Bizimle İletişime Geçin

Dünya

Doç.Dr. Kavak: “Kırımda Tacizler Hat Safhaya Varmıştır.”

Yayınlandı

-

Doç.Dr. Kavak: “Kırımda Tacizler Hat Safhaya Varmıştır.”Ukrayna’da yaşanan iç karışıklıklar sonrasında Kırım Parlamentosu 6 Mart 2014 tarihinde Rusya’ya katılma kararı aldı. Karar üzerine 16 Martta yapılan,  Kırım Tatarları’nın boykot ettiği referandumun sonucu Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Rusya’ya bağlanması yönünde oldu. Rusya hızlı bir şekilde dünya kamuoyunun tüm tepkilerine rağmen Kırım’ın bağımsızlığını tanındı. Yaşanan bu gelişmeler bölgenin önemini bir kez daha gündeme getirdi. Olayları kavrayabilmemiz, bölgenin nüfus yapısını ve Kırım Tatarları açısından gelişmelerini değerlendirebilmek için Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Nuri Kavak ile konuştuk.

Doç. Dr. Nuri Kavak: Kırım’ın anavatan olarak kimlere aitliği konusunu kavramak için bölgede yaşanan nüfus değişimleri ve zorunlu göçleri, soykırımları, geçmişi iyi bilmek lazım. Aksi takdirde bugünden bakarsak: “Evet, bugün Kırım’ın %58’i Rustur’’ ama bu %58 Rus nüfusun nasıl oluştuğunu iyi bilmemiz lazım. Şu haliyle ortada olan hukuksuzluğu, yanlışlığı görme şansımız olamaz. Tarihle ilgili okuyanlar bilirler ki Kırım Tatarları; Orta Asya’dan çıkan Avrupa içlerine doğru giden Türklerin, Karadeniz’in Kuzey’inden geçen Kıpçak Türkleri’nin bir uzantısıdır. Türkler buraya ne zaman geldi derseniz; ilk olarak İskitler döneminde buraya gelerek yerleştikler. Daha sonra Hazarlar, Peçenekler, Kıpçaklar.. Onun sonrasında da Altın Orda Devleti bölgeye hakim olmuştur. Altın Orda Devleti 1391-1395’te iki kez Timur’a karşı yenildi ve parçalanarak birçok devlete ayrıldı. Bunlardan birisi Kırım Hanlığı, diğeri de Moskova Knezliği’dir. Aşağı doğru bakarsak Kazan Hanlığı, Astıran Hanlığı bulunmaktadır. Ama bizim için bu coğrafya önemlidir. Burada Ruslar’dan çok daha önce Kırım Tatarları vardı. Nitekim 1441’de de Kırım Hanlığı bağımsız bir devlet olarak Hacı Geray’ın liderliğinde burada kurulacak, siyasi bir birlik sağlanacak, boylar bir araya gelecek ve Kırım’da büyük bir devlet kurulmuş olacak. Hacı Geray’dan sonra tahta geçen Mengli Geray 1475’te Cenevizliler tarafından Kefe’de esir tutulunca tekrar Osmanlı Devleti’nden yardım istenmiştir. Fatih, Gedik Ahmet Paşa komutasında büyük bir donanma yollamıştır. 1475’te giden donanma hem Cenevizlileri buradan attı, hem de Mengli Geray’la Osmanlı Devleti’nin yaptığı bir ahitname üzerine Kırım Hanlığı içişlerinde özerk, dış işlerinde Osmanlı Devleti’ne nispeten bağlı bir duruma getirilmiştir. Osmanlı Devleti ilk defa etnik ve dinsel olarak kendiyle benzer olan bir parçayı kendine bağlamıştır. Netice itibari ile iki Türk Devleti’nin tarihte benzeri olmayan birlik süreci başlamıştır. Bu olay 1783’e kadar gitmiştir. 1783 tarihi Kırım’ın Ruslar tarafından işgal edildiği tarihtir.

“Kırım’ı biz almazsak Türkiye buraya müdahale edecek’’

Şu an Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesinin hukuki ve geçmişine dair bir takım gerekçelerini ortaya çıkarabilmek için Küçük Kaynarca Antlaşmasına dayanarak Türkiye’nin Kırım’a müdahale etme niyetinde olduğu propagandası yapılmaktadır. Hepinizin de bildiği üzere bu antlaşmayla Kırım’a bağımsızlık statüsü verilmiştir. Osmanlı ile tabiiyeti sadece dini kalmak üzere bağımsız olmuştur. Rusya’da bağımsızlığını tanıyorum demiştir. Yani 1774’te, Kırım Hanlığı siyasi ve askeri olarak yeni bir devlet olarak ortaya çıkmıştır. Bugün Ruslar, Ukrayna dağıldığı takdirde bu antlaşmanın işlevlik kazandığını ve Kırım’a Türklerin el koyacağı gibi bir korku teorileri üreterek şu an ‘’Kırım’ı biz almazsak Türkiye buraya müdahale edecek’’ şeklinde kullanmaktalar. Kırım’da Ruslar arasında kara bir propaganda yapıldığını duyuyoruz. Dikkat ederseniz de şu an BM temsilcisi bile Kırım’da gezemiyor, bir kafede hapis kalıyor, hırpalanıyor ve oradan İstanbul’a kaçarak canını kurtarıyor. Kırım’da bulunan Ruslar, ciddi anlamda Kırım’ın statüsünün Rusya’dan kopacağı noktasına getirerek sokağa dökülmüş durumdalar. İşte biz buna alet olmamalıyız ve 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan doğan bu durumu Türkiye dile getirmemiştir.

Tanıtım

“Kırım’ın Ruslar tarafından işgali sırasında 50.000’in üzerinde Kırım Tatarı katledildi.”

General Potemkin komutasındaki Rus ordusu 1783 tarihinde Kırım’a girmiştir. Karasu, bugün Karasubazar şehrinde General Potemkin.  Kırım’ın II.Katarina’ya bağlı olduğunu ilan ederken o gün yaklaşık 50.000’in üzerinde Kırım Tatarı’nı katlederek ilan etmiştir. Yani Kırım, 1783’te maalesef çok ciddi bir katliamın sonrasında Rusya’ya bağlanmıştır. Zihinlerden bu katliam hiçbir zaman silinmemiştir. Bu tarih kötü günlerin başlangıcı olmuştur.

“Ruslar ile Kırım Tatarları’nın bir arada olması bizim zihnimizde yok olmakla eş anlamdadır”

O sebepten dolayıdır ki Kırım’ın şu an geldiği nokta itibari ile Ruslarla ilişkilendirilmesi bizim için, Kırım Tatarları için geçmişteki o kâbusun tekrar yaşanması anlamına geliyor. Kırım Harbi sonrası Ruslar bir taraftan Kafkasya’da bir taraftan da Kırım üzerinde yoğun bir askeri harekât yürüttüler ve nitekim Kafkasya’da büyük bir direnişin lideri olan Şeyh Şamil’i 1859’da esir alarak direnişi bitirdiler. 1860 yılında o bölgede de ciddi bir kırılma yaşandı, aynı tarihlerde Kırım’da da Ruslar Kırım Tatarlarının ülkeyi terk etmesi noktasında askeri ve her türlü baskıyı azami derecede arttırdılar.

Tanıtım

Kırım Tatarları’na karşı yapılan baskıdan, hatta oradaki nüfusu asimile etmekten, sürgüne maruz bırakmaktan söz ediyoruz. Kırım’ın coğrafi olarak önemini de anlatırsak sanırım olayların sebepleri daha net şekillenecek.

“Karadeniz’e sahip olmak Kırım’dan geçer…”

Kırım, Karadeniz’in içine uzanan bir yarımadadır. Büyüklüğünden ziyade stratejik ve jeopolitik konumu hat safhadadır. Yani Karadeniz’e sahip olmak nereden geçer derseniz, Kırım’dan geçer. Tabi bir de Ruslar Karadeniz’e hakim olmakla yetinmeyecektir, Ruslar Çar Petro’dan beridir sıcak denizlere inmeyi hedeflemişlerdir. Çünkü Kuzey, yani Kuzey Buz Denizi’nden dolayı Rusya’nın dünyaya açılması için uygun değil, ayrıca yol güzergahı üzerinden Almanya, İngiltere ve Fransa gibi çok güçlü devletler var. O yüzden Rusya’nın dünyayla deniz yolu ile buluşabileceği en kabul edilebilir ve mantıklı yol Karadeniz, Boğazlar, Ege ve Akdeniz’dir. Bu hiçbir zaman Rusların zihninden gitmemiştir.

Bugün bizim Antalya’mız ne ise o coğrafyanın Antalya’sı Kırım’dır. Bugün Kırım’da çok ciddi bir Rus elit zümresi yaşam sürmektedir. İklim ve denizle olan alakasından dolayı da çok kıymetli bir coğrafyadır.

Tanıtım

Uzun süre öncesinden beri Kırım’da Ruslar bu konumu iyi bildiklerinden dolayı Osmanlı’ya yakın Müslüman bir Kırım Tatarını hiç istemediler. Yaklaşık 1860-1922 tarihleri arasında tam 1.800.000 Kırım Tatar’ı göç ettirilmiştir. Bunların yaklaşık 1/3’ü Romanya, Dobruca, Köstence diğer büyük bir kısmı Anadolu’ya göç ettirilmiştir. Bugün Anadolu’da, Hakkâri hariç her yerde Kırım Tatarı bulmak mümkündür. Türkiye’de yaklaşık 6-7 milyon civarında Kırım Tatarı yaşamakta.

Çok ciddi bir göçten bahsediyorsunuz.

Tabi ki öyle…18 Mayıs 1944’teki soykırımı anlatmamız lazım. Onu anlatırsak şu anki nüfus verilerini söyleyebiliriz rahatlıkla. 18 Mayıs 1944 tarihi esnasında sizler de iyi biliyorsunuz ki Ruslar, Tatar gençleri Kızıl orduya asker olarak kaydetti. Geride Kırım’da kalan kadın, çoluk, çocuk ve yaşlıları ise Sibirya, Tacikistan ve Özbekistan topraklarına göç ettirdiler. Yaklaşık yarım milyona yakın insan bu göçe tabii tutulmuştur. Bunun da hemen hemen yarısı yollarda hastalıktan, açlıktan, yokluktan, sıkıntıdan ya da Rusların değişik şekildeki eziyetlerinden, gittikleri geçtikleri yerlerdeki insanların zulmünden maalesef resmen katledilmişlerdir. Bakın altını çiziyorum. Tatar gençleri Rus Ordusunda 2. Dünya Savaşı sırasında askerken, yani Rusların vatanını savunurken arkada bıraktıkları anneleri, ablaları, abileri, dedeleri, çocukları ve kardeşlerine maalesef savunmasız insanları trenlere bindirerek sadece bir on beş dakika süre vermişlerdir.  Sibirya’nın uçsuz bucaksız köşelerine Tacikistan’a, Özbekistan’a göç ettirmişler ve bu olumsuz şartlarda yarım milyonluk göçün yarısı yollarda maalesef katledilmiştir. 1860-1922’ye kadar 1 milyon 800 bin insanın göç ettiğini söyledik. Artı 18 Mayıs 1944 tarihinde de yarım milyon insan buradan göç ettirildi. Yaklaşık seksen binden de fazla Kırım Tatar genci Kızıl Ordu da 2. Dünya Savaşında savaşmak üzere silahaltına alındı. Şimdi bunlardan sonra Kırım’da ne kalabilir sizce. Neredeyse Kırım Tatarsız bir hale geldi. Ama çok şükür 1991 yılından sonra Sibirya’dan işte Özbekistan’ın Tacikistan’ın o çöllerinden gelenler ile beraber bugün yaklaşık olarak 350-400 bin Kırım Tatarı şu an Kırım’da var olma mücadelesi veriyorlar.

Bölgenin en kritik yerlerinden Sivasopol’un önemi hakkında neler söylersiniz?

Tanıtım

Televizyonlarda bu ara çok gündemde olduğu için bu konu, belki görüyorsunuzdur. 1991 yılında Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, Ukrayna diye bir devlet ortaya çıktı. Tabi Kırım bölgesi 1954’e kadar Ukrayna’ya bağlı görünmüyordu.  Nikita Hruşçev’un genel sekreterliği döneminde Ukrayna’nın Rusya’daki, Sovyetler Birliği’ndeki devlete katkılarından dolayı Kırım onlara bağlanmış. O gün için Ukrayna’ya Kırım’ın bağlanması muhtemelen Ruslar için çok da bir şey ifade etmiyordu. Ama ne var ki 1991 yılında Sovyetler Birliği ortadan kalkınca, işte o 1954’teki ‘hizmetlerinizden dolayı Kırım’ı size bağladık’ denilen o kritik coğrafya birden Ukrayna’nın elinde daimi hale düştü. İşte bu noktada 1991 yılında Kırım’ın statüsü noktasında, Ruslar da çok fazla yaşadığından dolayı artı biraz evvel işaret ettiğimiz Sivastopol’daki Akyar Limanı (bugün yaklaşık 300 gemiden oluşan Rusya’nın Karadeniz donanması dünyanın en büyük donanmalarından biridir) buranın önemi gündeme geldi. Ben kendim Sivastopol’a gittim. Bizzat orada gezdim, yani her yer Rus bahriyeli askeri ve her taraf gemi kaynıyor. O yüzden, Kırım’ın nüfusu, Sivastopol’dan dolayı özerk bir cumhuriyet statüsü olarak belirlendi. Sivastopol’u da bu özerk cumhuriyetin içerisinden kiralanmış bir yer toprak parçası yani Rusya’nın direkt tasarruf ettiği ayrı bir bölge olarak adı kondu.

Hocam tarihi olayları, bölgenin önemini ve nüfus değişimlerini anlattınız bugün yaşanan olayların önemini daha rahat kavranması açısından. Peki bu olaylar çerçevesinden baktığımızda bugün Kırım’da yapılan referandum ve sonrasında Kırım’ın (her ne kadar birçok AB, ABD, Türkiye tanımasa da) Rusya’ya bağlanması konusunda neler söylersiniz?

Bugün Kırım’da Rusların organize ettiği referandumda % 96 bağımsızlık yönünde bir kararın çıktığı dünyaya ilan edildi. Ardından da Bağımsız Kırım Cumhuriyeti Rusya’ya bağlanma kararı alarak talebini iletti. Rusya ise geçmişten beridir Kırım’ın bir Rus toprağı olduğunu dünyaya duyurarak talebi imza etmiştir. Başta A.B.D. ve AB yaklaşık 21 Rus ileri gelenine vize yasağı koydu, işbirliğini azaltma gibi kararlar alarak tepkilerini gösterdiler. Ancak Rusya lideri Putin yapılanlara ve yapılacaklara karşı kendilerinin de bir takım kozları olduğunu bildirerek resmen dünyaya meydan okumuştur. Türkiye bu konuda itidali tavsiye etmekle içerideki seçim sürecine odaklanmış durumdadır. Üstelik Türkiye-Rusya ticaret hacminin büyüklüğünden ötürü konunun hassas olduğunu dile getirenler bile bulunmakta.

“Kırımda tacizler hat safhaya varmıştır.”

Tanıtım

Bundan sonra nasıl gelişmeler bizleri bekliyor?

Konuşmamı sonlandırırken bir konuya işaret etmem gerekiyor. Rusya’nın lideri Putin A.B.D.’li siyasetçi ve diplomat Henry Kissinger’e “Tarihi kazanımlarımızı beceriksiz bir lider yüzünden kaybettik.” diyerek S.S.C.B.’nin dağılmasını hiçbir zaman kabul etmediğini ifade etmiştir. Aslında bugüne yansıyanlar Putin’li Rusya ile farklı bir dünyayı konuşmaya başlayacağımızı gösteriyor. A.B.D. ve AB’nin Suriye hamlesine karşı Rusya’nın bende varım demesidir. İki kutuplu dünya özlemi çeken Putin, batının İslam fobisi üzerinden olağanüstü artan enerji fiyatları ile beslenerek bugüne getirdiği bir canavardır. Eğer A.B.D. ve AB netice alamazlarsa durumun çok vahim olduğuna dair bazı emareler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bir Tatar gösterici evinden gece alınıp götürülmüş ve birkaç gün sonra da işkence edilmiş cesedi bulunmuştur. Otobüste Tatarca konuşan bir genç öldürülesiye kadar dövülmüştür. Gelen haberlere göre hemen hemen her Tatar evinin önünde bir Rus askeri şu an bekliyor durumda. Değişik şekillerde tacizler hat safhaya varmıştır. Kısacası belki dünyanın gözü önünde 18 Mayıs 1944 tekrar sergilenmeyecek belki ama yine de Tatarlar Kırım’dan bir türlü atılacaklar.

Röportaj:  Gülşah Baruk

Tanıtım
Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Dünya

QUA Granite, Doğaya Sahip Çıkıyor

Yayınlandı

-

Yayımlayan

QUA Granite Pazarlama Müdürü Hande SARPKAYA

Sürdürülebilir su yönetimi anlayışını benimsediğini vurgulayan QUA Granite, su kıtlığının önüne geçerek gelecek kuşaklara iyi bir yaşam sağlamanın herkesin vazifesi olduğunu belirtiyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) temiz su sorunu ve su kaynaklarının korunmasına dikkat çekerek farkındalık oluşturmak amacıyla 1993’te ilan ettiği ve her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü, bu yıl “Ortaklıklar ve İş Birliği Yoluyla Değişimi Hızlandırmak” temasıyla kutlandı. Dünya Su Günü’nün temel odak noktaları arasında ise BM’nin sürdürülebilir kalkınma amaçlarından “Temiz Su ve Sanitasyon” hedefini desteklemek yer alıyor. Bu kapsamda da 2030 yılına kadar dünya çapında herkesin temiz ve güvenli suya erişiminin güvence altına alınması amaçlanıyor.

Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite, bu önemli günde gittikçe azalan ve israf edilen su varlığına dikkat çekiyor. Yaşanabilir bir dünya için çalışan QUA Granite, bereketin sembolü olan suyun bir damlasının dahi boşa harcanamayacak kadar kıymetli olduğunun altını çiziyor.

Tanıtım

QUA Granite Pazarlama Müdürü Hande SARPKAYA, doğaya saygı felsefesini benimsediklerini vurguladı: “Gelecek kuşaklara iyi bir yaşam sunmak için ürünlerimizde hayat boyu sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsiyoruz. Su olmazsa yaşanabilecek bir hayatın da olmayacağının farkındayız. Bu nedenle, doğal kaynakların tüketimini azaltmayı ve ürünlerin çevresel etkilerini de en düşük seviyede tutmayı amaçlıyoruz. Verimliliğimizi artırmak ve su israfını önlemek için üretim faaliyetlerimiz sırasında oluşan atık suyun %100’ünü doğaya deşarj etmeden, toplamda 94.000 m3/gün kapasiteli olan endüstriyel su arıtma tesisimizde arıtarak tekrar üretime kazandırıyoruz. QUA Granite olarak bir damla suyu bile israf etmeden; sadece Dünya Su Günü’nde değil, yaşamımızın her alanında ve anında doğaya sahip çıkmaya devam edeceğiz.”

 

 

Tanıtım
Okumaya Devam Et

Dünya

2023-2024 Akademik Yılı Erasmus Hareketliliği Başvuru Takvimi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

2022-2023  Akademik Yılı Erasmus Hareketliliği başvuru takvimi ilan edildi. Haberimizde Erasmus Hareketliliği hakkında detaylı tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.

2023-2024 AKADEMİK YILI ERASMUS ÖĞRENİM VE STAJ HAREKETLİLİĞİ BAŞVURU TAKVİMİ

I.ADIM: YABANCI DİL SINAVI

Tanıtım
Başvuru Dönemi 13.02.2023 – 24.02.2023
Yabancı Dil Sınav Tarihi Yazılı Sınav: 3.03.2023

Konuşma Sınavı: 6.03.2023

Yabancı Dil Sınavı Sonuç Açıklanma 10.03.2023
Yabancı Dil Sınav Sonuçlarına İtiraz İçin Son Gün 15.03.2023
İtiraz Sonrası Değişen Sonuçların İlanı 17.03.2023

Erasmus Yabancı Dil Sınavı ile İlgili Önemli Noktalar

Yabancı dil sınavı başvuruları 13.02.2023 – 24.02.2023 tarihleri arasında Yabancı Diller Yüksek Okulu’nun web sitesindeki yönlendirmelere uyularak yapılacaktır. Sınav başvurusu Yabancı Diller Yüksekokuluna (YDYO), kendi web sitelerinde belirtilen kurallar çerçevesinde yapılacaktır. Erasmus Yabancı Dil Sınavı ile ilgili tüm süreçler YDYO web sitesinden takip edilmelidir: http://ydyo.comu.edu.tr/

Erasmus Programı’ndan yararlanmak isteyen öğrenciler öncelikle üniversitemiz Yabancı Diller Yüksek Okulu tarafından düzenlenen Erasmus Yabancı Dil sınavına girmelidir.

Tanıtım

Yabancı Dil Sınavı 2 aşamalı olacaktır:

3 Mart 2023, Cuma günü gerçekleştirilecek yazılı sınavdan 50 ve üzeri alan öğrenciler 6 Mart 2023 Pazartesi günü gerçekleştirilecek konuşma sınavına gireceklerdir.

Yazılı sınav sonucunun 100 üzerinden %75’i ve konuşma sınavı sonucunun 100 üzerinden %25’si alınarak “nihai yabancı dil puanı” oluşturulacak ve öğrenciler Erasmus başvurularında bu “nihai yabancı dil puanını” kullanacaklardır.

Yazılı sınav ve sözlü sınav yüz yüze gerçekleştirilecektir.

Tanıtım

Nihai yabancı dil puanı 50 ve üzeri olan öğrenciler Erasmus hareketliliğine başvuru hakkı kazanacaklardır. 

50 VE ÜZERİ DİL PUANI ALMIŞ OLMAK ERASMUS HAREKETLİLİK HAKKI KAZANDIĞINIZ ANLAMINA GELMEZ.

Erasmus Programına başvurabilmek için YDYO sonucu dışında YDS, e-YDS, YÖKDİL, TOEFL sonuçları da kabul edilmektedir, denkliği aynıdır. Denklik tabloları için tıklayınız.

Erasmus Yabancı Dil Sınav Sonuçlarının geçerliliği 3 yıldır.

Tanıtım

Erasmus Yabancı Dil Sınavı ücretsizdir.

Erasmus+ Yabancı Dil Sınavına Kimler Başvurabilir?

2023/2024 Akademik Yılında Erasmus+ ÖĞRENİM Hareketliliğinden GÜZ ya da BAHAR DÖNEMİNDE yararlanmak üzere başvurmak isteyen,

2023/2024 Akademik Yılında Erasmus+ STAJ Hareketliliğinden yararlanmak üzere başvurmak isteyen öğrencilerimiz başvurabilir.

Tanıtım

II. ADIM: ERASMUS+ PROGRAMINA BAŞVURU

ERASMUS+ ÖĞRENİM VE STAJ HAREKETLİLİĞİ BAŞVURU TAKVİMİ

II. adım olan Erasmus+ Programı’na başvurular, yabancı dil sınavından sonra, 10 Mart 2023 – 24 Mart 2023 tarihlerinde gerçekleşecektir.

Erasmus Online Başvuru 10.03.2023 – 24.03.2023
Erasmus Sonuç Açıklanma 31.03.2023
İtirazlar ve Hibesiz Gidiş Başvurusu 31.03.2023 – 4.04.2023
Sonuçlara İtiraz İçin Son Gün 4.04.2023
Nihai Sonuçların Açıklanması 7.04.2023
Güz Dönemi
Tanıtım

Öğrenim Hareketliliğine Seçilen Öğrenciler İçin

Bilgilendirme Toplantısı

12.04.2023

Yer: Microsoft Teams

Staj Hareketliliğine Seçilen Öğrenciler İçin

Bilgilendirme Toplantısı

19.04.2023
Tanıtım

Yer: Microsoft Teams

Erasmus+ Programına kimler başvurabilir?

Başvuru Kriterleri:

Faaliyete katılabilmek için öğrencilerin öncelikle aşağıdaki asgari şartları sağlamaları gerekmektedir:

1. Yabancı dil sınavından en az 50 alan öğrenciler Erasmus+ Öğrenim Hareketliliğinden yararlanmak üzere başvurabilirler. COMU YDYO Erasmus Yabancı Dil Sınavı, YDS, e-YDS, TOEFL ve YÖKDİL sonuçları kabul edilir. Denklik tabloları için tıklayınız.

Tanıtım

2. Öğrencinin yükseköğretim kurumu bünyesinde örgün eğitim kademelerinin herhangi birinde (birinci, ikinci veya üçüncü kademe) bir yükseköğretim programına kayıtlı, tam zamanlı öğrenci olması gerekmektedir.

a) Birinci kademe öğrencilerinin kümülatif akademik not ortalamasının en az 2.20/4.00 olması,

b) Başvuru aşamasında henüz transkripti oluşmamış,

1-Ön lisanstan geçiş yapan öğrenciler için ön lisans mezuniyet notunun en az 2.20/4.00; 2-Birinci sınıf öğrencileri için lise mezuniyet notunun en az 75/100

Tanıtım

c) İkinci ve üçüncü kademe öğrencilerinin kümülatif akademik not ortalamasının en az 2.50/4.00 olması,

*Tıp Fakültesi öğrencileri için 100’lük not çevirisinde YÖK’ün denklik tablosu kullanılmaktadır. Tabloya buradan ulaşabilirsiniz.

3. Öğrenim hareketliliği için yeterli sayıda ders veya ders niteliğinde olmayan ECTS kredi yükü olması.

4. Mevcut öğrenim kademesi içerisinde, 2014-2020 ve/veya 2021-2027 Erasmus+ dönemlerinde yükseköğretim hareketliliği faaliyetlerinden yararlanmışsa, yeni faaliyetle beraber toplam sürenin 12 ayı geçmemesi.

Tanıtım

Başvuru Hakkında Önemli Açıklamalar

Erasmus+ Öğrenim Hareketliliğine başvurular bir sonraki akademik yıl gitmek üzere yapılmaktadır. Bu hareketlilik türünde hareketlilik yapılacağı dönemde öğrenci olma şartı arandığı için bölümlerdeki son sınıf öğrencileri Erasmus+ Öğrenim Hareketliliğine başvuramazlar.

Erasmus+ Staj Hareketliliğinden mezuniyet sonrası ilk sene yararlanmanın mümkün olması nedeniyle Fakülte/Yüksekokul ve Meslek Yüksekokulu son sınıf öğrencileri bu programa başvuru yapabilmektedirler.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi almakta olan öğrenciler de Erasmus+ Programından faydalanabilmektedirler.

Tanıtım

Eğitim Fakültesinin son senesinde “Okul Deneyimi” olması nedeniyle son sınıf öğrencilerinin Erasmus+ Programı Öğrenim Hareketliliğinden faydalanmaları uygun görülmemektedir. Bu nedenle şu an Eğitim Fakültesinin 3. Sınıfında olan öğrenciler Erasmus Öğrenim Hareketliliğine başvuramayacaklardır.

Öğrencilerin Erasmus Öğrenim Hareketliliği programından faydalanmaları için bölümlerinin Avrupa’daki bir üniversiteyle ikili anlaşması olması gerekmektedir.

Doktora öğrencileri yeterlik döneminde yeterlilik sınavlarını ÇOMÜ’de vermekle yükümlüdür. Bu dönemde öğrenim hareketliliği gerçekleştirmelerinde kısıtlayıcı bir durum söz konusu değildir. Ancak Erasmus hareketliliğinde olmalarından dolayı yeterlilik sınavlarına girememe durumu söz konusu olabilir, bu durumdan Erasmus Ofisi sorumlu tutulamaz.

23 Şubat 2023 tarihine kadar yapılan anlaşmalar başvuru sistemine eklenecektir. Bu tarihte sonra yapılan anlaşmalar 2023-2024 Akademik Yılı Başvuru döneminde kullanılamayacaktır.

Tanıtım

“İkili Anlaşmalar Listesi“ne buradan ulaşabilirsiniz.

Online Başvuru

Başvurular online olarak 10 Mart 2023- 24 Mart 2023 tarihleri arasında web sitemizde yayınlanacak internet sitesinden yapılacaktır.

Online Başvuruda Gerekli Olan Belgeler

Tanıtım
  1. Transkript
  2. Yabancı Dil Sınavı Sonuç Belgesi (e-YDS, YDS, YÖKDİL veya TOEFL sonuç belgesi)

– Staj Hareketliliği başvurusu için staj yapılacak yerden alınmış Kabul Mektubu. Belge hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Online Başvuru ile İlgili Detaylar

Yalnızca ONLINE BAŞVURU yapılacaktır.

Başvuruda YDYO’nun gerçekleştirmiş olduğu Erasmus Yabancı Dil Sınav sonucunu kullanacaksanız YDYO’dan sınav belgesi almanıza gerek yoktur. Sisteme sonucunuzu girmeniz yeterlidir. (Sistem bir sınav belgesi yüklemenizi zorunlu tutacağı için “YDYO” adını verdiğiniz boş bir pdf, jpg ya da word dosyası yükleyebilirsiniz.)

YDS, e-YDS, YÖKDİL ya da TOEFL sonucunuzu kullanacaksanız sonuç belgenizi pdf ya da jpeg formatında sisteme yüklemelisiniz. Bu belge doğrulama kodu içeren bir belge olmalıdır.

Tanıtım

Güncel transkriptinizi ÜBYS’den pdf olarak alıp sisteme yükleyebilirsiniz. Öğrenci işlerinden imzalı transkript almanıza gerek yoktur. Beyan ettiğiniz not ortalamanız ve yüklediğiniz pdf’in doğruluğu tarafımızdan teyit edildikten sonra başvurunuz onaylanacaktır.

Başvuru sonuçları Erasmus web sitesinden ilan edilecektir: https://erasmus.comu.edu.tr/

Kaynak: comu.edu.tr

Tanıtım
Okumaya Devam Et

Dünya

QUA Granite’ten 1 Milyar TL’lik Rekor Satış

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite, 2023’e 1 Milyar TL’lik satış anlaşmasıyla girdi. Yurtiçi bayi ağını güçlendirmeye devam eden QUA Granite, düzenlenen imza töreninde Türkiye’nin en büyük dağıtıcısı Mehmet Ceylan Yapı ile rekor satış sözleşmesi imzaladı.

2022’yi iki yeni üretim hattını devreye aldığı fabrikasında 41 milyon metrekare üretim kapasitesine ulaşarak kapatan QUA Granite, 2023 yılına da iddialı yeni satış anlaşmalarıyla başladı. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi olan ve güçlü bayi ağıyla her bölgede müşterilerine kaliteli servis hizmeti sunan QUA Granite, Türkiye’nin en büyük dağıtım şirketi Mehmet Ceylan Yapı ile 1 milyar TL satış anlaşması yaparak önemli bir iş birliğine imza attı.

Rekor satış sözleşmesi; QUA Granite Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ercan ve Mehmet Ceylan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ceylan’ın katılımıyla gerçekleşen imza töreninde resmiyete döküldü.

Tanıtım

Anlaşmayı değerlendiren QUA Granite Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ercan, “QUA Granite olarak en önemli iş ortaklarımızdan Mehmet Ceylan Yapı ile imzaladığımız satış anlaşması, başarılı projelere giden yolda 2023’ün ilk adımı. Rekor bir satışa imza attığımız bu anlaşma ile var olan iş birliğimizi daha da güçlendirmekle birlikte kapsamını da genişlettik. Her iki taraf için de hayırlı olmasını dilerim. QUA Granite olarak Türkiye genelinde bayi ağımızı genişleterek koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkemizi, bayilerimiz aracılığıyla müşterilerimiz ile buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

QUA Granite’in Ege Bölge bayisi Mehmet Ceylan Yapı, İzmir’de 2.650 metrekare kapalı, 2.000 metre açık olmak üzere 4.650 metrekarelik mağazası ve Kemalpaşa’da 30 bin metrekarelik stok sahası ile çalışmalarını gerçekleştiriyor. Mehmet Ceylan Yapı, QUA Granite’nin estetik ve tasarımı bir araya getirdiği granit ürünlerini müşterilerinin beğenisine sunmaya devam edecek.

Tanıtım
Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR