlenmiştir. Evlendikten sonra, Atli, Gudrun’nun kardeşleri Gunnarr ve Hogni’ye yalancı bir davet yollar. Gunter ve Hagen Nieblungslied söyelnecelerinden bilinmektedir.  Gunter, tarihsel olarak bilinen Burgund kralı Gundihari’dir. Atli ile evlenen Gudrun, kardeşlerini bir oyuna karşı uyarır, ama kardeşleri yine davete  giderler. Atli, ikisini de zindana attırıp işkence eder, amacı Niebelungen Hazinesi’nin yerini öğrenmektir. İk kardeş işkenceye rağmen konuşmazlar ve öldürülürler. Gudrun iki kardeşinin intikamını almak için yemin eder. Bir akşam, Hunlular Atli’nin sarayında yemekte içmekte ve eğlenmektedirler. Gudrun, Atli’ya ve konuklara et ikram eder; ve yemekten sonra Atli’ya aslında yediğinin iki oğlunun eti olduğunu söyler. Atli öylesine içmiştir ki, hiç karşılık vermez. Gece olduğunda, Gudrun, Atli’yi kılıçla öldürür ve köleleri uyandırtarak sarayı ateşe verir, Atli’nin tüm askerleri ölür; böylece intikam alınmış olur.

Kuzey söylencesinin birze verdiği bilgiler bunlar. Bu konuda başka kaynak olmasaydı; anlatılanlardan ne kadarının gerçek olduğunu bilmeyecek, ancak şunları ortaya atabilecektik: Zamanın birinde belki adı Atli olan bir kral yaşamış; mağlup ettiği Burgundların prensesini kendisine eş olarak almış, buna direnen prenses ise, hiç korkmadan yatak odasına soktuğu kılıçla kral Atli’yi öldürmüş.

Çok şükür Atilla’nın ölümü hakkında elimizde güvenilir kaynaklar var: Örneğin Attila’yı bizzat tanımış Bizanslı tarihçi Pricus’un konu ile ilgili yazdıkları: Yıllardan 454. Gerçekten de Atilla çok güzel bir Germen kızı eş olarak alır. Bu kızın ismi Gudrun değil, Hildico’dur ve Burgundlu Gundihari ile hiçbir ilişkisi yoktur. Çünkü Gundihari aslında Attila’dan 17 yıl önceki başka bir Hun İmparatoru tarafından esir alınıp öldürülmüştür. Attila düğün gecesinde her zaman olduğu gibi oldukça içer. Sonraki sabah, saatler ilerlemesine rağmen Atilla yatak odasından çıkmaz. Hiçbir ses gelmeyince bekçiler içeri girerler. Attila yatağında kanlar içinde yatmaktadır, ölmüştür; Hildico ise bir köşede ağlamaktadır. Ama ortada ne kılıç ne de Atilla’nın vücudunda her hangi yara izi vardır. Büyük Hun İmparatoru sık sık olduğu gibi, yine bir burun kanaması geçirmiş ve uykuda kendi kanıyla boğulmuştur.  Daha sonraki bir başka kaynakta ise, iki kuşak içinde Atilla’nın karısı tarafından öldürüldüğü inancının yaygınlık kazandığı belirtilir. Aslında bu insanların olayın ilk anında düşündükleri ile uyuşmaktadır. Korumalar odaya girmiştir ve Atilla’yı kanlar içinde yatağında yatmaktadır. Yapılan incelemeler ölümün doğal bir olayla gerçekleştirildiğini ortaya koymuş olsa da, bazıları yine de katilin Germen kadın olduğu inancını sürdürmüştür. Bu versiyon çok doğal olarak Burgund ve daha sonraki kuzey söylencelerinde işlenmiştir.

Bütün bunlardan çıkaracağımız sonuç nedir? Troia mitolojosinde, savaştan sonra yurduna giden Agamemnonun aslında karısı Klytaimestra tarafından öldürülmediğini;  Agamemnon’un banyo yaparken sabuna basıp düştüğünü, düşerken de başını çarpığı ve böylece öldüğünü öne sürebilir miyiz? Tabii ki hayır.  Ancak şunu söyleyebilir: Agamemnon’nun ölümü gibi Atli’nin ölümü de bilinçli bir şekilde bir intikam gibi sunulmaktadır. İkisi de eskiden beri anlatılangelen hikayelerin doruk noktasıdır.

Önümüzdeki yazılarda Troia destanlarındaki kişilerin, tarihsel olay ve belgelerle olan ilişkilerine değineceğiz.

 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR