Genel
Yiğit Bulut ve Yumurta Meselesi
Belki beni tanıyanlarınız olacaktır. Çok iyi birisi olamadım bugüne kadar ama kötü bir adam olduğumu da düşünmüyorum. Fena değilimdir. İnsanlar için üzülürüm, endişe duyarım. Sokakta ne zaman çöp konteynırı karıştıran birisi görsem moralim bozulur, en azından kendimi kötü hissederim. İnsanların her zaman eşit olmasını ister ama bunun da hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilirim. Bunları söylemekteki amacım asla kendimi övmek değil. Olumsuz yönlerimi anlatmaya kalksam emin olun sayfalarca yazarım. İyi yönlerim şimdilik iki-üç cümleyle sınırlı. Sadece her insanda olması gereken ama şu andaki yaşantımızda bir üstünlük, bir erdemmiş gibi kabul edilen duygulardan bahsediyorum. Ama bu acıma, üzülme duygumun bittiği öyle bir yer var ki bana nefret etmekten başka bir çare bırakmıyor. Şu yumurta kafalılar! Ben onlara yumurcaklar diyorum. İnanın böyle evlatlarım olsa beslemem, mübarek bir yer olduğu için cami avlusuna bile bırakmam. Yasal olarak yapmam gereken zorunlu babalık görevimi yaparım. Yani 18 yaşını doldurmalarını bekleyip sonra babalıktan istifa ederim.
Geçen sene Burhan Kuzu’ya fırlatmışlardı; yazmıştım. Bu kez de Yiğit Bulut’a fırlattılar; yine yazıyorum. Yaz yaz bitmiyor bu yumurcaklar. Olay çok yakınımda yaşandı. Sloganları pek anlatmama gerek yok galiba. Arkadaşların sloganları ezberledikleri o kadar belli ki kendi kendime ‘’ ben bu anı bir yerden hatırlıyorum. ‘’ dedim. Çünkü yeni slogan üretebilecek beyinlere sahip değil bu arkadaşlar. Bir yerlerden duydukları besbelli. Oyuncak gibi kurulup gönderilmişler adeta. Sözde solculuk oynamak istediler gençlik hevesleriyle. ‘’ Akp’yi istemiyoruz, polisini istemiyoruz, milletvekilini istemiyoruz’’ vs… Ama bu beyinler, o partinin bu ülkedeki her iki insandan birisinin oyunu aldığını idrak edemeyecek kadar da küçüktür aynı zamanda. Halkını da mı istemiyorsunuz? İstemek zorunda değilsiniz, sevmenize de gerek yok. Âmâ bu iradeye tahammül etmek, saygı duymak zorundasınız. Tahammülünüz de yok ise siyasete girip boyunuzun ölçüsünü alırsınız. Ama bu tavrı sergilemeye devam ettiğiniz sürece yaka paça dışarı atılacaksınız. Sayın Bulut yaşadığı bu tatsız hadise sonucu şu hikayeyi anlattı: bir konuşmacı sahnede konuşma yaparken seyircilerden birisi protesto amaçlı sahneye hıyar fırlatmış, konuşmacı da sonra protestoculara dönerek ‘’beyefendi kartvizitini yollamış’’ demiş. Gerçekten bu olay üzerine anlatılabilecek en güzel hikâye idi kanımca. Ama ben bu arkadaşların kartvizitlerinin yumurta kadar değersiz olduğunu düşünmüyorum. Ama hıyar kadar değerliler desem de abartılı olur. Yumurta ile hıyar arasında bir değere sahipler gözümde ama asla bir hıyar değiller; sakın hakaret ettiğimi sanmayın!
Bulut yumurta atan bu yumurcaklar için ‘’Sen benim kadar solcu olamazsın, benim kadar anti-emperyalist olamazsın.’’ derken de son derece haklıydı. Solculuğun yumurta atmaya, polise taş,sopa fırlatmaya indirgendiği bu ülkede gerçek solcuları,gerçek anti emperyalistleri ayırt etmek gerçekten zor.Bu yumurcakların solculuk adına,anti-emperyalistlik adına yaptıkları tek şey yumruklarını kaldırıp anlamlarını bile bilmeden ezberledikleri 2-3 cümleyi olur olmadık yerde bağırıp çağırmaktır.O yüzden bu yaptıklarını son derece normal karşılıyorum.Yiğit Bulut ve üniversite yönetimi de bu yumurcaklardan şikayetçi olmayarak onlara anlamadıkları bir dilden cevap verdiler. Utanırlar mı bilmiyorum ama bence utanılacak bir şey yapmadı onlar. Onların beyinlerini yıkayıp utandıranlar, kandıranlar utansın!
Genel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.
“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”
Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.
Genel
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.
1. Kimlik Belgesi Fotokopisi
2. Adli Sicil Kaydı
3. Banka Hesap Numarası
4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)
5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi
6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)
Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.
Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.
Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.
AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.
Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.
Genel
Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında, TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz
Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.
Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz
İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir
Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.
Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda, başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.
Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.
CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.
“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.
Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak
çömü öğrenci kolektifi
30 Kasım 2012 at 17:31
Kubilay FELEK’e cevap,
‘Sokakta ne zaman çöp konteynırı karıştıran birisi görsem moralim bozulur, en azından kendimi kötü hissederim. İnsanların her zaman eşit olmasını ister ama bunun da hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilirim.’ Arkadaşımızın erdem olarak hissettiğini belirttiği cümleler bunlar. Kendisini bizim ile onun arasındaki farkı da en açık şekilde gösteren cümleler aynı zamanda. Hissettiklerinin erdem olmadığını söyeleyelim başta bunun için beyninde yaratacağı travma için özür dileriz. Düşüncenin erdem olması için düşüncenin eyleme dökülmesi(eyleme dökülmesi lafından korkmana gerek yok, yürümek bile bir eylemdir. Senin anlayacağın şekilde her hareket) ve birilerine bir fayda sağlaması gerekir. Yani sokakta gördüğün aç bir insanın karnının doymasını istemek, çocuğun karnını doyurmadığı için bir anlam ifade etmez sadece düşüncede kalan tüm fikirler gibi.
Aramızdaki farkı da çok net gösterdiğini söyledik, çünkü bizler fikirlerimizi eyleme dökmeye çalışırız. Yumurta atmakta bu eylemlerden sadece biri.’Eylemleriniz şiddet üzerine kurulu ama’ diye kendini savunma refleksine sarılacaksın hemen ama hayal kırıklığı… Yaptığımız sosyal etkinlikleri araştırma zahmetine girecek kadar araştırırsan tabi.
Bekçi Murtaza
30 Kasım 2012 at 22:57
öğrenci kolektifinin ne olduğunu herkes biliyor. 1. sınıf öğrencilerine yumurta attırıp, sonra da videoya çekiyorsunuz. Çocukları kullanıp derin işler çeviriyorsunuz. Kınıyorum
çömü öğrenci kolektifi
30 Kasım 2012 at 18:38
‘Sokakta ne zaman çöp konteynırı karıştıran birisi görsem moralim bozulur, en azından kendimi kötü hissederim. İnsanların her zaman eşit olmasını ister ama bunun da hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilirim.’ Arkadaşımızın erdem olarak hissettiğini belirttiği cümleler bunlar. Kendisini bizim ile onun arasındaki farkı da en açık şekilde gösteren cümleler aynı zamanda. Hissettiklerinin erdem olmadığını söyeleyelim başta bunun için beyninde yaratacağı travma için özür dileriz. Düşüncenin erdem olması için düşüncenin eyleme dökülmesi(eyleme dökülmesi lafından korkmana gerek yok, yürümek bile bir eylemdir. Senin anlayacağın şekilde her hareket) ve birilerine bir fayda sağlaması gerekir. Yani sokakta gördüğün aç bir insanın karnının doymasını istemek, çocuğun karnını doyurmadığı için bir anlam ifade etmez sadece düşüncede kalan tüm fikirler gibi.
Aramızdaki farkı da çok net gösterdiğini söyledik, çünkü bizler fikirlerimizi eyleme dökmeye çalışırız. Yumurta atmakta bu eylemlerden sadece biri.’Eylemleriniz şiddet üzerine kurulu ama’ diye kendini savunma refleksine sarılacaksın hemen ama hayal kırıklığı… Yaptığımız sosyal etkinlikleri araştırma zahmetine girecek kadar araştırırsan tabi.’ Ama hepte yumurta atmakla, polisle, ÖGB ile kavga ederken televizyonlara çıkıyorsunuz’ diyeceksin. Evet genellikle bu şekilde duyarsınız ismimizi, çünkü yaptığımız haklı mücadelenin terör olarak lanse edip, şiddet içeriyor ama yaptıkları diyerek, arkadaşlarımızı parasız eğitim istedikleri için cezaevinde tutan bir zihniyetin egemen olduğu medya araçlarından duyuyorsunuz o haberleri.
Parasız eğitim isteyen öğrencileri tutuklamak, haklarında soruşturmalar açmak, polis ÖGB şiddetiyle susturmaya çalışmanız öğrencileri, bizi yıldırmadığı için haklı taleplerimizde ısrar ettiğimiz için harçlar kısmen de olsa bugün için kalkmıştır. ‘Ama harçları başbakan kaldırdı, bizde bunun kendisine teşekkür ediyoruz’ diyebilirsin. Bilmemiz gereken ise harçların kalkması AKP’ nin bir lütfu değil haklı öğrenci hareketinin mücadelesi sonucu elde ettiği bir kazanımdır. Vayyyy lafa bak! Değil
mi. Başbakanın parasız eğitim istiyorlardı kaldırdık sesleri kesilsin diye, şimdi pankartlarında neler yazacaklar merak ediyorum şeklindeki itirafına bakıp vayyy diyebilirsin. Bu arada parasız eğitim istemek, harçlar kalksın demek terör örgütü suçu sayılıyorsa ve bunu isteyen arkadaşlar hala cevap evlerinde ise harçları kaldıranı ne ile yargılamak gerektiği de ayrı bir muamma. Evet senden farklıyız çünkü düşüncelerimizi gerçekleştirmek için senin deyiminle gördüğümüz aç çocuğun karnını doyurması gerektiğine inandığımız düşüncelerimiz eyleme döküyoruz.
AKP’nin sunni – türk –itaatkar-dindar tek tip bir insan yaratma politikalarını, kendisine oy vermeyen yüzde elliyi zorbalıkla susturma politikalarını, emekçinin sırtından kendi zengini yaratmasını kabul etmiyoruz düşüncemizi eyleme döküyoruz. Üniversiteleri ticaret binalarına dönüştürmeye çalışan AKP hükümetini üniversitelerimizde istemediğimiz için bunu engellemenin yolunun düşünceyi eyleme dökmek gerektiğine inandığımız için eylem yapıyoruz. AKP’nin emperyalizm ile kurduğu bağlarını, üniversitelerde gerçekleştirmeye çalıştıkları neoliberal politikaları üniversitelerde istemediğimiz için düşüncelerimizi eyleme döküyoruz. ‘AKP ye şimdi kimse niye bir şey diyemiyor’ diyen, AKP politikalarını eleştirirken bir anda duyduğu korku ile 180 derece dönüp AKP kalemşörlüğüne soyunan, her on kelimesinden biri B.R.T.E olan ve AKP politikaları üniversitelerde savunan korkakları üniversitemizde görmek istemediğimiz için susmuyoruz korkmuyoruz eylem yapıyoruz.
Evet senden de farklıyız yiğit BULUT’dan da, Yiğit BULUT korkusuna yenik düşüp karakter değiştirmiş biz karakterimizin sonuna kadar arkasındayız o yüzden ondan farklıyız. Senden de farklı olduğumuzu zaten söyledik , senin yanlış olduğunu bildiğin bir olaya tepki veremeyecek kadar, olduğu gibi kabullenmesi gerekir diyecek kadar cesur olduğun için sana benzemiyoruz.
NOT: Eyleme geçirmem gereken düşüncelerimden dolayı zaman kısıtlığından kısa kesiyorum
Noktalama, karakter yanlışlıkları için kusura bakma erdemler dolu arkadaş…
vatandaş murtaza
30 Kasım 2012 at 23:36
Eski iflas etmiş komünist ideolojinin peşinde giden zavallılar. Sadece Küba’da kaldınız. Küba halkı da Fidel’in ölmesini bekliyor.
Fidel’den sonra yeryüzünden silinceksiniz. Bir de Kuzey Kore’de varsınız. Hepsi bu kadar.
dsd
01 Aralık 2012 at 10:02
sen hangi alemde yaşıyon cahil bu düşünce bitmez
vatandaş murtazaya cevap
01 Aralık 2012 at 15:00
nasıl bir çelişki bu ya..”yalnız Küba da kaldınız! bi de Kuzey Korede…” bir de Çin de varız. bir de Vietnamda. bir de Venezuellada. bir de İrlanda da.. bir de Türkiye de varız! Bir de Çanakkale de! bir de!! Tam burnunun ucunda ÇOMÜ de varız! anlamıyorsunuz değil mi.. anlayamazsınız. sizin için komünizm sosyalizm kötü öcü çok fena. çocukken daha siz böyle öğretildi çünkü.. büyüdünüz ama araştırmayı beceremediğiniz için hala öğrenemediniz. yazık….
rıza
30 Kasım 2012 at 23:41
çömü öğrenci kolektifi= AZ GELİŞMİŞ ÜLKEMİZN AZ GELİŞMİŞ BEYİNLİLERİNİN TOPLANDIĞI bir çeşit topluluktur.
Kâr amacı gütmez ama karanlık mahfillerin de maşası olmaktan kurtulamaz.
Türkiye’yi kurtaracaklarını sanırlar ama basit bir sorunu bile çözemezler.
Ağızları sosyalisttirler ama kıçları kapitalisttirler.
Bakmayın bunların kendilerinden büyük laflar ettiklerine.
Vatandaş
30 Kasım 2012 at 22:54
Yumurta atan çürük yumurtadır. Adamın elinde mikrofon, iki kelimeyi bir araya getiremiyor, titriyordu. Ama çıkardı yumurta attı. Konuşurken titriyor, yumurta atarken aslan kesiliyor. İşte bunların fikirleri. Çürük yumurta kadar
Neşe
30 Kasım 2012 at 22:55
Yumurta atan kişilerden tiksindim. İnsanlar konuşurken salonu terörize ettiler. Fikirlerini savunmadılar, saldırdılar. Kendilerini kınıyorum
Neymiş?
01 Aralık 2012 at 01:33
Öğrenci kollektifi dediğin devletin bursu alıp yemek yediği kaba pisleyen bir grup beyni sulanmış gruptan başka bir şey değil.Konuşma eğitimi olmayan insanlığını kaybetmiş varlıklar.O salondaki mikrofon konuşmanızı sağlıyor ve insani şekilde iletişim kurabilmenizi sağlıyor.Bir hayvan türü olan papağan bile eğitilince konuşmasını becerebiliyor.Bence siz de başarabilirsiniz!
neyse sakinim
01 Aralık 2012 at 01:52
akıl ve izan yoksunu arkadaşlar, ifade özgürlğü derler eşitlik derler ama karşısındakini dinleyememe gibi bir zaafları vardır.. çünkü ancak kafaları o kadar basar çünkü yoktur konuşan kişilere verecekleri cevapları yoktur.. gece başlarını yastığa koyduklarında acaba demeden uyuyamaz hiçbiri.. bizlere ihtiyaçları var o arkadaşların.. çünkü düştükleri hezeyanın içinden onkarı kurtaracak yine bizleriz.. saygılar…
Ziya
01 Aralık 2012 at 03:09
Bir de çıkıp “parasız eğitim bizim sayemizde oldu” diye saçmalıyorlar. Başbakan istemeseydi siz istediğiniz kadar bağırın çağırın. Kim dinler sizi
Hakan
01 Aralık 2012 at 09:18
kolektifciklerim toplumun benimsediği yurt dışına çıktığında Türkiyeyi en iyi anlatan en iyi temsil eden efendi bir adama yumurta attınız ne oldu ? Ha şimdi burada bunları konuşuyoruz aslında en büyük amacınız bu dikkatleri üstünüze toplamaya çalışmak. Ancak siz 5 kişi yüzünden 33.000 kişinin yüzü kızardı utandı be. Siz demişsiniz ya Akp’nin taşeronluğunu yapan kişileri üniversitemizde istemiyoruz diye inanın sizi bu üniversitede istemeyenler binlerce katı. Benim üniversitemde olay çıkartacaksan git! Benim üniversitemde kaos oluşturacaksan git! Sizin yeriniz burası değil. Yıllardır bi senaeyoyu sahneleme mücadelesi sizinki olay çıkart mazlum ayağına yat…
merhaba
01 Aralık 2012 at 12:20
Yazık! Yazık ki o mikrofona çıkan kişiyi hala koruyup kollayanlar var! Ve üstelik yorumlara bakılırsa bi o kadar çok bu zavallı arkadaşlar! Ey arkadaşlar! O kürsüdeki adama sahip çıkanlar ülkemizin parsel parsel satılmasına göz yumanlardır! Yazık çok yazık ki yumurta atan gençlere kendinizce yorumlarınızla “linç girişiminde” bulunuyorsunuz. Onlar bu ülkenin gerçek evlatları. Helal olsun
Meryem
01 Aralık 2012 at 12:41
Kimse kürsüdeki kişiyi korumuyor. Bizler sadece kürsüde kim olursa olsun nezaketle dinlemesini, insanca eleştirmesini bilen insanlarız. Biz tavuk muyuz ki kendimizi yumurta ile ifade edelim. Yumurta atan kişi lendisini rezil etti. Kürsüde konuşanın tüm hatalarının da üstünü örttü. Yiğit Bey bundan sonra artık mağdurdur. O yumurtalar olmasaydı herkes daha rahat eleştirebilirdi
Ulan Kubi
01 Aralık 2012 at 12:24
ulan kubi yazmayı bilmezsin. İki sözcüğü yan yana getiremezsin. Bir tane mantıksal çıkarım yapamazsın. Sonra burada ağzı salyalı şekilde saldırırsın. Nesin sen? Ben biliyorum. Çorbadan çıkan kıl gibisin.
kubicik
01 Aralık 2012 at 12:51
yine mi sen çocuk senin gibi bir adamın en fazla yazacağı yer bu site olur.ama şunu da belirteyim şakşakçılık size çok yakışıyor
feleğin adamı
01 Aralık 2012 at 12:56
parasız eğitim istediği için aylardır cezaevlerinde olan gençleri yazsana ‘kalemşör’! ama olmaz ağababaların kızar demiii sen de haklısın
Timur
01 Aralık 2012 at 14:44
Yumurta atacağınıza parasız eğitim isteyenleri de siz yazın, siz söyleyin. Ama yumurta, domates, patates atmayın, etrafa saldırmayın, polise yumurk, tekme atmayın. Ayrıca parasız eğitimi Sayın Başbakan uygulamaya soktu, belki haberiniz olmamıştır
Adnan
01 Aralık 2012 at 13:00
Kubılay FELEK en azından fıkırlerını yazıp durum tespıtı yapıyor.Ona saldıranlar da fıkırlerını soyleyıp ona karsı cıksınlar ama agzı salyalısaldırgan gıbı kelımeler tehlıkelı.Yazılan her kelıme herkelımeden olusan her cumle sahıbını yansıtır.Gelecegımızı emanet edecegımız her genc bunu dusunmelı.Sonradan degısebılırsınız ama ıs ısten gecer.
Adınız...
04 Aralık 2012 at 01:34
niçin yorumlarımız görünmüyor acaba?