Bizimle İletişime Geçin

Genel

Kardelenlerimizin Ağlatan Basın Açıklaması

Yayınlandı

-

8 Mart ‘’Hanımlar Günü’’ dolayısıyla bir grup genç hanım kardeşimiz Ösem önünde bir tiyatro gösterisi yapmış…

Haa, birde basın açıklaması yapmışlar; pardon, ben onun tamamını tiyatro gösterisi sanmıştım… Kardelenler basın açıklamasında şunları söylüyor : ‘’Akp’nin kadın düşmanı yüzü her geçen gün daha çok meydana çıkıyor. Akp kadına özgürlük getirmek bir yana kadını aşağılayan ve erkeğin kölesi meydana getiren uygulamalara devem ediyor.’’  Şu acılı hikâyeye bakar mısınız? Aha da Mahsun Kırmızıgül’e yeni bir film konusu. Zalim bir hükümetin ülkesindeki kadınlara çektirdiği akıl almaz işkenceler…

’’Güneşi Gördüm’’ ismini ‘’Sopayı Gördüm’’ olarak da değiştirebiliriz. Ben bu arkadaşların bu ülkede yaşamadıklarını, Erasmus’la başka bir ülkeden geldiklerini düşünüyorum. Herhalde geldikleri ülkenin sorunlarını burada paylaşma gereği duydular.

Yoksa bu arkadaşların 8 Mart’ta meclisten geçecek olan ‘’Şiddeti Önleme Yasası’’ndan haberleri yok mudur? Sadece, 8 Mart’ta meclisten geçecek olan ‘’Şiddeti Önleme Yasası’’nın içeriğine baksalar zaten bu cahilliğe imza atmazlardı. Ya da yeni anayasaya girecek olan ‘’Kadınlara Pozitif Ayrımcılık’’ mevzusunu hiç mi duymadılar? Ben erkek olduğum halde duydum.

Evet, ülkemizde kadın cinayetleri işlenmekte, kadına şiddet devam etmekte ama bu konudaki tek caniyi devlet olarak ilan etmek ne kadar adaletli bir durum? Ya da ne kadar gerçekçi? Ya da ne kadar komik! Bu ülkede, başı örtülü bir bayanın bir zamanlar üniversite okuma hakkı yokken, o hakkı tekrar sahibine teslim eden bir hükümetin kadınlara özgürlük getirmediğini söylerken inanın çok komik durumdaydınız.

Zaten şu ‘’özgürlük’’ kavramınızı da bir türlü anlamış değilim. Erkek arkadaşlarımızı eve getirince komşular laf ediyor diyorsunuz. İyide aynı komşular kız arkadaşlarını eve getiren erkeklere de laf ediyor. Ben bizzat şahidimdir bu duruma. Napalım yani biz de mi ayaklanalım?

Bir yobaz, bir entelektüel gericisi olarak ne kadar rahatımızı kaçırsalar da o laf atan komşuların çoğalmasından yanayımdır.

Okumaya Devam Et
Yorumlar

8 Yorum

  1. onur

    10 Mart 2012 at 18:31

    dostum asıl sen hangi ülkede yaşıyorsun? bir insan, bir köşe yazarı(!) bu kadar mı cahil olur? akp döneminde kadın cinayetlerinin %1400 artmasının bir tesadüf olduğunu söylüyorsan sende hakkaten bir sorun var demektir. kadınların basın açıklaması yapmasından neden bu kadar rahatsız oldun?
    dipnot:ayrıca 8 mart kadınlar günüdür. hanımlar günü değil. bunu da bilmiyor olamazsın herhalde.

    • Kubilay FELEK

      10 Mart 2012 at 19:18

      Ben bu yazımda ülkemizdeki kadınların durumuyla ilgili toz pembe bir tablo çizmedim.Ülkemizde kadın cinayetleri işlenmekte,kadına olan şiddet devam etmekte dedim.Artmıştır da.Fakat bu basın açıklamasında arkadaşlarımız, devletimizi resmen kadın düşmanı bir hükümet olarak göstermiş; sanki kadınlarımız için pozitif ayrımcılık ilkesini benimseyen,8 Mart’ta meclise sunulan ve kadına şiddet konusunda çok ciddi önlemler ve cezalar getirecek olan yasa bu ülkenin meclisi tarafından çıkarılmamış gibi konuşmuşlardır.2002 yılında 873 bin kızımız ilkokula bile kayıtlı değilken bugün kızlı-erkekli 90 bin çocuğumuz ilkokula gidememiştir.Tabi bu rakamın sıfırlanması gerekiyor.Kadın düşmanı bir devlet bunu yapar mı ? Ben bayan arkadaşlarımızın da basın açıklamasından rahatsızlık duymadım.Ne kadar özgür olmadıklarını söyleseler de özgürce görüşlerini dile getirdiler.Bende bu köşede özgür bir birey olarak onları eleştirme hakkımı kullandım. dipnot : Hanımlar Günü’nden kastım Kadınlar Günü’ydü.Bana ”hanım” sözcüğü kullanmak daha saygıdeğer geldi. Saygılar…

      • onur

        13 Mart 2012 at 13:27

        “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir başbakandan bahsediyoruz. çokeşli danışmanı olan bir başbakan bu. iş isteyen kadına “git evinde otur, ne yapacaksın işi?” diyen bakanlar da cabası. bu hükümetin kadını korumak gibi bir derdi yok. hem söylemleriyle hem yargısıyla tacizciye, tecavüzcüye, katile cesaret veren bir tutumları var. ben de biliyorum kadınlara pozitif ayrımcılıktan da bahsettiklerini. kadına yönelik şiddeti önlemeye dair yasa tasarısından da haberim var en başından beri. fakat bu söylemlerin içeriğine de baktığımızda genel itibariyle kadını korumaktan değil aileyi korumaktan bahsediliyor hep. daha önceki gibi. ki zaten yasanın adı da bu. kulağa doğru geliyor olabilir aileyi korumak. fakat kocasından dayak yiyip devletten koruma talep eden kadınların; (aileyi koruma adına) kocasıyla barıştırılıp geri yollanmasından sonra öldürülmelerine dair çok örnek olduğunu düşünürsek ne demek istediğimi anlayabilirsin. hükümetin, yargının attığı adımlar bu noktada caydırıcı olmaktan öte aslında erkeği kollayan bir yapıya bürünüyor. devleti temsil eden kişilerin söyledikleri, yaptıkları en ufak şeyler dahi toplumun davranışlarını etkiler.
        dipnot: biyolojide ergenlik çağı sona ermiş kızlar kadın olarak tanımlanır. fakat yanlış bir şekilde kadınlığın bekaretle ilgili bir kavram olduğu toplumun algısına yerleştirildi. bu yüzden sözde kibarlık adına “hanım” gibi, “bayan” gibi aslında tamamen geri bir zihniyetin ürünü olan terimler üretildi. ki zaten hanım; “oturaklı, ağır kadın” anlamına gelirken, bayan; “bay olmayan” anlamına gelir. bu terimlerin ortak özelliği erkekler tarafından üretilmiş olmasıdır. 8 mart da “dünya kadınlar günü” olarak ilan edilmiştir. başka bir şey değil.

  2. önder

    11 Mart 2012 at 01:54

    hadi git yat… vakit hayli geç oldu , git yat , ikibuçuk üç oldu git yat.. gözlerime yaş doldu , yüreğime kan doldu , tükendim bittim git yat!

  3. Demokratik Kadın Hareketi

    14 Mart 2012 at 14:03

    2011 yılında ülkemizde 160 kadın eşleri, sevgilileri, babaları ve en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldü,devlet kendisine başvuran kadınların yüzde 73′ünün göz göre öldürülmesine izin verdi, çoğunu kendi eliylekatillerine teslim etti. Bu rakam, çok daha büyük oranlarda olan katliamların sadece görünen, kayda geçen
    kısmını oluşturuyor.

    Kadının en yakınındaki erkekleri cellada dönüştüren erkek egemen düzen, yargılanacağına yargılıyor, kadınıöldüren erkeği yasalarıyla da ödüllendirip, kadının ölü bedenine de hiç dinmeyen öfkeyle saldırıyor.

    Tarihimiz sadece mağduriyetten ibaret değil. Tarihimiz mücadelenin kazanımlarıyla yüklü. Asıl kayıpları bu örgütlü mücadele zeminininden, işçi sınıfının mücadelesinden, emek mücadelesinden koptuğumuzda yaşadığımızı tarihsel tecrübelerimizden biliyoruz!
    Kapitalizmin doğduğu ilk anlardan beri emekçilerin hiçleştirilen yaşamları üzerinden yükselen sermaye sınıfı, kârına kâr katmaya devam ederken unuttuğu önemli bir şey vardı. Hatırlamak zorunda kaldılar, en acımasız oldukları her dönem ne kadar pervasızca unuttularsa bir o kadar apansız ürpererek hatırladılar!
    Egemenler tarafından kadınlığı sonsuza kadar ödenmesi gereken bir bedele dönüştürülen, ‘kadın’ olmanın bedeli alnının terine de bulaşıp ‘yarı insan’, ‘yarı emekçi’ ama tam zamanlı ‘ev kölesi’ ve ‘cinsel köle’ olmaya mahkum edilen emekçi kadının isyanı, en pervasız saldırılara karşı, hiç beklenmeyecek kadar derin ve güçlü
    bir karşılık verdi. Çünkü özgürlüğe en çok biz kadınların ihtiyacı vardı.

    8 Mart 1857’de sömürünün merkezi ABD’nin Newyork kentinde dokumacı kadınların başlattığı isyan,kapitalistlerin sırtına en fazla basarak yükseldiği kadınların silkindiğinde neler yapabileceğini, toplumsal
    özgürlük ve kurtuluş mücadelesinin özneleri olduğunda nasıl köklü bir değişime yol açabildiklerini, insanlık tarihine kan kızılı silinmez bir not olarak ekledi.

    Bu öyle bir miras ki, ezmenin çeşidi ve boyutları arttırıldıkça ezilenlerin isyan tarihini bugüne güçlü bir hafıza olarak taşımaya devam ediyor. İşte bu nedenle mücadelemiz eskimiyor, eski olan tazeleniyor ve ölümsüzleşiyor!

    Dünyanın dört bir yanında bugün kadınlar mücadele yürütmeye devam ediyor. Hindistan, Peru, Filipinler gibi
    kadınların mücadele deneyimlerinin somut kazanımları yolumuza ışık tutmaya devam ediyor!Yaşamımıza dar bir alana hapsedildiği ölçüde bize yönelik şiddetin arttığı, artacağı, yüzyıllık deneyimlerle
    ortada! Tek yol, emeğimizi, sözümüzü, bedenimizi, canımızı, kararımızı, yetkimizi elimizden alan ezen iktidara karşı , insanı var etmeyi hedefleyen demokratik halk iktidarı mücadelesini bir parçası olarak örgütlenmek, eve, erkeğe, aileye, işyerlerinde patrona hapsedilen bilincimizi, emeğimizi , varlığımızı kendimiz için harekete geçirmek, örgütlenmek ve örgütlemek…

    İşte bu nedenle evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, hapishanelerde, nerede yaşam mücadelesi sürüyorsa orada sömürüye, baskıya ve zulme karşı çıkıyor, cinsel, ulusal, sınıfsal mücadelede öncüleşen kadınların izinden yürümeye devam ediyoruz.. Kavgada ön saflardayız ve olmaya devam edeceğiz.

  4. Bülent Kaya

    16 Mart 2012 at 21:41

    Belki bazılarınız kızacak ama ne yapalım gerçekler acıdır, bazılarınız gerici diyecek, sizler çağdaş olmakla istediğiniz kadar övünebilirsiniz, ama ben çağdaş olmayı kabul etmiyorum, sizin köhneleşmiş çağdaşlığınızı. Yaratıcı daima çağın ötesinde olun, okuyun kendinizi geliştirin istiyor,ama kalbiniz, aklınız kapalı olduğundan anlayamıyorsunuz. Yaratıcının, ilk insandan itibaren gönderdiği ilahi kanunları bırakıp,yüzyıllardır sizi yok etmek isteyen haçlıların kanunlarıyla kendinizi yönetirseniz bundan farklı bir sonuç elde edemezsiniz, 80 yıldır batılıların kanunlarıyla hangi suçu önlediniz, dejenere olmuş toplum sürekli suç, suçlu üretiyor, her çocuk anneye verilmiş tertemiz bir sayfadır, sonuçta erkeği doğuranda kadındır, o temiz sayfayı nasıl yetiştiriyorsunuzki kendini doğuran saygı duyması gereken kadını öldürüyor, Allah’tan korkmayandan kork, içinde Allah korkusu olmadan yetiştirilen her birey bencildir, paylaşmayı, fedakarlığı bilmez, ne kendine ne başkasına saygısı yoktur.İnşallah bundan sonra çocuklarınızı kendini ve yaradanını bilecek şekilde yetiştirirsinizde hem kendine, hem ailesine hemde topluma faydalı bireyler olur, İYİ OKUYUN KADINLAR; BİR ERKEĞİ KATİL OLARAK YETİŞTİRMEKTE, İNSAN OLARAK YETİŞTİRMEKTE SİZİN ELİNİZDE.

  5. Ali Rıza

    17 Mart 2012 at 11:09

    Evet yorumcular çok doğru söylüyor. AKP iktidara gelmeden önce kadınlarımız gül gibi geçiniyordu, kocalar karılarını dövmüyordu, kadın cinayetleri yoktu, kadınların hepsi okula gider laik laik yaşardı. Kadın haklarında dünya 1. idik. Ekonomi süpperdi, ekonomimiz dünya 5. idi. Erdal İnönü uçurmuştu Türkiye’yi. Bülent Ecevit ve Deniz Baykal kadını yüceltti, işsizliği bitirdi, Türkiye’yi otobanlarla doldurdu. Am şu AKP geldi iktidara hepsini ters yüz etti. YERSENİZ………..

  6. CEVAT

    07 Haziran 2013 at 22:38

    *İyide aynı komşular kız arkadaşlarını eve getiren erkeklere de laf ediyor. Ben bizzat şahidimdir bu duruma. Napalım yani biz de mi ayaklanalım?

    * dahi anlamında olan de ayrı yazılır…

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR