Genel
Troia’yı Aydınlatan Işık
Yaklaşık 140 yıldır kazılmasına rağmen Troia’da Homeros anlattığı Troia kenti, bu kent için yapılan Troia Savaşı yve bu kentte hükmetmiş krallara ait hiçbir yazılı belge bulunmamıştır. 1995 yılında Troia’da keşfedilen, Hitiçe’nin Batı Andolu’da konuşulan bir lehçesi olan Luvice yazılı mühür, bize sadece Troialıların bir Anadolu dilini konuştuklarını ve Hititlerle olan ilişkileri konusunda ipuçları veriyor; ama daha fazlasını değil.
Ancak öte yandan Hitit arşivlerine baktığımızda ise, durum biraz daha farklı: Hitit belgeleri o dönemin siyasi ve kültürel coğrafyasıyla ilgili oldukça detaylı bilgiler sunuyor bize. Troia’nın üstündeki karanlığı, yazı belgelerin ışığıyla aydınlatıyor adeta.
Hititlerin arşivlerindeki bilgiler ise bize Troia’nın siyasi tarihi konusunda daha somut veriler sunuyor. M.Ö. 17. yüzyıldan itibaren Orta Anadolu’da büyük bir güç olan Hititler kendilerini „Hatti ülkesi“ olarak adlandırmışlardır. Hititler ortaya çıktan sonra özellikle M.Ö. 1200’lerde birkaç yüzyıllık bir dönem için Mısır ve Assur İmparatorlukları ile karşılaştırılabilecek güce erişmiştir. Bir anlamda sanki o dönemin Amerikası gibidirler. İşte bu Orta Anadolu merkezli imparatorluğun başkenti Hatussa arşivindeki bilgiler, Liner-B tabletlerinin tersine, kral mektupları, devlet antlaşmaları gibi bilgilere de içermektedir. Başkent Hattusa’da yaşayan kralların en büyük isteği, Güney ve Batı Anadolu’daki ülkeleri kontrol altına almak ya da yaptıkları antlaşmalarla bu ülkelerle dostluk ilişkileri sürdürmektir. Bu amaçlarına büyük oranda erişmiş olsalar da batıdaki ülkeler sürekli sorun çıkarmaktadır. İşte bu tür olayların anlatıldığı metinlerde batıdaki ülke ve hükümdar isimlerini öğrenmekteyiz. Bu isimlerden birisi de Wilusija, yani Wilusa’dır. Bu isim ile Grekçedeki Wilios isimi arasındaki benzerlik ve ilişki, bu metinlerin daha 1920’lerde ilk kez okundukları sıra göze çarpıştir. Gümüzde ise artık Hititologların hemen hemen hepsi Wilusa’nın Kuzeybatı Anadolu’da olduğunu ve Wilios /Troia /Ilios ile özdeş olduğunu kabul etmektedir. Yine bu Hitit arşivlerindeki metinlerden anlaşıldığı üzere, Batı’da deniz aşırı bölgede Ahhija, yani Ahhijawa imparatorluğu yer almaktadır. Bu imparatorluğunun kralı önemli bir kişidir ve Hitit büyük kralı ile eş tutulmaktadır. Araştırmacılar Ahhijwa isimi ile Homeros’ta sıkca Grekleri tanımlamak için kullanılan Grekçedeki Akhai(w)oi ile özdeş olduğunu ileri sürülmüştür. Buna göre Ahhijawa ile Miken İmparatorluğu aynı güçtür. Gramatiksel olarak kesin olarak ispatlanamasa da artık günümüdeki araştırmacılar bu özdeşliği kabul etmektedirler. O dönemler için batı ve güneybatıda, denizaşırı bir ülke olarak Greklerden başka bir olasılık mümkün gözükmemektdir. Ancak bu imparatorluğun güç merkezinin nerede olduğu ise kesin olarak bilinmemeketdir. Bu merkezin Rhodos adası mı, Miken mi, ya da Theben mi olduğu bilinmemekte. Ahhijawa ve Wilusa ismine Hitit İmparatorluğu’nun son ikiyüz yılında, yani M.Ö. 1400 ile 1200 arasındaki belgelerde pekçok kez rastlanmakta. Bu isimlere ilk kez I. Tudhalija döneminde yani, M.Ö. 15. yüzyılın sonlarında rastlanmakta. Kral Tudhalija batıya doğru askeri bir sefere çıkar ve bu sefer Arzawa ülkesi zaferiyle sonuçlanır. Ama zaferin hemen sonrasında bir ayaklanma olur: Assuwa ülkesinin 22 bölgesindeki hükümdarlar, Tudhalija’ya karşı bir müttefik oluştururlar. Müttefikler arasında Wilusija ve bunun yanında Troia ismini çok benzeyen Taruisa’nın da adı geçer. Tudhalija Assuwa müttefiklerini de yener tüm Assuwa’yı kontolü altında alır. Bazı araştırmacılar Assuwa ile günümüzde kullanılan Asya kelimesi arasında bir ilişki olduğunu idda etmektedirler. Kesin olmamakla birlikle 2004 yılında yeniden yaynınlanan Luwice yazılı gümüş tasın üzerindeki yazı bu savaşa çatışmaya işaret etmiş olabilir: Gümüş tasın üzerinde, Hititli Asmaja’nın bu gümüş tası, kral Tudhalija labarnanın Tarwiza’yı yendiği yıl kral Mazakarhuha için yaptırdığı belirtilmektedir. Arzawa ülkesi zaferininden bir süre sonra Tudhalija ordusunu yeniden batıya yollamak durumunda kalır; çünkü vasallı (beylik) Madduwatta Ahhijawa’lı bir prensin saldırısına uğrar. Saldırgan beyin Grekli olduğu kesin; çünkü ismi “korkusuz” anlamına gelen Grekli bir savaşcı isimi olan Attarsija’dır. 100 adet savaş arabasına sahip Attarsija’nın 1000 kişilik bir ordusu olduğu tahim edilmekte; ayrıca bir filosu da vardır; çünkü o filosuyla Kıbrıs’a da saldırmıştır. İki kuşak sonra M.Ö. 1316’larda Arzawa kralı Uhhazidi, Hititlere karşı savaş açar; bir ihtimalle Ahhijjawa kralı kendisini desteklemektedir. Tam bu sıralarda Millawanda kenti Ahhijawa’nın kontrolüne girer. Millawanda, Batı Anadolu’daki Büyük Menderes Nehri’nin eski deltasında yer alan antik Milet kentiyle aynı yerdir. Bu dönemde Hitit İmparatoru kralı olan II. Mursili, bir komutanını batıya yollar ve Millawanda’yı feht eder. Daha sonra ise Uhhazidi’nin başkenti olan Apasa’ya (antik dönemdeki Ephesos) yönelir. Uhhazidi bir gemiyle adalara, daha doğrusu Ahhijawa bölgesine kaçar. Bu zaferin sahibi II. Mursili kısa bir süre sonra hastalanır ve ölür. Hastalığı sırasında bütün ilaçlar kullanılır, hatta “Ahhijawa tanrısı” ile “Lesbos tanrısı” yardıma çağrılır. Buradan da, o dönemde herkesin bildiği bir tanrılar dünyasının varlığını çıkarabilmekteyiz. Mursili’nin hastalığı sırasında Ahhijawa ile dosluk ilişkileri kurulur.
Mursili’den sonra, M.Ö. 13. yüzyılın başlarında II. Muwattali Hitit İmpartorluğu kralı olur. Milet’te ise bir Ahhijawa vasallı olan Atpa hükümdardır. Bu arada Hitit büyük kralına başkaldırmış Pijamaradu, Wilusa ülkesini tehtit ederek geçici bir süre için kontrolüne almış ve aynı zamanda Lesbos adasına saldırmıştır. Muwattali bir komutanını yollararak Wilusa’yı geri alır. Pijamaradu ise Millawanda’ya sığınmış, oradan da Ahhijawa’ya kaçmıştır. Bu savaşın hemen sonrasında Büyük kral Muwattali, Wilusa kralı Alaksandu ile bir antlaşma yapmıştır. Wilusa kralı Alaksandu’nun ismi oldukça ilginç; çünkü Asya kökenli olmayan bu isim Grekçedeki Alexandros ismi ile özdeştir. Homeros destanından Helena’yı kaçıran Wilusa/Wilios kralının oğlunun isimi de Alexandros’dur. Daha ilginç olanı ise Alexandros’un ikinci adı Paris’tir. Bu da Luwice’den gelen Pari_zitis ile özdeştir. Bu iki ismi aynı kişi olarak kabul etmek için önümüzde kronolojik bir sorun vardı; çünkü sözkonusu bu antlaşma M.Ö. 1280’de yapılmıştır; oysa Troia’da savaşa işaret eden dönem ise VIi (ya da VIIa) yani M.Ö. 1180’e denk gelmektedir. Yani Alaksandu, Paris’ten yaklaşık 100 yıl önce yaşamıştır. Ancak Wilusa’lı Alaksandu ile Wilios’lu Alaksandros arasında isim benzerliğini rastlantıyla açıklanamayacak kadar ilginç. Daha önce de gördüğümüz gibi destanlarda isimler ve zamanlar birbirine karışmaktadır. Burada da böyle bir durum söz konusu olmalıdır. Aktarılarak Görününe o ki, Homeros’a kadar gelen destanlarda Wilusa kralı konusundaki anılar korunagelmiştir. Bu görüşü destekleyen başka bir ayrıntı daha bulunmaktadır: Homeros sonrasındaki antik döneme yazarlarından biri, Anadolu’nun Karia bölgesindeki bölgesel geleneğe dayanarak Paris ve Helena’nın Motulos isimli bir hükümdar tarafından konuk edildiğini yazmaktadır. Söz konusu hükümdan Motulos’un, Wilusa kralı Alaksandu ile antlaşma imzalayan Muwattali olmaması için hiç bir neden bulunmamaktadır.
Bütün bunlardan sonra şu sormadan geçmek olmaz: Peki neden Wilusa’nın Luwice isimli Asyalı kralı Grekçe bir isime sahip. Alaksandu’nun doğuştan Grekli olma olasılığı yok gibi. Acaba annesi mi Grekliydi? Eğer böyle birşey söz konusu ise, Helen’anın kaçırılmış olması yerine, o zaman o dönemlerdeki geleneklere uygun olan politik bir evlilik akıllara getirilebilir mi(?). Belki de Alaksandu’nun annesi bir Ahhijawa kralının kızıydı, bu evlilik de dostul ilişkilerini sağlamayı amaçlıyor olabilirdi(?)
Tüm bu soruları önümüzdeki yazıda cevaplamaya çalışacağız.
Genel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.
“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”
Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.
Genel
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.
1. Kimlik Belgesi Fotokopisi
2. Adli Sicil Kaydı
3. Banka Hesap Numarası
4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)
5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi
6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)
Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.
Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.
Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.
AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.
Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.
Genel
Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında, TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz
Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.
Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz
İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir
Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.
Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda, başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.
Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.
CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.
“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.
Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak