Genel
Anadilde Susma Hakkımı Kullanmak İstiyorum
Tabi ki her insanın kendisini kendi anadilinde savunmaya hakkı vardır; olmalıdır. Savunmak için haklı mı olmak gerekir? Masum olduğumuzun ya da olmadığımızın ne önemi var? Savun kendini konuşabildiğin kadar! Savunma konusunda hepimizden iyi-kötü bir avukat çıkar ama ben bu olaya farklı bir açıdan bakıyorum. Aslında hepimiz kendi anadilimizde susma hakkına sahibiz. Bunu biliyoruz. Peki, neden bize verilen bu hakkı kullanmıyoruz, kullanmak istemiyoruz? Avaz avaz konuşmak susmaktan daha mı kolay? Ben yaşayan her canlıyı (muhabbet kuşları dâhil olmak üzere) buradan kısa bir süreliğine de olsa kendi anadilinde susmaya davet ediyorum. Çünkü bizler bu hakkı kullanmadığımız sürece her zaman kaybetmeye mahkûmuz, kaybedeceğiz… Biliyorum, ‘’susma, sustukça sıra sana gelecek ‘’ diye meşhur bir sloganımız var bizim ama suçlu-suçsuz herkesin kendisini ölümüne savunduğunu bir düzen de konuşmak(hele ki düşünmeden, içi boş konuşmak) kime ne kazandırabilir?
Toplumumuza bakalım. Türk’ün Türklüğüyle, Kürt’ün Kürtlüğüyle, hırsızın çaldığı mallarla, teröristin attığı bombalarla, öldürdüğü insanlarla övündüğü bu topraklarda sadece insanlığıyla övünebilenler kaldı mı acaba? İnanın bu ülke terör yüzünden ne çektiyse bu ırk belası yüzünden çekti. Kürt teröristtir, Türk faşisttir zihniyetiyle savurduğumuz ön yargılarımızla sağlam insan bırakılmadı bu memlekette! ‘‘Ben sadece bir insanım, o kadar işte…’’ diyenler var mı hala aramızda acaba? Ne zamandan beri sıfatsız yaşayamaz olduk? Hangi ırka girince daha şerefli, daha onurlu oluyoruz? Hangimizin kafatası daha estetik? Hangi dilde kendimizi savunursak daha inandırıcı oluruz? Muhabbet kuşlarının da en az 2 dil bilmesi şart mı? İngilizce bilmeyen muhabbet kuşlarına iş yok mu? Bu sorular gibi aklımda daha yüzlercesi var ama amacım soru bankası kitabı çıkarmak olmadığı için burada kesmek istiyorum.
Anadilde susma hakkının önemini biraz olsun anlatabildiysem ne mutlu bana. Kendimizi savunmadan önce dizlerimizi kırıp düşünmeye ihtiyacımız var. Düşünmek için ise susmak! Türkçe de, Kürtçe de, Arapça da, Farsça da, İngilizce de. Anadilimiz ne ise o dilde susmalıyız; en azından kısa bir süre! Bu kısa süreli suskunlukta ise kendimize şunları sormalıyız: Düşünmeden savunduklarımızda ne kadar haklıyız? Peki, düşündüklerimiz için ne kadar samimiyiz? Samimi olduklarımız için ne kadar kararlıyız? Eğer bu soruları kendimize tarafsız bir şekilde sorup objektif cevaplar verebilirsek gerçekten bir şeyler değişecektir! Vakit kendimizi savunma vakti değil susma ve kendimizi sorguya çekme vaktidir! Anadilde susma hakkımızı çekinmeden kullanalım hanımlar, beyler! Vergisi bile yok; bedava!
Kalemimden Arda Kalanlar:
– 21 Aralık’ta kıyamet kopar mı dersin Olric?
– Onu bilmem de kış bittikten sonra gerçekten bahar mı gelir mi efendimiz?