RÖPORTAJ: KUBİLAY FELEK | ÇOMÜ HABER

Kubilay Felek: Efendim öncelikle adaylığınızın hayırlı olmasını diliyoruz. Çanakkale  MHP Belediye Başkanı Adayısınız. Çanakkale’ li seçmen size ne için oy vermeli. Çanakkale için vizyonunuz nedir? Bunu öğrenmek istiyoruz.

Halil Rüştü AKGÜN: Şimdi öncelikle ÇOMÜ Haber’e teşekkür ediyorum. Çanakkale’nin Yerel Seçimleriyle ilgili göstermiş oldukları duyarlılığa. Yıllardan beri Çanakkale’nin tarihine baktığımızda Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin Çanakkale’de yöneticilik yaptığını, Çanakkale’yi yönettiğini sağ partilerin ise çok kısa süreler içerisinde özellikle 80’li yıllardan sonra 84’te bir Anavatan Partisi’nin bir dönem belediyeyi aldığını, Doğruyol Partisi’nin ve Demokrat Parti’nin de geçmişte bir dönem aldığını biliyoruz. Son 50 yılın 40 yılının CHP’li Belediyeler tarafından yönetildiğini biliyoruz. Bugün Çanakkale’nin gelişmişlik seviyesine baktığımızda gerek sosyal yaşam standartlarının yüksekliği, gerek kültürel hayatın hareketliliği ve canlılığı gerekse demokratik katılımcılığın yaşanması açısından baktığımızda Çanakkale’nin emsalleriyle yarışacak bir yapıda olmadığını üzülerek görüyoruz. Oysa ki Çanakkale dünyanın çok önemli 3 savaşından birinin yapıldığı bir bölge. Oysa ki Çanakkale emperyalist ülkelerin yani tabir-i caizse yedi düvelin yok oldu denen hasta adam denen yıkılmak üzere olduğu iddia edilen Osmanlı’nın ve Türk Milleti’nin karşısında 1915’te destan yazılarak, büyük bir şamar yedikleri yerdir, emperyalizmin tokat yedikleri yerdir Çanakkale. Yine Çanakkale Mustafa Kemal gibi bir liderin dünya tarihi sahnesine çıktığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adeta önsözünün yazıldığı topraklardır Çanakkale. Yine Çanakkale M.Ö. 7000’lerde başlayan 4000’lere kadar uzanan  bir uygarlık döneminde aynı kentin üzerinde yedi kere kurulmuş ve yine o dönem çok ciddi savaşların yaşandığı ve şehir devleti olması itibariyle de o dönem ki tarihe ve özellikle Avrupa’yla Çin arasında ki ticaret yolunun üzerindeki konumu nedeniyle de ticaret dünyasına yön veren Truva’nın yaşadığı coğrafyadır Çanakkale.

“ÇANAKKALE YANLIŞ ZİHNİYETLERİN ELİNDE!”

Dünya üzerinde bu kadar önemli bir konuma sahip olan bir kentin gelişmişlik düzeyinin bu kadar yetersiz olması bugüne kadar idari yönetimlerin yanlış zihniyetlerin elinde, doğru yönetilemediğinin çok açık göstergesidir. Dolayısıyla bu tespit sadece Halil Rüştü AKGÜN’ ün tespiti değildir. Bu tespit Çanakkale’liyi burası Çanakkale, bizim memleketimiz Çanakkale, Çanakkale benim her şeyim diyen insanların genel kanısıdır. Çanakkale’ de ilkokul öğrencilerine bile sorsanız Çanakkale’nin birçok doğu ilinden daha mağdur olduğunu, birçok kesim itibariyle gerek alt yapı, gerekse üst yapı itibariyle birçok imkanın emsal kentlerden daha sonra Çanakkale’ ye geldiğini ve bu noktada maalesef Çanakkale’nin hak etmiş olduğu yatırımları alamadığını herkes ifade eder. Doğru yönetilemeyen, sorunlarının içinde bunalmış, sadece sosyal demokrat birkaç söylem ile mirasyedi zihniyetiyle kent yönetmeye çalışan, statükocu, vizyonsuz, gelişime kapalı yöneticilerin elinde geri bıraktırılmış bir Çanakkale ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla bugün itibariyle, bu şartları da göz önünde bulundurduğumuz da Çanakkale’ de Çanakkale gelişsin diyen, Çanakkale hem Cumhuriyet’in önsözünün kurulduğu – yazıldığı topraklar olması hem de Truva gibi dönemin çok önemli uygarlıklarının mekanı olması nedeniyle bu coğrafyanın çok daha iyi ve çok daha üst düzey gelişmeleri hak eden bir kent olmasına inanan herkesin oy vereceği yegane adres Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Çünkü 12 yıllık bir Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı vardır önümüzde, Cumhuriyet Tarihi’nde çok az rastlanan istikrarın sonucudur bu ve 12 yıl boyunca bu iktidar partisinin milletvekilliğini yapmış bir adayla karşı karşıyayız. Vatandaşlarımız şimdi bunları dinleyecekler ve projeleri de görecekler ancak vatandaşlarımıza biz şu çağrıda bulunuyoruz bu projeleri değerlendirirken bunu söyleyen iradenin dediklerini hayata geçirme kabiliyetinin hangi ölçüde olduğuna iyi bakmak gerekiyor. Bunun iki yöntemi vardır. Bir; neye dayanarak bunları finanse edeceğini iddia ediyor. İki; geçmiş icraatları nedeniyle dediklerinin veya gündemi yaratabiliyor muydu?

Yine diğer bir parti ise Cumhuriyet Halk Partisi zaten 40 yıldan beri belediyede dolayısıyla bugünden itibaren söylenen sözlerin ne kadar gerçekçi olduğu, ne kadar yapılmaya müsait olduğunu o kişilerin geçmişine bakarak algılamak gerekiyor. Yıllardan beri iktidarda olmasına rağmen, sorun yumaklarının içinde kalmış, Çanakkale’nin gerisinde giden bir belediye var karşımızda. Bırakın Çanakkale’nin ufuk açacak, vizyon yaratacak yatırımlarına liderlik – öncülük etmeyi, Çanakkale’nin otopark sorununun içinde bunalmış bir belediye var, Çanakkale’nin trafiğinin içinde bunalmış bir belediye var, Çanakkale’nin alt yapısını çözemeyen bir belediye var. Dolayısıyla her ne söylerlerse söylesinler laf-ı güzaf olarak kalacaktır.

Çanakkale’nin kurtuluşu Milliyetçi Hareket Partisi’nin Çanakkale’ de belediyede iktidar olmasından geçer. Çünkü kimseyi ötekileştirmeyen, herkesi kucaklayacak, Çanakkale’nin milli kimliğini ve Çanakkale’nin tarihteki konumunu iyi okuyup, Çanakkale’nin gelişimine ilme ilme, dantel dantel işleyebilecek siyasi irade Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu nedenle de biz diyoruz ki Çanakkale Milliyetçi Hareket Partisi’ne yakışır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne de Çanakkale Belediyesi yakışır ve Çanakkale Halkı’ da tercihini seçimlerde Milliyetçi Hareket Parti’den yana kullanacaktır diye düşünüyoruz.

K. F: Daha önce yaptığınız açıklamada 12 yıldır Çanakkale Belediyesi’ni yöneten CHP’li Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN’ın zamanında MHP’nin desteğiyle seçilmiş olduğunu söylediniz. Peki şimdi bu vermiş olduğunuz destekten pişman mısınız? Şuan ki CHP’nin, Belediye’nin durumuna baktığımızda…

2000 veya 2001 yılı olması gerek, o dönem milletvekili adayı olması nedeniyle Belediye Başkanı İsmail ÖZAY’ın, yerine seçilecek üyeyi meclis belirleyecekti. Meclis Üyelerinin dağılımında ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir çoğunluğu yok idi. İki tane aday çıkmıştı o dönem bir tanesi Demokratik Sol Parti’nin adayı Kıvanç KARADENİZ Bey, bir tanesi de Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı Ülgür GÖKHAN Bey idi. Milliyetçi Hareket Partisi’nde o dönem dört tane meclis üyesi ile görev yapıyordu. Belediye Meclisi’nde o dönem Milliyetçi Hareket Partisi’nin temsilcileri, meclis üyeleri meclisteki oylama da Ülgür GÖKHAN’a destek verdiler. Tabi ki o günün şartları ve konjonktürü gereği siyasi irade Milliyetçi Hareket Partisi öyle bir karar aldı ama bu oyların hepsi emanetti ve sadece milliyetçi iradenin Çanakkale’ de yaygınlaşmasını ve insanların MHP’yi biraz daha fazla yakından takip edebilmeleri için bildiğimiz kadarıyla Işık TV’nin yayına sunulması, yayına verilmesi ile ilgili bir anlaşma görüşme yapılmış bunun karşılığında MHP destek vermiş idi bildiğim kadarıyla. O gün ben Milliyetçi Hareket Partisi’nin karar merci içinde değildim, Gökçeada Belediye Başkanlığı’nda görev yapmaktaydım. Ama bu oylar emanet oylardı.

“CHP’YE VERDİĞİMİZ DESTEK YANLIŞTI”

Bunlar ne kadar doğruymuş bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda çok doğru olduğunu düşünmüyoruz o günkü destek yanlış destekti. Ancak emanet verildiği içinde emanetimizi geri istedik, geri istiyoruz ve biz o dönem Cumhuriyet Halk Partisi’ne emanet verdik, bu dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Cumhuriyet’i kuran bu partinin Mustafa Kemal’in kurduğu bu partinin gerçek savunucularının Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.

“CHP’NİN SİYASİ İRADESİ FARKLI YERLERDEN DESTEKLENİYOR”

Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin özellikle son konjonktürel dönemde siyasi ibresini yönlendiren mekanizmanın  farklı yerlerden desteklendiği kanaatindeyiz. Hemen söyleyecek olursak Ankara’ da son olayların yorumlanmasıyla gidip Amerikan Büyük Elçiliği’yle istişare ettiğini de biliyoruz Sayın Kılıçdaroğlu’nun  ve daha önceden de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucusu Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın da biliyorsunuz bir Amerika ziyareti olmuştu. Yani iktidara gelmek isteyenlerin sanki Amerikan ziyareti yapmaları, Amerika’nın tasvibini almaları gibi bir zorunluluk varmış kanaati uyandıran bu davranışları da Türk demokrasisi açısından da kınıyoruz. Ve ben bütün Kemalistlerin, yurtseverlerin, vatanseverlerin, CHP’ye gönül vermiş arkadaşlarımın da bu konuda aynı duyarlılığı göstereceklerini ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek vereceklerini düşünüyorum.

K. F: Çanakkale’de yapılan bazı kamuoyu araştırmalarında görüyoruz ki, sağ eğilimli seçmen sayısı daha fazla çıkıyor. MHP’nin de geçmişte bazı kıyı bölgelerde CHP ile ittifak yaptığını görüyoruz. Peki bu kamuoyu araştırmalarına göre sağ eğilimli seçmenin fazla olduğu Çanakkale’de Ak Parti’yle bir ittifak söz konusu olabilir mi? Bu ittifaklara nasıl bakıyorsunuz?

H. R. A: Öncelikle şunu ifade edeyim; kıyı bölgelerinde Milliyetçi Hareket Partisi, asla Cumhuriyet Halk Partisi’yle herhangi bir ittifak yapmamıştır. Milliyetçi Hareket’in oy potansiyelinin en fazla olduğu bölgeler bu bölgelerdir. Örneğin biz, Türkiye genelinde %13,5 oy almış iken, Çanakkale’de %23’ün üzerinde oy aldık. Dolayısıyla burada herhangi bir ittifaktan söz edilmesi abesle iştigaldir.

“MHP, CHP İLE ASLA İTTİFAK YAPMAZ”

Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’yle asla ittifak yapmaz. Cumhuriyet Halk Partisiyle yapmadığı gibi, Adalet ve Kalkınma Partisi’yle de herhangi bir ittifak yapması mümkün değildir. Çünkü sağ partiden kastın ne olduğu önemlidir. Biz bugün, izlemiş olduğu politikalar itibariyle Adalet ve Kalkınma Partisi’ni sağ bir parti olarak telakki etmiyoruz. Sağ’ın temsilcisinin Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada da Milliyetçi Hareket Partisi bütün muhafazakar, mütedeyyin, milliyetçi, yurtsever, Kemalist, ulusalcı; adına ne diyorsanız bu ülke benim, bu vatan benim diyen, Haçlı zihniyetinin Türklüğü bu coğrafyada boğmasına karşı duran, Haçlı Seferlerinin önünde dimdik durabilecek yegane güç olarak MHP’yi gören herkesi Milliyetçi Hareket Partisi saflarında emanet de olsa siyaset yapmaya davet ediyoruz. Ve Çanakkale’nin geleceğinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin ödün vermez, taviz vermez bağımsız politikalarıyla ciddi bir ivme kazanacağını ve Çanakkale’nin çok kısa süre içinde gelişeceğini de iddia ediyoruz.

K. F: Yani İttifak anlamında MHP’ nin hiçbir partiyle işi olmaz diyorsunuz yani.

H. R. A: Asla asla… Milliyetçi Hareket Partisi ancak sandıkta milletiyle birlikte ittifak yapar.

K. F: Çanakkale Belediyesi’nin geçirdiği polis operasyonları hakkında ne düşünüyorsunuz?

H. R. A: Bunlar hukuki olaylar. Gönül ister ki belediyelerde bu tür olaylar yaşanmasın. Hatta böyle operasyonlara da gerek kalmasın. Ancak Çanakkale bu şekilde bir siyasi skandalla sarsılmıştır.

“BELEDİYEYE OLAN GÜVEN SARSILMIŞTIR”

İnsanların belediyeye olan güveni ciddi anlamda zedelenmiştir. Bu operasyonların sonuçlarını yargıda bir an önce incelenmesi ve eğer bunun sorumluları var ise de cezalandırılması, yok ise de belediyenin bu konuda aklanması, dolayısıyla halkın güveninin tekrar sağlanması gerekir. Çünkü Çanakkale’nin gerek günlük hayatında gerekse siyasal hayatında belediyenin yeri ve önemi çok fazladır. Belediye çok önemli bir kurumdur. Halkın güveninin tekrar temin edilmesi gerekir.

K. F: Son olarak seçmene bir mesajınız var mı?

H. R. A: Elbette. Seçmenlere ben buradan şunu ifade etmek istiyorum. Dediğim gibi, bu seçimde herkes önlerine proje getirecek. Yıllardan beri, otopark ihtiyacı vardır diyenlere adeta tepki gösterip, çarşı içindeki yerleri görmüyor musunuz diyen zihniyetin bu saatten sonra Çanakkale’nin otopark ihtiyaçlarını çözme şansı yoktur. Yine, yıllardan beri iktidarda olup, yapılmasını istemediği şeyleri kent konseyine havale etme yoluyla tartıştırıp, yapmayan zihniyetin; ben yat limanını yapacağım, kruvaziyer iskeleyi yapacağım veya Çanakkale’nin ihtiyacı olan diğer yatırımları yapacağım diyerek inandırıcı olması mümkün değildir. Yine 12 yıldan beri iktidarı ellerinde bulundurup da Çanakkale’nin istihdam kaynaklarını bir bir kapatanların Çanakkale gelişecek, belediye çalışacak deme şansı ve lüksü yoktur. Halkımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum. Ve diyorum ki; Türk atasözleri iş olsun, laf olsun diye çıkmamıştır. Binlerce yıllık hayatın ortak tecrübeleri neticesinde bu atasözleri genel doğru olarak kabul edilmiştir ve atasözü olmuştur. Ve diyorum ki; ailesi iştir kişinin, lafına bakılmaz. Milliyetçi Hareket, Çanakkale’nin gelişimi için, Çanakkale’nin emsalleriyle yarışacak modern bir kent olması için, Çanakkale’deki sosyal hayat standardının ivedilikle yükselmesi için, yine kültürel hayatın canlanması için Milliyetçi Hareket gerekli projeleriyle göreve hazırdır. Bir kez vatandaştan emanet oy istiyoruz ve vatandaşın emanetine asla hıyanet etme gibi bir düşüncemiz yoktur. Çok kısa bir süre içinde de ne kadar doğru bir tercih yaptıklarını biz vatandaşa göstermek istiyoruz. Ve vatandaşa saygılarımızı sunuyoruz.

K. F: Adaylığınızın hayırlı olmasını diliyoruz, zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Halil Rüştü AKGÜN: Ben teşekkür ederim.