Bizimle İletişime Geçin

Kariyer

Araştırma görevlilerinin maaşlarına zam

Yayınlandı

-

h45675Başbakan Davutoğlu, Kurban Bayramı’nın ardından yapılacak yasal düzenlemeyle akademisyen kadrosundaki araştırma görevlilerinin maaşlarına yüzde 35 zam yapılacağını belirtti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti ailesinin son 12 yıldır ülkenin kaderine hakim olduğunu belirterek, “Bu davaya her ne surette olursa olsun bir damla dahi katkı yapmış, bir damla alın terini bu dava için dökmüş herkes bizim için azizdir, hangi makamda, hangi mevkide olursa olsun” dedi. Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın Haliç Kongre Merkezi’ndeki bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, İstanbulluları selamlayarak bayramlarını kutladı. Başbakanlık görevini devraldıktan sonra İstanbul’u ziyaret ettiğini hatırlatan Davutoğlu, başbakan olduktan sonraki ilk bayramını İstanbul’da geçirmek, bu şehrin havasını teneffüs etmek istediğini anlattı. Davutoğlu, “İstanbul’a selam vermek Ebu Eyyub El Ensari üzerinden bu mübarek bayramı bize hediye etmiş olan, alemlere rahmet olarak gelen Yüce Resule selam vermektir, Medine’ye selam vermek, Medine ile bayramlaşmaktır” dedi.

İstanbul ile bayramlaşma ve selamlaşmanın Akşemseddin Hazretleri, Aziz Mahmud Hüdayi, Yahya Efendi, Ebu’l Vefa üzerinden Horasan erenlerine, Hoca Ahmed Yesevi’ye, Semerkand’a, Buhara’ya selam vermek ve onunla bayramlaşmak olduğunu ifade eden Davutoğlu, İstanbul ile bayramlaşma ve selamlaşmanın Fatih Sultan Mehmed Han üzerinden Evlad-ı Fatihan, Rumeli, yedi iklim ile bayramlaşmak olduğunu aktardı. Davutoğlu, İstanbul ile bayramlaşma ve selamlaşmanın Kanuni Sultan Süleyman Han üzerinden bütün bir umman, Akdeniz, Karadeniz, Kuzey Afrika, Afrika içlerine kadar bütün cihan imparatorluğunun parçasıyla bayramlaşmak ve selamlaşmak olduğunu kaydederek, İstanbul ile bayramlaşmanın Mehmet Akif Ersoy üzerinden aziz vatan için canını vermiş şehitlerle, Necip Fazıl üzerinden davalarının öncüleriyle bayramlaşmak ve selamlaşmak olduğunu bildirdi. Salondan yükselen “İstanbul seninle gurur duyuyor” şeklindeki tezahüratlar üzerine, İstanbul’un her bir semtinde kendilerini temsil eden teşkilat üyeleriyle gurur duyduğunu kaydeden Davutoğlu, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu’nun da vurguladığı gibi İstanbul’un her an ders veren bir hoca gibi olduğunu bildirdi.

Davutoğlu, bayramları “o eski aile ve mahalle ortamındaki hafızayı yenilemek” şeklinde niteleyerek, dün bayram namazını başbakan yardımcısı, bakanlar ve milletvekilleriyle Fatih Camisi’nde kıldığını, hemen caminin yanı başında, ilkokul 2. sınıfta ilk Kur’an-ı Kerim hatmini yaptığı hocası Ali Çiçek’i görerek elini öptüğünü anlattı. “Onun gözlerine baktığımda 1960’lı yılların ortalarında Fatih semtinin o bütün güzellikleri gözümün önünden geçti. Ben ilk dersimi bu hocalarımdan almıştım. Ali Kuşçu adını orada duymuştum. Tokadi hazretlerini geçerken orada selamlamıştım. Her bir sokağında, köşede neredeyse terk edilmeye bırakılmış metruk gibi görünen mezarlardan okuyabildiğim kadarıyla okuduğum her bir büyük şahsiyeti orada tanımıştım” diyen Davutoğlu, çocukluğunun ikinci safhasının geçtiği Bahçelievler Yayla Camisi’nde cuma namazı kıldığını söyledi. “Ne zaman gönlümüz daralsa İstanbul’a sığınacağız” Davutoğlu, Fatih’teki komşuluklarının aynı şekilde Bahçelievler’de de devam ettiğini, annesinin kendisini komşuya bırakıp giderken gözünün arkada kalmadığını belirterek, Bahçelievler’e gittiğinde de babasının, annesinin eski kadim dostlarını hatırladığını ve onların ellerini öptüğünü, onlardan helallik istediğini kaydetti.

Tanıtım

“Eğer o güzel insanlardan helallik alınmazsa bu kutsal yolculukta Rabb’imizin nusretinin yanımızda olduğundan emin olamayız” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: “Çünkü bayram bize Allah, vatan, baba dostlarını hatırlamayı emreder. Allah, vatan, baba, İstanbul, Fatih ve mahalle dostlarını unutanlar gelecekte vatana da hizmet edemezler. Onların şahsında o güzel anları tekrar tekrar yaşadım. Allah’a hamdettim. Biz ne kutlu bir nesiliz ki o güzel İstanbul’un güzel hatıralarını yaşama şansına sahip olduk, İstanbul’da büyüdük, İstanbul’u bir hoca olarak telakki ettik, dizinin dibine çöktük. Onun için şahsen aynen Cumhurbaşkanımız gibi, dünya ne zaman üzerimize gelse, ne zaman gönlümüzün daraldığını, zorluklarla karşılaştığımızı hissetsek dönüp İstanbul’a ve size sığınacağız aziz İstanbullular. Size sığınanlar hiçbir yerde yalnız kalmazlar. Aile derken sadece kendi şahsi ailemizi değil bizim bir de dava, AK Parti ailemiz var, yola çıkarken bir babanın oğula ettiği nasihatle birbirine nasihat ederek yola çıkmış AK Parti ailesi var. Yola çıkarken kardeşin kardeşle omuz omuza verdiği gibi omuz omuza vermiş AK Parti ailesi var. Yola çıkarken babasına gösterdiği saygıyı daha önceki dava öncülerine gösterme ahlakını benimsemiş genç insanların kendisine dava mekanı, dergahı olarak gördüğü AK Parti ailesi var. Elhamdülillah ki bu ailenin fertleriyiz ve bu aile son 12 yıldır bu ülkenin kaderine hakim oluyor. Ankara’dan ayrılmadan önce genel merkezimizde, genel başkan yardımcılarımızdan orada çay servisi yapan değerli kardeşlerime kadar herkesle tebrikleştik, bayramlaştık, öyle çıktık. Bu davaya her ne surette olursa olsun bir damla dahi katkı yapmış, bir damla alın terini bu dava için dökmüş herkes bizim için azizdir, hangi makamda, hangi mevkide olursa olsun.”

Davutoğlu, AK Parti davasının mevki ve makam değil, ahlak ve erdem davası olduğunu belirterek, “Bu aile içinden çıkan iki cumhurbaşkanı, birbirlerine görevi tam bir ahlaki olgunluk içinde tevdi ettiler. Tarihimizde ilk defa böylesine coşkulu, tam bir bayram havası içinde cumhurbaşkanlığı devir teslimi oldu” dedi. Partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma töreninde konuşan Davutoğlu, AK Parti’nin cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve genel başkanlık devir teslim süreçleriyle büyük bir sınav verdiğini vurguladı. Davutoğlu, “Bu aile içinden çıkan iki cumhurbaşkanı, birbirlerine görevi tam bir ahlaki olgunluk içinde tevdi ettiler. Tarihimizde ilk defa böylesine coşkulu, tam bir bayram havası içinde cumhurbaşkanlığı devir teslimi oldu. Biz bayramı o gün yaptık. Bugünkü bayram o günkü bayramın devamıdır” dedi. Türkiye’nin kaderi ve AK Parti’nin geleceği üzerinde oynanan oyunlara fırsat verilmediğini anlatan Davutoğlu, “Hiçbirine fırsat verilmediyse, emin olunuz bizim İstanbul’un irfanından ders almamız sebebiyledir. AK Parti davası her şeyden önce bir ahlak ve erdem davasıdır, bir mevki ve makam davası değildir ve olmayacaktır. Öylesine bir ahlak ve erdem davasıdır ki bir veda kongresini, vefa kongresi olarak yaptık. Bizim bayramımız o gün başlamıştı. O gün Türkiye’nin her bir köşesinden gelen AK Partililer birbirleriyle kucaklaştılar ve yeni dönemi bir irfan, erdem dersiyle selamladılar” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti lideriyken yaptığı hizmetlerini öven Davutoğlu, şunları kaydetti: “Eğer bu gün bu bayramı AK Parti ailesi olarak yaptıysak, yapıyorsak ve bundan sonra da yapmaya devam edeceksek onun bize bıraktığı mirasın derin etkisini hep hissedeceğiz ve takdirle anacağız. Allah razı olsun. Bizlerden sonra inşallah daha çok AK Parti genel başkanları, daha çok AK Parti içinden başbakanlar ve cumhurbaşkanları gelecekler ve onlar dönüp, ‘ilk cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, genel başkanlık devir teslimi nasıl olmuştu?’ diye örnek alacaklar. Güzel bir örnek oluşturduğumuz, sizler de buna destek verdiğiniz için Rabbime hamdediyoruz. İnşallah bu güzel örnekler devam edecek.”

AK Parti ailesinin, bayramın da çilenin de hakkını veren bir aile olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Zaten çilenin ve ıstırabın hakkını veremeyenler bayramın da toyun da hakkını veremezler. Bizler çileye de hazırız, ıstıraba da hazırız bu millet için, bayrama da hazırız” diye konuştu. Komşu ülkelerde ve genel olarak dünyada bayramı bayram olarak kutlayamayanlara Türkiye’nin her türlü yardımı yaptığını anlatan Davutoğlu, “Elhamdülillah Türkiye bizim iktidarımızda, iktidarımız döneminde sağlanan huzur ve istikrar ile bayramı bayram gibi kutluyor. Bu ülke eğer geleceğe güvenle bakıyorsa, bugün Türkiye’nin her yerinde coşkuyla bayram kutlanıyorsa, bunda AK Parti teşkilatının ve AK Parti neferlerinin büyük payı var” değerlendirmesini yaptı. “Biz her günümüzü bayram kılabilmek için gecelerimizi gündüzlerimize katmaya hazırız” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Her türlü çileyi ve ıstırabı çekmeye hazırız, yeter ki milletimiz bayramı bayram gibi kutlayabilsin, o huzuru yaşayabilsin, o sükunu bulabilsin” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, bayramın ardından yapılacak yasal düzenlemeyle akademisyen kadrosunda çalışan araştırma görevlileriyle, Maliye’de, Hazine’de, Dışişleri’nde, diğer yerlerde göreve başlayanlar arasındaki farkın tamamıyla kapatılacağını ve yaklaşık yüzde 35’lik bir zamla genç akademisyenlerin de diğer bütün akranları gibi aynı haklara sahip olacağını bildirdi.

Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma törenindeki konuşmasında, bayram namazının ardından Süleyman Şah Türbesi’nde görev yapan askerleri aradığını dile getirerek, kendi ailesiyle bayramlaşmadan tarihin ve vatanın bekçiliğini yapmak için her türlü riski göze alan o askerleri aradığını ve herkesin selamını ilettiğini kaydetti. Süleyman Şah Türbesi’nin Komutanı Binbaşı Oğuzhan Şimşek ile görüştüğüne değinen Davutoğlu, diyaloglarını, “Vakur bir sesle ‘Buyurun Sayın Başbakanım’ dedi. ‘Allah’a emanet olun’ dedim. ‘Allah razı olsun Sayın Başbakanım’ dedi. ‘Bütün kardeşlerimize selam edin, onlarla iftihar ediyoruz’ dedim. ‘Vazifemiz Sayın Başbakanım’ dedi” şeklinde aktardı. Bir kez daha orada görev yapanları alınlarından öptüğünü belirten Davutoğlu, “Allah onları muhafaza eylesin, gazalarını mübarek eylesin. Onların izzetini daim eylesin” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir gazeteye verdiği demeçte “alabildiğine siyasi polemik yaptığını” söyleyerek, “Ben burada ona cevap vermeyeceğim. Şahsıma dönük de Cumhurbaşkanı’na dönük de birçok sözler sarf etti. Ama şunu hatırlatacağım kendilerine; bari bayramı bayram olarak idrak etmeyi bilin. Bari millet sevinirken, milletle sevinmeyi bilin. Herkes bayram sabahında, bayram namazında saf tutmuş, ‘Sen hangi partidensin, hangi siyasi görüşe sahipsin?’ demeden kucaklaşırken, o gün dahi siyasi polemik yapmak, gerçekten ancak kendisine yakışır. Biz yapmayacağız” diye konuştu. Hiçbir şeyin karşısında eğilmediklerine son iki günün de şahit olduğunu vurgulayan Davutoğlu, dün kendisine gazetecilerin ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın ifadelerini sorduğunda “Haddi değil” dediğini hatırlattı. Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bir kez daha söylüyorum. Bu aziz milletin yaptığı fedakarlıkları görmeyerek, Türkiye’yi eleştirmek kimsenin hakkı da haddi de değildir. Biz eğer Suriyeli, Iraklı kardeşlerimizin yanında duruyorsak, bu aziz bayramı bir gün onlar için de yaşanır kılmak içindir. Sayın Cumhurbaşkanımız da gerekli tepkiyi gösterdi. Biliyorsunuz, özür dilendi. Bu milletin hakkını vermeyen herkes özür dileyecek ve hak teslim edilinceye kadar başımız dik, tarihte yürümeye devam edeceğiz. Biz bunlarla uğraşırken, ülkemizin itibarını korumaya çalışırken, gönlümüzle, yüreğimizle bu bayramı 77 milyonla yaşamaya çalışırken, bayram günü dahi siyasi polemik yapmaya çalışanları millete havale ediyoruz. Onlar, bu milletle sevinmeyi de bilmediler, üzülmeyi de bilmediler. Ümit ediyoruz, zamanla bunu öğrenirler inşallah. Ama öğreninceye kadar biz sabırla öğretmeye devam edeceğiz. İzzeti, vakarı, edebi, hayayı göstererek, öğretmeye devam edeceğiz.” Araştırma görevlilerine müjde Başbakan Davutoğlu, müjde bekleyen birçok kişi olduğuna işaret ederek, bir televizyon programında akademisyenlere yönelik müjdeleri olacağını ifade ettiğini söyledi.

Tanıtım

Arife gününden bir gün önce ilgili bakanlarla son düzenlemeler için toplantı yaptıklarını ancak o gün ilan etmeyi düşünmediklerini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genç akademisyen arkadaşlarımızdan, araştırma görevlilerimizden o kadar çok talep geldi ki ‘Bize iki bayram yaşatın’ diye, buradan bir müjdeyi de onlarla ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü kendi ilim adamlarına sahip çıkamayan bir ülke, geleceğe de damga vuramaz, sahip çıkamaz. Uzun zamandır da aslında bunun çalışmaları başlamıştı. İnşallah bayramı müteakip yapacağımız bir yasal düzenlemeyle akademisyen kadrosunda çalışan araştırma görevlilerimizle, Maliye’de, Hazine’de, Dışişleri’nde, diğer yerlerde göreve başlayanlar arasındaki fark tamamıyla kapatılacak ve yaklaşık yüzde 35’lik bir zam ile genç akademisyenlerimiz de diğer bütün akranları gibi aynı haklara sahip olacaklar. İlmi çalışmayı teşvik etmek için akademik teşvik primiyle buna ek olarak ayrıca yüzde 20’ye varan bir teşvik katkısı yapılacak.” Davutoğlu, gençleri yetiştiren üniversitedeki öğretim üyelerinin, akademisyenlerin huzur içinde ve gelecek kaygısı içinde olmadan çalışmalarının elzem olduğunu vurgulayarak, “İnşallah bütün diğer kamu çalışanları da aynen akademisyenlerimiz gibi bu ülkenin geleceği için alın teri döken kardeşlerimizin çabalarıyla bu ülke yükselmeye devam edecek. Üniversitelerimizde bu anlamda geleceğe dönük olarak daha kapsamlı adımlar atmaya da kararlıyız. Bu müjdemizi bütün akademisyen kardeşlerimize bayram hediyesi olarak takdim ediyorum” dedi.

“Türkiye dünyanın en zengin ülkesi değil ama en fazla insani yardım yapan ülkesi” Bayramın manevi atmosferine dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, “Şahsi olarak bayramı idrak etmek, bayram üzerinden şahsi muhasebede bulunmak, aile atmosferini ve AK Parti üzerinden dava ailemizin o derin irfanını idrak etmek, İstanbul şehri üzerinden, İstanbul üzerinden bayramı ve o kültürel derinliğimizi idrak etmek, ülkemizdeki huzur ortamını idrak etmek ne kadar önemliyse, bayram bize aynı zamanda bütün dünyadaki mazlumlarla, bütün dünyadaki Müslümanlarla ve beşeriyetin her bir bireyiyle aynı kaderi yaşama şuuru veren bir vesiledir” diye konuştu. Davutoğlu, gayrisafi milli hasıladaki oranı itibariyle dünyadaki en yüksek oranda insani yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, bunun, çocukluktan itibaren alınan bayram kültürünün devamı olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olduğunun altını çizen Davutoğlu, “Onun için iftihar ediyoruz. Buradan sınır vilayetlerimiz başta olmak üzere, İstanbulumuzda, Ankaramızda, İzmirimizde, Türkiye’nin her bir köşesinde Türkiye’ye sığınılacak bir ana kucağı gibi bakan Suriyeli, Iraklı, Filistinli, Somalili kardeşlerimize kucağını açan aziz milletimize, vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Özgür bir Suriye’de, özgür bir Gazze’de buluşmak üzere” Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriyeli 1,5 milyon insanın yönlerini Türkiye’ye döndüğünü kaydederek, konuşmasını şöyle tamamladı: “Çünkü zulüm vardı. Çünkü bayram yapacak şartlar yoktu. Fatih’te bayram namazını müteakip musafaha yaptığımızda önümüzden geçen kardeşlerimizin önemli bir kısmı Suriyeli, Iraklı, Taylandlı, Endonezyalı öğrenciler ve oradan buraya gelenlerdi. Aslında bu bile İstanbul’un hani başta selamlarken söylediğim 7 iklimin, yani dünyanın 7 bölgesinin, 7 kıtasının merkezi olduğunu gösteren bir işarettir. Eğer başı sıkışanlar Türkiye’ye, İstanbul’a geliyorlarsa, eğer ilim arayanlar Türkiye’ye, İstanbul’a geliyorlarsa, eğer helal rızk arayanlar Türkiye’ye, İstanbul’a geliyorlarsa, eğer bayramı bayram gibi yaşamak isteyenler Türkiye’ye, İstanbul’a geliyorlarsa bizim istikbalimiz parlaktır. Çünkü onların duaları, onların istikbale dönük bu beklentileri bizi daha fazla çalışmaya sevk edecektir. Hiç kimsenin şüphesi ve tereddüdü olmasın, Türkiye önümüzdeki dönemin yükselen küresel gücüdür. İstanbul da bu yükselen küresel gücün merkezi ve bir dünya başkentidir inşallah. Bir kez daha sizleri, mübarek bayramınızı tebrik ediyorum. Sizlerin şahsında bütün milletimizin, bütün İslam dünyasının ve insanlığın bayramını tebrik ediyor, inşallah gelecek bayramda özgür bir Suriye’de, özgür bir Gazze’de buluşmak üzere Allah’a emanet olun diyorum.”

Tanıtım
Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Kariyer

Erasmus Öğrenim ve Staj Hareketliliği Başvuru Takvimi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Görsel: Web

2024-2025 Akademik Yılı Erasmus Öğrenim ve Staj Hareketliliği Başvuru Takvimi açıklandı. ÇOMÜ Erasmus Birimi’nden yapılan duyuru şöyle:

Okumaya Devam Et

Genel

ÇOMÜ Spor Bilimleri Fakültesi Özel Yetenek Sınavı – Başvuru Şartları ve kontenjanlar-2023

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Özel Yetenek Sınavı 07 Ağustos 2023 – 18 Ağustos 2023 tarihleri arasında Özel Yetenek Sınavı Başvuru Sistemi (ÖZYES) üzerinden online olarak yapılacak. Özel Yetenek Sınavı ise 22-25 Ağustos 2023 tarihleri arasında olacak. Ayrıca ÖZYES’de İllinois Çeviklik Testi uygulanacak.

Spor Bilimleri Fakültesi’nde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Antrenörlük Eğitimi, Spor Yöneticiliği ve Rekreasyon olmak üzere 4 bölüm eğitim-öğretim faaliyetlerine devam ediyor.

Önemli tarihler:

Tanıtım
Online Başvuru İşlemleri 07 – 18 Ağustos 2023
Şahsen Başvuru ve Evrakların Teslimi 14 – 18 Ağustos 2023
Özel Yetenek Sınavı 22 – 25 Ağustos 2023
Parkur Derecelerinin İlanı 26 Ağustos 2023
Derece Sonuçlarına İtirazlar 28 – 29 Ağustos 2023
İlk Yerleştirme Sonuçlarının İlanı 31 Ağustos 2023
Geçici Kayıt İşlemleri (İlk Yerleştirmede Kayıt Hakkı Kazanan Adayların Şahsen Başvurusu) 04 – 08 Eylül 2023
Boş Kontenjanların ve Yedek Adayların İlanı 11 Eylül 2023
Boş Kontenjanlara Online Başvuru (Yedek Adaylar) 11 – 14 Eylül 2023
Ek Yerleştirme Sonuçlarının İlanı 15 Eylül 2023
Ek Yerleştirmede Kayıt Hakkı Kazanan Yedek Adayların Şahsen Başvurusu 18 – 21 Eylül 2023
Kesin Kayıt Sonuçlarının İlanı 22 Eylül 2023

Okumaya Devam Et

Kariyer

ÇOMÜ’den çift diploma ile mezun olmak ister misin?

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Görsel: pearsonaccelerated.com

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler Çift Anadal Uygulaması ile aynı anda iki diploma ile mezun olabiliyor. Son senato toplantısında Eğitim Fakültesi ve Fen Fakültesi bünyesinde yeni çift anadal programları belirlendi. 

Çift Anadal, öğrenim gördüğü önlisans ya da lisans programında üstün başarı gösteren öğrencilerin esas programlarına yakın içerikteki ikinci bir programın derslerini de başarıyla geçerek çift diploma almalarını sağlayan uygulamadır. Örneğin, psikoloji okuyan bir öğrenci sosyoloji alanındaki ya da işletme okuyan bir öğrenci iktisat alanındaki dersleri de vererek her iki programın da diplomasını almaya hak kazanabilir. Bununla birlikte çift anadal uygulaması öğrenciler açısından ciddi bir yüktür. Nitekim çift diploma alma uğruna söz konusu öğrenci üniversitenin sosyal yaşamından soyutlanabilir. Yine de çift diploma sahibi olmak elbette ki öğrencilerin kariyeri ve kazanılan yetiler açısından son derece önemlidir.

Çift Anadal Yapmanın Genel Koşulları Nelerdir?

Tanıtım

Yönetmelik için tıklayınız

“Başvuru anında anadal diploma programındaki genel not ortalaması en az 100 üzerinden 70 olan ve anadal diploma programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibari ile en üst %20’sinde bulunan öğrenciler ikinci anadal diploma programına başvurabilirler. Ayrıca aşağıdaki şartlar uyarınca yükseköğretim kurumları kontenjan belirleyebilir ve öğrenciler de bu şartlar kapsamında başvuru yapabilir:

a) Çift anadal yapacak öğrencilerin kontenjanı, anadal diploma programındaki genel not ortalaması en az 100 üzerinden 70 olmak şartıyla, anadal diploma programının ilgili sınıfında başarı sıralaması %20 oranından az olmamak üzere üniversite senatolarınca belirlenir.

b) Hukuk, tıp ve sağlık programları ile mühendislik programları hariç olmak üzere, çift anadal yapılacak programların kontenjanları da programların kontenjanının %20’sinden az olmamak üzere üniversite senatolarınca belirlenir.

Tanıtım

c) Anadal diploma programındaki genel not ortalaması en az 100 üzerinden 70 olan ancak anadal diploma programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibari ile en üst %20’sinde yer almayan öğrencilerden çift anadal yapılacak programın ilgili yıldaki taban puanından az olmamak üzere puana sahip olanlar da çift anadal programına başvurabilirler.

(3) Çift anadal diploma programına başvurabilmesi için öğrencinin başvurduğu yarıyıla kadar anadal diploma programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlaması gerekir.

(4) Öğrencinin çift anadal programından mezun olabilmesi için genel not ortalamasının en az 100 üzerinden 70 olması gerekir. Tüm çift anadal öğrenimi süresince öğrencinin genel not ortalaması bir defaya mahsus olmak üzere 100 üzerinden 65’e kadar düşebilir. Genel not ortalaması ikinci kez 100 üzerinden 65’in altına düşen öğrencinin ikinci anadal diploma programından kaydı silinir.

(5) İkinci anadal lisans programına devam eden öğrenciye mezuniyet diploması ancak devam ettiği birinci anadal diploma programından mezun olması halinde verilebilir.

Tanıtım

(6) Çift anadal ikinci diploma programında öğrenim gören öğrencinin anadal programında almış olduğu ve eşdeğerlikleri kabul edilen dersler, not çizelgesinde gösterilir.”

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR