Hüzün, gözyaşı bazense heyecan, coşku… Birçok duyguya tanıklık etmek, hissetmek ve aktarmak. Ekranın karşısına oradaki duyguyu hissettirmek, olayı aktarmak ve bunu yaparken de kendi duygularını bir kenara bırakmaya çalışmak. Tarifi kolay, yaşaması ve yapması zor bir iş… Habercilik…
Haberciliği ATV Haber muhabirlerinden Özlem Aktay ile konuştuk. İşte Aktay’a göre hayata tanıklık etmek…
Gülşah Baruk: Üniversitemiz iletişim Fakültesi bünyesinde Uygulama Radyosunu bir yıl önce kurdu. Şimdilerde televizyon çalışmalarımız hızla devam ediyor. Sizler üniversitelerde iletişim fakültesinde okuyan öğrencilere öncelikle neler tavsiye edersiniz?
İşi mutfağında öğrenmek bambaşka bir şey…
Özlem Aktay: Ben aslında üniversitede ekonomi İngilizce iktisat okudum. İşi mutfağında öğrenmeye başladım. Üniversiteye devam ederken aynı zamanda Show TV’ de staj yapıyordum. Gece işe geliyordum gündüz okula gidiyordum benim için böyle bir süreçti dolayısıyla okulda bunu öğrenme şansım yoktu. İyi ki de mutfağında öğrenmişim diyorum. İşi mutfağında öğrenmek bambaşka bir şey… Hele ki üniversitede böyle bir fırsatı varsa öğrencilerin bu çok daha iyi bir şey bence.
Bu anlamda İletişim Fakültesi bünyesinde kurulan uygulama alanlarını desteklediğinizi mi söylüyorsunuz?
Aktay: Kesinlikle keşke bende İletişim Fakültesi okusaydım ve oradan bu işi öğrenerek gelseydim. Benim öyle avantajım olmadı. Ekonomi mezunu olduğum için tabi ki eksiğim vardı. O yüzden burası da benim için bir okul gibi oldu. Tüm pratiği, bütün bilgileri hayata dair burada öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum.
Ekonomi mezunusunuz ama şu anda haber muhabirliği yapıyorsunuz bu süreç nasıl geçti sizin hayatınızda?
Habercilik bir bağımlılık gibi…
Aktay: Aslında hiç aklımda yoktu. Bahçeşehir Üniversitesi’nin Siyaset Okulu var. Oraya katıldım ve orada Defne Samyeliyle tanıştım. Defne hanım Show TV’de staj yapmam için ön ayak oldu diyelim. Sonra bir daha kopamadım. Yurtdışına gittim gazetecilik üzerine bir daha okudum. Ardından Türkiye’ye döndüm bu işi yapmaya devam ettim. Bir bağımlılık gibi… Devam ediyorum şu an büyük bir zevkle.
Ne kadar süredir bu mesleği yapıyorsunuz?
Aktay: 2007’den beri yapıyorum. Ama benim asıl olan burasıdır. O yüzden gerçek anlamada 2-3 senedir yapıyorum diyebilirim. Burayı (atv) sayıyorum sadece…
Yaptığın işi çok sevmek…
İletişim Fakültesi’nde okumayan, sizin gibi bu mesleğe gönül veren ve çalışmak isteyen sonradan üniversitede okurken fikrini değiştiren kişilere neler önerirsiniz?
Aktay: Bence insan ne işi yaparsa yapsın önce yaptığı işi çok sevmeli. Ben bu işi yaparken gerçekten çok mutluyum. Bir söz vardır yapılırken heyecan duyulmayan işlerde başarılı olunamaz diye. Ben işimi yaparken her zaman çok heyecan duyuyorum. Büyük bir şevkle büyük bir mutlulukla yapıyorum. Her gün öğrendiğiniz bir şeyin üzerine yeni bir şey katıyorsunuz. O yüzden bence en önemli nokta severek yapmamız.
Peki yapmadığınız mesleğiniz ‘’ekonomi bölümü ‘’hiç içinizde ukde olarak kaldı mı?
Ekonomiye tüm bilgilerimi arazide kullanıyorum…
Aktay: Aslında ekonomi yapıyor gibiyim. Çünkü bizim haber bültenlerinde sürekli haberler değişir farklı haberlere gidilir. Hep farklı haberlerin içinde olursunuz. Mesela bugün altın fiyatlarında şok düşüş yaşandı onunla ilgili bir haber yaptım. Aslında o anlamda da ekonomiyi işimin içine katıyorum. Bildiğim tüm bilgileri araziye çıktığım zaman ekonomiyle ilgili bir haber yapıyorsam muhakkak kullanıyorum.
Araziye çıkmaktan bahsettiğiniz… Aslında birazda işin bu kısmından bahsedelim. Sadece ekonomi ile ilgili değil çeşitli dallarla ilgili haberlere gidiyorsunuz değil mi ?
Aktay: Sınıra da gittik, Başbakan’a da gittik, Rus altın haberi de yapıyoruz… Aslında biz hayata tamamen tanıklık ettik, etmeye de devam ediyoruz. Sadece bir alanda değil de üstelik…
Farklı alanda haber çıkarıyorsunuz ya da farklı duygulara şahit oluyorsunuz sizi en çok zorlayan, aklınızda kalan haberler hangileri genellikle?
Haberin öznesi insan…
Aktay: Beni en çok üzen şehit haberleri, ölüm haberleri…Bir cenazeye gittiğimiz zaman orada ağlayan bir anne baba ya da kardeş gördüğüm zaman, gözü yaşlı bir eş gördüğümde bende dayanamıyorum gözümden bir kaç damla düşüyor. Çünkü neticede bir insanız bir haber yapıyoruz ama haberin öznesi bence insan.
En önemli noktada sanırım bu. Kendisini bu anlamda geliştirmek isteyen öğrenci arkadaşlarımıza da hitap ediyoruz. Bu mesleği isteyenler ya da gönlünde bu meslek olan insanlar hayatlarının ne kadarını mesleklerine adamaları gerekiyor?
Özveri…
Aktay: Bu mesleği yapmak isteyenler için aslında büyük bir özveri gerekiyor. Çünkü bu meslekte saat yok yeni başlasanız da on yıldır bu işi yapsanız da büyük fedakârlıklar sizi bekliyor. Gece ansızın gelen bir telefon olabilir bu ya da sabaha kadar soğukta bir yerde beklemeniz gerekebilir yüzden özveri çok önemli. İnsanların kendileri ve işleri için özveride bulunması gerekiyor. Ben onlara sadece bunu söyleyebiliyorum.
Teşekkür ediyorum sizlere çok keyifli bir sohbetti…
Aktay: Ben çok teşekkür ederim. Arkadaşlara başarılar diliyorum. Onlarda haberci olarak ileriki zamanlarda aramızda olacaklar onlara da bol şans diliyorum. Hayatta her şeyi yaşayarak öğreniyoruz onlarda öyle olacaklardır…