Bizimle İletişime Geçin

Genel

Toplumsal Kardeşliğimizi Zedeleyen İki Önemli Hastalık

Yayınlandı

-

Bu yazı tumhaber.com’dan alıntılanmıştır.

İnsanoğlu ilk çağlardan günümüze gelinceye kadar toplum halinde yaşamaktadır ve toplum halinde yaşamaya devam edecektir. İnsan hayatında birinci dereceden söz konusu olan toplumsallıktır. Bireysellik de elbette bazı hallerde gereklidir. Ancak genel çerçevesiyle önemli ve öncelikli olan toplum halinde yaşadığımız gerçeğidir. İşbirliğinin gerçekleşmesi ve insan hayatının sağlıklı bir şekilde devamı için bu gereklidir.

Toplum hayatımızın istenen ölçülerde sağlıklı yürümesi noktasında ihtiyaç duyduğumuz çok çeşitli hususlar vardır ki bunlardan birisi ve en önde geleni toplumsal kardeşlik hukukudur.

Kur’an-ı Kerim ayetlerine ve Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerine dikkatle baktığımızda, İslam Dini’nde toplumsal kardeşlik hukukunun ne denli ön planda tutulduğunu ve bizleri kardeş yapanın bizzat Yüce Allah ve O’nun sevgili Peygamberi olduğunu görmekteyiz. Çünkü Yüce Allah Hucurat suresinde (49/10) “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eresiniz,” buyurmuştur. Hz. Peygamber de “Müslüman Müslümanın kardeşidir” (Buhârî, Müslim) buyururken, “Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz,” (Buhârî) hadisiyle de bu kardeşliğin sınırlarını genişleterek bütün insanları kardeşlik hududunun içine çağırmıştır.

Madem ki bizleri kardeş yapan Allah ve Rasulüdür, o halde bizlere düşen bu kardeşlik hukukunu tesis etmek ve kardeşlik bağlarını güçlendirmektir. Ancak kardeşlik hukukunu bozan bazı toplumsal yaralarımız vardır ki burada en önemli iki tanesine işaret etmek istiyoruz. Bunlardan birisi gıybet/arkadan konuşma ve diğeri de küslük/dargınlıktır.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de gıybeti, ölmüş kardeşin etini yemek kadar büyük günah saymış ve şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bunu kerih/çok çirkin gördünüz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir”. (Hucurat 49/12)

Bunun yanında Mirac esnasında Peygamberimiz, insanları arkalarından çekiştirip gıybet edenlerin, vücutlarının yanan kısmındaki etlerinin kesilip kendilerine yedirildiğini, bir diğer rivayette de bakırdan tırnakları ile yüzlerini ve göğüslerini tırmaladıklarını görmüş ve ümmetini buna karşı uyarmıştır. Ayrıca, insanları fitneye düşüren hatiplerin dil ve dudaklarının kesilip tekrar eski haline geldiklerini ve bu şekilde azap görmeye devam ettiklerini görmüştür ki gıybet yoluyla insanları fitneye düşürenlerin de bu guruba girdiklerini söylemek mümkündür.

Yukarıdaki gıybet ayetinde geçen kaçınmamız gereken “zannın çoğu”, elimizde kesin delil olmadan kardeşimizin hakkında sû-i zanda/kötü zanda bulunmamızdır. Elimizde kesin delil bulunsa bile başkalarının yanında değil de kimsenin olmadığı yerde kendisini usulüne göre uyarmamız gereklidir. Ancak maalesef bu husus çok ihmal ettiğimiz bir konudur. İnsanlar ne yazık ki bir kardeşinin/arkadaşının bilerek veya bilmeyerek yaptığı bir yanlışı gördüklerinde bunu başkalarının yanında neredeyse ballandıra ballandıra anlatmaktadırlar. Belki de bununla ona karşı kendilerinin mazur olduğunu ortaya koymaya ve bunun alt yapısını hazırlamaya çalışmaktadırlar. Oysaki bu durum gıybetin katmerlisi olmakta, hatta bazen sınır aşılarak iftira boyutuna bile geçilmektedir. Hâlbuki burada da gıybet caiz değildir. Bu durumda o Müslüman kardeşimizin günahını/hatasını/yanlışını başkalarının yanında anlatmamız “büyük günah”tır. Yapılması gereken kendisiyle randevulaşıp kimsenin olmadığı yerde kendisini usulüne uygun bir şekilde uyarmaktır. Yanında başkasının gıybeti yapılan da bilmelidir ki onun yanında bir başkasının gıybetini yapan kişi, bir başkasının yanında da onun gıybetini yapacaktır.

Gıybet, kul hakkı olduğu için gıybet edenin, gıybetini yaptığı kişi ile helalleşmesi gerekir. Ancak bu mümkün olmazsa veya bu durum yeni bir fitneye sebep olacaksa o zaman bu noktada İslam Dini çok büyük bir kolaylık getirmiştir. Hz. Peygamber’in buyurduğu üzere o da, “Gıybetin kefareti gıybeti yapılan kişi için Allah’a istiğfar etmektir”. (Hatib, Enes R. Anh’dan). Yani Hz. Peygamber bizden gıybetini yaptığımız kişi adına Yüce Allah’tan af ve mağfiret dilememizi istemektedir. Bu, kendimiz adına yapılacak af ve mağfiret dileğinden sonra yapılacak bir ameliyedir/eylemdir. Bu husus, manevi ve psikolojik olarak da gıybetini yaptığımız o hoşlanmadığımız kişiye karşı kalbimizdeki buğz, nefret ve hoşnutsuzluk duygularının ortadan kalkması -en azından hafiflemesi yolunda- atılacak önemli bir adımdır.

Yalnız burada, göz ardı ettiğimiz çok önemli bir husus daha vardır. Bazı insanlar gıybet ettikleri şeyin gıybet edilende bulunduğu takdirde bunun gıybet olmadığını, çünkü doğruyu söylediklerini ifade etmektedirler. Aslında bir hadis-i şerifte (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi) geçtiği üzere “gıybet, tam da işte bu doğru olan şeyi o kişinin arkasından söylemektir”. Doğru olmayan şeyi söylemek ise iftiradır. Bu durumda gıybet bu kadar günah ise iftira onun iki misli daha büyük bir günahtır.

Diğer bir toplumsal yaramız küslük/dargınlıktır. Maalesef bugün toplumumuzda küslerin sayısı sandığımızdan daha fazladır. Baba oğulla, karı kocayla, kardeş kardeşle, arkadaş arkadaşla çok çeşitli sebepler yüzünden küs durabilmektedir. Bunlar da çoğunlukla ya bir maddi menfaat, ya bir miras meselesi, ya da tarafların birbirlerine veya bir tarafın diğer tarafa yaptığı bir zulüm ve haksızlık yüzünden olmaktadır.

Oysa küslük/dargınlık hakkında Hz. Peygamber, “Müslümanın, din kardeşine üç günden fazla dargın/küs durması helal değildir” (Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî) diyerek bunu yasaklamıştır.

Sevgili Peygamberimiz bununla da kalmayarak birbirimizle küs durmanın neticesini şu şekilde haber vermiştir: “Cennetin kapıları, Pazartesi ve Perşembe günleri açılır. Din kardeşi ile arasında düşmanlık olan kimse hariç Allah’a hiç bir şeyi eş/ortak koşmayan her kul bağışlanır. ‘Bu iki kişiyi aralarında anlaşıncaya kadar bekletiniz, barışıncaya kadar bekletiniz’ denilir”. (Muvatta, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud).

O halde Cennet’in kapısında beklemeye tahammülü olanlar Müslüman kardeşleriyle dargınlığa devam etsinler Bu onların kendi tercihleridir. Ancak şunu bilsinler ki Cennet’i hak etmiş olsalar bile ne zaman kardeşleriyle barışırlarsa o zaman Cennet’e gireceklerdir.

Söz konusu ettiğimiz, toplumsal kardeşliğimizi zedeleyen bu iki manevi/psikolojik/ toplumsal hastalıktan korunmak gerçekten de o kadar kolay değildir. Bunun için sağlam bir iman, kuvvetli bir ameli pratik ve güçlü bir ahlaki yapı gereklidir. Hepimiz insan olarak zaman zaman bu iki hastalığın tuzağına düşüyor olabiliriz. Önemli olan bunun farkına vararak tövbe etmek ve bir daha yapmamaya kesin kararlı olarak Yüce Allah’ın huzurunda söz vermektir.

Yüce Allah, hepimize, toplumsal kardeşliğimizi birinci dereceden engelleyen gıybetten ve dargınlıktan uzak durmayı nasip eylesin. Eğer bu hasletler bizde varsa tez zamanda kurtulma çabası içine girmeyi ve neticede kurtulmayı nasip etsin. Kardeşlik hukukumuzun gelişmesi, daha iyi bir toplum, daha iyi bir ülke ve daha iyi bir dünya için bu, olmazsa olmaz bir gerekliliktir.

Gıybetsiz ve dargınlıksız günlerde buluşmak dileği ve ümidiyle Yüce Allah’a emanet olunuz…

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR