İdeolojinin kölesi olmayalım

 İnsanın fikri olması, bir ideolojiye gönül vermesi güzel… Ancak bir fikre ve ideolojiye körü körüne bağlılık o fikir hangisi olursa olsun kötü… Çünkü beyninizi korkularınıza ve ideolojilere teslim etmeniz demek aslında aklınızdan feragat etmeniz anlamına geliyor. Aklınızı adeta otomatik pilota bağlamış oluyorsunuz…

ASIL İHTİYACIMIZ ÇALIŞMAK

Çanakkale’nin ve Türkiye’nin asıl ihtiyacı olan ise aklımızı kullanmak, çalışmak, üretmek ve korkularımızın üstesinden gelebilmek…

Seçimler yaklaşırken bazı adaylar yine kolaycılığa sapacaklardır…

Sizleri ideoloji ile korkutacak veya ideolojilerine körü körüne teslim olmaya çağıracaklardır…

İster sağdan gelsin, isterse soldan lütfen korku üreten, bizleri bizlere öcü olarak gösteren bu kişilere kanmayın…

Kişi eğer belediye başkanlığına adaysa ona ideolojisini veya düşmanlarını değil, Çanakkale için ne yapacağını sorun…

Eğer biri size sürekli olarak dinden, imandan veya Atatürkçülükten, solculuktan vs. dem vuruyor ise biliniz ki o kişi Çanakkale için hiçbir şey yapmayacak demektir… Hatta o kişi gerçek bir Atatürkçü veya gerçek bir dindar bile sayılmayabilir…

GERÇEK VATANSEVERLİK

Kim size vatansever olduğunu, iyi bir milliyetçi olduğunu veya çok iyi bir Atatürkçü olduğunu söylüyorsa ona Çanakkale’nin yollarını nasıl düzelteceğini, su arıtma tesisini ne zaman yapacağını, Çanakkale’ye kaç çocuk parkı kazandıracağını, Çanakkale’nin üniversitesine ne katkı vereceğini, sağlık politikasını, kanalizasyon sistemi hakkındaki projelerini vs. sorun…

Hiçbir adayın bu seçimleri de kuru gürültüye boğmasına müsaade etmeyin…

Eğer bir aday çıkıp karşınıza en kutsalınızı sömürürse, size aynı kentte yaşadığınız komşularınızı düşmanmış gibi gösterirse ondan uzak durun…

Eğer uzak durmazsanız sonumuz Suriye gibi olur, Mısır gibi olur veya 12 Eylül’leri tekrar tekrar yaşar dururuz…

Ulu önder Atatürk’ün dikkat çektiği gibi, gerçek vatanseverlik bu millete, bu ülkeye hizmet ile ölçülür, kuru gürültüler ve sloganlar ile değil…