BİRİM HABERLERİ

REKTÖRLÜK: “İTHAMLAR BİRİLERİNİN HALİSÜNASYONLARI”

Yayınlandı

-

ÇOMÜ Rektörlüğü, Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç’un yerel gazetelerde yer alan açıklamasına ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

Eğitim-sen’in açıklamasında ÇOMÜ Yönetimi’nin personele karşı ‘kıyım’ yaptığı iddia edilmişti.

Rektörlük resmi siteden yaptığı açıklama ile “Personele karşı herhangi bir ‘kıyım’ söz konusu olmadığı gibi yargı kararları da her zaman titizlikle uygulanmıştır” denildi.

Rektörlükten yapılan açıklama şöyle:

8 Eylül 2012 günlü gazetelerde Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ) kıyım yapıldığını iddia etmiştir. Bugüne kadar hiçbir kanıt ve veri olmaksızın ÇOMÜ’yü karalamayı adet haline getirmiş bulunan bu sendika bu açıklamasında da mesnetsiz iddialarda bulunmuştur.

ÇOMÜ’de personele karşı herhangi bir ‘kıyım’ söz konusu olmadığı gibi yargı kararları da her zaman titizlikle uygulanmıştır.

HİÇ KİMSENİN İŞİNE SON VERİLMEDİ

Çanakkale Eğitim-Sen Sendikası Yürütme Kurulu imzasıyla internette de yer alan açıklamada dört araştırma görevlisinin işinden uzaklaştırıldığı iddia edilmiştir. Oysaki durum kamuoyuna yansıtıldığı gibi değildir.  Enstitü kadrosunda yer alan araştırma görevlileri Fakülte kadrolarında yer alan araştırma görevlilerinden farklı olarak doktoraları sona erdikten sonra mevzuat gereği Enstitü bünyesinde ÇOMÜ ile olan ilişkilerine devam edememektedirler.

İlgililerin bulundukları kadrolara daha önceki yönetim döneminde geçirildikleri anlaşılmaktadır. Bu kişilerin mağdur olmamaları için yapılması gerekenler araştırılmaktadır. Ancak geçmiş idare döneminin tasarrufuyla bulundukları kadroları değişmiş kişilerin mevzuatın gereği olarak içinde bulundukları durum nedeniyle ÇOMÜ’nün suçlanması takdir edilecektir ki durumun çarpıtılmasıdır.

İTHAMLAR BİRİLERİNİN HALİSÜNASYONLARI

Ayrıca Üniversitemizde yardımcı doçentlerin işine son verilmesine dönük girişimler olduğu iddiası da gülünç ve temelsizdir. Üniversitelerde yardımcı doçent atamaları ve görev uzatmaları yasalar ve ilgili mevzuatça belirlenir. Bu bağlamda görevine son verilmiş veya verilmek istenen bir tek yardımcı doçent dahi yoktur. 1,500’e yakın akademik personelin bulunduğu bir kurumda her dönem görev uzatımları olmaktadır. Bu uzatımlarda geciken veya hızlı tamamlanan süreçler olabilir. Ancak bir sendikanın hiçbir kanıt veya somut bilgiye dayanmadan “yardımcı doçentlerin işlerine son veriliyor” diyerek kamuoyunu yanıltması üstelik gerçekte olmayan, sadece kendi halüsinasyonları veya kasıtlı dedikoduları olabilecek bir şeyi “kıyım” olarak sunması ahlak sınırlarını zorlamaktadır.

DOÇ. UNVANI, KADRO İLE KARIŞTIRILMAMALIDIR

Çanakkale Eğitim-Sen Şubesi’nin ÇOMÜ’ye dönük ithamlarından biri de Üniversitelerarası Kurul tarafından açılan doçentlik sınavını geçen kişilere doçentlik kadrosu verilmediği yönündedir. İlgili kurul, sınavı geçenlere doçent kadrosunu değil, doçentlik unvanını vermektedir. Doçent kadrosu ise idari bir kadrodur ve üniversitelere her yıl sınırlı sayıda tahsis edilmektedir. Üstelik bu kadroların hangi dalda ve ne miktarda kullanılacağına üniversiteler tek başlarına karar veremezler. Bu bağlamda ÇOMÜ’nün elinde sınırsız doçent veya diğer kadrolardan bulunmamaktadır. Diğer birçok üniversite gibi ÇOMÜ de öğretim üyelerine daha fazla kadro alabilmek için her yıl gayret göstermektedir. Bu bağlamda her üniversitede aynı şekilde işleyen ve ilgili mevzuata göre yürütülen, birden fazla kurumun dâhil olduğu bir süreci sadece ÇOMÜ’nün seçimiymiş gibi gösterip, bunu da sözde ‘kıyım’ iddialarına kanıt gibi göstermek apaçık bir aldatmacadır, ahlak sınırlarını zorlamaktır.

Doçentlik unvanını almak ve kullanmak için hiçbir öğretim üyemizin ÇOMÜ’den izin almaya ihtiyacı yoktur. Ancak kadroya atanmada belirtilen yasal şartlar tıpkı diğer üniversitelerde olduğu gibi yerine getirilmek zorundadır. Burada ÇOMÜ’ye özgü hiçbir özel durum bulunmamaktadır. Eğer ilgili sendika bazı mahkeme kararlarını özlük hakları ile ilgili iddiasında yeterli buluyor ise elbette mahkeme yolu açıktır ve Üniversitemiz geçmişte olduğu gibi gelecekte de tüm yargı kararlarını harfiyen ve zaman geçirmeksizin yerine getirecektir.

Üniversitemizde ve diğer üniversitelerde bir kişinin doçent kadrosuna atanabilmesi için öncelikle ÜAK’un belirlediği şartlara gerekli sınavları geçmesi ve ardından doçentlik unvanını kullanmaya hak kazanması gerekir. Üniversitenin doçentlik kadrosunu verebilmesi için ise öncelikle elinde uygun kadronun bulunması, ardından YÖK izinlerinin alınması, daha sonrasında ise çıkılacak açık ilanda başvuru sahibinin başarılı olması gerekir. Başka bir deyişle Eğitim-Sen Sendikası’nın iddia ettiği gibi doçentlik atamaları ve diğer akademik atamalar şahsa açılan ilanlarla yapılmaz. Bu ilanlara herkes başvurabilir. Bu da göstermektedir ki yardımcı doçentlik, doçentlik veya profesörlük diğer memuriyetlerde olduğu gibi belli bir süre beklenerek elde edilebilecek kadrolar değildir. Bir kişi 1 yılda bir kadroya geçebilirken, bir başkası için bu süre birkaç yıl, hatta çok daha uzun bir süre de olabilir. Hatta belli kriterleri sağlayamaması halinde kişiler yardımcı doçentlik kadrosundan emekli de olabilirler. Bunu çok iyi bilmesine rağmen Eğitim-Sen’in konuyu istismar etmesi apaçık bir çarpıtmadır.

OTOMATİK YRD. DOÇ. ATAMASI HİÇBİR ÜNİVERSİTEDE MÜMKÜN DEĞİLDİR

Aynı şekilde doktorasını almış araştırma görevlilerinin veya öğretim görevlilerinin doğrudan yardımcı doçent olması diye bir kural bulunmamaktadır. Tam aksine burada da belli kurallar vardır. Ayrıca üniversitelere ayrılan kadrolar ne yazık ki çoğu zaman ihtiyaçlar ile uyumlu değildir. Buna ek olarak kadrolar tek tip verilmemekte, belli dallara daha fazla, belli dallara ise çok sınırlı sayıda tahsis edilmektedir. Bu da merkezi bir politikadır ve Türkiye’nin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tespit edilmektedir. Bu çerçevede Eğitim-Sen’in 14 Eylül 2012 tarihli açıklamasında iddia edildiği gibi ÇOMÜ’de bir üst unvana geçmeyi hak ettiği halde, hakları görmezden gelinen hiçbir öğretim elemanımız bulunmamaktadır. İlgili sendika 104 kişilik bir liste yayımlamıştır. Bu listedeki tüm arkadaşlarımızın bir üst unvana geçmesi üniversite olarak bizim de lehimizedir. Ancak bize tanınan imkanlar ve yasal mevzuat çerçevesinde davranmak zorunda olduğumuz da aşikardır. Ayrıca diğer üniversitelerde kadro almayı bekleyen kişi sayısı da ÇOMÜ’de sıra bekleyenlerden daha az değildir. Bu durumda tüm Türkiye üniversitelerinde kıyım mı vardır. Şüphesiz kıyım iddiaları tamamen çarpıtmacadır. Sendika tarafından kadro bekleyenler listesinde ismi yer alan kişilerin tamamı halen ÇOMÜ’nün kadrolu elemanıdır ve işlerine son verilmesi söz konusu değildir.

Bu kadar basit ve açık gerçeklerin, üstelik de öğretim üyesi unvanlı kişiler tarafından bu derece çarpıtılmasının amacı bellidir. Üniversitede yönetim değişikliğinden bu yana yönetimi çalışamaz hale getirmeye çalışan küçük ama etkili bir gurup ÇOMÜ akademik kadrosundan alamadığı desteği öğretim üyelerimizin isimlerini listeler halinde yayınlayarak mağdur hale getirmek ve onları yönetim ile karşı karşıya getirmek gayretindedir. Maksat uzun yıllar sonra ÇOMÜ’de kurulmuş olan iş barışını ortadan kaldırmaktır. Tüm bu iddiaların 2012-2013 eğitim-öğretim yılının arifesinde yapılması da oldukça manidardır. Bu davranışın hedefinde öğretim elemanlarımızı ve öğrencilerimizi huzursuz etmek, yönetimi çalışamaz hale getirmek vardır. Bugüne kadarki siyasetleri tamamen sokak gösterilerine, öğrenci ve personeli kışkırtmaya dönük olan, Üniversitemizin, çalışanlarının ve öğrencilerinin haklarını ve çıkarlarını önemsemeyen, sadece kendi siyasi ajandasını öncülleyen bu kişilerin maksatları kamuoyu tarafından rahatlıkla görülebilmektedir.

Sonuç olarak yukarıda belirtilen iddiaların tamamı asılsızdır, iyi niyetten uzaktır ve temel gayesi ÇOMÜ personelinin haklarını savunmaktan ziyade siyasidir. ÇOMÜ’de personel kıyımı iddiaları gülünçtür. Tam aksine ÇOMÜ idari ve akademik kadrolarını rekor düzeylerde genişleterek örnek bir üniversite olma yolunda güvenli adımlarla yürümektedir. İmkânlar ve mevzuat içinde son 1,5 yılda yüzlerce akademisyen bir üst kadrolara atanmıştır. Bu süreç hızla devam etmektedir. Gönül ister ki atamalar ve yükselmeler bir anda ve tüm personelimiz için mümkün olabilsin. Ancak Üniversitemize tanınan kadrolar ve bunların dağılımları mevzuata ve ilgili kurum onaylarına göre kullanılabilmektedir. Bu basit gerçekleri sadece iyi niyetli insaf sahiplerine hatırlatırız. Bu arada kim hangi engellemeyi yapmaya kalkarsa kalksın, ÇOMÜ’nün yükselişi akademik alanda da, popüler alanda da hızla sürmektedir. Bilimsel makale sayıları her geçen gün artmakta, ÇOMÜ akademisyenlerine yapılan uluslararası atıflarda rekor artışlar yaşanmaktadır. Üniversitemiz sınavlarda en çok tercih edilenler arasına girmekte, bilim, eğitim, sanat ve sporda gurur verici başarılar yakalanmaktadır. Kısacası kervan yürümektedir.

Saygılarımızla arz ederiz

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü

15 Yorum

  1. Mehmet

    17 Eylül 2012 at 16:04

    Eğitim-Sen’in listesi çok yanlış. O kişilerden bazılarının kadroları gelmek üzere, ya da geldi. Bazı isimler ise doçentliğini daha 1 ay önce aldı

  2. Nuri

    17 Eylül 2012 at 16:42

    Eğitim-Sen resmen zırvalamış. O listede ataması yapılmış pek çok kişi var. Bence burada hedef henüz atanmayanların asla atanmaması. Akıllarınca Rektör ile listede ismi olanları kavgalı hale getirecekler, O da kimseyi atamayacak, böylece kalıcı kavga çıkacak

  3. Meryem

    17 Eylül 2012 at 16:48

    Eğitimsen bence Rektör’e vurayım derken pek çok kişinin canını yakmış. O insanların iznini almışlar mı? Tam 104 isim gördüm ben hafta sonu bi gazetede

  4. Fidel

    17 Eylül 2012 at 16:52

    eğitim sen karalamayı bıraksın da Pkk yı bu güne kadar kınayabildi mi onu söylesin.
    eğitim sen yöneticileri pkk sempatizanı ve destekçisi olan kişilerden seçildiği söyleniyor.
    bu güne kadar Pkk yı kınayan bir Eğitim sen yetkilisi olmadı.
    TÜrk askerine Şehit demediler.
    Pkk lılara da terörsit diyemiyorlar:
    eğitim senciler başka şeyleri bıraksınlar bunlara cevap versinler.
    Üniversite de de eğitim sen yandaşı öğretim üyeleri ne gibi faaliyetlerde bulunuyorlar açıklasınlar. Üniversitedeki pkk yandaşı öğrencileri organize ediyorla mı?
    pkk yandaşı ve dhkp-c sempatizanı öğrencilere burs verilmesi konusunda yardımcı oluyorlar mı?
    pkk uyandaşı ve dhkp -c sempatizanı öğrencilerin derslerden geçmeleri konusunda yardımcı oluyorlar mı?
    bunları açıklasınlar . çünkü bu konuda söylentiler var. Bunları Açıklasınlar…

  5. Turgut

    17 Eylül 2012 at 16:59

    Halisünasyon hafif kaçmış, çünkü doğal bir rahatsızlıktır. Burada art niyetli ve düşmanca bir yaklaşım var. Adamlar bir kez olsun Üniversiteyi hayırla ağızlarına almış mı? hep kavga, hep çatışma. İşleri bu, kardeş kavgasına neden oluyorlar. Çanakkale’de huzur istiyoruz. Huzuru bozanları, fitnecileri kınıyoruz

  6. Vicdan

    17 Eylül 2012 at 20:37

    Bu yapılan aciklamaya acaba comu yonetiminin kendisi inanıyor mu? Kimlere nasıl kadronun geldiği herkes tarafından biliniyor. Kendimizi kandırmayalım

  7. düşünen kişi

    17 Eylül 2012 at 23:24

    Bence Üniversite Rektörlüğümüz hata yapıyor. Çünkü böylelerinin tuzağına düşüyorlar.

    Bu tiplerin amacı yanlış ya da doğru olsun önemli değil. Önemli olan üniversiteyi gündemde tutarak yıpratmak.

    Bu nedenle üniversitenin her önüne gelene cevap vermesi ne derece doğru?

    Üniversite ne kadar çabalasa da olaya taraflı yaklaşan kişilere kendini beğendiremeyeceğine göre en iyisi üzerinde durmayarak gündemden düşmesini sağlamak!

  8. kendinize gelin

    18 Eylül 2012 at 23:58

    o listede 2 tane posteri olmayan lar bile var. hoca ciddi ciddi onların akademisyen olmayı hakettiğini düşünüyorsun yani ha. pek çoğu kadrolarını aldı. bazıları almak üzere.bazıları daha 6 ay önce doktorayı bitirmişki (en az 1 sene doktora sonrası bekleme şartı var).burada amaç listedekilerle üniversite yönetiminin arasını açmak.

  9. :)

    19 Eylül 2012 at 00:29

    Doktorayı bitirdikten 1-2 ay sonra kadro alan çoook yrd doc oldu comude. Yayınlarının niteliğinden ve niceliğinden tek tek bahsedersem üzülürsünüz:)

    • Anonim

      20 Eylül 2012 at 23:59

      ee bahsedelim hadi.

  10. Seçkin

    19 Eylül 2012 at 03:31

    Bence bu listeden kimseye kadro verilmemeli. Ne kadar ayıp, liste halinde kendi kurumuna ültimatom verir gibi

    • Anonim

      21 Eylül 2012 at 00:01

      sen önce haberi iyi oku, güzelce anla baktın anlayamadın bi kursa falan git sonrada fındık kadar beyninle yorum yaz. o liste listedekilerden habersiz hazırlanmış. adamın biri açmış comu akademik cv programını kiş (herkes ulaşabilir.)oradan yazmış.

  11. Adınız...

    19 Eylül 2012 at 07:33

    Lisans comu, ylisans comu, doktora comu, argor yrdoc, doc derken Prof comu ,,,,,, yok daha neler o ne güzel yan gel Osman dört yanım bostan. Memlekette üniversitemi yok,,,olmaz tabi varmı Canakkale gibi rahatı (!)

  12. Zeynep

    19 Eylül 2012 at 09:06

    Eğitim-Sen bilmiyor mu ki bu kadrolar kişiye özel çıkılamaz. Yeri gelince “kadro kişiye özel ilan edilmiş” diye eleştiriyorlar. Ama işlerine gelmeyince, iş yönetime vurmaya gelince “bu listedekilere hemen kadro ver” diyorlar. O listedekilere ÇOMÜ kadro falan veremez. İlan çıkar, dünyanın neresinde olursa olsun insanlar başvurur, hakeden kazanır. Kanun böyle. Ama Eğitim-Sen kanun falan takmaz. Geçmişte zulum ettiler, şimdi kafalarına göre iş çeviriyorlar. Bu sendika falan değil, siyasi klüp

  13. İmparator

    20 Eylül 2012 at 15:15

    Eğitim sen listeyi hazırlarken acaba listede adı geçen öğretim elemanlarından izin alma işlemini gerçekleştirdi mi? Listeyi kim, nasıl hazırladı? Listede yer alanlar sendikalarının üyesi mi? Birçok kişiyi yönetimle karşı karşıya getirip işgüzarlık yapmak niyetindeler mi? Bu sorular yanıt bekliyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version