BİRİM HABERLERİ
Mutan, İstediğine Ulaştı!
Açıklama da Üniversite Hastanesi’nin kesinlikle Kepez’den taşınacağı vurgulandı.
Kepez Belde Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan’ın çeşitli iddilarına da yanıt verilen açıklama şu şekilde:
Kamuoyunun da bildiği üzere Üniversitemiz Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi hızlı büyümesinin doğal bir sonucu olarak kurulu bulunduğu Kepez’de uzun süredir mekân sıkıntısı çekmektedir.
Bu doğrultuda ÇOMÜ Rektörlüğü 2011 Nisan ayında Valilikten, Kepez Belediyesi’nden, Sağlık Bakanlığı’ndan, Maliye Bakanlığı’ndan ve İl Özel İdaresi’nden sıkışıklığın giderilmesi konusunda yardım istemiş, Kepez Belediyesi hariç olmak üzere adı geçen tüm kurumlar yardımcı olmak için seferber olmuşlardır.
Kepez Belediyesi ise Hastane’nin hemen yanındaki iki parseli pazar yeri ve düğün salonu olarak kullanmasını gerekçe göstererek yardımcı olmayı reddetmiştir. Ayrıca sözde referandum yapılarak, aldıkları karara sözde meşruiyet getirmeye çalışmışlardır. Üniversitemiz bu kararı doğru bulmamasına, Çanakkale’ye büyük zararları olacağına inanmasına rağmen saygı ile karşılamış ve konuyu o noktada kapatmıştır. Ancak belde belediyesi başkanı o tarihten sonra hemen hemen her ay basın toplantılarında konuyu gündeme getirmiş, Üniversitemiz, Tıp Fakültesi Hastanemiz ve yöneticilerimiz hakkında usul ve esas açısından kabul edilemez ifadeler kullanmıştır.
Söz konusu kişinin aşağılayıcı, alaycı ve saldırgan açıklamalarına bugüne kadar olabildiğince cevap verilmemiş, bazı ifadeler ise ciddiye alınmamıştır. Mesele Üniversitemiz tarafından kasaba siyasetinin doğal ama istenmeyen bir uzantısı olarak değerlendirilmiş, buna karşın uzun vadede Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Kepez’de kalamayacağı da tespit edilmiştir.
Geçen bir yılı aşkın süre boyunca Hastanemiz son derece namüsait şartlarda kamu hizmeti yapmaya çalışmıştır. ÇOMÜ Rektörlüğü Hastanenin genişleme ihtiyacını karşılamak ve aynı zamanda Kepez’de yaşanan tatsızlığa bir son vermek gayretiyle Kepez’deki altyapının önemli bir kısmını Terzioğlu Yerleşkesi’ne taşımaya, Kepez’de ise bir semt polikliniği ile taşınması güç görünen bazı ameliyathaneleri bırakmaya karar vermiştir.
Ancak son aylarda yoğunlaşan baskı, hakaret ve saldırılar ÇOMÜ Yönetimi’nin bu kararı da gözden geçirmesine neden olmuştur. Rektörlüğümüz Tıp Fakültesi Hastanesinden gelen talepler doğrultusunda Kepez’de bir semt polikliniği ve ameliyathaneleri dahi tutmanın imkânsız olduğunu anlamıştır. Başhekimliğin tüm yazılı başvuruları belediye başkanı tarafından reddedilmiş, hatta İl Özel İdaresi’nce ÇOMÜ’ye tahsis edilen alan ile ilgili hiçbir olumlu gelişme olmayacağı tarafımıza sözlü olarak belirtilmiş, sosyal tesis baskını ile de Üniversite’nin ve Tıp Fakültesi’nin Kepez’de istenmediği açık bir dille bizlere gösterilmiştir.
HASTANE KEPEZ’DEN KESİNLİKLE TAŞINACAKTIR
Bu bağlamda Hastane’nin tüm altyapısını en geç 1 yıl içinde Üniversite’nin merkez yerleşkesine taşımak için çalışmalar hızlandırılmıştır. Üniversitemiz bu şartlar altında Kepez’de semt polikliniği olarak dahi kalmanın imkânsız olduğunu görmüştür. Bir Türk üniversitesinin Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bir Türk beldesinde eğitim vermeye, şifa dağıtmaya ve bilimsel araştırmalar yapmaya devam edememesi son derece düşündürücüdür. Bu sonuç Kepez Belediyesi’nin arzu ettiği ve zorlayarak hazırladığı bir durumdur. Başka bir ifadeyle amaçlarına ulaşmışlardır, hayırlı olsun.
Bu örnek bizlere toplumsal olarak hazır olmayan yerleşim yerlerinde yükseköğretim kurumları açmanın ne kadar sakıncalı olduğunu da kanıtlamıştır. Ne yazık ki bunca sıkıntı yaşanırken Üniversite Hastanesi’ne yapılan hatalara karşı siyasi ve sivil oluşumlardan yeterli tepki de gelmemiştir.
BELEDİYE BAŞKANININ ELİNDEKİ TÜM BELGELERİ ÇOMÜ REKTÖRLÜĞÜ KENDİSİNE VERMİŞTİR
Belde belediye başkanının iddialarına gelince;
Öncelikle söz konusu kişinin elinde gizli belgeler varmış gibi çeşitli medya kuruluşlarında yaptığı açıklamaların tamamı ÇOMÜ’nün Kepez Belediyesi’ne şeffaflığın bir gereği olarak verdiği belgelerdir. Üniversitemizin bir tek gizli işi yoktur. Kişi herkesi kendisi gibi bilir atasözünden hareketle birileri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin işlemlerini şüpheli hale getirmeye çalışmaktadır:
Üniversitemiz Hastane Ek Binası’nda 9 metrekarelik bir alanı personelden gelen talep doğrultusunda kiraya vermiştir. Üniversitemizin 100’den fazla müstecir ile çalıştığı düşünülecek olur ise bu son derece rutin bir işlemdir. Ancak kiralama işlemi Kepez Belediyesi’nce eksik belgeler gerekçe gösterilerek engellenmiştir. Müstecire hangi belgeyi getirirse getirsin kiralamaya izin verilmeyeceği, çünkü belde belediye başkanının Üniversite’ye karşı bir tutumunun bulunduğu belediye yetkilileri tarafından sözlü olarak ifade edilmiştir.
İLTİMAS DEĞİL, İFTİRA
Bu arada belde belediye başkanı tarafından müstecirin ÇOMÜ yöneticilerinden birinin akrabası olduğu, köylüsü olduğu gibi etik değerlere tamamen aykırı ifadeler de kullanılmıştır. Mahkemeler ve şikâyet makamları herkese açıktır. Kiracı ile hiçbir ÇOMÜ Yöneticisi arasında herhangi bir akrabalık ilişkisi yoktur. Müstecir ÇOMÜ’nün tüm rektörleri döneminde Üniversite ile iş yapmış Çanakkaleli, Lapsekili bir esnaftır. Söz konusu yerin bir Çanakkale esnafına kiralanmış olmasındaki yanlış nedir? Lapseki veya başka bir Çanakkale ilçesinin köylerinden olan kişilere karşı gösterilen bu ayrımcı ve hasmane tutumu anlamak zordur. Üniversitemiz ihale açarken ve diğer işlemlerinde kişileri Çanakkaleli veya değil diye ayırmaz, Çanakkale’nin hiçbir yerine karşı da dışlayıcı bir tutum izlemez. Kepez belde belediye başkanına da aynı tutum tavsiye edilir.
Ayrıca Üniversitemizde rektör değişmiş olmasına rağmen şu ana kadar bir tek kantin, kafeterya vs. işletmecisi değişmiş değildir. Bir istisna hariç hiçbir müstecirden işi bırakması da talep edilmiş değildir.
İkinci olarak, Kepez Belediyesi söz konusu 9 metrekarelik alanı kendince ürettiği bahaneler ile mühürledikten sonra Üniversitemiz için bu mesele bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Karara katılmamakla birlikte, ÇOMÜ Rektörlüğü yasaların çizdiği alanda hareket eder.
BASKIN, BASKI VE TACİZ
Ancak personelimizden gelen talepler dikkate alınarak kendi binamızda, kendi personelimizle ve kendi ürünlerimizle Hastane Ek Binası’nda sosyal tesis statüsünde Üniversite Yönetim Kurulu kararı ile bir alan oluşturulmuştur.
Polisevi ve Öğretmenevi gibi örnekleri ile aynı statüde bulunan sosyal tesis ne yazık ki Üniversite özerkliğine ve yasal düzenlemelere aykırı olarak Kepez belde zabıtalarınca basılmak istenmiştir. Ardından ise belde belediye başkanı Tıp Fakültesi Hastanesi’ni basmış, Hastanenin bir kısmını kapatmak istemiş, bu durum polis ve özel güvenlik sayesinde engellenebilmiştir. Baskın esnasında bazı doktorlar, çalışanlar, hastalar ve hasta yakınları bu durumdan olumsuz etkilenmiştir.
Bir belediye başkanının Üniversite basması, Tıp Fakültesi Hastanesi koridorlarında bağırıp çağırması, bilim insanlarını taciz etmesi örneği geçmişte görülmüş bir durum değildir. Herkes makamın gerektirdiği vakar ile hareket etmek zorundadır.
Yapılan baskın, sebebi ne olursa olsun, Üniversitemize açık bir hakarettir. 9 metrekarelik bir oda gerekçe gösterilerek yapılan açıklamalar, hakaretler ve küfüre varan ifadeler ise olayın sadece bir bahane olduğunun, asıl hedefin Üniversite’yi Kepez’den çıkarmak olduğunun açık delilidir. Oysa ki daha önce de belirtildiği üzere Üniversite artık Kepez’de kalıcı değildir.
Bu kadar hakaret ve saldırı içinde hiçbir kurum o yerde kalmaz. Bugüne kadar kalındıysa ve yeni bina bitene kadar kısa bir süre daha kalınacaksa bunun tek nedeni Çanakkale’ye hizmet aşkı, öğrencilerimiz ve bilime adanmışlığımızdır.
Kepez Belediyesi çok kısa bir süre daha sabredebilirse, istediği şekilde, Üniversite Kepez’i terk edecektir.
İŞİMİZ POLEMİK DEĞİL, BİLİM VE EĞİTİM
Son olarak, Kepez belde Belediye Başkanı gerek Üniversitemiz, gerekse onun seçkin yöneticileri hakkında tahrik edici ağır ithamlarda bulunmuş, onlara hakarete varan sözler söylemiştir. Bu ve benzeri sözlere kurumumuz ve yöneticileri bugüne kadar karşılık verme ihtiyacını duymamışlardır. Bundan sonra da elimizden geldiğince hakaretlere yanıt vermemeye çalışacağız.
Bizler işimizin başındayız. Eğitim, bilim ve araştırmada büyük atılımlar yapan Üniversitemizin böylesine seviyesiz polemiklerle anılması bizleri üzmektedir.
Saygılarımızla
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü
Zeki
21 Temmuz 2012 at 20:17
Tebrik ediyorum. Bu kafayla devam etsin CHP. Üniversite, bilim, eğitim veya hastane CHP’nin neyine
YORUMSUZ
21 Temmuz 2012 at 23:28
Sayın Mehmet Danış hayatının hatasını yaptı. AKP ile ve onun taşıdmığı değerlerle ilgisi olmayan Laçiner’in Rektör yapılmasına adeta acemice evet dedi. Oysa, AKP ve Çanakkale’nin menfaatini düşünün bir yönetici seçilebilirdi. AKP Kepez’i alabilirdi, Mutan tecrübesi ile Kepez’in AKP’ye geçmesini adeta önledi. Bu gidişle Laçiner’in kişisel hırsı ve geçmişe takılı kalan ülkücü geçmişi, korkar 2 olan AKP milletvekili sayısını da korkarım azaltacaktır.
Nebati
22 Temmuz 2012 at 01:33
Yorumsuz kardeş sen önce AK Parti demesini öğren. Sen Laçiner kim biliyor musun? Adam AK PArti Genel Merkezi’nden geliyor, sen hala taşra siyasetinden bahsediyorsun. Bir de mutan’ı savunup sureti haktan görünmüyor musun, öldüm vallahi. Bu arada Laçiner’in sosyal demokrat, liberal ve ANAP geçmişini duymuştuk da bu ülkücü geçmişini duymamıştık. Onu da sen üfürdün her yerimiz serinledi bu sıcaklarda
Hatırlatma
22 Temmuz 2012 at 01:45
Laçiner ve Daniş kardeştir, ayrım yapan fitne çıkaran kalleştir
yeğen
24 Temmuz 2012 at 11:53
tanımlamana kesinlikle katılıyorum arkadaşım. her ikiside COMÜ ve gelişmesi için var gücüyle çalışıyor.
yorumsuz a katılıyorum
22 Temmuz 2012 at 00:27
Çanakkale li her ne denirse ne yapılırsa yapılsın gerçeği olanca çıplaklığıyla görür değerlendirir..Üniversite yönetimininde ne yapmaya çalıştığını bildiklerini gördüklerini düşünüyorum..Bu halk bir kere işçilerini işten çıkaran yönetimi ve onun siyaset anlayışını yargılayıp mahkum etmiştir..Bu hem yönetime hemde üniversiteye halkın bakışını değiştirmiştir..benim görüşüm bu..
Melek
22 Temmuz 2012 at 01:36
Bunlar değişimin ayak sesleri. Çok korkuyorsunuz çook. Laçiner sizleri çıtır çıtır yiyecek. Mutanlar, Çelenler, Sermetler, Sarıbaşlar… Sizin Musa’nız Laçiner. Eski günler yok gayrı. Laçiner’e zarar verebilmek için Tıp Fakültesi bile bastınız, ama zararı size. Eski ve rahat günler yok artık, yazın bunu bir yerlere. Bi de istediğiniz kadar küfredin, kötü söz söyleyeni anlatır
Yorumsuz çok yetersizsin be...
22 Temmuz 2012 at 00:28
Dam üstünde saksağan gel bize bazı bazı… Senin bı cahilce yorumuna bizim burada kargalar bile gülmez…
Sen katıl hatta katıla katıla
22 Temmuz 2012 at 00:30
gül. Yeni dönemde Üniversitede militanlık yapamıyorsunuz ya.. İçiniz gidiyor değil mi?..
Savunduğu Adama Bak Sen..
22 Temmuz 2012 at 00:32
Konuşurken küfürden sövmekten etrafındaki masalarda ailelerin ortamı terk ettiği bir kişiden söz ediyorsunuz. Yazık..
Dışarıdan gelip Çanakkale’ye abanmışlar. Ama geçti o günler güzelim…
Sezen
22 Temmuz 2012 at 01:38
CHP kafası bu işte. Bak Mutan’a, iyi bak. İşte CHP’li belediye başkanı bu… Bak Mehmet Çelen’in yüzüne iyi bak, işte CHP’nin köşe yazarı da bu… Bir de Rektör Bey’in yüzüne bak. Aradaki 1.000 farkı bul. İşte aralarındaki fark bu kadar açık, bu kadar çok
Çanakkale biziz
22 Temmuz 2012 at 09:55
Yahu sonuçta bir belde. sadece belediyesi olan yer demek. ilçe filan değil yani. CHP’li Mutan neden hastaneyi istemiyor? sebebi basit Laçiner ile Hükümetin oraya yatırım yapmasını istemiyor. Basit adam. Elimden oyuncağım gidecek diye vuruyor Laçinere ve hastaneye. Kepezliler de Çanakkaleliler de insan. Olup biteni görüyor. Demişler ya bunların bastığı yerde ot bile bitmez diye… Neyse Çanakkale ne Mutandır ne de Çelen. Acı var ki ses çıkıyor! Çalışmaya devam.
Çalışmaya Devam Acıtmaya Devam
22 Temmuz 2012 at 10:14
Mamaları kesilmiş deli danalar gibi bağırma dedim ona,
Ele güne rezil oluyorsun dedim ona.
Bak bu adam seni ve Kleopatra’yı beslemeyecek dedim ona.
Sümüğünü çekerek Barlar Sokağında değil rakı beleş bira peşinde koçacaksın dedim ona.
Ana avrat saysan da AKP’lilere yamanacaksın dedim ona.
Dedim ben kamusal beslemeye ama anlatamadım.
Derman
22 Temmuz 2012 at 11:46
KİM KONUŞURSA KONUŞSUN, KİM BAĞIRIRSA BAĞIRSIN, KİM SAYDIRIRSA SAYDIRSIN, KEM SÖZ SAHİBİNE AİTTİR, ALTIN YERE DÜŞMEKLE EKSİLMEZ, TENEKEYİ PARLATSAN ÇEYREK ALTIN ETMEZ, KONUŞAN KONUŞSUN BİZ DÖNMEYİZ SÖZÜMÜZDEN, KERVAN HERŞEYE RAĞMEN YÜRÜMELİ, BİRİLERİ DE DİŞLERİNİ SIKA SIKA BAĞIRIP ÇAĞIRMALI
Ahmet
22 Temmuz 2012 at 11:50
Hastane düşmanlığının tek sebebi siyaset. AKP’ye iftar bile verdirmeyen CHP’li Mutan, Kepez Meydanı’na Türkiye’nin en iyi üniversite hastanelerindne birini yaptırır mı sandınız? Siz Mutan’ı ne sandınız. O adam hizmet etmemek ve ettirmemek üzerine siyaset yürüten bir kişidir
doğrucu
22 Temmuz 2012 at 17:40
ya.artık şu adamlara prim vermeyin.onlar ile ilgili haber yapmayın.bunların amacıda hizmet üretmeden prim yapabilmek
Cami duvarına..
22 Temmuz 2012 at 19:33
etse de herif mutlu oluyor. Gündemde olmak hoşuna gidiyor. İldeki basın toplantılarında tavrı duruşu dikkatinizi çekmedi mi hiç. Adam bağırıyor ben bu mekanların adamı değilim diye.
Onun için bu adamı gündeme getirmemek belki daha iyi…
Ama bence en iyisi hiç bir ahlaksızlığın kimsenin yanına kar kalmaması.
Ne mutlu ki Çanakkale oraya doğru gidiyor..
Kuklanın arkasındakiler...
22 Temmuz 2012 at 19:38
Çanakkale’nin ve Çanakkalelilerin asıl hesabı onlarla.
Kimler onlar:
Her bahane ile devlete saldıranlar.
Askere, polise karşı köylüyü, işçiyi kışkırtanlar.
Öğrencileri yasadışı eylem yapmaya söz, yazı ve eylemle teşvik edenler.
Yasal hiç bir bedel ödemeden kamunun mekanlarını, olanaklarını kullananlar.
Devamı var..
ÇANAKKALE FARKINDA….
Akıllı Selim
23 Temmuz 2012 at 12:12
Bu makamlar gelip geçicidir bugün o var yarın bir başkası olacak bu kişilerin siyasi görüş ve düşüncesi ne olursa olsun bu kişilerin görüş ve düşüncelerine bakılarak pireye kızılıp yorgan yakmaması gerekir.
Kaleli
24 Temmuz 2012 at 15:27
Bir Üniversitenin hastanesi için Kepez in göbeğinde pazar yeri ve düğün salonunun olduğu yeri de verseler, artı belediyenin kendi yerini de verseler,çaybahçesinin yerini de verseler,hatta etraftaki binaları yıkıp üniversiteye verseler gene de yeterli değil. Herkes birşeylerin peşinde Ne Kepez i düşünen var, ne de halkını.Üniversiteye verilen o kadar yer var. Atıl vaziyette duruyor.Teklif edilen yeni yerleri de beğenmiyorlar.TMO nun yeri mesela mia gibi yer işte hastane için orası da Kepez…
TMO'nun Yeri Verilmedi
24 Temmuz 2012 at 18:54
Sevgili Kaleli, TMO’nun yeri dediğiniz yer sizin de dediğiniz gibi TMO’ya ait ve TMO orayı kimseye vermiyor. Kepez Belediyesi kendisine ait olmayan her yeri vermeye kalkıyor, ipe un seriyor. Mutan da biliyor ki TMO’nun yeri hastane’ye verilmez. Ayrıca Üniversiteye Kepez Belediyesi bir yer göstermiş falan da değil. Hem sen de demişsin, Kepez Meydanı’ndan hastane gitsin diye. İyi işte gidiyor, ellerine kına yak
Kaleli
25 Temmuz 2012 at 11:04
Kardeşim bak dinle; Kepez sadece Bahsedilen yerden ibaret değil.Benim demek istediğim, bu yerler verilse de gelişmekte olan bir üniversite için bir iki sene sonra burası da dar gelecek, yetmeyecek! Doğru düzgün ileriye dönük bir proje gerekli. Şimdi bak Devlet hastanesi nasıl kaldırılacak diye yıllardır kafa ütüleniyor. Kepez için de yanlış olacak.Madem öyle Yan tarafta atıl vaziyette okul binası var. Yıkılsın oaraya yapılsın. Ama orası da yetmez.Sen diğer büyük üniversitelerin hastanelerine bir bak; Terzioğlu yerleşkesi kadar araziye yayılmış,ileri görüşlü olmak lazım.Dünya Üniversitesi ya o yüzden.Yani senin anlayacağın bu mevzuda ne isteyen samimi, ne de vermeyen.İki tarafın da amacı farklı.Kınaya gelince; Kepez li de değilim, ideolojik olarak ta Mutan la uzaktan yakından alakam yok.Ama objektif olmak gerek, aynı safta olsan da bir konu hakkında eleştirini yapamıyorsan bu memmleket adam olmaz
Orhan
25 Temmuz 2012 at 16:58
Kaleli Bey, o zaman verirsin 350 dönüm araziyi, kondurursun üzerine 150 milyonluk liralık binayı mesele çözülür. Bunu da sen mi verirsin, Mutan mı, CHP’mi, Ticaret Odası mı, onu bilemem. Sen git Kepez’de elindeki hastaneyi kovala, bin bahane üret, Kepez MeydanI’nda hastane olmaz de, sonra da taraf değilim diye bizleri kandır. Koca koca prof.lar Kepez Meydanı’nda Hastane kursunlar, sen de herşeyi bilen büyük aklınla onlardan daha iyi bil, öyle mi?
Nuri
25 Temmuz 2012 at 17:00
Kepez’deki hastane 11.000 metrekare. yandaki iki parsel de rahatlıkla bir 20.000 metrekare alıyor. Aslında 50.000 metrekare de alır ya neyse. peki, Kepez Belediyesi’nin Kepez Meydanına yaptırdığı rezidans ve işhanı kaç metrekare? Tam 22.000 metrekare. yani Mutan Tıp Fakültesi’ni kovalarken gitmiş 22.000 metrekarelik bir rantı meydana oturtuvermiş.Olay budur, gerisi hikaye
Kaleli
27 Temmuz 2012 at 12:16
Orhan Bey, o arazileri verenler de nasibini aldı. Mahkemeye verildi. Kimseyi kandırdığım yok, taraf ta değilim.Asıl sen anlamak istemiyosun. Koca koca Pfof sundur sen bide.Geçmiş dönemdeki koca koca Proflar da sırf bu üniversitenin de hastanesi var desinler diye sağlık ocağı kadar hastane yaparlarsa şimdi böyle yer ararlar. Bir kez daha söylüyorum ileriye dönük hareket etmek lazım.Sonra iki sene sonra ben oynamıyom yerim dar derler.Sana bir kez daha söylüyorum Mutanı tanımam!, CHP ye ömrümde oy vermedim!Hatta tam karşı görüşteyim.Ama kendi hür irademle şahsıma ait fikirlerimi değiştirmez.Asıl senin herşeyi bilen büyük aklın var anladığım kadarıyla.O koca koca profları da alırsın arkana 350 dönüm araziyi de, 150 milyonluk binayı da sen halledersin.
Necati
27 Temmuz 2012 at 13:11
Kepez Meydanı iki parsel eklenerek Hastane’nin igtiyacını karşılardı. İleride yeni hastane ihtiyacı oluştuğunda başka bir yerde ikinci bir hastane yapılırdı. Ancak mevcut alanda tek bir hastane bile yürütmek zor. Buradaki 120 hoca bir kaçmaya başlarsa, ondan sonra 1.000 dönüm yer de bulsanız adam bulamazsınız. çanakkale gibi 100 bin nüfusluk bir yerde arazi değil, iyi öğretim üyesi bulmak sorundur. hala birilerinin aklı almıyor, Kepez Meydanlarını alsınlar pazar yeri yapsınlar. Uğurlar ola