BİRİM HABERLERİ
“Gurur Duyacağımız Bir ÇOMÜ Bırakmak İstiyoruz”
Hocam, üç yıldır ÇOMÜ’de rektörlük görevini yerine getiriyorsunuz. Üç yıl öncesine dönersek bu göreve başlamadan önce hedefleriniz nelerdi?
İşe başlarken bir durum tespiti yapmıştık. Doğrusunu isterseniz özellikle altyapı konusunda, iş huzurunda, eğitim-öğretimin en temel konularında, mali konularda vs. çok ciddi sorunlarımız vardı. Beklediğimizin, umduğumuzun oldukça altında bir durumla karşılaşınca işimizin ne kadar zor olduğu ortaya çıktı. Çok temel sorunlar çözülememiş gibi geldi, onları halletmeyi hedefledik. Bunun haricinde akademik anlamda bazı hedeflerimiz, hayallerimiz vardı. Mesela hem nicelik hem nitelik olarak bilimsel çalışmaların artırılması ve bu bağlamda bilimsel projelerin artırılması en önemli hedeflerimiz arasındaydı.
Bir diğer hedefimiz uluslarasılaşma oldu… Öğrencilerimize ikinci bir yabancı dili öğretmek, yabancı öğretim üyesi sayısının artması, öğrencilerimizin yurt dışında daha çok değişim, burs gibi programları bulabilmesi ile uluslararasılaşma oranının yükselmesini hedefledik.
Akademik derinliğin arttırılması, eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve akademik bir geleneğin, kültürün oluşturulması bir başka hedefimizdi. Bu bağlamda laboratuvar merkezleri, radyo-televizyon, gemi alınarak denizde çalışmaların yapılabilmesi, gibi uygulama imkânlarını arttırmaya gayret ettik. Bunları yaparken de popülist davranmadık, toplum dalkavukluğundan kaçındık, tepki nereden ve kimsen gelirse gelsin en sorunlu konulara neşter vurmaktan çekinmedik.
“BİLİMSEL YAYINLARDA PATLAMA YAŞANDI”
Peki, bu hedeflerinize ne kadar ulaşabildiniz?
Tabii bunu öğrenci ve öğretim elemanı arkadaşlarımız değerlendiriyorlardır. Biz verilerle konuşabiliriz. Rakamlara baktığımız zaman bilimsel yayınlarda çok ciddi bir patlama yaşandığını söyleyebilirim. 2010 yılı içerisinde uluslararası atıflı dergilerde 300’ün altında olan akademik yayınlarımız % 33’ün üzerinde bir iyileşme yaşayarak 400’ü geçti. Üstelik 2013’ün rakamları daha henüz bağlanmış değil. Bu rakam önümüzdeki günlerde biraz daha yüksek çıkabilir. Böylelikle ÇOMÜ, bölgesinde iki-üç üniversitenin toplam yayınından bile daha fazla yayın miktarına kavuşmuş oldu. Bu da bizim için son derece sevindiricidir. Uluslararası atıflı dergilerde yayın sayısı hedefimiz orta vadede 1.000 rakamıdır.
Proje sayısı da aynı şekilde ciddi bir artış gösterdi. TÜBİTAK projelerinde Türkiye’deki 180 üniversite içerisinde en çok proje alan 7. üniversite olma noktasına kadar yükseldik. Bu, hem bizi gururlandırıyor hem de imkânlarımızı artırıyor. Pek çok laboratuvar ve malzemeler bu sayede daha kolay alınabildi. Uygulama alanları da çok genişledi. Çok az bölümümüzde uygulama imkânı hala istediğimizin altında. Onları da geliştirmeye çalışıyoruz.
“TÜRKİYE’NİN 81 İLİNDEN, DÜNYANIN 55 ÜLKESİNDEN ÖĞRENCİ ÇOMÜ’DE EĞİTİM GÖRÜYOR”
Uluslararasılaşma konusunda neler yapıldı?
Uluslararasılaşmaya baktığımızda öğrenci sayımız 500 barajına gelmiş oldu. 55 ayrı ülkeden öğrencimiz var. ÇOMÜ insan çeşitliliği açısından çok zengin bir üniversite haline geldi; Türkiye’nin 81 ilinden, dünyanın 55 ülkesinden insan burada eğitim görüyor, faaliyette bulunuyor. Bu da bizi zenginleştiriyor. Gerçekten güçlü bir üniversite haline gelmemize katkı veriyor. 30’un üzerinde yabancı öğretim elemanımız var. Buradaki hedeflerimizi daha da güçlendirmek, çıtayı daha da yükseltmek istiyoruz.
Çanakkale’den gelen öğrenci sayışımız % 10 civarında. Çünkü öğrenci sayısı ilimizde nispeten az ve yaş ortalaması yüksek bir yer burası. 81 ilden öğrenci geliyor, öğrencilerimizin % 90’ı 81 il ve 55 ayrı ülkeden. Türkiye’nin öğrenci çeşitliliği açısından belki de bir numaralı üniversitesiyiz. Demek ki kontenjanlarımızı doldurabilmek için her yıl tüm Türkiye’yi ikna ediyoruz Çanakkale’nin kalitesi üzerine ve şu anda % 130 dolulukla çalışıyoruz.
“ÇANAKKALE’DE SESSİZ SEDASIZ BİR ÜNİVERSİTE DAHA KURULDU”
Eğitim kalitesinde de ciddi iyileşmeler gözleniyor, yeni bölümler ve fakülteler açıldı. 4 yeni fakülte kuruldu; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Fakültesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesi’nden ayrılarak ayrı bir fakülteye dönüştü. Bir de Turizm okulumuz fakülteye dönüştürüldü. Buna ilave olarak Çan, Biga ve Çanakkale’ye 3 tane uygulamalı bilimler yüksekokulu kuruldu. 27.000 olan öğrenci sayımız 40.000’e gelmiş durumda. Akademisyen sayısında çok ciddi bir artış söz konusu. Bütçemiz neredeyse iki katına çıkmış, hatta döner sermaye ve hastanenin bütçesini de koyduğunuzda iki mislini de aşmışız. Bağışlar ise bu rakamların içinde değil. Kapalı alan itibariyle iki mislinden fazla bir artış söz konusu vs. Kısacası rakamlara bakıldığında Çanakkale’de adeta bir üniversitenin daha sessiz sedasız kurulduğunu görüyorsunuz.
Birçok alanda iyileşmeler var. Örneğin her öğretim elemanı ve idari personelin önüne bir bilgisayar konulması, internet bağlanması, veri tabanı olanakları gibi hizmetlerin temin edilmesi… Bunun yanında öğrencilere açık laboratuvarlar oluşturduk. Bu hizmet için toplam 1000’e yakın bilgisayarımız var.
Bu durum internet kullanımını da artırdı.
Çok arttı. Yani 40 terabyte civarındaki yıllık internet kullanımımız 800 terabyte civarına yükselmiş durumda. Şu anda Türkiye’nin en büyük, en güçlü üniversiteleri kadar internet kullanımımız var. Bu alandaki iyileşmede Türkiye’nin en hızlı üniversitelerinden biriyiz. Kotamızı ne kadar arttırsak o kadar daha gerekiyor.
“ÖĞRENCİLERİ MOTİVE EDECEK İMKÂNLARI SAĞLAMAYA ÇALIŞTIK”
Bu süreçte başka neler yaptınız?
Öğrencinin ders yapmasını teşvik edecek imkânları sağlamaya çalıştık. 7/24 açık olan kütüphanemiz bunlardan bir tanesi. Bu da ilgiyi çok artırdı, çalışma motivasyonunu ve performansı güçlendirdi. Öğrencilerimizi motive ederek eğitim kalitesini artırmış oluyoruz. Bir diğer hizmet de ücretsiz kampüs içi servisti. Bu hizmet de diğer birçok hizmet gibi ilk kez 2011 yılında başlatıldı. Öte yandan kampüsün içinde bir marketin, bir bankanın, bir kargo firmasının vs. açılması gibi daha önce olmayan uygulamaları sağladık. Bugün Terzioğlu Yerleşkesi ayrı bir kent gibi, gece gündüz, hafta sonları dahi yaşayan bir üniversite ortaya çıktı.
“KALİTEYİ ARTIRMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPILDI”
Kaliteyi artırmaya dönük doğrudan ve dolaylı önlemler aldık, almaya da devam ediyoruz. Personelimizi kreş ve sosyal alanlar gibi yatırımlarla desteklemeye çalıştık. Bir gemi aldık. Bir gemi de yolda. Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi başta olmak üzere pek çok okul bunları kullanacaklar. Bir diğer iddialı yatırımımız ise hastane oldu. Tıp Fakültesi Hastanesi sadece uygulamaya ve bilim insanlarına yönelik bir yatırım değil, kentin sağlık ihtiyaçlarını da karşılayacak bir yatırım. Bittiğinde iç donatısı ile birlikte yatırımın 150 milyon lirayı geçmesini bekliyoruz. Kentte istihdam artacak, personelimiz ve yakınlarının aldığı sağlık kalitesi artacak, medikal alanda eğitim ve bilimsel faaliyet niteliğimiz yükselecek, ayrıca bu sayede Üniversite’nin bilimsel araştırmalar bütçesinde de geometrik artışlar sağlanacak.
“ÇANAKKALE HALKI SEVE SEVE YARDIM ETTİ”
Peki, bu kadar yatırımı üniversite bütçesiyle nasıl gerçekleştirdiniz?
Bunları yaparken sadece devletin ayırdığı kaynaklarla yetinmek mümkün değildi. Klasik kaynaklar ile iş yapmaya kalksaydık bugün belki de hala yerimizde sayacaktık. Bunlara alternatif kaynaklar oluşturmaya, önceliklerimizi iyi belirlemeye ve ayrıca tasarruflu olmaya çalışıyoruz. Parayı bulmak kadar onu doğru şekilde harcamasını bilmek de önemli. Örneğin Hastanenin iç donatılarını Çanakkale halkına teklif ettik. Onlar da seve seve bunu kabul ettiler sağ olsunlar. Şu anda aynî yardım miktarı bildiğim kadarıyla 5 milyon lirayı buldu. Böylesine büyük bir rakam Çanakkale için rekordur herhalde.
Herkes bir yerini yapıyor Hastanemizin. Bir anlamda yarın tedavi olacağınız hastaneyi yapmış oluyorsunuz. Onlar da bunun farkındalar, çok da güzel oluyor. Biga’da da böyle işbirlikleriyle çok iş yaptık. Hazırlık Okulu, Biga kütüphane binası öyle yapıldı. Çanakkale Merkez’de İlahiyat Fakültesi böyle yapıldı. Yakında Kanser Tanı Merkezi yapılacak. Yapımında Çanakkale Belediyesi’nin de katkısı olacak. Hastane acilinin yapımında örneğin Kalebodur’un büyük bir katkısı oluyor. Gelibolu’da da ilçe işadamlarının önemli katkı sözleri var, vs.
İÇDAŞ ve Kolin Otel’in katkılarıyla Kongre Merkezi ve İlahiyat Yerleşkesi tamamlandı. İzmir’de bile olmayan 1300 kişilik bir kongre merkezi yapılmış oldu.
Çanakkale’de kendi öz kaynaklarımızla, merkezi bütçeden gelen destekle ve alternatif yardımlarla buna benzer yatırımlarımız sürecek. Özellikle Anafartalar Kampüsü’ne çok büyük bir kongre merkezi yapmak istiyoruz. Depreme dayanıksız binamız kalmasın istiyoruz. Modern ve gelişmiş salonlar, binalar, laboratuvarlar ve lojmanlar yolda.
“ÇANAKKALE, İLK DEFA ÜNİVERSİTESİNE BU KADAR SAHİP ÇIKIYOR”
Yani Çanakkale’deki kurumlar ve Çanakkale halkıyla işbirliği içerisindesiniz.
Tabii. Dönercisinden büyük iş adamına kadar herkesin çok ciddi katkıları oluyor. Doğrusu Çanakkale ilk defa üniversitesine bu kadar sahip çıkıyor, bu kadar çok katkı sağlıyor. Bu da bizi duygulandırıyor. Çanakkale ile grur duyuyoruz. Biz biliyoruz ki bu üniversite Çanakkale’nin en büyük değerlerinden bir tanesi. Şehrin ekonomisine, sosyal hayatına, kültürel hayatına müthiş katkılar sağlıyor. Çanakkale’nin yarınında da bu üniversite mutlaka olacak ve bu üniversite daha güzel bir Çanakkale olmasını sağlayacak. Çanakkale halkı bunun farkında. Yeter ki güzel bir şekilde bu anlatılsın.
“19 YILDA YAPILAN YATIRIMLARDAN DAHA FAZLASI
SON ÜÇ YIL İÇİNDE YAPILDI”
Altyapı konusunda ne gibi çalışmalar oldu?
Üç yıl içinde çok fazla yatırım oldu. Kapalı alan miktarımız 210.000 iken bugün iki mislinden fazla artarak 500.000 metrekareye çıkıyor. Böylece 19 yılda yapılan yatırımların miktarından bile daha fazla bir yatırım yapılmış oluyor. Yeni yolların açılması, mevcutların iyileştirilmesi, binaların iyileştirilmesi, parklar-bahçeler, yerleşkelerin şehir mobilyaları ile donatılması, vs. bunları saymıyorum bile. Spor alanında çok ciddi yatırımlarımız oldu. Bir spor salonu ve bir Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu tamamlandı, geçtiğimiz yıl faaliyete geçti. Dardanos’ta bir spor salonu ile bir okul daha yapılacak. Orada jimnastik, tenis gibi çeşitli spor dallarına dönük yatırımlarımız da olacak. Dardanos’u bir spor merkezi haline getirmek istiyoruz.
“ÇOMÜ’NÜN ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILI GARANTİYE ALINDI”
Kalite… kalite… kalite… Eğitim kalitesi, bilim kalitesi, projeler… Bunun sonu yok. Bu rakamları daha da yükseltmemiz lazım. Bilimsel yayın sayımızı uluslararası atıflı dergilerde önce 500’e -ki bir-iki yıl içerisinde olur- daha sonra da 1.000’e çıkarmamız lazım. Bu hedefler doğrultusunda tüm hazırlıklarımızı yaptık. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin önümüzdeki 5 yılı, hatta belki de 10 yılı garanti altına alınmış durumda. Çok vahim bir gelişme olmazsa bundan sonra büyük yatırımlar yapmadan dahi önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde her alanda iyileşmeler görülecektir. Tohumlar atıldı, büyüyecek. Tabii şu anki yükseliş devam edebilirse çok daha iyisine çok daha kısa bir sürede ulaşılabilir.
“ÇOMÜ, AB ÖLÇEĞİNDE NİTELİKLİ OLDUĞUNU KANITLADI”
Eğitim-öğretim kalitesinin artırılmasında ve standardının yakalanmasında önemli bir başarımız da şu oldu; ECTS Belgesi’ni ve diploma ekini almayı başardık. Bu, her üniversitenin sahip olduğu bir standart değil. Böylece ÇOMÜ, Avrupa Birliği (AB) ölçeğinde nitelikli bir üniversite olduğunu kanıtlamış durumda. Bu da bizim için gerçekten çok büyük bir hedefti. Başardığımız için de çok seviniyorum.
“350 DAİRELİK LOJMAN YAPILACAK”
Hedefleyip de yapamadığınız şeyler oldu mu?
Oldu tabii. Mesela lojman sorununu çözemedik. Lojman meselesini çözmek içimde bir ukdedir. Açıkçası ders yapacak yer yokken lojman yapmaya biraz utandık. Bu içimizde ukde olarak kaldı. 2015 ve sonrası için yani 1-2 yıl içerisinde Dardanos’ta 350 dairelik bir lojman programımız var. Bunun bir kısmını biz, bir kısmını da sponsorlar karşılayacak. Bu lojmanları 110-120 metrekare daireler olacak şekilde tasarladık. Ayrıca Biga Ağaköy’de de yaklaşık 50 lojmanlık bir projemiz var. Bunu da 2015-2017 yılları arasında tamamlamayı ve peyderpey çalışanlarımızın kullanımına açmayı umuyoruz.
İçimizde ukde olan bir diğer husus ÇOMÜ Koleji; ilkokul, ortaokul ve lisemiz yok. Kreşi tamamladık açacağız; Türkiye’nin en büyük ve en modern kreşlerinden bir tanesi olacak bu kreş. Şimdiden olağanüstü ilgi gören kreş sayesinde çalışanlarımız çocuklarını düşünmek zorunda kalmayacaklar, gözleri arkada kalmayacak. Kreşimize en kısa zamanda 0-2 yaş grubu için bir bakım evi de eklemeyi düşünüyoruz. Akabinde de ilkokul, ortaokul ve liseyi kuracağız. ÇOMÜ Koleji olarak faaliyet gösterecek. Eğer kısmet olur ise ÇOMÜ personeli okuluyla, kurumuyla grur duyacak, her alanda ayrıcalıklı olduğunu hissedecek. Hastanesi, lojmanları, okulları ve kreşiyle, sosyal tesisleriyle ÇOMÜ, personeline büyük ayrıcalıklar yaşatacak.
Doğrusu, isteyip de yapamadığımız bir diğer konu da şu; Fen Edebiyat Fakültesi’nin yenilenmemesi içimize sinmiyor. Fakat işleri bir sıralamaya koymamız lazım. Eğitim Fakültesi’nin yenilenmesinden başladık, çünkü onların mekân sorunu daha büyüktü. Yedi katlı bir bina tamamlanmak üzere. Yine orada başka binalar da var. Onları da bitirmemiz gerekiyor. Eğitim Fakültesi’nin baştan aşağı yenileyeceğiz.
FEF’e bir veya birkaç bina yapmamız gerekiyor. Bu da 2015’de başlansa 2016 yılında tamamlanır. FEF için bu yıl nispeten küçük bir bina yatırımımız bu yıl olacak zaten.
Merkezi laboratuvar tamamlandı ve hizmete açıldı. FEF’e ayrı bir laboratuvar binası daha geliyor. Mühendislik Fakültesi’nin ek binası tamamlanmak üzere. Meslek okullarının inşaatına ise bu yıl başlayacağız. Meslek Okullarının ve İlahiyat Fakültesi’nin depreme dayanıksız binalarını yıktık; Gelibolu Piri Reis Meslek Yüksek Okulu’nun inşaatı devam ediyor. Yeni kütüphane binamız bitti, açılmak üzere… İletişim Fakültesi Uygulama Binası, ÇOMÜ TV Stüdyoları açılışa hazır. Çok sayıda sosyal mekân ve bina çalışması devreye girmek üzere bekliyor. ÇOMÜ Kampüs FM yayında biliyorsunuz.
İletişim Fakültesi ve Mimarlık Fakültesi’ne, Hazırlık Okulu’na, Göçeada’ya, Ayvacık’a, BUBYO’ya 2015-2017 döneminde ayrı binalar yapılması şart.
Stadyum projemiz var. Mevcut futbol sahasının güçlendirilmesi, tribün eklenmesi vs. projeleri gerçekleştirilecek. Bir müze yapmak istiyoruz. Botanik Parkı ve seralar da listede yer alıyor… Tiyatro tamamlandı biliyorsunuz. Açılışı bu ay yapılacak. 300’ün üzerinde bir seyirci kapasitesi var ve Türkiye’nin tiyatro olarak yapılmış ender tiyatro salonlarından bir tanesi. Çanakkale’de bir ilk ve şu an için tek. Tahminim o ki İstanbul da dâhil Marmara’nın en iyi tiyatro salonlarından biri, belki de en iyisi. Devlet Tiyatroları’ndan bir nevi danışmanlık aldık. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Hedefimiz Çanakkale’nin tiyatro ile daha çok buluşması. Sonra yerleşkelerimizde abideler, heykeller, parklar vs. yapıldı, bundan sonra da yapılmaya devam edecek. Başınızı çevirdiğiniz her yerde bir güzellik göreceksiniz. Örneğin Dardanos Yerleşkesi artık ÇOMÜ personeli ve öğrencileriyle dolup taşıyor. Yerleşke içindeki Turgut Özal Parkı çocuk parkları ve piknik alanlarıyla olağanüstü ilgi görüyor. Artık ÇOMÜ’lüler aileleri ve sevdikleri ile çekinmeden yerleşkelerini kullanabiliyor. Bu tür imkânları daha da arttırmamız gerekiyor.
En önemlisi iş huzuru. Kimsenin kimseyi rahatsız etmediği, sadece iş ve saygı merkezli bir iş ortamı inşa etmeye çalıştık. ÇOMÜ’nün belki de en önemli sorunu buydu, bunda ciddi mesafe alındığını düşünüyorum. Hala ciddi sorunların yaşandığı bölümlerimiz var, daha iyi olabilirdi. Fakat iş huzuru önemli olduğu kadar ulaşılması en zor olan hedeflerden biri. Bu anlamda karşılaştırmalı olarak değerlendirdiğimizde ÇOMÜ tarihinin en sakin, en huzurlu yıllarını geçirdiğimizi söyleyebilirim. Ufak tefek anlaşmazlıklar var elbette, ama bunlar da zamanla aşılır. Bir iki vaka ise kronik ve yapısal. Yani idareden bağımsız olarak her dönemde sürmüş bazı sorunlar var. Bunların aşılması için de bir süre gerekiyor.
Soruşturma sayısında artış olduğu iddiası doğru mu?
Abartıldığı kadar bir artış söz konusu değil. Öğrenci ve personel sayısındaki artışı dikkate aldığınızda azalma var bile diyebilirsiniz. Ayrıca Hastanenin daha faal hale gelişiyle birlikte ister istemez memnuniyet kadar şikâyetler de oluyor. Hastanesi olan üniversitelerde soruşturma ve inceleme sayısı da artıyor. Ancak olağandışı bir durum söz konusu değil. Diğer üniversitelerde soruşturma inceleme ne kadarsa o kadarı bizde de var. Kaldı ki soruşturmaların mühim bir kısmı rutin işlemlerle ilgili. Nota itiraz, tedaviyi beğenmeme gibi. Dediğim gibi, ÇOMÜ genel olarak tarihinin en huzurlu günlerini yaşıyor, bugünkü ortam geçmiş ile kıyaslanamaz dahi.
“ARKAMIZDA UTANMAYACAĞIMIZ, GÖĞSÜMÜZÜ KABARTACAK BİR ÇOMÜ BIRAKMAK İSTİYORUZ”
Hocam rektörlük seçimlerine bir yıldan az bir süre kaldı. Bu bir yılda neler yapmayı planlıyorsunuz?
Çok sayıda iş var, onların sonuca bağlanması lazım. Binalarımız tamamlanıyor, programlarımız, projelerimiz sonuçlanıyor. Dört yıla göre pek çok şeyi ayarladık. Öte yandan bu sürecin devam ettirilmesi lazım. Aksi takdirde geriye düşme yaşanabilir. Dediğiniz gibi az bir süre kaldı ama bir yönüyle de az değil. Görev süremizin % 75’ini tamamlamışız ama geriye % 25’lik gibi bir kısım kalmış. Az değil. Son dakikaya kadar öğrencilerimize, öğretim üyelerimize, öğretim elemanlarımıza ve idari personelimize hizmet edeceğiz, eğitimde ve bilimde kalitenin artmasını için çalışacağız. Hala yapılacak pek çok iş var. Geçmişin ihmallerini büyük oranda kapattık, ancak çağ ilerliyor, durursanız geride kalırsınız. Süre bittiği zaman utanmayacağımız, tam aksine grur duyacağımız bir Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bırakmak istiyoruz.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Röportajın tamamını dinlemek için;
http://kampusfm.comu.edu.tr/program/kampus-ozel/