ALINTI YAZI | KEREM İRİÇ

CHP Çanakkale Belediye Başkan Adayı Ülgür Gökhan; “Biz Çanakkale’de özgürce yaşıyoruz, en büyük özelliğimiz bu. Mutluyuz, böyle övünüyoruz. Bizim geceleri kordonda kadınlarımız özgürce dolaşır. Bu ne büyük nimettir, biliyor musunuz? Hadi gidin bakalım AK parti iktidarı olan yerlere dolaşın da görelim. Bu nimeti Çanakkaleliler tepmez”

Sayın Başkan’ın bu ve buna benzer sözleri seçim propagandasının da temelini oluşturuyor aslında. Bu söylemleri üzerine yazmış olduğum “biz gidersek özgürlükte gider” başlıklı yazımdan dolayı Sayın Belediye Başkanımız partisinin seçim ofisi açılışında “Biz bu kentte özgürlük dedikçe birileri rahatsız oluyor. Onların bir de yandaş medyaları var köşecileri var rahatsız oluyorlar e ne var canım şimdi insanlar Çanakkale’de özgür değil mi? Çanakkale’de insanlar özgür neden özgür çünkü bizim yönetim anlayışımızdan dolayı biz hiç kimseyi ötekileştirmeden herkese eşit davrandık ve insanların kınına dokunulmaması için elimizden gelen mücadeleyi yaptık” diyor.

Sevgili belediye başkanımız gibi tecrübeli bir siyasetçinin özgürlükten bahsederek kendisini yapıcı şekilde eleştiren bir gazeteciyi “yandaş” diye suçlaması aslında özgürlük anlayışının ne kadar sorunlu olduğunun da göstergesidir. Hani bu şehirde özgürdük? Demek ki özgürlük sizin istediğinizi söylediğimizde geçerli, yoksa “yandaşsın”, kimse kusura bakmasın özgürlük kimsenin tek elinde değil. Sınırlarını Sayın Ülgür Gökhan’ın çizdiği bir özgürlükten mi bahsedeceğiz “yandaş” diye suçlanmamak için?

Oysaki belediye başkanımız Ülgür Gökhan’a olan muhabbetimi ve saygımı hemen her fırsatta dile getirir, kendisiyle alakalı yazdığım her yazımda üslubuma ayrı bir dikkat ederim.

Demek ki sayın başkanın yandaş diye itham ettiği bir gazeteci olmak istemiyorsanız, bu MEMLEKETTE, OLAYCILARIN yaptığı gibi yapmak gerekiyor. Eleştirme, sorgulama, biat et ve hemen her fırsatta padişahım çok yaşa de. Kusura bakılmasın ama bu bizim kumaşımızda olmayan bir şey.

Sayın Belediye Başkanımızın iyi yaptığı her şeye alkışlayan, ama sorunlu gördüğümüz noktaları da dilimiz döndüğünce, uygun bir üslupla her daim eleştireceğimin bilinmesini isterim. Eleştireceğim derken de birilerinin yaptığı gibi HEDEF göstermeyiz, ya da bazı bukalemunlar gibi her PAZAR renk değiştirmeyiz, bu da bize yakışmaz. Sayın Gökhan’a keremiric.com adresine girmesini tavsiye ediyorum bugüne kadar yazdığım tüm köşe yazılarını orada bulabilir, emin olun sizi eleştirdiğim gibi şehrin tüm aktörlerini eleştirdiğimi ya da alkışladığımı oradaki yazılarda göreceksiniz.

Bunu gördüğünüzde teşekkür beklemiyorum ama en azından “yandaş” suçlamanızı bir daha yapmamanızın beklentisi içinde olacağımı bilmenizi isterim. Siz tüm Çanakkale’nin dolaysıyla bizim Belediye Başkanımızsınız…

***

CHP’ye Demokrasimi Geliyor…?

Geçtiğimiz gün CHP ilçe Başkanı Nejat Önder ile karşılaştım nasıl gidiyor çalışmalar belirlediniz mi Belediye Meclis üyelerinizi diye sordum? Sayın Önder; “Genel Merkez yetkiyi bize verdi, siz belirleyeceksiniz dedi ama ben bunu demokratik bir yolla yapmak istiyorum, parti yöneticilerinden oluşturacağımız 35 kişilik bir ekiple belediye meclis adaylarını belirleyeceğiz” demesi CHP’ye de bu yakışırdı dememe sebep oldu.

Lakin Önderin işi öyle kolay değil, çok radikal bir karar almışlar CHP İlçe Teşkilatı olarak, Mevcut Belediye Meclis Üyeleri yeniden aday gösterilmeyecek! Mevcutlar sağ olsunlar görevlerini yerine getirdiler, siyaseten yenilere yer açalım diyor, Önder. Bakalım Sarıbaş’ın olduğu yerde, ya da bu kadar “hatırı sayılır” adamın olduğu yerde teşkilatın almış olduğu bu karara ne kadar uyulacak. Bu süreç Önder’in başını yemezse iyi…