BİRİM HABERLERİ
Çanakkale Masalı
İşte o yazı:
Çanakkale…
Ana caddelerinde dahi aracınızla gezerken her iki dakikada bir çukura giriyorsanız, bilin ki Çanakkaledesiniz. Yeni aldığınız aracınızdan bir iki ay içerisinde ses gelmeye başlıyorsa, bilin ki Çanakkaledesiniz.
Çanakkale’de yaşamak masal gibidir. Çünkü sokağa çıktığınız her gününüz bir mucizedir.
Küçücük bir şehirde akşam beş trafiği vardır. Her akşam belediye kavşağından köprü başına kadar olan yol tamamıyla tıkanır. Buna hem halk hem de yöneticiler alışmıştır. Hiç kimse bu sıkıntının köklü çözümü için bir proje üretme çabasında değildir.
Çanakkale’de gündelik hayat genelde ağır çekim modunda geçmektedir. Şu Meksika filmlerindeki amigoların siesta zamanı gibi.
Esnafımız tok satıcıdır. Kimi esnafımız görmek istediğiniz malı “alacaksan indireyim” diyerek ne kadar çiğ olduğunu ispat etme gayretindedir.
Geçtiğimiz yaz bir kıyafet dükkanının vitrininden bir elbise beğendik. Baktık ki dükkan kapalı. Hemen komşusuna sorduk. “Bu dükkan neden kapalı” diye. Komşusu dükkan sahibinin tatile gittiğini söyledi. İnanamadık. “Gerçekten mi?” deyiverdik. Çarşıdan her geçişte bu dükkana baktık. Lakin kapı duvar. Gel zaman git zaman bir buçuk ayı aşkın bir süre geçti. Bu arada da yaz sezonu zaten bitti. Yani artık yazlık kıyafet ihtiyacı kalmadı. Bu esnafa sorsanız size ekonominin bozuk olduğundan dem vurur. Ekonomi dediğin ne ki? Sen, ben, o, bu, şu.
Dedik ya Çanakkale tam bir masal. Bunlar gerçek hayatta olamaz her halde.
Çanakkale’mizin meşhur yalı caddesi vardır. Kilitbahir motorlarının kalktığı yerin bir arka sokağıdır. Buradan her gün binlerce insan geçmektedir. Ama siz siz olun sakın burada yere düşeyim demeyin. Üstünüzün başınızın yağ olma riski yüzde yüzdür. Kaldırımlarda tarifi zor derecede toz, pas, kir, yağ vardır. Zannedersiniz sanayideki dükkanların önünden yürüyorsunuz. Belediyemiz, kirliliğin müsebbibi esnafın kendisine mi temizletir bilinmez; lakin acil çözüm bulunması gerekmektedir.
Bir diğer husus olan Çanakkale havaalanı, sürekli genişletilmeye çalışılıyor. Merak ediyorum acaba Çanakkale’ye boing 737 tipi yolcu uçağı inecekte biz mi bilmiyoruz. Barbaros Mahallesi kadar yer kaplayan havaalanı neden şehrin dışına alınmıyor? Dört bir taraftan sıkışmış şehir neden ferahlatılmıyor? Ne bekleniyor?
Çanakkale’de tüm kamu kurumlarının bina ve yer sorunu var. Neden havaalanının olduğu yer bir devlet kampüsü haline getirilmiyor. Tüm kamu kurumları bu alanda toplanabilir. Hem şehir içindeki sıkışıklık giderilmiş olur hem de gelen vatandaş tüm kurumların bir yerde olduğu bu kampüste tüm işini hallederek evine dönebilir. Hem kamu görevlileri hem de vatandaş için çile haline gelen park problemi de ortadan kalkar. Bu proje tüm Türkiye’ye de örnek olur.
Çanakkale’nin en temel gereksinimlerinin karşılandığını görme umuduyla…
Muhammet Akkaya
07 Eylül 2012 at 20:34
Biraz atmışsın gibi geldi bana dün oralardan geçtim gayet güzeldi yollar. Neden Çanakkaleyi kötülemek geldi içinden anlamıyorum ama, ben Burdurluyum ama senin gibi bir çukura rastlamadım.
Kalitesiz Yazı
09 Eylül 2012 at 10:17
Böyle kalitesiz yazıları alıntılayarak buraya koymak ne anlamal geliyor. Elbise beğenmişmiş dükan kapalıymışmış. Önüne gelen yazıyor yurdumun yazar insanları. ahahahah
bilgi sahibi olmadan...
09 Eylül 2012 at 12:15
bilgi sahibi olmadan o yapılsın bu yapılsın diyorsun da araştırdın mı hiç bu bitmek tükenmek bilmeyen isteklerinin nasıl yapılabileceğini ? 5 yaşındaki çocuk gibisin. Anneeee dükkan kapalı. Babaa burda çukur var. Dedeee havaalanı taşınsın.
Not: Ana caddelerde çukur yok. Çukur dediğin şeyler altyapı hizmetlerinin verildiği kapakların neden olduğu yükseklik farkıdır. Arabalar bu tür durumlar düşünülerek üretilir. Hiçbir arabaya zararı yoktur. Süspansiyon sistemi diye bir tabir var. Amcana sor alsın sana.
Adınız...
09 Eylül 2012 at 18:38
Bu arkadaş Adliye de seçim memuruydu. Feto torpiliyle yeni rektör üniversite saymanlığa memur aldı. Şimdi de yazar olmuş. Bravo valla. Yakında üniversite de çalışan okumuş okumamış herkes yazar olacak bir yerlerde. Yerel seçim yaklaşıyor bakalım kimleri daha üniversite de yazar göreceğiz. Beyler bu işler ters teper yazık.
Nuray
09 Eylül 2012 at 18:49
Evet Çanakkale’de ne kanalizasyon sorunu var, ne ulaşım, ne trafik, ne b.k kokuyor sokaklar, ne de denize atıyoruz ettiklerimizi.