Bizimle İletişime Geçin

Genel

Ultra Kardeşlik Örnekleri

Yayınlandı

-

Bu yazı tumhaber.com’dan alıntılanmıştır.

İslam tarihinde, Kur’an ayetlerinde ve Hz. Peygamber’in hadislerinde ifade edilen İslam kardeşliğinin ve kardeşlik hukukunun en mükemmel şekilde gerçekleşmesi ile ilgili o kadar çok olay vardır ki saymakla bitmez. Günümüze ışık tutması açısından birkaç tanesini burada söz konusu etmek istiyoruz.

Söz konusu olaylardan en belirgin olanı Peygamberimizin Medine’de muhacir ve ensarı kardeşleştirmesidir. Bu olay hicretten beş ay sonra olmuştur. Çünkü o zamana kadar zaten birbirini tanıyanlar kardeşlik hukuku gereği birbirleriyle kaynaşmışlar ve yardımlaşmışlardır. Ancak toplumda fakirler, kimsesizler, güçsüzler ve köleler de vardır. İşte Hz. Peygamber toplumsal dengesizliğe sebep olmaması için fakirle zengini, güçsüzle güçlüyü, köleyle efendiyi, siyahla beyazı kardeş yaparak dünya tarihinde benzeri görülmeyen bir olayı gerçekleştirmiştir. Bu esnada Hz. Ali Hz. Peygambere gelerek kendisinin yalnız kaldığını söyleyince Hz. Peygamber “Senin kardeşin de benim” diyerek kendisini Hz. Ali ile kardeşleştirmiştir. İki evi olan bir evini, iki odası olan bir odasını, iki bahçesi olan bir bahçesini kardeşine vermiş, bununla da yetinmeyerek kardeşini kendisine mirasçı bırakmak istemiş, ancak bu miras bırakma olayı daha sonra yasaklanmıştır.

Ebu Zer Ğıfârî ile Bilal-i Habeşî arasındaki olay da kardeşlik hukukuna örnek oluşturması bakımından çok ibretlidir. Ebu Zer Ğıfârî bir an için boş bulunarak Bilal-i Habeşî’ye “Ey Siyah kadının oğlu” demiş ve Hz. Bilal’i can evinden vurmuştur. Bilal hemen Hz. Peygamber’in huzuruna gelerek acı ve ızdırabını dile getirmiş, sevgili Peygamberimiz de bu olaya çok üzülmüştür. Hemen Ebu Zer’i çağırarak bunun cahiliye anlayışlarından biri olduğunu söylemiştir. Zaten bin pişman olan Ebu Zer başını Bilal’in ayaklarının dibine koyarak “Bu siyah ayak bu beyaz yüze basmadan başımı kaldırmayacağım” demiş ve böylelikle çok yüksek bir mahviyet ve tevazu örneği göstermiştir. Hz. Bilal de aynı şekilde yüksek bir asaletle Ebu Zer Hz.nin başını yerden kaldırmış ve “Bu yüz, yerde sürünmeye değil öpülmeye layıktır” diyerek onu muhabbetle öpmüştür. Şüphesiz bu olay Hz. Peygamber’in terbiyesinde gerçekleşen yüksek seviyede bir ultra kardeşlik anlayışıdır.

Resul-i Ekrem Efendimizin kardeş kıldığı sahâbîler birbirlerini sık sık ziya­ret etmişler, her biri diğerinin her türlü derdi ve ihtiyacı ile ilgilenmiş ve kendi öz kardeşlerinin hukukuna riayet ettikleri gibi din kardeşlerinin de hukukunu koru­yup gözetmişlerdir. Hz. Peygamber’in Ebu’d-Derdâ ile kardeş kıldığı Fars asıllı Selmân, bir gün din karde­şi Ebu’d-Derdâ’nın eşini pejmürde kıyafetler içinde görünce, niçin bu durumda olduğunu sormuştur. O da Ebu’d-Derdâ’nın dünyalıkla ilgisi olmadığı, o yüzden kendisinin böyle olduğu yönünde şikâyette bulunun­ca, Selmân, Ebu’d-Derdâ’nın evinde kalıp gecelemiş, onu gece ibadeti başta olmak üzere çeşitli konularda eğitmiş, kendisine nasihatler yapmış ve kardeşlik gö­revini yerine getirmiştir.

Burada son olarak vermek istediğimiz örnek Yermuk savaşındaki çok ibretli bir ultra örnektir. Hz. Huzeyfe Rh. Anh’ın anlatımına göre o, savaş sonunda yaralılar arasında amca oğlu Hâris’i aramaya başlamıştır. Bir kan seli içinde yatan amcasının oğlu, göz işaretleri ile bile zor konuşabilmektedir. Huzeyfe daha evvel hazırladığı su kırbasını göstererek “Su istiyor musun?” diye sormuştur. Çünkü Hâris’in dudakları hararetten âdeta kavrulmuştur. Huzeyfe su kırbasının ağzını açıp suyu kendisine doğru uzatırken biraz ötede yaralıların arasında Hazret-i İkrime’nin sesi duyulmuştur: “Su! Su! Ne olur, bir damla su!”. Amcasının oğlu Hâris bu feryadı duyar duymaz göz ve kaş işaretleriyle suyu hemen İkrime’ye götürmesini istemiştir. Huzeyfe kızgın kumların üzerinde yatan şehidlerin aralarından koşa koşa İkrime’ye yetişmiş ve hemen su kırbasını kendisine uzatmıştır. İşte bu anda İkrime hazretleri elini kırbaya uzatırken İyaş’ın (radıyallahu anh) iniltisi duyulmuştur: “Ne olur bir damla su verin. Allah rızası için bir damla su!”. Bu feryadı duyan İkrime, elini hemen geri çekerek suyu İyaş’a götürmesini işaret etmiştir. Huzeyfe kırbayı alarak şehidlerin arasından dolaşa dolaşa İyaş’a yetiştiği zaman kendisinin son nefesinde kelime-i şehâdeti söylediğini duymuştur. Iyaş getirdiği suyu görmüş, fakat içmeye vakit kalmamıştır. Başladığı kelime-i şehâdeti ancak bitirebilmiştir. Derhal geri dönen Huzeyfe, koşa koşa İkrime’nin yanına gelmiş, ancak kırbayı uzatırken onun da şehid olduğunu müşahede etmiştir. “Hiç olmazsa amcamın oğlu Hâris’e yetiştireyim” diyerek koşa koşa ona gelmiş, ne çare ki o da ateş gibi kumların üzerinde kavrula kavrula ruhunu teslim etmiştir. Son nefeste gerçekleşen bu olay şüphesiz tamamen doğal olarak içerden gelen bir duyguyla yapılmış yapmacık olamayan bir davranıştır. İşte bu da sahabe-i kiram arasındaki zirve noktasındaki kardeşlik hukukuna en uç bir örnektir.

Son olarak ibretli bir kıssa ile yazımıza son vermek istiyoruz. Vakti zamanında iki erkek kardeş babalarından kalma çiftlikte birlikte çalışmaktadırlar. Kardeşlerden biri evlidir ve beş çocuğu vardır. Diğeri ise bekârdır. Her günün sonunda iki erkek kardeş ürünlerini ve kârlarını eşit olarak bölüşmektedirler. Günün birinde bekâr kardeş, kendi kendine düşünür. Ağabeyi ile ürünü ve kârı eşit olarak bölüşmesinin hiç de adaletli olmadığına karar verir. Çünkü kendisi bekardır ve pek fazla ihtiyacı yoktur. Oysa kardeşinin ailesi ve çocukları vardır. Ağabeyine hasattan daha fazla pay ayrılmalıdır. Ancak bunu ona söylese, itiraz edecektir. Bu takdirde hak yerini bulmamış olacaktır. Öyleyse başka bir yol düşünmek gerekir. Kendi kendine böyle düşünen genç, ertesi günden tezi yok, her gece geç bir vakitte, sırtladığı bir çuval tahılı, ağabeyinin ambarına taşımaya başlar. O böyle düşünür, her gece bir çuval buğdayı bir ambardan diğerine taşırken, evli olan ağabeyi de olup bitenden habersiz eşiyle dertleşmekteydi. Ona göre de ürünü ve kârı kardeşiyle eşit olarak bölüşmek hiç de hakça değildir. Çünkü onlar evlidirler. Oysa kardeşi bekârdır. Bir başına yaşamaktadır. Daha evlenecek, yuva sahibi olacaktır. Dolayısıyla daha çok paraya ihtiyacı vardır. O halde bir yolu bulunup onun hasattan payını arttırmalıdır. Evli olan ağabeyin de tek alternatifi vardır. O da her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin tahıl deposuna götürmeye başlar. İki kardeş, yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadan çuvalları birbirlerinin ambarlarına sırtlarında taşırlar. Yalnız her ikisinin de dikkatini çeken bir şey vardır ki depodaki tahılın miktarı değişmemekte, ne artmakta ve ne de eksilmektedir. Derken bir gece, herkesin uykuya daldığı bir vakitte, iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken birbirleriyle çarpışıverirler. İşte o anda olan biteni, tahılın artmamasının ve eksilmemesinin sebebini anlarlar. Hemen bu iki fedakâr kardeş çuvalları yere bırakıp birbirlerini kucaklarlar.

Yukarıda saydığımız örnekler gerçekten ultra örneklerdir. Bunlar günümüzde bizlere artık mitoloji gibi gelmekte ve sanki uygulanamaz gibi görünmektedir. Ancak unutmayalım ki bunlar tarihte yaşanmış canlı örneklerdir. Bizler de toplum olarak aynı seviyeye yaklaştığımız ölçüde kurtuluş kapısını aralamış olacağız diye düşünüyoruz.

Okumaya Devam Et
Yorumlar

8 Yorum

  1. öğrenciniz

    03 Haziran 2012 at 16:12

    Allah razı olsun hocam,

  2. Rüstem

    04 Haziran 2012 at 21:16

    Çok doğru söylüyorsunuz hocam kaleminize sağlık,

  3. Doğrucu Davut

    04 Haziran 2012 at 22:17

    Hikayeler anlatmayın. Kardeşlik örneklerini kendi hayatınızdan verin. Öylesi daha iyi ve daha samimi olur

    • engin 17

      05 Haziran 2012 at 20:42

      doğrucu davut kardeş.sizin tabirinizle hocanın anlattığı o hikayeler geçmişte birebir yaşanmış olaylardır.isbatlı şahitli belgeli.daha sonra diyorsunki kardeşlik örneklerini kendi hayatından ver daha samimi olurdu diyorsun.olmazdı arkadaş.çünkü sizin burada hidayet hocayı tanımadığınızı yaşayışını karakterini vs bilmediğiniz ortaya çıkıyor.hidayet hoca gibi biri ben işte şöyle yapıyorum böyle yapıyorum sizde öyle yapın böyle yapın mı diyecekti.demez diyemez dememeli.zaten hocamızda demedi.şimdi davut kardeş bir zahmet hidayet hocayı bir tanı araştır.ha gayret.daha sonra görüşelim.istersen tlf.mail. adresimi veririm.

  4. Levent Öztürk

    05 Haziran 2012 at 17:31

    yüreğinize sağlık hocam. gerçekten çok iyi anlatmışsınız. oysa günümüzde bu örnekleri görmek çok zor. özellikle yanı başımızda suriye de yaşanan katliama karşı müslümanım diyenlerin sessiz kalması ‘Müslümanlar ancak kardeştir’ ilkesi ile ne kadar örtüşüyor?

  5. ultracı

    05 Haziran 2012 at 18:54

    Kullandığınız ‘ultra’ kelimesine bayıldım. Size bundan sonra ultra-İlahiyatçı diyelim mi? Ne dersiniz ultra Hocam

  6. ütopya

    06 Haziran 2012 at 13:23

    ilahiyatçılar böyle örnekleri verirler. sonra aksini uygularlar. orn. comu ilahiyat. ne diyelim darısı ilahiyatın başına.

  7. Davut

    10 Haziran 2012 at 11:31

    ultra-kardeşlik örneklerini kendimizden verebilmeliyiz. Beklentisiz olmalıyız. Gıybetten, dedikodudan, arkadan konuşmaktan çekinmeliyiz. Yaşamımızla örnek olmalıyız

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.

“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”

Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Genel

İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:

27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

1. Kimlik Belgesi Fotokopisi

2. Adli Sicil Kaydı

3. Banka Hesap Numarası

4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)

5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi

6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)

Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.

Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.

Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.

AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.

Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.

 

Okumaya Devam Et

Genel

Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak,  Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri,  siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında,  TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz

Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.

Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz  

İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.

Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir

Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.

Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda,  başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.

Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.

“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.

Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR