Merhaba!

Sevgili Dostlar;

Artık Cumartesi günleri kelam ile kalem mücadelemizi burada devam ettirmeye çalışacağız. Kaleme aldığımız yazılar  belli bir konu üstüne olmayacak yani her hafta farklı bir konuyla sizle buluşacağım. Yazılarımla ilgili gelen her yorumu değerlendireceğimden emin olabilirsiniz. Lakin yorumlarınız haddi ve terbiye sınırını aşmamak şartıyla, birbirimizle münakaşaya girmeden müzakere yapmayı öğreneceğiz. Bazen Türkiye’yle  ilgi bazen Çanakkale’yle ilgili belki de dünya gündemine değineceğiz. Buralarda gördüğümüz eksiklikleri dilimiz döndükçe kalemimiz yazdıkça ve korkusuzca yazacağız.” Amacımız birilerinin açıklarını bulmak değil, eksikliklerini söylemek olacaktır.”

Genelde büyüklerimiz ne derse bizlerde onu sorgusuz, sualsiz kabul ederiz. Çoğu zaman düşünmeyiz, düşündüğümüzü farz edelim aldığımız eğitime aykırı, düşüncelerimize ters gelse bile taasup bir şekilde kabul ederiz veya etmek zorunda kalırız. (İtiraz etsen sen büyüklerinden daha iyi mi bilecen otur oturduğun yerde her şeye karışma) Çünkü gençlerin görüşü genellikle büyükler için bir anlam ifade etmiyor. Görsel  medyaya bakalım hangi tv programında gençleri çıkartıpta demokratik bir şekilde tartışma imkanı veriliyor. Ee hani ” Gençler geleceğimizdi” geleceğimize bu şekilde mi sahip çıkıp yetiştiriyorsunuz. Genç dimağların sesinin çıkmamasının bir başka sebebi ise özgüvenlerinin kaybolması bu üzücü hadiseyi her yerde rahatlıkça görebiliyoruz. Ailede anne baba, okulda öğretmenler, sokakta arkadaşları, işte patronu veya mesai arkadaşları örnekleri çoğaltmak mümkündür. Yanlış bir şey yaptığımızda (kime göre yanlışsa belki bana göre benim düşüncem diğerlerinden doğru belki bulunduğum ortamdakiler yanlış biliyor, doğru bildiğiniz yanlışı belki ben değiştirecem  12 Angry Men filmini bu konu için önerebilirim 🙂 ) varsın gülsünler yanlışımıza hatta sende kendine gül. Aksi takdirde içine kapanık bir gençlik ve toplum yetişir. Kendimizi ifade edemezsek ve düşüncelerimizi sunarken korkarsak ilerde belki de telafisi güç ve imkansız   sonuçlar doğabilir.

İlk haftadan siz değerli comuhaber ailesini yazımla bıktırmak istemiyorum. Bu köşeyi Cumartesi günleri şahsıma ayırdığı için genç bir kardeşinizin ufkunu, görüşünü bu vesileyle açacağı için ÇOMÜ Haber’e müteşekkirim.

                                                                                        ALLAHA EMANET OLUN