Genel
Yiğit Bulut ve Yumurta Meselesi
Belki beni tanıyanlarınız olacaktır. Çok iyi birisi olamadım bugüne kadar ama kötü bir adam olduğumu da düşünmüyorum. Fena değilimdir. İnsanlar için üzülürüm, endişe duyarım. Sokakta ne zaman çöp konteynırı karıştıran birisi görsem moralim bozulur, en azından kendimi kötü hissederim. İnsanların her zaman eşit olmasını ister ama bunun da hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilirim. Bunları söylemekteki amacım asla kendimi övmek değil. Olumsuz yönlerimi anlatmaya kalksam emin olun sayfalarca yazarım. İyi yönlerim şimdilik iki-üç cümleyle sınırlı. Sadece her insanda olması gereken ama şu andaki yaşantımızda bir üstünlük, bir erdemmiş gibi kabul edilen duygulardan bahsediyorum. Ama bu acıma, üzülme duygumun bittiği öyle bir yer var ki bana nefret etmekten başka bir çare bırakmıyor. Şu yumurta kafalılar! Ben onlara yumurcaklar diyorum. İnanın böyle evlatlarım olsa beslemem, mübarek bir yer olduğu için cami avlusuna bile bırakmam. Yasal olarak yapmam gereken zorunlu babalık görevimi yaparım. Yani 18 yaşını doldurmalarını bekleyip sonra babalıktan istifa ederim.
Geçen sene Burhan Kuzu’ya fırlatmışlardı; yazmıştım. Bu kez de Yiğit Bulut’a fırlattılar; yine yazıyorum. Yaz yaz bitmiyor bu yumurcaklar. Olay çok yakınımda yaşandı. Sloganları pek anlatmama gerek yok galiba. Arkadaşların sloganları ezberledikleri o kadar belli ki kendi kendime ‘’ ben bu anı bir yerden hatırlıyorum. ‘’ dedim. Çünkü yeni slogan üretebilecek beyinlere sahip değil bu arkadaşlar. Bir yerlerden duydukları besbelli. Oyuncak gibi kurulup gönderilmişler adeta. Sözde solculuk oynamak istediler gençlik hevesleriyle. ‘’ Akp’yi istemiyoruz, polisini istemiyoruz, milletvekilini istemiyoruz’’ vs… Ama bu beyinler, o partinin bu ülkedeki her iki insandan birisinin oyunu aldığını idrak edemeyecek kadar da küçüktür aynı zamanda. Halkını da mı istemiyorsunuz? İstemek zorunda değilsiniz, sevmenize de gerek yok. Âmâ bu iradeye tahammül etmek, saygı duymak zorundasınız. Tahammülünüz de yok ise siyasete girip boyunuzun ölçüsünü alırsınız. Ama bu tavrı sergilemeye devam ettiğiniz sürece yaka paça dışarı atılacaksınız. Sayın Bulut yaşadığı bu tatsız hadise sonucu şu hikayeyi anlattı: bir konuşmacı sahnede konuşma yaparken seyircilerden birisi protesto amaçlı sahneye hıyar fırlatmış, konuşmacı da sonra protestoculara dönerek ‘’beyefendi kartvizitini yollamış’’ demiş. Gerçekten bu olay üzerine anlatılabilecek en güzel hikâye idi kanımca. Ama ben bu arkadaşların kartvizitlerinin yumurta kadar değersiz olduğunu düşünmüyorum. Ama hıyar kadar değerliler desem de abartılı olur. Yumurta ile hıyar arasında bir değere sahipler gözümde ama asla bir hıyar değiller; sakın hakaret ettiğimi sanmayın!
Bulut yumurta atan bu yumurcaklar için ‘’Sen benim kadar solcu olamazsın, benim kadar anti-emperyalist olamazsın.’’ derken de son derece haklıydı. Solculuğun yumurta atmaya, polise taş,sopa fırlatmaya indirgendiği bu ülkede gerçek solcuları,gerçek anti emperyalistleri ayırt etmek gerçekten zor.Bu yumurcakların solculuk adına,anti-emperyalistlik adına yaptıkları tek şey yumruklarını kaldırıp anlamlarını bile bilmeden ezberledikleri 2-3 cümleyi olur olmadık yerde bağırıp çağırmaktır.O yüzden bu yaptıklarını son derece normal karşılıyorum.Yiğit Bulut ve üniversite yönetimi de bu yumurcaklardan şikayetçi olmayarak onlara anlamadıkları bir dilden cevap verdiler. Utanırlar mı bilmiyorum ama bence utanılacak bir şey yapmadı onlar. Onların beyinlerini yıkayıp utandıranlar, kandıranlar utansın!
çömü öğrenci kolektifi
30 Kasım 2012 at 17:31
Kubilay FELEK’e cevap,
‘Sokakta ne zaman çöp konteynırı karıştıran birisi görsem moralim bozulur, en azından kendimi kötü hissederim. İnsanların her zaman eşit olmasını ister ama bunun da hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilirim.’ Arkadaşımızın erdem olarak hissettiğini belirttiği cümleler bunlar. Kendisini bizim ile onun arasındaki farkı da en açık şekilde gösteren cümleler aynı zamanda. Hissettiklerinin erdem olmadığını söyeleyelim başta bunun için beyninde yaratacağı travma için özür dileriz. Düşüncenin erdem olması için düşüncenin eyleme dökülmesi(eyleme dökülmesi lafından korkmana gerek yok, yürümek bile bir eylemdir. Senin anlayacağın şekilde her hareket) ve birilerine bir fayda sağlaması gerekir. Yani sokakta gördüğün aç bir insanın karnının doymasını istemek, çocuğun karnını doyurmadığı için bir anlam ifade etmez sadece düşüncede kalan tüm fikirler gibi.
Aramızdaki farkı da çok net gösterdiğini söyledik, çünkü bizler fikirlerimizi eyleme dökmeye çalışırız. Yumurta atmakta bu eylemlerden sadece biri.’Eylemleriniz şiddet üzerine kurulu ama’ diye kendini savunma refleksine sarılacaksın hemen ama hayal kırıklığı… Yaptığımız sosyal etkinlikleri araştırma zahmetine girecek kadar araştırırsan tabi.
Bekçi Murtaza
30 Kasım 2012 at 22:57
öğrenci kolektifinin ne olduğunu herkes biliyor. 1. sınıf öğrencilerine yumurta attırıp, sonra da videoya çekiyorsunuz. Çocukları kullanıp derin işler çeviriyorsunuz. Kınıyorum
çömü öğrenci kolektifi
30 Kasım 2012 at 18:38
‘Sokakta ne zaman çöp konteynırı karıştıran birisi görsem moralim bozulur, en azından kendimi kötü hissederim. İnsanların her zaman eşit olmasını ister ama bunun da hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilirim.’ Arkadaşımızın erdem olarak hissettiğini belirttiği cümleler bunlar. Kendisini bizim ile onun arasındaki farkı da en açık şekilde gösteren cümleler aynı zamanda. Hissettiklerinin erdem olmadığını söyeleyelim başta bunun için beyninde yaratacağı travma için özür dileriz. Düşüncenin erdem olması için düşüncenin eyleme dökülmesi(eyleme dökülmesi lafından korkmana gerek yok, yürümek bile bir eylemdir. Senin anlayacağın şekilde her hareket) ve birilerine bir fayda sağlaması gerekir. Yani sokakta gördüğün aç bir insanın karnının doymasını istemek, çocuğun karnını doyurmadığı için bir anlam ifade etmez sadece düşüncede kalan tüm fikirler gibi.
Aramızdaki farkı da çok net gösterdiğini söyledik, çünkü bizler fikirlerimizi eyleme dökmeye çalışırız. Yumurta atmakta bu eylemlerden sadece biri.’Eylemleriniz şiddet üzerine kurulu ama’ diye kendini savunma refleksine sarılacaksın hemen ama hayal kırıklığı… Yaptığımız sosyal etkinlikleri araştırma zahmetine girecek kadar araştırırsan tabi.’ Ama hepte yumurta atmakla, polisle, ÖGB ile kavga ederken televizyonlara çıkıyorsunuz’ diyeceksin. Evet genellikle bu şekilde duyarsınız ismimizi, çünkü yaptığımız haklı mücadelenin terör olarak lanse edip, şiddet içeriyor ama yaptıkları diyerek, arkadaşlarımızı parasız eğitim istedikleri için cezaevinde tutan bir zihniyetin egemen olduğu medya araçlarından duyuyorsunuz o haberleri.
Parasız eğitim isteyen öğrencileri tutuklamak, haklarında soruşturmalar açmak, polis ÖGB şiddetiyle susturmaya çalışmanız öğrencileri, bizi yıldırmadığı için haklı taleplerimizde ısrar ettiğimiz için harçlar kısmen de olsa bugün için kalkmıştır. ‘Ama harçları başbakan kaldırdı, bizde bunun kendisine teşekkür ediyoruz’ diyebilirsin. Bilmemiz gereken ise harçların kalkması AKP’ nin bir lütfu değil haklı öğrenci hareketinin mücadelesi sonucu elde ettiği bir kazanımdır. Vayyyy lafa bak! Değil
mi. Başbakanın parasız eğitim istiyorlardı kaldırdık sesleri kesilsin diye, şimdi pankartlarında neler yazacaklar merak ediyorum şeklindeki itirafına bakıp vayyy diyebilirsin. Bu arada parasız eğitim istemek, harçlar kalksın demek terör örgütü suçu sayılıyorsa ve bunu isteyen arkadaşlar hala cevap evlerinde ise harçları kaldıranı ne ile yargılamak gerektiği de ayrı bir muamma. Evet senden farklıyız çünkü düşüncelerimizi gerçekleştirmek için senin deyiminle gördüğümüz aç çocuğun karnını doyurması gerektiğine inandığımız düşüncelerimiz eyleme döküyoruz.
AKP’nin sunni – türk –itaatkar-dindar tek tip bir insan yaratma politikalarını, kendisine oy vermeyen yüzde elliyi zorbalıkla susturma politikalarını, emekçinin sırtından kendi zengini yaratmasını kabul etmiyoruz düşüncemizi eyleme döküyoruz. Üniversiteleri ticaret binalarına dönüştürmeye çalışan AKP hükümetini üniversitelerimizde istemediğimiz için bunu engellemenin yolunun düşünceyi eyleme dökmek gerektiğine inandığımız için eylem yapıyoruz. AKP’nin emperyalizm ile kurduğu bağlarını, üniversitelerde gerçekleştirmeye çalıştıkları neoliberal politikaları üniversitelerde istemediğimiz için düşüncelerimizi eyleme döküyoruz. ‘AKP ye şimdi kimse niye bir şey diyemiyor’ diyen, AKP politikalarını eleştirirken bir anda duyduğu korku ile 180 derece dönüp AKP kalemşörlüğüne soyunan, her on kelimesinden biri B.R.T.E olan ve AKP politikaları üniversitelerde savunan korkakları üniversitemizde görmek istemediğimiz için susmuyoruz korkmuyoruz eylem yapıyoruz.
Evet senden de farklıyız yiğit BULUT’dan da, Yiğit BULUT korkusuna yenik düşüp karakter değiştirmiş biz karakterimizin sonuna kadar arkasındayız o yüzden ondan farklıyız. Senden de farklı olduğumuzu zaten söyledik , senin yanlış olduğunu bildiğin bir olaya tepki veremeyecek kadar, olduğu gibi kabullenmesi gerekir diyecek kadar cesur olduğun için sana benzemiyoruz.
NOT: Eyleme geçirmem gereken düşüncelerimden dolayı zaman kısıtlığından kısa kesiyorum
Noktalama, karakter yanlışlıkları için kusura bakma erdemler dolu arkadaş…
vatandaş murtaza
30 Kasım 2012 at 23:36
Eski iflas etmiş komünist ideolojinin peşinde giden zavallılar. Sadece Küba’da kaldınız. Küba halkı da Fidel’in ölmesini bekliyor.
Fidel’den sonra yeryüzünden silinceksiniz. Bir de Kuzey Kore’de varsınız. Hepsi bu kadar.
dsd
01 Aralık 2012 at 10:02
sen hangi alemde yaşıyon cahil bu düşünce bitmez
vatandaş murtazaya cevap
01 Aralık 2012 at 15:00
nasıl bir çelişki bu ya..”yalnız Küba da kaldınız! bi de Kuzey Korede…” bir de Çin de varız. bir de Vietnamda. bir de Venezuellada. bir de İrlanda da.. bir de Türkiye de varız! Bir de Çanakkale de! bir de!! Tam burnunun ucunda ÇOMÜ de varız! anlamıyorsunuz değil mi.. anlayamazsınız. sizin için komünizm sosyalizm kötü öcü çok fena. çocukken daha siz böyle öğretildi çünkü.. büyüdünüz ama araştırmayı beceremediğiniz için hala öğrenemediniz. yazık….
rıza
30 Kasım 2012 at 23:41
çömü öğrenci kolektifi= AZ GELİŞMİŞ ÜLKEMİZN AZ GELİŞMİŞ BEYİNLİLERİNİN TOPLANDIĞI bir çeşit topluluktur.
Kâr amacı gütmez ama karanlık mahfillerin de maşası olmaktan kurtulamaz.
Türkiye’yi kurtaracaklarını sanırlar ama basit bir sorunu bile çözemezler.
Ağızları sosyalisttirler ama kıçları kapitalisttirler.
Bakmayın bunların kendilerinden büyük laflar ettiklerine.
Vatandaş
30 Kasım 2012 at 22:54
Yumurta atan çürük yumurtadır. Adamın elinde mikrofon, iki kelimeyi bir araya getiremiyor, titriyordu. Ama çıkardı yumurta attı. Konuşurken titriyor, yumurta atarken aslan kesiliyor. İşte bunların fikirleri. Çürük yumurta kadar
Neşe
30 Kasım 2012 at 22:55
Yumurta atan kişilerden tiksindim. İnsanlar konuşurken salonu terörize ettiler. Fikirlerini savunmadılar, saldırdılar. Kendilerini kınıyorum
Neymiş?
01 Aralık 2012 at 01:33
Öğrenci kollektifi dediğin devletin bursu alıp yemek yediği kaba pisleyen bir grup beyni sulanmış gruptan başka bir şey değil.Konuşma eğitimi olmayan insanlığını kaybetmiş varlıklar.O salondaki mikrofon konuşmanızı sağlıyor ve insani şekilde iletişim kurabilmenizi sağlıyor.Bir hayvan türü olan papağan bile eğitilince konuşmasını becerebiliyor.Bence siz de başarabilirsiniz!
neyse sakinim
01 Aralık 2012 at 01:52
akıl ve izan yoksunu arkadaşlar, ifade özgürlğü derler eşitlik derler ama karşısındakini dinleyememe gibi bir zaafları vardır.. çünkü ancak kafaları o kadar basar çünkü yoktur konuşan kişilere verecekleri cevapları yoktur.. gece başlarını yastığa koyduklarında acaba demeden uyuyamaz hiçbiri.. bizlere ihtiyaçları var o arkadaşların.. çünkü düştükleri hezeyanın içinden onkarı kurtaracak yine bizleriz.. saygılar…
Ziya
01 Aralık 2012 at 03:09
Bir de çıkıp “parasız eğitim bizim sayemizde oldu” diye saçmalıyorlar. Başbakan istemeseydi siz istediğiniz kadar bağırın çağırın. Kim dinler sizi
Hakan
01 Aralık 2012 at 09:18
kolektifciklerim toplumun benimsediği yurt dışına çıktığında Türkiyeyi en iyi anlatan en iyi temsil eden efendi bir adama yumurta attınız ne oldu ? Ha şimdi burada bunları konuşuyoruz aslında en büyük amacınız bu dikkatleri üstünüze toplamaya çalışmak. Ancak siz 5 kişi yüzünden 33.000 kişinin yüzü kızardı utandı be. Siz demişsiniz ya Akp’nin taşeronluğunu yapan kişileri üniversitemizde istemiyoruz diye inanın sizi bu üniversitede istemeyenler binlerce katı. Benim üniversitemde olay çıkartacaksan git! Benim üniversitemde kaos oluşturacaksan git! Sizin yeriniz burası değil. Yıllardır bi senaeyoyu sahneleme mücadelesi sizinki olay çıkart mazlum ayağına yat…
merhaba
01 Aralık 2012 at 12:20
Yazık! Yazık ki o mikrofona çıkan kişiyi hala koruyup kollayanlar var! Ve üstelik yorumlara bakılırsa bi o kadar çok bu zavallı arkadaşlar! Ey arkadaşlar! O kürsüdeki adama sahip çıkanlar ülkemizin parsel parsel satılmasına göz yumanlardır! Yazık çok yazık ki yumurta atan gençlere kendinizce yorumlarınızla “linç girişiminde” bulunuyorsunuz. Onlar bu ülkenin gerçek evlatları. Helal olsun
Meryem
01 Aralık 2012 at 12:41
Kimse kürsüdeki kişiyi korumuyor. Bizler sadece kürsüde kim olursa olsun nezaketle dinlemesini, insanca eleştirmesini bilen insanlarız. Biz tavuk muyuz ki kendimizi yumurta ile ifade edelim. Yumurta atan kişi lendisini rezil etti. Kürsüde konuşanın tüm hatalarının da üstünü örttü. Yiğit Bey bundan sonra artık mağdurdur. O yumurtalar olmasaydı herkes daha rahat eleştirebilirdi
Ulan Kubi
01 Aralık 2012 at 12:24
ulan kubi yazmayı bilmezsin. İki sözcüğü yan yana getiremezsin. Bir tane mantıksal çıkarım yapamazsın. Sonra burada ağzı salyalı şekilde saldırırsın. Nesin sen? Ben biliyorum. Çorbadan çıkan kıl gibisin.
kubicik
01 Aralık 2012 at 12:51
yine mi sen çocuk senin gibi bir adamın en fazla yazacağı yer bu site olur.ama şunu da belirteyim şakşakçılık size çok yakışıyor
feleğin adamı
01 Aralık 2012 at 12:56
parasız eğitim istediği için aylardır cezaevlerinde olan gençleri yazsana ‘kalemşör’! ama olmaz ağababaların kızar demiii sen de haklısın
Timur
01 Aralık 2012 at 14:44
Yumurta atacağınıza parasız eğitim isteyenleri de siz yazın, siz söyleyin. Ama yumurta, domates, patates atmayın, etrafa saldırmayın, polise yumurk, tekme atmayın. Ayrıca parasız eğitimi Sayın Başbakan uygulamaya soktu, belki haberiniz olmamıştır
Adnan
01 Aralık 2012 at 13:00
Kubılay FELEK en azından fıkırlerını yazıp durum tespıtı yapıyor.Ona saldıranlar da fıkırlerını soyleyıp ona karsı cıksınlar ama agzı salyalısaldırgan gıbı kelımeler tehlıkelı.Yazılan her kelıme herkelımeden olusan her cumle sahıbını yansıtır.Gelecegımızı emanet edecegımız her genc bunu dusunmelı.Sonradan degısebılırsınız ama ıs ısten gecer.
Adınız...
04 Aralık 2012 at 01:34
niçin yorumlarımız görünmüyor acaba?