Bir süre önce yerel bir gazetede İletişim Fakültesi Uygulama Radyosu ‘Kampüs FM’ hakkında yapılan haberde, radyonun korsan yayın yaptığı iddia edilmişti. Rektörlükten yapılan açıklamada iddialar yalanlanırken “Bir yerel gazetede ısrarla tekrarlanmasına karşın Üniversitemizin karasal yayın yapan herhangi bir radyo istasyonu bulunmamaktadır” denildi.
Açıklamada, bu tür kabul edilemez tavırların günün sonunda sadece Üniversiteye değil, Çanakkale’ye de büyük zararlar getireceği vurgulanırken “Başka illerde medyanın ve yerel dinamiklerin gözü gibi baktığı ve ilin zenginliği saydığı üniversitelerin ilimizde sayıca küçük, ama sesi çok çıkan birkaç kişi tarafından bu kadar yıkıcı faaliyetlerle karşılaşması üzücüdür” ifadeleri kullanıldı.
Rektörlükten yapılan açıklama şöyle:
Bir yerel gazetede ısrarla tekrarlanmasına karşın Üniversitemizin karasal yayın yapan herhangi bir radyo istasyonu bulunmamaktadır. Söz konusu sözde haberin, geçmişte sıkça gördüğümüz Üniversiteye karşı üretilmiş tipik dedikodulardan biri olduğu anlaşılmaktadır.
Tanıtım
Diğer taraftan ÇOMÜ İletişim Fakültesi radyoculuk uygulamaları çerçevesinde Üniversitemiz bünyesinde radyo programları yapılmakta ve bu programlar diğer pek çok üniversitede olduğu gibi Üniversite web sitesi üzerinden paylaşılmaktadır.
Radyoculuk alt yapısı kuruluş çalışması esnasında teçhizatın denemeleri yapılmış ve bu denemeler bazı kişi/kişilerce belli ki yayın olarak algılanmış veya yansıtılmış ve ne yazık ki Üniversite’ye karşı hasmane tutumları gizlenemez boyutlara gelmiş, geçmişte tüm enerjilerini Üniversite’ye zarar vermek için harcamış, sayıları az, ama gürültüsü çok bazılarınca bilinçli olarak yasadışı yayın olarak yansıtılmıştır.
Üniversitemizin internet sitesi üzerinden paylaşılan radyoculuk uygulamaları dışında herhangi bir radyo yayını bulunmamaktadır.
Bir yerel gazete tarafından iddia edilen frekans duyurusu konusunda ise ÇOMÜ Rektörlüğü’nün herhangi bir bilgisi bulunmamaktadır. Sorumlu idarecilik gereği bu iddia için gerekli soruşturmalar açılmaktadır. Ancak bir yerel gazetenin ısrarla ÇOMÜ’yü hedef alması, bu konuyu gazetecilik sınırları dışına taşıyıp bizzat savcılığa suç duyurusunda bulunması, böylece sözde gazetecilik yapan kişilerin Üniversite’ye karşı taraf haline gelmesi de kamuoyunun dikkatlerinden kaçmamıştır. Bahsi geçen gazetenin diğer yayınları da dikkate alındığında bu yayınların sadece gazetecilik çerçevesi içinde değerlendirilemeyeceği açıktır.
Tanıtım
Başka illerde medyanın ve yerel dinamiklerin gözü gibi baktığı ve ilin zenginliği saydığı üniversitelerin ilimizde sayıca küçük, ama sesi çok çıkan birkaç kişi tarafından bu kadar yıkıcı faaliyetlerle karşılaşması üzücüdür.
Bazılarının hırsı ve kişisel/ideolojik husumetleri Çanakkale’nin en önemli değerlerinden olan, ülkemizin en önemli ilim ve irfan yuvalarından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne zarar verecek boyutlara gelmiş olabilir. Bizlerin görevi bu tür kör düşmanlıkları dahi görmeden yolumuza devam etmektir. Sorumluluğumuz ilimizin kalkınmasına, aydınlanmasına ve ilerlemesine olduğu kadar evrensel bilim ve eğitime de katkıda bulunmaktır. Bu bilinç ve sorumluluk içinde yolumuza devam ediyoruz. Kamuoyunun çeşitli görünümler altında yapılan, Çanakkale’yi asla temsil etmeyen bu tür Üniversite düşmanlıklarını da fark ettiği kanaatindeyiz. Bu tür kabul edilemez tavırlar günün sonunda sadece Üniversitemize değil, Çanakkale’ye de büyük zararlar vermektedir.
Kamuoyunun dikkatlerine saygılarımızla sunarız.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü
Tanıtım
İlişkili Başlıklar:
32 Yorum
Nadir
04 Haziran 2012 at 20:44
Comu sitesinde açık açık, tekrar tekrar radyo frekansını her seferinde duyurdu. Şimdi bu açıklama niye anlamadım ki.
Ben böyle bir gazetecilik görmedim. Tüm haberleri ÇOMÜ aleyhine. Bir gün Hastane’ye saldırıyorlar, bir gün İletişim Fakültesi’ne. Sürekli olarak Üniversiteyi olumsuz haber konusu yaparak imajına zarar vermeye çalışıyorlar. Anlamıyorum, bundan kimin ne yararı var. Üniversite Çanakkale’nin en büyük kuruluşu, en büyük zenginliği, ona zarar vermeye çalışan bir gazete Çanakkaleli olabilir mi?
Sayın Rektör Haftanın kaç günü ÇOMÜ’de. Koca Rektör TV Programını niye yapar? İlerisi için Vekil ve Bakanlık herhalde…Orayla uğraşırken ÇOMÜ’yü çok ihmal ediyor. Her Dekan kendini Kral, Her Daire Başkanı, hatta Rektör Danışmanın dahi yürüyüşü değişti. Sahi burası Devlet Kurumu değil mi? Burada T.C. Yasaları çalışmıyor mu? Sayın Rektör Ankara’yı bırakıp Çanakkale’ye gelse çok iyi olur. Her insan şikayetçi, Cemaatçiler dahi Rektörün kendilerine randevu vermediğinden şikayetçi. Gerisini varın siz düşünün.
Rektör Hoca Ankarada bağlantıları olduğu için ÇOMÜ güçlü, Televizyonlara çıktığı için ÇOMÜ daha güçlü. Keşke bütün hocalarımız Çanakkale sınırlarını aşabilse. Yukarıdaki yorumu yazan gibi sığ ve basit düşünceli kişilerle Üniversitemizin biryerlere gelmesi zor.
duruyorsun da ne oluyor.. Alışmışsın sendikacılarla birlikte sabah akşam etek öpmeye eski halin devam etmemesi acı veriyor değil mi?
Bir de eskisi gibi devletin mallarını yedirmiyorlar.. E tabii çıldıracak olan sensin… Alışkanlıkların terki tehlikelidir..
Kullandığımız kadrolar, harcadığımız paralar Çanakkale’den değil, Ankara’dan geliyor. Çanakkale’de otura otura ancak karpuz büyür, Üniversite değil. Ayrıca Rektör’e ulaşacaksınız da ne olacak? Dünyanın en önemli işini mi konuşacaksınız. Bölüm başkanı ve dekanınız ile halledemediğiniz hangi sorununuzu Rektör halledecek? Olsa olsa kadro isteyeceksiniz. Onu da adam zaten takip ediyordur. Geçmişte rektörlere ulaştınız da ne oldu?
Üniversiteye bir şeyler kazandırmak için illa TV’lerde boy göstermek gerekmiyor. Eski rektör de hafta da 2 kez Ankara yapıyordu. Gidilmesi doğal. AMa şimdiki rektöre sorun bakalım önce Samanyolu Tv’den kaç para almış şimdi de TRT’den kaç para alıyor. Artı araç benzini bedava. Üniversiteden. Git gel konya 🙂 TRT’den gelenlerde cukka. Rektör ne yaptı Ankara’da bağlantı yaptı. Görelim şu bağlantıları artık.
Ali AKdemir son yılında Ankara’dan 30 idari personel koparabilmişti. Yeni rektör ise 250. Aradaki farkı anlayabiliyor musunuz? Eski rektör son yılında 20 akademik kadro bile kullanamamıştuı. Yeni rektör 1 yıl gibi kısa bir sürede 200’ü aştı. Üniversite’nin bütçesindeki 1 yıllık artış % 30’un üzerinde. Terzioğlu Kampüsü şantiye yerine döndü. Bunlar doc hoca lakaplı arkadaşın internet sitelerine attığı yorumla değil, Ankara’da lobi yapmakla oluyor herhalde. Önceki rektörlerle yeni rektörün Üniversiteye katkısını göremeyecek kişiye kör değil, art niyetli denir
Bir öğretim üyesinin ÇOMÜ’ye en önemli katkılarından biri de kamuoyunda üniversitesinin adını duyurmasıdır. Buna PR denir, halkla ilişkiler denir. Sadece Çanakkale’de oturup Ayvacuık, Kepez, Lapseki arasında fiyaka yaparak hoca olunmuyor. Yükselmek için yazılan ve bir yolu bulunup üçüncü sınıf dergilerde indeksli makale de hocalığın en önemli göstergesi değil. Dünya sizi ne kadar tanıyor, ülkenizin sorunlarına ne kadar çözüm getirebiliyorsunuz, bu önemli
Adil bey sizin 10 sene önce kullandığınız bilgisayar ile bu günkü bilgisayarınız aynı mı ? Tabii ki her gelen kişi bir tuğla daha koyacak inşaata. Böyle gelişecek. Dünya’nın en fakir ülkelerindeki üniversiteler bile 5 yıl öncesi gibi değil ki. Hepsi gelişiyor. ÇOMÜ’de gelişecek. Zaten yeni prof olmuş bir rektör de olsa gelişmeyi engelleyemez üniversite kendi içinde büyüyor çalışanlarıyla öğrencileriyle gelişiyor. Benim belirtmek istediğim konu hiç bir rektör zamanında üniversite bu kadar lekelenmedi. Rektör bazı kişiler getirdi ama kardeşini de ve kadrolarını da getirdi. Sanırım sizde bu kadrolar ile gelenlerdensiniz. Ben içinde olan biri olarak görüyorum ki rektör çok da büyütülecek bir şey yapmıyor. Üniversite den daha çok kendi reklamı peşinde. Bakın bunu buradan yazıyorum sizde bir kenara yazın. Bu rektör burada durmaz. Daha büyük pastalar peşinde. Bunları hepimiz yaşayacak ve göreceğiz. Ancak siz de o zaman burada olmayacaksınız.
Kardeşini getirdiğin rektörün kardeşi İTÜ’den buraya geldi, Almanyadan hukuk doktoralı. Kütüphanede çalışsaydın sen de farkı görürdün, ama nerde Senin yolun o taraflara uğramaz ki! Varsa yoksa boş dedikodular, lütfen biraz kendinize gelin! Bu kafayla bütün hocalarımıza ve öğrencilerimize zarar veriyorsunuz.
Doc bey, durum senin söylediğin gibi değil. Örneğin Meslek Yüksek Okulu’na açıln labaratuardaki bilgisayarlar son 10 yılda bu okula alınan ilk bilgisayarlardı. Bilgisayra konusundan örnek vermeyin bence. Çünkü bu üniversite Ali Akdemir’in 4 yılında alınmayan bilgisayarları Laçiner’in 1 yılında gördü. Tüm okullar bilgisayara doydu. İnternet hızındaki artış da cabası. Durduğu yerde hiçbir kurum ilerlemez. Ali Akdemir’in bıraktığı 100 milyonu bulmayan bütçe 1 yılda 135 milyon lira olduysa herhalde bunu ÇOMÜ Rektörü yatarak başarmamıştır. Durduk yerde bu gelişmeler olmuyordur herhalde
Sevgili Doc, bi kere Çanakkale’de 30 gazete çıkmıyor. Sen hergün Hedef okuduğunu söylemişsin, Hedef’in tirajı günlük 150’yi bulmuyor. ÇOMÜ’de ise bi tane bile Hedef gazetesi görmedim, okunmuyor. Dolayısıyla Hedef’i 45.000 kişilik Üniversite camiasında okuyan bi sen varsın demek ki. Ben şuracıkta gazetenin adından bahsetmesem, ÇOMÜHaber bu gazetedne bahsetmese 45.000 Çanakkale Üniversitesi insanının hiçbiri bu gazeteden haberdar olmayabilir bile. Ayrıca bu gazetede ÇOMÜ ile ilgili doğru düzgün olumlu haber göremezsin. Hep olumsuz, hep olumsuz. Adamlar ÇOMÜ aleyhine Rektörlüğe bile gittiler, taraf oldular. Peki, neden? Kanunseverliklerinden mi? Hiç sanmam. Senin gibi hazımsızlar da ondan. Kuyruk acıları da cabası
“Rektör çok da büyük işler” yapmıyor demişsin Doc efendi. Sana tasiyem kampüsü şöyle bir gez. Bak bakalım eskisi gibi ne kalmış. Binalar yükseliyor, hoca sayısı % 25 artmış, puanlar artmış, kitap sayısı % 300 yükselmiş, internet kullanımı % 250 artmış, bilgisayar sayısı % 30 artmış, idari personel sayısı % 25 artmış ve daha nicesi, üstelik hepsi sadece 1 yılda olmuş, olmaya devam ediyor. Siz şimdi bunlara “Rektör çok da büyük işler yapmıyor” diyorsanız haklısını derim, tüm bunlar Rektör Bey için çok küçük işler. Bunlar dah abaşlangıç. 3 yıl daha bekleyin, daha neler olabileceğini görün
bilmeyenler olabilir, sayın rektör cumhurbaşkanına yakın bir isimdir. bu makama yakın olmak demenin ne demek olduğunu biliyorsunuz. peki bir önceki rektör bu makama veya bu tür makamlara yakın mıydı ? Hayır. Bu durumda yeni rektöre kapıların açılması, taleplerinin karşılanması doğaldır. Bir önceki rektöründe taleplerinin karşılanMAMASI normaldir. Şimdi kalkıp bir makama kendi adamınızı getirip, kaynakları kapıları sonuna kadar açınca icraat yapıyor ve başarılı oluyor, bir önceki rektör çalışmadı iş yapmadı beceremedi oluyor. E sen ona kaynak sundun mu ? işini kolaylaştırdın mı ? Kimse gücenmesin ama bu imkanları kafası çalışan kime verirseniz aynı icraatı yapabilir. Üniversiteye şu kadar hoca geldi, bu bina yapıldı, şu bilgisayar alındı, şu hizmet başladı… bunların tabi ki önemi var. Ama asıl önemli olan kaç tane ÇOMÜ öğrencisinin bilimsel bir projede görev aldığıdır. Üniversitenin internet sayfasında o geldi bu gitti, şu konferans, bu seminer haberleri geçiyor. Neden orası tamamen öğrencilerin başarılarıyla dolu değil ? Sadece reklam yapılıyor, göz boyama mı denir bilemiyorum ama sanki icraatların getirisi öğrenciler açısından pek yok gibi ha ne dersiniz. iyi geceler sevgili ülkem. iyi uykular hepinize.
Eski Danışman tamamen zırvalamış bence. Neymiş, yeni Rektöre kaynaklara yağıyormuş, bu kaynaklarla herkes bir şeyler yaparmış. Önemli olan o kaynakları Ankara’dan almak ve verimli kullanmak. Ali Akdemir’e de az para ve kadro imkanı verilmemişti. Üstelik bunları da sağlayanlardan biri şu anki Rektör Hocaydı. Ama o ne yaptı, aldığı 10 trilyonu Dardanos’a hiç kullanılmayacak bir havuz ve otel yapmakta kullandı. Merkezde onca fakülte dökülürken gereksiz binalarda harcadı. Kitaba, bilgisayara değil, bizlerin hiç kullanmadığı yerlere harcadı. Üniversite’ye başörtülü öğrenciyi bırakın yetişkin insanları bile sokmadı. Kimse kusura bakmasın, ben yeni rektörümden memnunum. Geçmişin baskı ve zulüm dolu ve beceriksiz idaresini istemiyorum.
Adil efendi anladık sen rektör hocanı çok seviyorsun. Ancak kardeşimde herkes mi bu rektöre kızıyor. Dışarıda herkesle papaz. İş adamıyla. Bak Hedefte okudum. Ne diyor Bulgaristan dan gelen üniversite heyeti. Rektör hocaya ulaşamamışlar biraz yukarıda bakıyor diyorlar. 20 yıllık üniversite değil 500 yıllık üniversitenin ekibi. Rektör hocanın gidişatına Ak Parti de dur dedi. Bak hocan artık pek konuşmaz oldu. Eskisi kadar sataşamıyor kimseye. Demekki birileri azıcık sus bakalım Demiş. Gelelim Dardanosa, Dardanosa oteller havuzlar yapılmış. Ben geçtiğimiz yıllarda Dardanosa yaz kış giderdim. Kışında oturan yemek yiyen, alkol alan, almayan herkes gelirdi. Kışın bile hafta sonları yer bulmakta zorlanırdık. Yaz hele o kadar kalabalık olur du ki yer bulunamazdı. Şimdi nasıl oldu peki. Her yer bomboş. Hoca tek başına at koşturuyor. Kimse gitmiyor. Sen şimdi alkol kesildi ondan dersin. Kardeşim siz mi müslümansınız sadece.
Doc efendi, anlaşıldı senin kuyruk acın var. Demokratikleşen ve gelişen üniversite seni üzüyor ve rahatsız ediyor. Bir de fitne çıkarmaya çalışıyorsun. Kim olduğun verdiğin referanstan belli. hedef gazetesinin başından beri yayın zihniyeti belli. Bu gazetede Rektör ile ilgili bir tek olumlu haber bulamazsınız ki. Bu nedenle sizi ikna etmemiz mümkün değil. Rektör Hoca işini biliyor, gemisini yürütüyor. Bütçesini de, personelini de Ankara’dan alıyor. AK Partiyle de belediye ile de arası iyi. Sadece Hastane istemeyen, gelişmeden korkanlar hocamıza yaklaşamıyorlar, o kadar. Onlar da yaklaşsa ne olur, yaklaşmasa ne olur?
Adilcim yanlışın var referans verdiğim gazeteyi savunmuyorum. Koskoca Çanakkalede 30 kadar gazete içinde bir gazete çıkmış olumsuzlukları yazmış bence bir tane de böyle bir gazete olsun derim. Ayrıca sadece olumsuz haber değil okulun bir çok güzel haberini de okuyorum o gazetede. Sen bu dediğimden anlamazsın hocaya yakınlığınızda gözünüz dönmüş olabilir. Benim gördüğüm o gazete üniversiteye karşı değil biraz rektöre karşı gibi. Bu belki savunma gibi oldu ama yanlışlıkları yazan da olmalı bence. Gelelim kuyruk acısına. Hiç bir kuyruk acımda yok. Yıllardır aynı işteyim, maaşımı alıyorum bakıyorum işime. Hiçte hocala işim olmaz, yalakalıkta yapmama gerek yok. Beklentimde yok. Deiğin gibi rektör hoca gemiciğini yürütüyor. Her üniversite bütcesini Ankara’dan alıyor. Sadece COMU değil. Ak Partile pek iyi değil, belediye ile ise hiç iyi değil. Bu da neden biliyormusun. Senin gibi rektöre hoş görünecez diye onu bunu belediyeyi vurup okları rektör hocaya çektiğiniz için. Hastane hepimiz istiyor. Ben bir önceki mesajımda yabancı üniversite yaklaşamamış demiştim. Sende onlar yaklaşsa ne olur diyorsun. Senin gibi zihniyetliler giderse bu insanlarda gelip bir tuğla da onlar koyarsa senin düşünemeyeceğin kadar çok şey olur diyorum.
Senin Gibiler Danışman Olduysa
07 Haziran 2012 at 04:36
Üniversitenin bugünlere gelmesi bile bir mucize… Sabahları erken uyan emiiii…
Sevgili Doc, bi kere Çanakkale’de 30 gazete çıkmıyor. Sen hergün Hedef okuduğunu söylemişsin, Hedef’in tirajı günlük 150′yi bulmuyor. ÇOMÜ’de ise bi tane bile Hedef gazetesi görmedim, okunmuyor. Dolayısıyla Hedef’i 45.000 kişilik Üniversite camiasında okuyan bi sen varsın demek ki. Ben şuracıkta gazetenin adından bahsetmesem, ÇOMÜHaber bu gazetedne bahsetmese 45.000 Çanakkale Üniversitesi insanının hiçbiri bu gazeteden haberdar olmayabilir bile. Ayrıca bu gazetede ÇOMÜ ile ilgili doğru düzgün olumlu haber göremezsin. Hep olumsuz, hep olumsuz. Adamlar ÇOMÜ aleyhine Rektörlüğe bile gittiler, taraf oldular. Peki, neden? Kanunseverliklerinden mi? Hiç sanmam. Senin gibi hazımsızlar da ondan. Kuyruk acıları da cabası
Adil sen sanırım hedef gazetesinde çalışıyorsun. Seni eleştirmek lazım baksana matbaacısı olmalısın ki direk 150 yi bulmuyor demişsin. Artı söylediklerin tamamen yalan. Gİr hedef gazetesinin web sitesine tarat onsekiz mart diye karşına çıksın tonla üniversite haberi. Böyle taraf olaylarını da bırak bertaraf olma. Üniversiteye girmeme nedenini de öğrendim. Çanakkale’de sadece olay ve hedef gazetesi aboneliği iptal edilmiş üniversitede. Bu nedenle girmiyormuş. Bunu da basın bürosundan yakın bir arkadaşım söyledi. Diğer tüm gazetelere üniversite aboneymiş. Bu da sana kapak olsun.
ile basın mensubu olmayı karıştırmayalım lütfen. Uygar ölçüler içerisinde konuşma adabının dahi zerresinden haberdar olmayan kayıkçı takımı ÇOMÜ ve personelinin muhatabı olamaz.
Okur adlı arkadaş galiba sadece okur değil, aynı zamanda savcılığa suç duyurusunda bulunan yayınların da mensubu, ya da sadece onları okuyor. Derdi de akıl karıştırmak. Sormak gerek, bir gazete işi gücü bırakır ve bir Üniversite aleyhine nden savılığa gider? bundan çıkarı nedir, beklnetisi nedir?
Nadir
04 Haziran 2012 at 20:44
Comu sitesinde açık açık, tekrar tekrar radyo frekansını her seferinde duyurdu. Şimdi bu açıklama niye anlamadım ki.
Nadir'e
04 Haziran 2012 at 20:49
Daha öncede açıkladılar cihazların testi yapıldı diye. Gazetenin korsan haberi çıkmadan evvel zaten açıklama yapmışlardı sadece internette yayın yapılıyor diye. merak edenler için: http://www.comuhaber.com/?p=6563
Nadir
04 Haziran 2012 at 23:44
iyide yine devam edilsin yayına bence zaten 20 gün yapıldı günlerce comu sitesinden duyuruldu ne olacak gazete haberinden kim okur gazeteyi
Soru
04 Haziran 2012 at 23:58
Ben böyle bir gazetecilik görmedim. Tüm haberleri ÇOMÜ aleyhine. Bir gün Hastane’ye saldırıyorlar, bir gün İletişim Fakültesi’ne. Sürekli olarak Üniversiteyi olumsuz haber konusu yaparak imajına zarar vermeye çalışıyorlar. Anlamıyorum, bundan kimin ne yararı var. Üniversite Çanakkale’nin en büyük kuruluşu, en büyük zenginliği, ona zarar vermeye çalışan bir gazete Çanakkaleli olabilir mi?
Vedat
05 Haziran 2012 at 00:30
bravo hocam. Kim bu gaste
Soru2
05 Haziran 2012 at 08:08
gaste denebilir mi bilemiyorum ama, adı hedef. Aslında adını iyi koymuşlar, demek ki hedefleri birilerini hedef almak
Vedat
05 Haziran 2012 at 09:47
güzel isim koymuşlar ya iletişim fakültesi hem yayın basıyor fm bandından hem de rektörlüğü zor durumda bırakıyor dikkat etmek lazım
REKTÖR NEREDE?
05 Haziran 2012 at 20:29
Sayın Rektör Haftanın kaç günü ÇOMÜ’de. Koca Rektör TV Programını niye yapar? İlerisi için Vekil ve Bakanlık herhalde…Orayla uğraşırken ÇOMÜ’yü çok ihmal ediyor. Her Dekan kendini Kral, Her Daire Başkanı, hatta Rektör Danışmanın dahi yürüyüşü değişti. Sahi burası Devlet Kurumu değil mi? Burada T.C. Yasaları çalışmıyor mu? Sayın Rektör Ankara’yı bırakıp Çanakkale’ye gelse çok iyi olur. Her insan şikayetçi, Cemaatçiler dahi Rektörün kendilerine randevu vermediğinden şikayetçi. Gerisini varın siz düşünün.
!!!
05 Haziran 2012 at 22:37
Rektör Hoca Ankarada bağlantıları olduğu için ÇOMÜ güçlü, Televizyonlara çıktığı için ÇOMÜ daha güçlü. Keşke bütün hocalarımız Çanakkale sınırlarını aşabilse. Yukarıdaki yorumu yazan gibi sığ ve basit düşünceli kişilerle Üniversitemizin biryerlere gelmesi zor.
Teoman
06 Haziran 2012 at 01:36
Bence de rektör Ankara da üniversitenin islerini kovalayacagina 365 gün Kepezde Çanakkale’de otursun, hatta okey oynasın
HDK sen Çanakkale'desin ya!..
06 Haziran 2012 at 07:03
duruyorsun da ne oluyor.. Alışmışsın sendikacılarla birlikte sabah akşam etek öpmeye eski halin devam etmemesi acı veriyor değil mi?
Bir de eskisi gibi devletin mallarını yedirmiyorlar.. E tabii çıldıracak olan sensin… Alışkanlıkların terki tehlikelidir..
Sorular
06 Haziran 2012 at 08:58
Kullandığımız kadrolar, harcadığımız paralar Çanakkale’den değil, Ankara’dan geliyor. Çanakkale’de otura otura ancak karpuz büyür, Üniversite değil. Ayrıca Rektör’e ulaşacaksınız da ne olacak? Dünyanın en önemli işini mi konuşacaksınız. Bölüm başkanı ve dekanınız ile halledemediğiniz hangi sorununuzu Rektör halledecek? Olsa olsa kadro isteyeceksiniz. Onu da adam zaten takip ediyordur. Geçmişte rektörlere ulaştınız da ne oldu?
doc hoca
06 Haziran 2012 at 09:16
Üniversiteye bir şeyler kazandırmak için illa TV’lerde boy göstermek gerekmiyor. Eski rektör de hafta da 2 kez Ankara yapıyordu. Gidilmesi doğal. AMa şimdiki rektöre sorun bakalım önce Samanyolu Tv’den kaç para almış şimdi de TRT’den kaç para alıyor. Artı araç benzini bedava. Üniversiteden. Git gel konya 🙂 TRT’den gelenlerde cukka. Rektör ne yaptı Ankara’da bağlantı yaptı. Görelim şu bağlantıları artık.
Adil
06 Haziran 2012 at 09:35
Ali AKdemir son yılında Ankara’dan 30 idari personel koparabilmişti. Yeni rektör ise 250. Aradaki farkı anlayabiliyor musunuz? Eski rektör son yılında 20 akademik kadro bile kullanamamıştuı. Yeni rektör 1 yıl gibi kısa bir sürede 200’ü aştı. Üniversite’nin bütçesindeki 1 yıllık artış % 30’un üzerinde. Terzioğlu Kampüsü şantiye yerine döndü. Bunlar doc hoca lakaplı arkadaşın internet sitelerine attığı yorumla değil, Ankara’da lobi yapmakla oluyor herhalde. Önceki rektörlerle yeni rektörün Üniversiteye katkısını göremeyecek kişiye kör değil, art niyetli denir
Rıdvan
06 Haziran 2012 at 09:37
Bir öğretim üyesinin ÇOMÜ’ye en önemli katkılarından biri de kamuoyunda üniversitesinin adını duyurmasıdır. Buna PR denir, halkla ilişkiler denir. Sadece Çanakkale’de oturup Ayvacuık, Kepez, Lapseki arasında fiyaka yaparak hoca olunmuyor. Yükselmek için yazılan ve bir yolu bulunup üçüncü sınıf dergilerde indeksli makale de hocalığın en önemli göstergesi değil. Dünya sizi ne kadar tanıyor, ülkenizin sorunlarına ne kadar çözüm getirebiliyorsunuz, bu önemli
Doc
06 Haziran 2012 at 13:13
Adil bey sizin 10 sene önce kullandığınız bilgisayar ile bu günkü bilgisayarınız aynı mı ? Tabii ki her gelen kişi bir tuğla daha koyacak inşaata. Böyle gelişecek. Dünya’nın en fakir ülkelerindeki üniversiteler bile 5 yıl öncesi gibi değil ki. Hepsi gelişiyor. ÇOMÜ’de gelişecek. Zaten yeni prof olmuş bir rektör de olsa gelişmeyi engelleyemez üniversite kendi içinde büyüyor çalışanlarıyla öğrencileriyle gelişiyor. Benim belirtmek istediğim konu hiç bir rektör zamanında üniversite bu kadar lekelenmedi. Rektör bazı kişiler getirdi ama kardeşini de ve kadrolarını da getirdi. Sanırım sizde bu kadrolar ile gelenlerdensiniz. Ben içinde olan biri olarak görüyorum ki rektör çok da büyütülecek bir şey yapmıyor. Üniversite den daha çok kendi reklamı peşinde. Bakın bunu buradan yazıyorum sizde bir kenara yazın. Bu rektör burada durmaz. Daha büyük pastalar peşinde. Bunları hepimiz yaşayacak ve göreceğiz. Ancak siz de o zaman burada olmayacaksınız.
Adınız...
06 Haziran 2012 at 21:23
Kardeşini getirdiğin rektörün kardeşi İTÜ’den buraya geldi, Almanyadan hukuk doktoralı. Kütüphanede çalışsaydın sen de farkı görürdün, ama nerde Senin yolun o taraflara uğramaz ki! Varsa yoksa boş dedikodular, lütfen biraz kendinize gelin! Bu kafayla bütün hocalarımıza ve öğrencilerimize zarar veriyorsunuz.
Adil
06 Haziran 2012 at 22:37
Doc bey, durum senin söylediğin gibi değil. Örneğin Meslek Yüksek Okulu’na açıln labaratuardaki bilgisayarlar son 10 yılda bu okula alınan ilk bilgisayarlardı. Bilgisayra konusundan örnek vermeyin bence. Çünkü bu üniversite Ali Akdemir’in 4 yılında alınmayan bilgisayarları Laçiner’in 1 yılında gördü. Tüm okullar bilgisayara doydu. İnternet hızındaki artış da cabası. Durduğu yerde hiçbir kurum ilerlemez. Ali Akdemir’in bıraktığı 100 milyonu bulmayan bütçe 1 yılda 135 milyon lira olduysa herhalde bunu ÇOMÜ Rektörü yatarak başarmamıştır. Durduk yerde bu gelişmeler olmuyordur herhalde
Adil
07 Haziran 2012 at 23:43
Sevgili Doc, bi kere Çanakkale’de 30 gazete çıkmıyor. Sen hergün Hedef okuduğunu söylemişsin, Hedef’in tirajı günlük 150’yi bulmuyor. ÇOMÜ’de ise bi tane bile Hedef gazetesi görmedim, okunmuyor. Dolayısıyla Hedef’i 45.000 kişilik Üniversite camiasında okuyan bi sen varsın demek ki. Ben şuracıkta gazetenin adından bahsetmesem, ÇOMÜHaber bu gazetedne bahsetmese 45.000 Çanakkale Üniversitesi insanının hiçbiri bu gazeteden haberdar olmayabilir bile. Ayrıca bu gazetede ÇOMÜ ile ilgili doğru düzgün olumlu haber göremezsin. Hep olumsuz, hep olumsuz. Adamlar ÇOMÜ aleyhine Rektörlüğe bile gittiler, taraf oldular. Peki, neden? Kanunseverliklerinden mi? Hiç sanmam. Senin gibi hazımsızlar da ondan. Kuyruk acıları da cabası
Adil
06 Haziran 2012 at 22:42
“Rektör çok da büyük işler” yapmıyor demişsin Doc efendi. Sana tasiyem kampüsü şöyle bir gez. Bak bakalım eskisi gibi ne kalmış. Binalar yükseliyor, hoca sayısı % 25 artmış, puanlar artmış, kitap sayısı % 300 yükselmiş, internet kullanımı % 250 artmış, bilgisayar sayısı % 30 artmış, idari personel sayısı % 25 artmış ve daha nicesi, üstelik hepsi sadece 1 yılda olmuş, olmaya devam ediyor. Siz şimdi bunlara “Rektör çok da büyük işler yapmıyor” diyorsanız haklısını derim, tüm bunlar Rektör Bey için çok küçük işler. Bunlar dah abaşlangıç. 3 yıl daha bekleyin, daha neler olabileceğini görün
eski danışman...
07 Haziran 2012 at 01:56
bilmeyenler olabilir, sayın rektör cumhurbaşkanına yakın bir isimdir. bu makama yakın olmak demenin ne demek olduğunu biliyorsunuz. peki bir önceki rektör bu makama veya bu tür makamlara yakın mıydı ? Hayır. Bu durumda yeni rektöre kapıların açılması, taleplerinin karşılanması doğaldır. Bir önceki rektöründe taleplerinin karşılanMAMASI normaldir. Şimdi kalkıp bir makama kendi adamınızı getirip, kaynakları kapıları sonuna kadar açınca icraat yapıyor ve başarılı oluyor, bir önceki rektör çalışmadı iş yapmadı beceremedi oluyor. E sen ona kaynak sundun mu ? işini kolaylaştırdın mı ? Kimse gücenmesin ama bu imkanları kafası çalışan kime verirseniz aynı icraatı yapabilir. Üniversiteye şu kadar hoca geldi, bu bina yapıldı, şu bilgisayar alındı, şu hizmet başladı… bunların tabi ki önemi var. Ama asıl önemli olan kaç tane ÇOMÜ öğrencisinin bilimsel bir projede görev aldığıdır. Üniversitenin internet sayfasında o geldi bu gitti, şu konferans, bu seminer haberleri geçiyor. Neden orası tamamen öğrencilerin başarılarıyla dolu değil ? Sadece reklam yapılıyor, göz boyama mı denir bilemiyorum ama sanki icraatların getirisi öğrenciler açısından pek yok gibi ha ne dersiniz. iyi geceler sevgili ülkem. iyi uykular hepinize.
Adil
07 Haziran 2012 at 07:26
Eski Danışman tamamen zırvalamış bence. Neymiş, yeni Rektöre kaynaklara yağıyormuş, bu kaynaklarla herkes bir şeyler yaparmış. Önemli olan o kaynakları Ankara’dan almak ve verimli kullanmak. Ali Akdemir’e de az para ve kadro imkanı verilmemişti. Üstelik bunları da sağlayanlardan biri şu anki Rektör Hocaydı. Ama o ne yaptı, aldığı 10 trilyonu Dardanos’a hiç kullanılmayacak bir havuz ve otel yapmakta kullandı. Merkezde onca fakülte dökülürken gereksiz binalarda harcadı. Kitaba, bilgisayara değil, bizlerin hiç kullanmadığı yerlere harcadı. Üniversite’ye başörtülü öğrenciyi bırakın yetişkin insanları bile sokmadı. Kimse kusura bakmasın, ben yeni rektörümden memnunum. Geçmişin baskı ve zulüm dolu ve beceriksiz idaresini istemiyorum.
Doc
07 Haziran 2012 at 12:45
Adil efendi anladık sen rektör hocanı çok seviyorsun. Ancak kardeşimde herkes mi bu rektöre kızıyor. Dışarıda herkesle papaz. İş adamıyla. Bak Hedefte okudum. Ne diyor Bulgaristan dan gelen üniversite heyeti. Rektör hocaya ulaşamamışlar biraz yukarıda bakıyor diyorlar. 20 yıllık üniversite değil 500 yıllık üniversitenin ekibi. Rektör hocanın gidişatına Ak Parti de dur dedi. Bak hocan artık pek konuşmaz oldu. Eskisi kadar sataşamıyor kimseye. Demekki birileri azıcık sus bakalım Demiş. Gelelim Dardanosa, Dardanosa oteller havuzlar yapılmış. Ben geçtiğimiz yıllarda Dardanosa yaz kış giderdim. Kışında oturan yemek yiyen, alkol alan, almayan herkes gelirdi. Kışın bile hafta sonları yer bulmakta zorlanırdık. Yaz hele o kadar kalabalık olur du ki yer bulunamazdı. Şimdi nasıl oldu peki. Her yer bomboş. Hoca tek başına at koşturuyor. Kimse gitmiyor. Sen şimdi alkol kesildi ondan dersin. Kardeşim siz mi müslümansınız sadece.
Adil
07 Haziran 2012 at 13:12
Doc efendi, anlaşıldı senin kuyruk acın var. Demokratikleşen ve gelişen üniversite seni üzüyor ve rahatsız ediyor. Bir de fitne çıkarmaya çalışıyorsun. Kim olduğun verdiğin referanstan belli. hedef gazetesinin başından beri yayın zihniyeti belli. Bu gazetede Rektör ile ilgili bir tek olumlu haber bulamazsınız ki. Bu nedenle sizi ikna etmemiz mümkün değil. Rektör Hoca işini biliyor, gemisini yürütüyor. Bütçesini de, personelini de Ankara’dan alıyor. AK Partiyle de belediye ile de arası iyi. Sadece Hastane istemeyen, gelişmeden korkanlar hocamıza yaklaşamıyorlar, o kadar. Onlar da yaklaşsa ne olur, yaklaşmasa ne olur?
Doc
07 Haziran 2012 at 14:53
Adilcim yanlışın var referans verdiğim gazeteyi savunmuyorum. Koskoca Çanakkalede 30 kadar gazete içinde bir gazete çıkmış olumsuzlukları yazmış bence bir tane de böyle bir gazete olsun derim. Ayrıca sadece olumsuz haber değil okulun bir çok güzel haberini de okuyorum o gazetede. Sen bu dediğimden anlamazsın hocaya yakınlığınızda gözünüz dönmüş olabilir. Benim gördüğüm o gazete üniversiteye karşı değil biraz rektöre karşı gibi. Bu belki savunma gibi oldu ama yanlışlıkları yazan da olmalı bence. Gelelim kuyruk acısına. Hiç bir kuyruk acımda yok. Yıllardır aynı işteyim, maaşımı alıyorum bakıyorum işime. Hiçte hocala işim olmaz, yalakalıkta yapmama gerek yok. Beklentimde yok. Deiğin gibi rektör hoca gemiciğini yürütüyor. Her üniversite bütcesini Ankara’dan alıyor. Sadece COMU değil. Ak Partile pek iyi değil, belediye ile ise hiç iyi değil. Bu da neden biliyormusun. Senin gibi rektöre hoş görünecez diye onu bunu belediyeyi vurup okları rektör hocaya çektiğiniz için. Hastane hepimiz istiyor. Ben bir önceki mesajımda yabancı üniversite yaklaşamamış demiştim. Sende onlar yaklaşsa ne olur diyorsun. Senin gibi zihniyetliler giderse bu insanlarda gelip bir tuğla da onlar koyarsa senin düşünemeyeceğin kadar çok şey olur diyorum.
Senin Gibiler Danışman Olduysa
07 Haziran 2012 at 04:36
Üniversitenin bugünlere gelmesi bile bir mucize… Sabahları erken uyan emiiii…
Adil
08 Haziran 2012 at 00:29
Sevgili Doc, bi kere Çanakkale’de 30 gazete çıkmıyor. Sen hergün Hedef okuduğunu söylemişsin, Hedef’in tirajı günlük 150′yi bulmuyor. ÇOMÜ’de ise bi tane bile Hedef gazetesi görmedim, okunmuyor. Dolayısıyla Hedef’i 45.000 kişilik Üniversite camiasında okuyan bi sen varsın demek ki. Ben şuracıkta gazetenin adından bahsetmesem, ÇOMÜHaber bu gazetedne bahsetmese 45.000 Çanakkale Üniversitesi insanının hiçbiri bu gazeteden haberdar olmayabilir bile. Ayrıca bu gazetede ÇOMÜ ile ilgili doğru düzgün olumlu haber göremezsin. Hep olumsuz, hep olumsuz. Adamlar ÇOMÜ aleyhine Rektörlüğe bile gittiler, taraf oldular. Peki, neden? Kanunseverliklerinden mi? Hiç sanmam. Senin gibi hazımsızlar da ondan. Kuyruk acıları da cabası
Doc
08 Haziran 2012 at 09:40
Adil sen sanırım hedef gazetesinde çalışıyorsun. Seni eleştirmek lazım baksana matbaacısı olmalısın ki direk 150 yi bulmuyor demişsin. Artı söylediklerin tamamen yalan. Gİr hedef gazetesinin web sitesine tarat onsekiz mart diye karşına çıksın tonla üniversite haberi. Böyle taraf olaylarını da bırak bertaraf olma. Üniversiteye girmeme nedenini de öğrendim. Çanakkale’de sadece olay ve hedef gazetesi aboneliği iptal edilmiş üniversitede. Bu nedenle girmiyormuş. Bunu da basın bürosundan yakın bir arkadaşım söyledi. Diğer tüm gazetelere üniversite aboneymiş. Bu da sana kapak olsun.
Gelibolu İskelesinde Midye
08 Haziran 2012 at 09:31
ile basın mensubu olmayı karıştırmayalım lütfen. Uygar ölçüler içerisinde konuşma adabının dahi zerresinden haberdar olmayan kayıkçı takımı ÇOMÜ ve personelinin muhatabı olamaz.
Basın Toplantılarına Ayık Gel
08 Haziran 2012 at 09:40
Çanakkale bu utancıdaha fazla taşımayamaz..
Okur
11 Haziran 2012 at 15:39
Üniversitenin açıklamasına bakılırsa ve adamlarda savcılığa kadar suç duyurusunda bulundunysa üniversite frekanstan yayın yapmış demektir.
Soru
11 Haziran 2012 at 16:51
Okur adlı arkadaş galiba sadece okur değil, aynı zamanda savcılığa suç duyurusunda bulunan yayınların da mensubu, ya da sadece onları okuyor. Derdi de akıl karıştırmak. Sormak gerek, bir gazete işi gücü bırakır ve bir Üniversite aleyhine nden savılığa gider? bundan çıkarı nedir, beklnetisi nedir?