Genel

Yumurtadan Broşüre

Yayınlandı

-

Öğrenci Kollektiflerini genellikle protestolarla, eylemlerle tanırız. Çoğunlukla da bu protestolar esnasında ne anlatmaya çalıştıklarını pek de anlamayız. Belki de katılacağımız ya da bizim görmediğimiz bir açıdan olaylara yaklaşımları var ama bunu maalesef yöntem sıkıntısı yüzünden anlayamıyoruz.

Öğrenci Kollektiflerinin en son eylemi ÇOMÜ de Yiğit Bulut’a yapılan yumurtalı gösteri ile oldu. Kollektif üyesi olduğunu belirten kişiler Yiğit Bulut’a katılmadıkları için sahnede kendisine yumurta attılar. Olay üzerinden çok zaman geçmedi hepiniz hatırlarsınız. Konuşulan konu öğrencilerin Yiğit Bulut’u neden protesto ettikleri değil yumurtalardı. Niçin böyle bir eylem yapıldığından kimse bahsetmiyordu. Neden Yiğit Bulut protesto edildi hiç kimse bilmiyor bile. Akıllarda kalan ise o günden, titreyen sesi ile birşeyler söylemeye çalışan heyecandan çok da söyledikleri anlaşılmayan öğrenci ve Yiğit Bulut’un olay sonrası kartvizit benzetmesi ile Rektör Laçiner’in “Söyleyecek sözü olmayanın fikri yerlerde sürünür” ifadeleri olmuştu. O gün Rektör Laçiner’in vurgu yaptığı bir diğer konu ise “Söz istenildiğinde ÇOMÜ’de herkese söz hakkı verileceği” olmuştur.

Ve onsekiz gün geçer…

Ve 17 Aralık, bahsettiğimiz konferansın ve gösterinin üzerinden 18 gün geçti. Bugün ÖSEM binasında bahsi geçen grup ÇOMÜ Rektörlüğü’nden alınan izinle stant açtılar. Kendilerini ifade etmek için söz hakkı, sözü söylemek için de yer istediler. ÇOMÜ’de buyurun dedi. Söyleyecek sözü olana sözde değil fiiliyatta buyurun denildiğini gösterdiler. Öğrenciler stantta Yeni YÖK Tasarısına karşı olduklarını dile getirdiler. Bunun gerekçelerini de sözlü ve ellerinde bulunan broşürlerle yazılı olarak ifade ettiler. Düşüncelerini haklı bulup katılanlar için de imza sürküleri açıp TBMM’ne gönderilmek üzere imza topladılar.

Sonuç ne olur bilinmez…

Yeni tasarı kabul edilir veya edilmez… Kim imza atar, kim kızar oda belli olmaz. Tasarının kabul edildiğinde olumlu sonuçlanacağını düşünenler kadar kabul edilmesini sakıncalı bulanlar da var elbet. Dedik ya sonuç bilinmez. Ama söyleyecek sözü olanlar, bağırmadan, haykırmadan, fiziksel saldırıda bulunmadan kendilerini ifade etmek istediklerinde bunun zor olmadığını mümkün olduğunu bir kez daha gördüler. Bizlerin çok şükür ki görmediği o karanlık, karışık zamanlardan çok uzaktayız. Artık okuduğu kitaplar yüzünden yargılanmıyor insanlar, başkasına saldırmadıkça ifade etmek istedikleri sözleri söyleme imkanı önlerine sunuluyor öğrencilerin. Farklı fikirler, farklı bakış açılarının söylenmesi hatta tartışılması ile çok daha güzel fikirler çıkacak ortaya. Yeter ki amaç ve niyet samimi olsun…

4 Yorum

  1. hülya ural

    20 Aralık 2012 at 13:08

    Çomü’de olmak böyle birşey işte… Yumurta saldırısı yapan insanlara hoşgörü gösteriliyor.İnşallah bir gün bu yumurta saldırısını yapan arkadaşlarımız da hoşgörülü olmayı öğrenirler.

  2. aşırı soLcu

    20 Aralık 2012 at 13:10

    Yine üniversite yönetimine makyaj yapılıyor. Üniversite yönetimi sanki bir lütufta bulunmuş gibi sunmuşsunuz. Anayasal hak olan stant açma, fikir beyan etme, protesto etme vs. gibi şeylere üniversite yönetimi karışmamalı, doğal olan bu. Bir de bunu ne kadar demokrat görünümlü olduğunuzu belirtmek için yazıyorsunuzi, çoğu üniversite de serbest zaten bunlar. Taşeron işçiler işten atıldı diye destek olan akademisyenlere neden soruşturma açtı rektörlük. Bunları da yazın GÜLŞAH BARUK!

  3. isimsiz

    20 Aralık 2012 at 13:36

    o zaman her önüne gelen üniversitede stant açsın olur mu öyle şey??? Ayrıca burada makyaj yapılmıyor. Yiğit Bulut önemli ve saygın bir insan . Üniversitemize gelip konuşmaları bir takım insanlar tarafından benimsenmiyorsa yumurtalanması mı gerekiyor? ki zaten böyle bir öğrenciye çok farklı bir muamele yapılabilirdi başka bir üniversitede ama stant açmasına izin veriliyor…Lütfen arkadaşlar herkesin fikirlerine saygı duyalım, insanları bu şekilde rencide etmek, yumurtalamak neden?

  4. Sahanda Yumurta

    21 Aralık 2012 at 10:32

    Ne güzel demiş Rektör Hoca “söylenecek sözü olmayanın fikri yerlerde sürünür.” İşleri güçleri ne olursa olsun eleştir olan arkadaşlarımız eleştirilerini dille değil fiili hareketlerle karşı tarafı küçük düşüreyim derken kendilerini küçük düşürürler. Fakat kazın papucunun öyle olmadığını anlamış olmalıki arkadaşlarımız dil ve kalemleri ilede işlerin çözüleceğini öğrenmiş oldular. Onlara bu anlayışı göstereni vede bu anlayışa karşı kendini ifade etmeye çalışan öğrenci arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Bu anlayışlı birbirini dinleyen tablonun ÇOMÜ’de devamlılık etmesini temenni ediyorum… Eee artık stand açıldı, şu atılacak olan yumurtalarla sahanda yumurta yapıp yesek diyorum.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version