Genel

İsmet Özel Şiirinin Şifreleri

Yayınlandı

-

Okuma öğrendiğimden günlerden beri şiir okurum. Tam yirmiyedi yıldır da şiir ve şiir üzerine denemeler yazarım. Türk şiirini özellikle de 80 sonrası Türk şiirini ve şairlerini iyi tanıdğımı iddia edebilirim. Bu nedenle İsmet Özel’in özellikle 80 sonrası şairler üzerindeki etkilerini de bu nedenle çok iyi bilirim. Özel’in kendi şiirim üzerindeki etkileri de yayınladığım şiirler ve şiir kitaplarında açıkca görülebilir. Ancak tüm bunlara rağmen İsmet Özel poetikasının 80 sonrası şiirindeki etkisinin nedenini açıklamada ise çok güçlük çekerim. Neden İsmet Özel önemli bir şairdir ve şiirleriyle (düz yazılarıyla değil) pek çok şairi etkilemiş/ etkilemektedir? Uzun yıllar bu sorunun cevabını aradım/ararım.  Benim için kadim olan bu sorunun cevabını bulduğumu söyleyemesem de; İsmet Özel şiirinin şifrelerini çözmeye giden yola çıkacağına inandığım patikayı bulduğumu söyleyebilirim:

20. yüzyılın en önemli edebiyatçısı Octavia Paz, insanlık tarihinin aynı zamanda şiirinin tarihi olduğunu söyler. Yine onun değerlendirmelerinde tüm zamanların en iyi şairi Cesar Abraham Vallejo’dur. Çünkü o inanmış bir Katolik, hayatını şiire adayan bir komunist ve evrensel acıyı iliklerine kadar duyan bir şairdir. 1938 yılında açlıktan Paris’te ölen Vallejo, İsmet Özel’in ilk kez Türkçeleştirdiği bir şiirinde şöyle der: ‘Ben bu acıyı Cesar Vallejo olarak çekmiyorum. Şimdi ne bir sanatçı, ne bir insan, hatta ne basit bir canlı olarak keder içinde değilim. Ben bu acıyı bir Katolik, Bir Müslüman ya da bir dinsiz olarak çekmiyorum. Bugün acı çekiyorum yalnızca. Cesar Vallejo olmasaydı adım, çekerdim yine aynı acıyı…’ Caser Vallejo pek çok şiirinde kendi ismini kullanır. İsmet Özel’in ‘Ben İsmet Özel şair kırk yaşında /  Her şey ben yaşarken oldu bunu bilsin insanlar/  Ben yaşarken koptu tufan/  Ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat… ‘şiiri hem soluk hem de anlatılmak istenen evrensel acı bağlamında aynıdır. İsmet Özel’de Cesar Vallejo etkisini pek çok kez açıkça görürüz. Aslında bu iki durumu, iki teolojik kavramla anlatmaya kalktığımızda bana göre, karşımıza şu iki kavram çıkar:

Cesar Vallejo’da = Agape;

İsmet Özel’de = Rahman.

Agape, tanrıdan koşulsuz olarak bir armağan gibi gelen sevginin duyumsanmasıdır. İnanç öyle güçlüdür ki, inananlar onun için yaşamlarını seve seve verirler. Bu anlayış Hristiyanlığın duygusal merkezini oluşturur. İşte bu nedenle Cesar Vallejo’nun Agape şiirinde şu dizeleri okuruz: ‘Bugün kimse gelip bir şey sormadı / ne de bir şey istediler benden bu akşam./ Bir mezarlık çiçeği olsun görmedim/doyasıya mutlu geçen ışık alayından/Bağışla Efendim: ne az öldüm ben’’. Bu sanki Fuzuli’nin ‘Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge /Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı’ dizelerinin, yüzyıllar sonra tekrarı gibidir.

Allaha özgü bir sıfat olan Rahman ise, merhamet etmek, korumak, affetmek, bağışlamak anlamındadır. Rahman Allah’tan genel sınırsız bir sevgi ve merhameti kapsar. İşte bu nedenle İsmet Özel, Münacat şiirinde şu dizelerle haykırır : ‘Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi/ taşınacak suyu göster, kırılacak odunu / kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde/ bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin/  tütmesi gereken ocak nerde.

İki şairdeki bu örnekleri daha çoğaltabiliriz. Ancak kesin olan şu varki İsmet Özel, Vallejo ideolojisi ve poetikasını kendisine yol olarak görmüş ve bunun peşinden gitmiştir. Ancak ilginç olan şu ki, şimdiye kadar İsmet Özel peotikası üzerine yazılan tüm çalışmalarda bu ilişkiye değinilmemiş olunmasıdır.

Neden?

Bence şimdiye kadar İsmet Özel şiiri üzerine yapılan bütün değerlendirmeler,  evrensel şiir tarihinden çok uzaktırlar. Cesar Vallejo şiirini bilmeyen, İsmet Özel şiirini anlayamaz. Çünkü Agape ve  Rahman kavramanın şiirde boy verdiği yer evrensel sevgi ve evrensel acıdır. Yoksa neden İsmet Özel, Vallejo sesiyle şiirlerini yazsın.

Yoksa neden Cesar Vallejo

Ben Cesar Vallejo

Tanrının hasta olduğu günde doğdum’ diye haykırsın

yoksa neden İsmet Özel:

‘Ben İsmet Özel şair kırk yaşında /  Her şey ben yaşarken oldu bunu bilsin insanlar/  Ben yaşarken koptu tufan’ dizelerini yazmış olsun ?

Neden?

Bunun cevabını da bir başka yazıda vermeye çalışalım.

 

1 Yorum

  1. ali bayrakcı

    28 Kasım 2014 at 14:03

    bu konuda sizin tarafınızdan yazıların linklerini gönderebilir misiniz,? teşekkür ederim

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version